Arama
Napa Vadisi, Masai Mara, Kapadokya gibi destinasyonlarda geçen balon yolculukları sizi artık kesmeyecek. Sırada iki Michelin yıldızlı bir şefin uzay balonundaki ziyafeti var.

01 Ekim 2024, 03:15 ÖS GÜNCELLENDİ
Yükselen Lüks

Yakın gelecekte, seyahat trend­leri arasına çok ‘havalı’ bir seçenek ekleniyor: Uzay ba­lonlarıyla yolculuk. Amazon’un kurucusu Jeff Bezos tarafın­dan yaratılan Blue Origin, Ric­hard Branson’un girişimi olan Virgin Galactic ve Elon Musk tarafından kurulan SpaceX gibi öncü firmalar, uzay yolculuğu­nun artık hayal değil, gerçek olduğunu çoktan kanıtladılar. Ancak hiçbiri SpaceVIP’in yaptığı gibi hem astronomi hem de gastronomi tutkunlarının iştahını kabartacak bir ha­berle karşımıza gelmedi. 20 yılı aşkın süredir New York’ta lüks seyahat projeleri üzerine uzmanlaşmış olan şirket, bu kez uzayda hizmet verecek ilk Michelin yıldızlı araç kon­septiyle sınırları zorluyor. “Kozmosa açılan kapınız” sloga­nıyla yola çıkan SpaceVIP, 2025’te gerçekleştireceği yol­culuk için dünyanın en iyi restoranlarından Alchemist’in iki Michelin yıldızlı şefi Rasmus Munk ile anlaşarak uzayda eşsiz bir yemek deneyimi sunmak için harekete geçti. Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden başlayacak ve deniz seviyesinden 30 kilometre yüksekte, stratosferde bir uzay balonu üzerinde gerçekleşecek bu ayrıcalıklı yolculuk, yalnızca altı kişiyle sınırlı. Seyahat süresince Danimarkalı şefin sunacağı mönü­nün içeriğiyle birlikte teknik detaylar da şimdilik gizemini koruyor. Zaten teknik prosedür, “Biz mü­hendis ya da roket bi­limcisi değiliz,” diyen SpaceVIP ekibinin işi değil, o işin A takımı ile birazdan tanışa­caksınız. SpaceVIP, insanlı uzay araçlarını üreten firmaları ve bu benzersiz deneyi­mi yaşamak isteyenleri bir araya getiriyor. Ekip, Rasmus Munk ile el sıkıştıkları haberinin uyandırdığı ilgiden çok memnun. Şirketin kurucusu Roman Chiporukh, “Biz bu gi­rişimle dikkatlerin uzay turizmine yönelmesini sağladık ve

bundan dolayı heyecanlıyız” diyor. Altı saatlik bu stratosferik maceranın bedelinin 458 bin dolar olduğunu düşünürsek dikkatler yalnızca uzay turizmine yönelmiş olamaz. Ancak bu yolculuğa katılacakların “Gordon Ramsay Steak’te Beef Wellington yemek için Las Vegas’a, oradan da Sukiyabashi Jiro’nun sushi mönüsünü tatmak için Tokyo’ya gittim” min­valinde sohbetlerde en çarpıcı hikayeyi anlatan taraf olacağı kesin.

