Arama
Kalabalıktan bunalmadan şehrin tadını çıkarabileceğiniz, olimpiyat deneyimini unutulmaz kılacak dört konaklama seçeneği.

02 Ekim 2024, 11:59 ÖÖ EKLENDİ
Kaostan Uzak

Dünyanın en önemli spor etkinliği Olimpiyat Oyunları’na 1900 ve 1924’te iki kez ev sahipliği yapan Paris, Londra’dan sonra bu prestijli etkinliği üçüncü kez düzenleyen ikinci şehir olacak. Bir yüzyıl öncesinin koşullarından çok daha farklı olarak Paris’e bu defa olimpiyatlar için 2,2 milyon kişinin akın etmesi bekleniyor. Bu sayının 1,5 milyonunun biletli seyircilerden, 700 bininin ise akredite edilmiş sporcu, antrenör, medya mensubu ve resmi görevlilerden oluşacak. Ne kadar iyi hazırlık yapılmış olursa olsun, böyle bir kalabalığı ağırlamanın şehirde işleri biraz karıştırması kaçınılmaz. Olimpiyat Oyunları’nı keşmekeşten uzak izlemek isteyenler için süperyat kiralama, şehre yakın şatolarda konaklama ve helikopter ile ulaşım gibi seçenekler öne çıkıyor. Paris ve yakın şehirlerdeki tesisler, bilet ve ulaşım sağlamak gibi özel ek hizmetlerle öne çıkmak gayretinde. İngiliz helikopter şirketleri dahi kolları sıvamış durumda ve birçoğu “1,5 saatte sizi Londra’dan Paris’e götürüyoruz” gibi tanıtımlar yapıyor. Organizasyonun merkezi Paris olsa da kimi yarışlar Lyon, Saint-Etienne, Nice, Bordo, Nantes, Marsilya, hatta dalga sörfüyle Fransız Polinezyası - Tahiti’ye kadar uzandığı için biraz esnek düşünmekte ve alternatifleri incelemekte fayda var. Paris yakınındaki şato oteller ve muhteşem Cote d’Azur sahillerinde bir süperyatta kalıp istediğiniz yarışlara nokta atışı geziler planlamak, en keyifli seçeneklerden bazıları.

Gözlerden Uzak, Paris’e Yakın

Château Bouffémont, Paris’e sadece 30 dakika ve Charles de Gaulle Havaalanı’na 20 dakika mesafede olmasıyla “uzak ama yakın” konseptinin en iyi örneklerinden biri. Şatonun Türk genel müdürü Sarp Göğebakan, “Château Bouffémont klasik bir otelde olduğu gibi oda bazında konaklamadan ziyade özel olarak kiralanıp tek bir müşteriye ve davetlilerine hizmet vermek üzere tasarlanmış bir mülk” diyor. Haftalık konaklama bedeli 35 - 50 bin euro arasında olan Château Bouffémont, en az üç gün için kiralanabiliyor. 19′uncu yüzyılın sonlarında, III. Napolyon döneminde görkemli bir malikane olarak inşa edilen 12 dönüm araziye yayılmış Château Bouffémont, 100 yıl boyunca üç farklı asil ailenin evi olmuş, itibar ve saygınlığı ile adını tarih kitaplarına geçirmiş bir yapı. Günümüze kadar mimari özellikleri korunarak gelebilmiş nadir Fransız özel mülk şatolarından Château Bouffémont, 2006 yılında başlayan ve altı yıl süren yoğun bir restorasyon ile özel konuttan bugünkü görkemli haline dönüştürülmüş. Sarp Göğebakan, olimpiyatlar için iki yıldır hazırlık yaptıklarını anlatıyor. “Misafirlerimizin konforlu ve sakin bir konaklama geçirmelerini sağlamak için ek personel, özel organizasyon hizmetleri ve gelişmiş güvenlik önlemleri dahil olmak üzere tesisimizi geliştirdik.”

