Arama
Bikini de tıpkı istatistik gibi pek çok şeyi gösterse de gerekeni saklar! Ekonomik büyüme dönemlerinde kısalan, finansal krizlerde uzayan etek boyları misali bikininin de kendi küçük, ekonomik etkisi büyük.

02 Ekim 2024, 11:25 ÖÖ EKLENDİ
Bikini ve Ekonomi

Yirmi iki ülke gezerek futbolun kültürel ve politik etkilerini incelediği “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” kitabının yazarı Simon Kuper’ın iddiasını rahatlıkla modaya uyarlayabiliriz:“Moda da asla sadece moda değildir” ve bunun nedenini anlamak için gelin birlikte ‘bikini’nin hikayesine bakalım… Bikini ortaya ilk çıktığında bir “skandal” olarak nitelendirilmekte ve halk plajlarında kargaşaya neden olmaktaydı. Katolik İtalya gibi tutucu ülkelerdeki polisler, plajlarda mayo boylarını ölçerek yönetmeliğin öngördüğünden kısa olanları plaja kabul etmemeye başlamıştı. Bikininin varoluş hikayesine gelince… 1930’larda dekoltesi giderek artan mayoların bikiniye evrilmesi, II. Dünya Savaşı sonrası oldu. 1946 yılında ABD, Pasifik Okyanusu’ndaki Marşal Takımı’na dahil “Bikini Atölü” olarak bilinen adada, nükleer denemelerine yeniden başladı. Bir önceki yıl Hiroşima ve Nagazaki’yi harap edenin bir benzeri niteliğindeki bu bomba, hızla tüm dünya basınının ilgi odağı oldu. Bu esnada, Parisli mühendis ve tasarımcı Louis Reard, iki küçük parçadan oluşan bir mayo hazırlamaktaydı. Gazetelerin Bikini Adası’nda patlayan atom bombasının ayrıntılarıyla dolu olmasını fırsat bilen uyanık Reard, “patlamaya hazır” diye nitelendirdiği tasarımına, basının ilgisini çekebilecek sansasyonel bir isim bulmuştu: Bikini! Bombanın atılmasından dört gün sonra (5 Temmuz 1946’da) Reard’ın top modeli Micheline Bernardi, tarihin ilk bikinisi içerisinde bir Paris podyumunda salına salına yürümekte, yürek hoplatmaktaydı. 1946’da bikini, atom bombasından bile daha fazla ilgi çekmiş, tartışmaya neden olmuş ve ayıplanmıştı. Bikininin erkeklerdeki etkisi, adaya atılan bombanınkine benziyordu: Boyutu küçük, etkisi büyüktü... Efsanevi İskoç futbolcu ve teknik direktör Sir Alex Ferguson’un bir basın toplantısında mini etek için söyledikleri, aslında bikini için de geçerliydi: “İstatistik, mini etek gibidir; çok şey gösterir ama gerekeni göstermez!” Bikini de artık etkisi, 21’inci yüzyıla sarkacak bir moda ikonuydu. 1957 yılında Brigitte Bardot’nun, Cannes Film Festivali esnasında Fransa’nın güney sahilinde bikiniyle verdiği poz, büyük sansasyon yarattı. Onu, Marilyn Monroe, Esther Williams, Raquel Welch gibi Hollywood yıldızları takip etti. Ursula Andress’in, ilk James Bond filmi “Dr. No”da canlandırdığı Honey Ryder karakteri için giydiği bikini, 2021’de Londra’daki bir müzayedede tam 61 bin 500 dolara alıcı buldu. ABD’nin Bikini Adası’ndaki nükleer denemelerinin etkisi sadece modayla sınırlı kalmadı. Dünya moda sahnesine yürek hoplatan bir plaj giysisi, Türk edebiyatına ise yürek yakan bir şiir hediye etti… Bikini Adası’ndaki silah denemeleri 1950’li yıllarda da devam ederken dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük nükleer test, 1954 yılında yapılır. O çapta bir nükleer denemenin etki alanı, tahmin edilenin çok ötesinde olur ve radyoaktif serpinti çok geniş bir bölgeye yayılır. 100 mil kadar açıkta balıkçılıkla geçinen Japonlara kadar ulaşır. “Şanslı Ejderha” isimli bir Japon balıkçı teknesi de radyoaktif serpintilere maruz kalır. Teknenin üzerine beyaz radyoaktif maddeler yağar, mercan resifleri gökyüzüne saçılır… Balıkçılar da bunları teknelerinden ve kendi üzerlerinden temizleyip ülkelerine geri dönerler. Bu olay, “İkinci Hiroşima” olarak anılır. Serpintilerin sadece Şanslı Ejderha’yı değil, Japonya’nın doğusundaki binlerce balıkçı köyünü de etkilemesi büyük Türk şairi Nazım Hikmet’in, “Japon Balıkçısı” şiirine de ilham olur: 
 

Denizde bir bulutun öldürdüğü Japon balıkçısı genç bir adamdı Dostlarından dinledim bu türküyü Pasifik’te sapsarı bir akşamdı… (Nazım Hikmet RAN)

Bikini, Etek ve Ekonomi Döngüsü Kendileri küçük, etkileri büyük bikini ve mini eteğe değinmişken Alex Ferguson’un mini etek teorisini bir adım daha ileri götürüp konuya ekonomik bir boyut da katarak bitirelim yazıyı… “Mini etekle ekonominin ne alakası var” demeyin. “Çoğu şeyi gösterip asıl gerekeni göstermeyen” mini etekle istatistik birlikteliğinden ilginç çıkarımlar yapılabiliyor: 1950’lerin modası mini eteğin boyuyla sadece kadınlar ve onların kıskanç eşleri ya da sevgilileri ilgilenmiyordu. Borsayı yakından takip eden analist ve yatırımcılar için de etek boyu önemliydi. Zira “Etek Boyu Teorisi”ne göre ekonomi yükselişte olduğunda etekler kısalıyor, kötü giderken de uzuyor! Refah dönemlerinde pahalı ipek çoraplar alabilen kadınların etekleri kısalıyor; kötü ekonomik ortamlarda ise kadınlar ucuz naylon çorapların sardığı bacakları uzun eteklerle gizliyorlar... Tarih bu teoriyi hep doğruladı. Mini eteğin yaygın olduğu 1920'ler ve 1960'larda borsa iyi durumdaydı. Büyük ekonomik buhranın yaşandığı 1930’lar ve 1940'larda ise borsa öyle bir düşüşteydi ki yolda yürürken kadınların eteklerine basıp düşmemeleri mucizeydi. Ekonomik ve finansal analiz açısından mini eteğin de, bikini gibi ‘boyutu küçük, etkisi büyük…’ Moda ise asla sadece moda değildir! Sizce de öyle değil mi?
 


"Life" Kategorisinden Daha Fazla İçerik