Daha yakın tarihli ve bütçe dostu (!) bir balon yolculuğu arayanlar ise Space Perspective’le tanışmalı. SpaceVIP’in gastronomik ve astronomik yolculuğunu gerçekleştirmeyi düşündüğü kapsülü yani “Space Neptune”ü tasarlayan ve yapan şirket ile. 2019 yılında Jane Poynter tarafından kuru­lan lüks uzay turizmi firması Space Perspective’in merkez ofisi, Kennedy Uzay Merkezi, Cape Canaveral Uzay Üssü gibi tesislere ev sahipliği yapan Florida’da. Şirket sayesin­de uzay balonu turları popülerleştikçe Florida’yı ilginç bir dönüşüm bekliyor anlaşılan. Ne dersiniz, Miami’nin renkli gece hayatı yerine Florida’nın yeni trendi “yıldızlara yolcu­luk” olabilir mi? Bu dönüşümü mümkün kılabilecek olan Space Perspective’in ekibi ise NASA, SpaceX, Boeing, Virgin Galactic ve Blue Origin tarafından yürütülen yüksek profilli projelerde yer almış kişilerden oluşuyor. Güvenli ve sürdüre­bilir bir uzay turizmi fikrinden yola çıkan şirket, detaylar ko­nusunda SpaceVip kadar ketum değil. “Dünyanın ilk karbon nötr uzay uçuşu” deneyimini sunma hedefleri var; şirket, uzay balonundaki hidrojeni, fosil yakıtlar yerine yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi planlıyor. Güvenli olmasının ne­deni ise yolcuların yer alacağı kapsülü, beklenenin aksine bir roketin değil, devasa bir balonun uçuracak oluşu. Ana uçuş sistemlerine ek olarak dört paraşütten oluşan yedek iniş sistemleri de var. Paraşütler, acil bir durumda sorunsuz bir şekilde ana uçuş sisteminin yerini alarak güvenli bir iniş sağlayabi­liyor. “Ticari bir uçağa binebiliyorsanız bizim uzay gemimize de binebilirsiniz” diyebilecek kadar şirketin bu konuda kendine güveni tam. Şimdilik başarıyla sürdürülen test aşamaları bittiğinde 2024 sonunda başlaması planlanan uçuşların nasıl gerçekleşeceğine gelirsek… Buluşma noktası Atlantik Okyanusu. Bir pilot rehberliğinde, eşsiz bir konforla ağırlanacak sekiz konuğun yolculuğu, önce lüks araçlarla Space Perspective’e ait dün­yanın ilk sıfır karbon emisyonlu uzay gemisine ulaşmalarıyla başlıyor. Ardından zarif bir topaç şeklinde tasarlanmış lüks kapsüle alınan misafirler koltuklarına yerleşip keyifle içecek­lerini yudumlarken kapsülü taşıyan balon havalanıyor. Adeta süzülerek saatte 19,3 km hızla stratosfere doğru ilerleyen yaklaşık iki saatlik bir yolculuğun ardından varış noktasına ulaşan kapsül, balonun altında iki saat boyunca asılı kalıyor. Konuklar ise Dünya’nın büyüleyici manzarasını 360 derece­lik bir açıyla izlemenin tadını çıkarıyorlar. Bu yolculukta ba­lonun yeterliliği konusunda endişe duyanlar için not düşelim: Hidrojen gazıyla doldurulduğunda, balonun boyutları nere­deyse bir futbol stadyumunun ölçülerine ulaşıyor. Wi-Fi erişimi, tam teşekküllü bir barı ve tuvaleti olan, selfie çekmek için ideal bir dekorasyonla donatılmış kapsülde yolculuk etmenin bedeli ise 125 bin dolar. Jeff Bezos ve kardeşine Blue Origin’in uzay yolculuğunda eşlik etmek için açık artırmada 28 milyon doları bile gözden çıkaranlar olduğu düşünülürse fiyatı makul bulanlar çıkacaktır. Şimdiden bu yolculuk için bin 750 kişi yer ayırttığına göre de yalnız değiller. Space Perspective’in 2025 sonuna kadar 400 milyon dolarlık rezervasyon hedefi var. Şirketin kurucusu Jane Poynter geçtiğimiz günlerde, daha fazla insan için daha büyük bir kapsül inşa etmeyi planladık­larını söyledi. İsterseniz biraz daha bekleyin çünkü bu söz, fiyatlar bir nebze düşecek anlamına geliyor.


"Life" Kategorisinden Daha Fazla İçerik