Rüzgarın kanatları
Türkiye’nin enerji üretiminde ilk üçteki yeriyle kritik bir rol üstlenen Enerjisa Üretim, ülke genelinde 27 santrali ve 2024 ilk yarı itibarıyla yaklaşık 5 bin MW’a ulaşan kurulu gücüyle yenilenebilir enerji projelerine odaklanarak sürdürülebilirliğe ve teknolojik yeniliklere öncülük etme hedefinde. Üretim portföyünde dokuz rüzgar, 12 hidroelektrik, iki güneş, üç doğalgaz ve bir yerli linyit santrali bulunan şirket, önümüzdeki dönemde rüzgar ve hibrit güneş santralleri başta olmak üzere yenilenebilir enerji projelerine odaklandı. Şirket, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini artırmak amacıyla birçok sosyal projeye imza atıyor ve bu kapsamda “Rüzgarın Kanatları” belgeseli ile de enerji okuryazarlığını yükseltmeyi hedefliyor.
Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, yenilenebilir kaynaklardan elde ettikleri üretimin yüzde 58 olduğunu belirtiyor ve sürdürülebilirlik ile dijitalleşmenin şirketin olmazsa olmazları arasında yer aldığını vurguluyor. Bayçöl, Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) 2’de saha faaliyetlerine başladıklarını ve önümüzdeki 12 ayda 750 MW kurulu gücünü devreye almayı hedeflediklerini ifade ediyor. 2023 yılı itibarıyla YEKA-2 projeleri kapsamında 1,3 milyar dolarlık bir yatırım planlayan Enerjisa Üretim, bu yatırımla kurulu gücünü bin MW artırarak önümüzdeki beş yıl içinde rüzgar santrallerinde bin 372 MW’a ulaşmakta kararlı.
Bu kapsamda, Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı sağlamakla birlikte yerli üretim ve istihdam konusunda da önemli adımlar atmayı hedefliyor. Kadın mühendislerin sektördeki yerini güçlendirmek amacıyla yürütülen “Rüzgarı Enerjiye Dönüştüren Kadınlar” ve “Rüzgarı Enerjiye Dönüştüren Kadın Teknisyenler” gibi projelerle sektörde kadın istihdamını artırmaya devam edeceklerini belirtiyorlar. Enerjisa’nın stratejik hedefleri arasında, üretim kapasitesini genişletmek ve yenilikçi, sürdürülebilir çözümler sunarak Türkiye’nin enerji geleceğinde öncü rolünü sürdürmek bulunuyor. Ar-Ge sonucunda ürettikleri ürünlerin, muadillerinden birkaç önemli farkla ayrıldığına dikkat çeken Bayçöl, “Öncelikle, yerli rüzgar türbini üretimiyle maliyetleri düşürüyor ve tedarik zincirindeki bağımlılığı azaltıyoruz.
Ayrıca enerji verimliliğini artıran ve çevresel etkiyi minimize eden teknolojiler sunarak sektördeki sürdürülebilirlik standartlarını yükseltiyoruz” yorumunda bulunuyor. Bayçöl’ün bu vizyonuyla yerli üretim ve teknoloji geliştirme odaklı bir yaklaşım benimseyen Enerjisa, rüzgar türbini ekosisteminde sadece Türkiye’de değil, uluslararası düzeyde de türbin ekipmanı tedarik edebilecek bir seviyeye ulaşmayı hedefliyor. Şu an Enerjisa Commodities ve Senkron Enerji Dijital Hizmetler ile küresel ölçekte faaliyetlerini genişleten şirket, çevresel ürünlerin ticaretini 30’dan fazla ülkede gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra 100’den fazla müşteriye yeşil dönüşüm süreçlerinde, emisyon azaltım stratejileri ve projeleriyle çözüm ortaklığı yapıyor, yenilenebilir enerji ve karbon sertifikalarının tedarikini sağlıyor.
