Dünya Ekonomik Forumu'nun raporuna göre baş ekonomistlerin 2025 öngörüleri karamsar

Dünya Ekonomik Forumu'nun 2025 raporu küresel ekonomi için karamsar bir tablo çiziyor. ABD'nin yeni yönetim politikaları, ticaret savaşları ve küresel parçalanma, ekonomiyi şekillendiren temel unsurlar olarak öne çıkıyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun Ocak 2025’te yayımladığı “Baş Ekonomistlerin Görüşleri” raporu, küresel ekonomik ortamın karşı karşıya olduğu büyük zorluklara dikkat çekiyor. Kamu ve özel sektörden önde gelen ekonomistlerin katılımıyla hazırlanan rapor, zayıflayan büyüme beklentileri, artan enflasyon ve jeopolitik gerilimlerin etkilerini ortaya koyuyor.

Küresel büyüme durgunlaşıyor

Baş ekonomistlerin yüzde 56’sı, 2025’te küresel büyümenin daha da zayıflayacağını öngörüyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 yılı için büyüme oranını yüzde 3,2 olarak tahmin ediyor ki bu oran, son on yılların en zayıf orta vadeli görünümünü yansıtıyor.

• ABD: Yeni yönetimin politikalarının etkisiyle ABD ekonomisinin kısa vadede güçlü bir performans sergilemesi bekleniyor. Ancak uzun vadede bu politikaların borç artışı ve enflasyon üzerindeki etkileri tartışma konusu.
• Güney Asya: Hindistan liderliğindeki Güney Asya, güçlü büyümesini sürdürse de büyüme hızında bir miktar yavaşlama yaşanabileceği belirtiliyor.
• Avrupa ve Çin: Avrupa’nın ekonomik görünümü zayıf kalmaya devam ediyor; ekonomistlerin yüzde 74’ü büyümenin zayıf ya da çok zayıf olacağını düşünüyor. Çin’de ise ekonomik büyümenin demografik ve verimlilik sorunları nedeniyle yavaşlamaya devam edeceği öngörülüyor.

Enflasyon ve para politikası

Rapora göre, küresel enflasyon 2025’te yüzde 4,3’e düşerek gevşeme eğilimi gösterecek. Ancak hizmet enflasyonu, mal enflasyonunun üzerinde kalmayı sürdürecek. ABD’de ise seçim sonrası artan enflasyon beklentileri, ekonomistler arasında dikkat çekiyor.

Merkez bankalarının, 2025’te faiz oranlarını büyük ölçüde sabit tutması veya düşürmesi bekleniyor. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarını daha da gevşetmesi öngörülürken, ABD Merkez Bankası’nın nispeten şahin bir politika izleyebileceği ifade ediliyor.

Ticaret savaşları ve parçalanma derinleşiyor

Rapor, küresel ticaretin giderek daha parçalı hale geleceğini ve ticaret savaşlarının yoğunlaşacağını öngörüyor. Özellikle ABD ile Çin arasındaki gerilimlerin, hem mal hem de hizmet ticaretinde kalıcı değişikliklere yol açabileceği belirtiliyor.

• Ticaretin Bölgeselleşmesi: Küresel ticarette bölgeselleşmenin artması bekleniyor. Ticaret, küresel ölçekten bölgesel ölçeğe kayarken, bu durum gelişmiş ekonomilere avantaj sağlıyor.
• Hizmetlere Geçiş: Ticarette hizmet sektörünün payının artacağı, gelişmiş ekonomiler için bunun daha faydalı olacağı vurgulanıyor.

ABD’nin yeni politikaları

ABD’nin yeni yönetimi, ticaret, deregülasyon, maliye politikası ve göç gibi alanlarda köklü değişiklikler planlıyor. Bu değişikliklerin, kısa vadede büyüme üzerinde olumlu bir etkisi olsa da uzun vadede borç ve enflasyon baskıları nedeniyle olumsuz sonuçlar doğurabileceği tahmin ediliyor.

Özellikle ABD’nin gümrük tarifelerini artırma planları, küresel ticarette dalgalanmalara neden olabilir. Ancak ekonomistlerin çoğu, tarifelerin seçim kampanyasında vaat edilenden daha düşük seviyelerde kalmasını bekliyor. 

Editörün notu: Baş ekonomistlerle yapılan anket Ekim 2024'ün sonunda gerçekleştirildi. O dönemde halen ABD'de başkanlık seçimleri yapılmamıştı. Anketin sonuçları ise Ocak 2025'te yayımlandı. 

Parçalanmanın ekonomik maliyetleri

Raporda, küresel ekonomik parçalanmanın tüketiciler ve işletmeler için maliyetleri artıracağına, inovasyonu ise olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiliyor. Jeopolitik rekabetler, korumacılık ve ulusal güvenlik kaygıları, parçalanmayı hızlandıran ana unsurlar arasında yer alıyor.

Belirsizliklerle dolu bir ekonomik manzara

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 raporu, küresel ekonominin karşı karşıya olduğu karmaşık ve zorlu bir tabloyu gözler önüne seriyor. Zayıf büyüme, yüksek borç seviyeleri, ticaret savaşları ve artan jeopolitik gerilimler, iş dünyası liderleri ve politika yapıcılar için kritik zorluklar yaratıyor.

Bu bağlamda, rapor, ülkelerin ve şirketlerin daha dayanıklı ve esnek stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurguluyor. Küresel iş birliği, parçalanmayı azaltmak ve ortak sorunlara çözüm bulmak için her zamankinden daha önemli.