Deneuve’un Eşsiz Bahçesi

Bir başka zarif alternatif ise bir Normandiya komünü olan Guainville’de 40 hektarlık şahane bir arazi üzerine kurulmuş olan Domaine de Primard. Paris’e bir saat uzaklıktaki şato, tarihi yapıyı eski zamanın ruhuna uyduran budanmış bitkilere, birçoğu mülkün eski sahibi Catherine Deneuve döneminde dikilmiş 250’den fazla gül çeşidine ve nadir ağaçlardan oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Botanik bahçesi, meyve bahçesi ve otelin restoranları için permakültür sebze bahçesi; çiftlik hayvanları, ördeklerin yüzdüğü gölet ve atların otladığı çayırlar ile tamamlanarak masalsı bir pastoral tablo oluşuyor. Bu zarif şatoda yıllarca kendisine yaraşır bir ev sahibi oturmuş. Domaine de Primard’ı, 1980’lerin sonlarında satın alan Catherine Deneuve burayı 2018 yılına kadar gözlerden uzak bir tatil evi olarak kullanmış. 2018’de lüks otel zinciri Les Domaines de Fontenille’a katılan şato, mimar Jacques Garcia yönetiminde üç yılda restore edilmiş. Romantik ve masalsı bir havanın hakim olduğu Domaine de Primard, Şef Romain Meder’in gözetiminde üç farklı gastronomi deneyimi sunuyor. 2023 yılında bir Michelin yıldızı alan Les Chemins, klasik Fransız mutfağının modern yorumlarıyla takdir topluyor. Meyve bahçesi boyunca uzanan Octave restoran, dönem şöminesi ve La Cornue sobası ile kırsalda olduğunu hissettiren bir havaya, sade ve leziz yemeklerden oluşan bir menüye sahip. “Misafirlerin sofrası” anlamına gelen La Table d’Hôtes ise sınırlı sayıda misafir için rezerve edilen bir masadan oluşuyor. Şefin kendi tariflerini doğrudan misafirlerle paylaşması için tasarlanan bu konseptte menüler, şefin seçkilerine göre veya misafirlerin özel isteğiyle hazırlanabiliyor. Domaine de Primard’da 400 metrekarelik spor salonu, sauna, Türk hamamı ve iki Japon hamamının yanı sıra Avusturya markası Susanne Kaufmann’ın masajları ve bakımları ile şato deneyimi daha da zenginleştirilmiş. 40 oda ve dokuz villa ile konuklarını bekleyen Domaine de Primard’da kimi yerlerde modern dokunuşlar ustaca konsepte katılmış.

Süperyat ile Olimpiyat Takibi

Paris’teki ana etkinliklerden uzak olsa da olimpik yelken yarışlarını izlemenin daha keyifli bir yolu yok kesinlikle. Dünyanın en büyük süperyat broker ve charter şirketlerinden Ocean Independence, filosunu özellikle Marsilya’daki yelken ve futbol etkinlikleri için spor severlerin emrine amade ediyor. Matisse’in “Bu ışığı her sabah yeniden göreceğimi fark edince ne kadar talihli olduğuma inanamadım” dediği Côte d’Azur, yani Fransız Rivierası, Roucas-Blanc Marina’yı arka fona alan bir rotada 470, 49er ve Nacra 17 Foiling sınıflarındaki yelken yarışlarına ev sahipliği yapacak. Rüzgar sörfü, kite board ve iQFoil yarışları da yine burada gerçekleşecek. Bu seçeneği tercih edenler için helikopterle Paris’e uçmak da imkanlar dahilinde. Yarışlardan hemen önce ve sonraki zaman dilimleri de Nice ve Monaco’ya doğru bir Côte d’Azur seyri veya Provence bölgesinin meşhur lavanta tarlalarını en iyi zamanında görmek için değerlendirilebilir. Forbes’un yayına hazırlanırken geniş aile ve arkadaş gruplarını ağırlamak için ideal olan tekneler arasında, Ocean Independence filosundan Asolare ve Smile yatları halen rezervasyona açık bulunuyordu. 28 metrelik bir Mangusta 92 olan Smile, bir ana kamara ile üç çift kişilik kamaralarıyla misafirlerini bekliyor. Smile, üç kişilik sualtı scooter’ı, SUP, şişme yüzer platformlar gibi oyuncakları ile haftalık 49 bin euro’ya kiralanabiliyor. Klasik zarafetten hoşlananlar içinse Asolare öneriliyor. 47 metrelik klasik çizgilerde bir şaheser olarak tanımlayabileceğimiz Asolare’nin özellikle kıç tarafta yer alan ana kamarası muhteşem. Kokpitine güverteden erişimi olan tam ana kamara, ayrı banyo ve duş kabinleri ile bir ofisi içeriyor. Gövdesi ve omurgası 600 yıllık Douglas köknarından ve 300 yıllık batı kırmızı sedir ağacından yapılan bu özel tekne için haftalık 89 bin euro ödemek gerekiyor


"Life" Kategorisinden Daha Fazla İçerik