Hatay’ın güneşi, İtalya’nın rüzgarı

Türkiye’de ve uluslararası arenada pek çok projeyi hayata geçiren ve temelleri 1969 yılında atılan IC Holding, son yıllarda enerjide yaşanan yeşil dönüşüm ile birlikte sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmak için IC Grubu yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını ve projelerini IC Enterra çatısı altında topladı. Adını enerjinin “en”inden ve yerküre, dört element anlamlarına gelen “terra”dan alan şirket, mevcut santrallerinin yanı sıra yeni yatırımlarla büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için kararlılıkla ilerliyor. Şirket, özellikle Hatay’da gerçekleştirdiği Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) Erzin-2 Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesiyle dikkatleri üzerine çekiyor. IC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılak, Türkiye’nin en büyük güneş santrali projelerinden biri olan Hatay’daki 136 MWm kapasiteli YEKA Erzin-2 santralini, ağustos sonu itibarıyla kademeli olarak devreye almaya başladıklarını vurguluyor. Bu santralin, yıl sonuna kadar tam kapasite çalışmaya başlaması bekleniyor. 

Güneşi takip eden paneller

2 bin dekar alan üzerinde kurulan Erzin-2 GES, yalnızca çevresel sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda yenilikçi teknolojiyi de ön planda tutmuş. Kızılak, 250 bin 560 adet hareketli güneş panelinin, ayçiçeği gibi güneşi takip ederek enerji üretim verimliliğini artırdığına dikkat çekerek projenin özelliklerini şöyle sıralıyor: “YEKA Erzin-2 yıllık ortalama 248 bin MWh elektrik üretimi gerçekleştirerek yaklaşık 155 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak ve yıllık 157 bin ton karbondioksit (CO2) emisyonunu azaltacak. Projede kullanılan modüller, modern mühendislik tasarımı ile hem yarı kesim (half-cut) hem de çoklu bar (multi-busbar) özellikleri taşıyor; bu da üretim süreçlerini optimize ediyor.”

İtalya’nın rüzgarına talip

Yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlar yalnızca Türkiye ile sınırlı tutulmuyor. Yurt dışında da varlık gösterme yönünde stratejiler geliştiriyor. Bu kapsamda, İtalya’da yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmak amacıyla ilk adımını atan IC Enterra, İtalya’da Eterna Green S.r.l. şirketinin yüzde 100 hissesini devraldı. Ayrıca Troia Wind S.r.l. şirketinin hisselerinin yüzde 51’ini alarak 64,8 MW kapasiteli bir rüzgar enerjisi santralinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını hızlandırdı. 2025 yılına kadar yatırıma başlamayı ve 2026’da santrali devreye almayı planlayan şirket, bu adımlarıyla uluslararası pazarda da sağlam bir yer edinmeyi hedefliyor.

Hidroelektrikte büyüyor

IC Enterra’nın gelecek projeksiyonları arasında Erzincan’daki Bağıştaş-1 Barajı ve HES’in güneş enerjisi santrali ile desteklenerek hibrit bir tesis oluşturulması da var. Taşkın Kızılak, bu projede 61 MWm kurulu gücün hedeflendiğini ve izin süreçlerinin hızla devam ettiğini dile getiriyor. 2023 yılında hidroelektrik santrallerinden elde ettiği elektrikle IC Enterra’nın sektördeki etkisini artırdığını ifade eden Kızılak, bu yıl yaklaşık 1,2 milyar kWh elektrik ürettiklerini söylüyor ve ekliyor: “Satışlarımız ise 2 milyar 888 milyon TL düzeyinde gerçekleşirken 2021 - 2023 FAVÖK yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 29,7’yi buldu. Son dönemlerde yüzde 80 seviyelerinde bir FAVÖK marjı yakalayarak kârlılığı artırdık.” 

IC Enterra, HES’lerdeki üretimlerinden 2021, 2022 ve 2023 yıllarında toplamda yaklaşık 2,6 milyon MWh karşılığı I-REC Sertifikası ve 1,5 milyon MWh karşılığı VCS Sertifikası satışı gerçekleştirdi. Nisan 2024 itibarıyla Borsa İstanbul’da yatırımcılarla buluşan şirketin, halka arz sürecini kârlı ve sürdürülebilir bir büyüme ile taçlandırdığını söyleyen Kızılak, 2024 yılı ilk çeyrekte elektrik üretiminde geçen yıla göre yüzde 49,1 artışla 283 GWh seviyesine ulaştıklarını vurguluyor. Gelirler, aynı dönemde yüzde 12,3 artarak 683 milyon TL’ye yükselirken etkin operasyonel stratejileri sayesinde FAVÖK’ü yüzde 9,5 artırarak 498 milyon TL’ye çıkmış. Net nakit akışı ise 300 milyon TL seviyesine ulaşmış. Haberin yayına hazırlandığı 13 Ekim itibarıyla halka açık şirketin borsa değeri ise yaklaşık 408 milyon dolar.

Depolamalı üretimde önlisans hazır

Gelişmiş enerji depolama çözümleri, yenilenebilir enerji üretimindeki dalgalanmaları dengelemek ve enerjiyi etkin bir şekilde depolamak için giderek daha fazla önem kazanıyor. IC Enterra, sürdürülebilir büyüme ve portföyünü çeşitlendirme hedefiyle 430 MW’ı rüzgar ve 55 MW’ı güneş olmak üzere toplam 485 MW kapasiteli depolamalı üretim tesisi yatırımı üzerinde çalıştığını açıklamıştı. Bu alandaki ön lisans süreçlerini de başarıyla tamamladıklarını dile getiren IC Enterra Genel Müdürü Taşkın Kızılak, “Toplam 485 MW kapasiteli sekiz adet projemiz için çalışmalarımız devam ediyor. Son yıllarda öne çıkan enerji depolama teknolojileri, yenilenebilir enerji sistemlerinin verimliliğini artırmak ve enerji arz güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahip” diyor. Kızılak, depolama sistemleri ve hidrojen çözümlerinin yenilenebilir enerjiyi daha güvenilir ve sürekli bir kaynak haline getireceğini savunmakta. 

Enerji kayıpları en aza iniyor

IC Enterra, bu süreçte yenilenebilir enerjinin geleceğini şekillendiren önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor. Taşkın Kızılak, bunun yanında yapay zeka ve IoT teknolojileri sayesinde enerji üretim süreçlerini daha hassas bir şekilde izleyebildiklerini ve yönlendirebildiklerini söylüyor. Bu teknolojilerle üretim verimliliğini artırıyor, arıza risklerini azaltıyor ve enerji kayıplarını en aza indiriyorlar.