Monako'da yapılacak en iyi 10 şey
Monako her ne kadar küçük olsa da -Central Park’tan bile küçük- burada haftalarca meşgul kalmanızı sağlayacak kadar çok şey var. Fransız ve İtalyan Rivieraları’nı keşfetmek için harika bir merkez olan Monako, dağlar ve Akdeniz arasında ideal bir konuma sahip.
Dünyaca ünlü müzeler, ünlü şeflerin işlettiği restoranlar ve Monte Carlo Casino ile Prenslik Sarayı gibi ikonik yerlerle dolu bu büyüleyici Akdeniz kaçamağında kaçırmamanız gereken 10 şeyi sizin için derledik.
Thermes Marins Monte-Carlo’da Spa Kaçamağı Yapın
Forbes Travel Guide’ın Dört Yıldızlı Hôtel Hermitage Monte-Carlo’sunda bulunan çok katlı wellness merkezi, 71 bin metrekareyi aşan geniş bir alanı kapsıyor. Açık hava jakuzisiyle liman ve Prenslik Sarayı manzarası sunan merkezde, deniz manzaralı ısıtmalı kapalı havuz, sauna, hamam ve La Prairie gibi kaliteli ürünlerle yapılan kişisel bakımlar bulunuyor. Havuz keyfi ve güneşlenmenin ardından, deniz manzaralı L’Hirondelle terasında sağlıklı Akdeniz mutfağından lezzetler tadabilirsiniz.
Monako Oşinografi Müzesi’ni Ziyaret Edin
II. Prens Albert'ın büyük-büyük dedesi I. Prens Albert tarafından kurulan Oşinografi Müzesi, bir asırdan uzun süredir gururla ayakta duruyor bu da onu dünyanın en eski akvaryumlarından biri yapıyor. Bu müze, prensliğin denizleri koruma konusundaki kararlılığının da bir göstergesi. Le Rocher’deki yamaca inşa edilen müzede, Akdeniz ahtapotlarından mürenlere, tropik köpekbalıklarından denizatlarına kadar 6 binden fazla canlı türü yer alıyor.
Monte-Carlo Caz Festivali’ne Katılın
Kış sezonu, her yıl düzenlenen Monte-Carlo Caz Festivali ile resmen başlıyor. İki hafta süren canlı performanslarla bu etkinliğe, Monte-Carlo Casino’daki gösterişli Opéra Garnier ev sahipliği yapıyor. Yükselen yeteneklerden ünlü isimlere kadar geniş bir sanatçı yelpazesine yer veren festivalde geleneksel cazdan orkestralara, büyük orkestra melodilerinden pop-funk’a kadar çeşitli müzik türleri sunuluyor. Herbie Hancock, Gregory Porter, Diana Krall ve Melody Gardot gibi sanatçılar geçmiş yıllarda sahne alan isimlerden bazıları.
Prenslik Sarayı’nı Keşfedin
Ziyaretinizi, her gün saat 11:55'te gerçekleşen nöbet değişim törenine denk getirerek Prenslik Sarayı’nı keşfetmeden önce bu görkemli etkinliği izleyin. 1215 yılına kadar uzanan eski bir Ceneviz kalesi olan saray, özenle restore edilmiş İtalyan Rönesansı fresklerine (bazıları neredeyse beş yüzyıl boyunca gizli kalmış) ev sahipliği yapıyor. Ayrıca gezinti sırasında göreceğiniz galeriler, Taht Odası, Palatine Şapeli ve sarayın merkezi olan Sanat Galerili Onur Avlusu, zarif ahşap işçilikleri ve ipek duvar halılarıyla büyüleyici bir atmosfer sunuyor.
Larvotto Plajı’nda Rahatlayın
Monako, sahil kenti olmasına rağmen çok fazla plaj seçeneğine sahip değil. Ancak Larvotto halk plajında yakın zamanda yeniden tasarlanan sahil kompleksi, artık Riviera'daki komşularına daha çok benzeyen prenslik için oyunun kurallarını değiştirdi. Öğleden sonranızı sahil yolundaki özel plaj kulüplerinde, hareketli barlarda, restoranlarda veya yüzme malzemeleri satan dükkanlarda geçirebilirsiniz.