Dijital hamlelerle rekabet gücü artıyor
Dijitalleşme ile yapay zeka ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi teknolojilerle operasyonlarının verimliliğini artıran Enerjisa Üretim, santrallerinde sensörler ve IoT cihazları aracılığıyla büyük veri topluyor ve bu verileri analiz ederek enerji üretim süreçlerini optimize ediyor. Bayçöl, maliyetleri düşüren gerçek zamanlı izleme, anormal durumları tespit etme ve karar destek sistemlerinin şirketin enerji üretim verimliliğini artırarak sektördeki rekabet gücünü pekiştirdiğini dile getiriyor.
Enerjisa Üretim’in gerçekleştirdiği yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları, sadece enerji üretiminde değil, aynı zamanda yerli sanayiye da önemli katkılar sağlıyor. Şirket, Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendirirken, yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırarak sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalara hız vermiş. Bu hamlelerden en önemlisi şüphesiz geleceğin enerjisi olarak gösterilen hidrojen enerjisine yaptıkları stratejik yatırımlar…
Hidrojende stratejik hamle
Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Türkiye’nin ilk Hidrojen Vadisi’ni oluşturacak olan ‘Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Vadi Projesi’ kapsamında, Bandırma Enerji Üssü’nde yıllık minimum 500 ton yeşil hidrojen üretimi hedeflediklerini belirtti. Avrupa Komisyonu’nun bu projeye sağladığı 8 milyon euro hibe desteği, projenin uluslararası önemini artırıyor.
Bayçöl, “Balıkesir’de kuracağımız Sodyum Bor Hidrür Tesisi ile bor mineralinin hidrojen depolamadaki avantajlarını kullanarak enerji sektörüne katkıda bulunacağız” diyerek hidrojen enerjisinin düşük karbon emisyonları ve sürdürülebilir enerji çözümleri sunma potansiyeline dikkat çekiyor. Bu yatırımların, Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendireceğini ve çevresel etkileri azaltacağını vurguluyor. Enerjisa Üretim’in bu girişimleri hem yerli üretimi hem de uluslararası enerji piyasasında rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor. Hidrojen enerjisi, geleceğin enerji çözümleri arasında yer alırken Enerjisa’nın bu alandaki proaktif yaklaşımı, Türkiye’nin enerji dönüşümündeki rolünü güçlendirecek gibi görünüyor.
Şirket, aynı zamanda Adana Kozan ve Manisa Akhisar’da açtığı bilim ve enerji parklarıyla da dikkat çekiyor. İhsan Erbil Bayçöl, bu parkların çocukların ve gençlerin enerji konusunda bilinçlenmelerine, geleceğin enerji uzmanları olarak yetişmelerine katkıda bulunmayı amaçladığını belirtiyor ve devam ediyor: “Parklar, öğrenci ve ziyaretçilerin teorik bilgileri pratiğe dönüştürebilmeleri için özel olarak tasarlandı.” Şirketin yenilikçi projeleri arasında yer alan Komşuköy ile hayata geçirilen agrivoltaik tarım projesi ise Türkiye’de bir ilk olarak öne çıkıyor. İstanbul Beykoz’da yer alan doğal tarım arazilerinde güneş enerjisi ve elektrik üretimi ile sürdürülebilir tarım faaliyetleri bir arada yürütülüyor. Agrivoltaik tarım projesi kapsamında Enerjisa Üretim tarafından kurulan tesisin 20 kW’lık gücü ve 24 kWh’lık depolama kapasitesi bulunuyor.
Yenilenebilir enerji atağı
2024 yılının ilk yarısında toplam kurulu gücünü 4 bin MW’dan 5 bin MW’a çıkardıklarını açıklayan Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, stratejik hedefleri doğrultusunda önümüzdeki yıllarda kurulu gücü 7 bin 500 MW’a taşımakta kararlı. Şirket, böylelikle Türkiye’nin enerji dönüşümüne daha güçlü bir şekilde katkı sunmanın yanı sıra yenilenebilir enerji kaynaklarının payını daha da artıracak.
"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
Forbes Girişim 50 Listesi: Zirve finteklerin, mobil oyun şirketleri yakın takipte
Erkan Kızılocak / Kıdemli Editör
-
-
-
-
-
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
Eren Taşar
2025'te yatırımcıları neler bekliyor?