Les Perles de Monte-Carlo’da Yerel İstiridyeleri Tadın
Fontvieille bölgesindeki küçük liman, turistlerden çok yerlilere hitap ediyor ancak burada öne çıkan birçok mekan da var (örneğin, ünlü et restoranı Beefbar’ın ilk şubesi). İskele ucunda yer alan Les Perles de Monte-Carlo, prensliğe istiridye yetiştiriciliğini getirmek isteyen iki biyoloğun girişimi. Prenslik Sarayı'nın gölgesinde yer alan bu açık hava restoranı, Monako'daki lüks restoran anlayışının aksine rahat ve samimi bir deneyim sunuyor. Deniz ürünleri tabakları, piknik masalarında ve ahşap banklarda servis ediliyor; bu sıcak yaz günlerinde, uzun bir öğle yemeğini rosé eşliğinde keyifle uzatabileceğiniz bir atmosfer yaratıyor.
Le Bar Américain’de Kokteyllerin Tadını Çıkarın
1930'lardan beri buluşma noktası olan Le Bar Américain, Monte-Carlo’daki beş yıldızlı Hôtel de Paris’in caz salonu olarak pek çok ünlü ismi ağırlamıştır. Josephine Baker, Frank Sinatra, bir keresinde burada doğaçlama bir performans sergileyen Lady Gaga ve daha nicesi... Her akşam canlı caz, swing, blues ve soul performansları sunulan bu mekan, akşam yemeği öncesi veya sonrası kaliteli müzik ve Monako’nun en iyi kokteyllerini tatmak için ideal bir adres.
Gösteri içeride gerçekleşirken terastaki manzara da bir o kadar etkileyici; Akdeniz’in ve Monte-Carlo Casino’nun muhteşem görüntüleri gözler önüne seriliyor. Akşamınızı kusursuz bir şekilde tamamlamak isterseniz, otelin Le Louis XV - Alain Ducasse restoranında Riviera’nın en ihtişamlı yemek deneyimlerinden biri için rezervasyon yaptırabilirsiniz.
One Monte-Carlo’da Alışveriş Yapın
Monako'nun köklü geçmişi, gelişmeye devam etmesini ve geleceğe kucak açmasına engel olmuyor. Bunun en iyi örneklerinden biri, yeni moda bölgesi One Monte-Carlo. Place du Casino ile Hôtel Hermitage Monte-Carlo arasında yer alan bu heykelsi, cam kaplı mağazalar, Cartier, Chanel, Céline ve Saint Laurent gibi birçok ünlü lüks markaya ait 24 butiğe ev sahipliği yapıyor. Alışverişe ara vermek istediğinizde ise Mada One’da mola verebilirsiniz. Ünlü şef Marcel Ravin’in zarif dokunuşlarıyla hazırladığı bu kafe, gün boyu lezzetli yemekler sunuyor.
Sürdürülebilir Deniz Safarisine Çıkın
"Sustainable Whale Watching Monaco" ile Pelagos Koruma Alanı'nın deniz memelilerini keşfedin. Bu girişim, Fransız Riviera’sı açıklarında yaşayan beyaz şişe burunlu ve şeritli yunuslarla göç eden fin ve İspermeçet balinalarının korunmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Yarım gün veya tam gün süren turlarda, uzman rehberler eşliğinde sahil boyunca tekneyle dolaşarak bu muhteşem canlıları doğal yaşam alanlarında gözlemleyebilirsiniz. Zirve göç sezonu olan haziran ortasından ağustos ortasına kadar, su üzerinde özel bir şey görebilme ihtimaliniz yüzde 90'a çıkıyor.
Villa Paloma ve Villa Sauber’de Sanat Sergilerini Gezin
Nouveau Musée National de Monaco'nun (Yeni Monako Ulusal Müzesi) koleksiyonu, 19'uncu ve 21'inci yüzyıllar arasında yaratılan 10 binden fazla eserden oluşuyor. Koleksiyonda Claude Monet ve Jean Cocteau gibi ustaların yanı sıra Andy Warhol ve Jeppe Hein gibi uluslararası sanatçıların eserleri de yer alıyor. Müze iki farklı mekanda sergileniyor. Monako’nun son belle époque villalarından biri olan Villa Sauber ve ünlü peyzaj tasarımcısı Édouard André’nin öğrencisi Octave Godard tarafından tasarlanan antika tarzı teras bahçesine sahip Villa Paloma. Fotoğrafçı Helmut Newton’dan yazar/yönetmen Pier Paolo Pasolini’ye kadar birçok sanatçıyı öne çıkaran geçici sergileri kaçırmayın deriz.
