Uzaktan çalışmanın gizli maliyeti: Masraflardan hangi taraf sorumlu?
Covid-19 pandemisinin akut dönemi geride bırakılmış olsa da, salgınla mücadele kapsamında yaygınlaşan uzaktan çalışma uygulaması, iş hayatında köklü ve kalıcı değişimlere yol açtı. Uzaktan çalışma, sunduğu fırsatlar ve getirdiği zorluklarla iş dünyasının gündeminde kalıcı bir yer edindi ve çalışma hayatının dinamiklerini adeta dönüştürdü.
Uzaktan çalışmanın işverenler açısından başta çalışan motivasyonunu artırmak gibi pek çok avantaj sağlamanın yanında ofis maliyetlerini azaltıcı bir etkide de bulunduğu kuşkusuz. Bununla beraber, uzaktan çalışma, çalışanlar nezdinde kaçınılmaz olarak internet ve teknolojik altyapı masrafları, elektrik faturasında artışlar, ergonomik bir çalışma alanı yaratmak için gereken düzenlemeler, telefon ve iletişim masrafları, ısıtma ve soğutma giderleri gibi bazı masraf kalemleri de doğuruyor. Peki, bu masrafların karşılanması çalışanın mı yoksa işverenin mi sorumluluğunda?
Pandemi günlerini izleyen dönemde hazırlanarak 10 Mart 2021 itibarıyla yürürlüğe giren Uzaktan Çalışma Yönetmeliği, işin yerine getirilmesinden kaynaklanan ve işle doğrudan ilgili zorunlu giderlerin tespit edilerek karşılanmasına ilişkin hususların iş sözleşmesinde belirtileceğini söylemekle yetiniyor.
Bununla birlikte, Türk Borçlar Kanunu’nda işverenin, işin görülmesinin gerektirdiği harcamalar ile çalışanı iş yeri dışında çalıştırdığı takdirde geçimi için zorunlu olan harcamaları da ödemekle yükümlü olduğu ifadesi yer alır. Bu maddeden hareketle, çalışanın uzaktan çalışma sebebiyle artan giderlerini işverenin karşılaması gerektiği yönünde bir görüş oluşuyor. Uluslararası Çalışma Örgütü de 2020 yılında yayımladığı Covid-19 Ortamında ve Sonrasında Uzaktan Çalışma Uygulama Kılavuzu’nda işverenlerin evden çalışanlara yönelik elektrik, iletişim, ısıtma ve/veya iklimlendirme ve uzaktan çalışmaya özgü diğer giderleri (tamamen veya kısmen) geri ödeyerek çalışanları desteklemesini tavsiye ediyor.
Çalışanın yol ve yemek ücretinin karşılandığı iş yerlerinde uzaktan çalışmaya geçilmesi durumunda, çalışanın yemek ihtiyacında herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığından yemek ücretinin karşılanmaya devam edilmesi uygun olur. Bununla beraber, çalışan artık yol masrafı yapmayacak olduğundan, işverenin yol ücreti ödemesine gerek olmadığı değerlendirilir.
Ancak, çalışanın ev giderleri yönünden sorunun cevabı bu kadar basit olmayabilir. Gerçekten de her şeyden evvel bu giderlerin tümünün uzaktan çalışmadan kaynaklanmadığını göz önünde bulundurmakta fayda var. Dolayısıyla, bu giderlerin yalnızca belirli bir bölümünün, yani işin gerekliliklerinden kaynaklı artan kısmının işveren tarafından karşılanması daha hakkaniyetli bir çözüm olarak görünüyor.
Öte yandan, giderlerin işle ilgili kısmının objektif bir şekilde ölçülmesi her zaman mümkün değil. Bu durum, işverene fazladan ve yersiz bir külfet getirebilir. Ayrıca, kimi zaman çalışanların kişisel tercihlerinin ev giderlerinin tutarı üzerinde tesiri olabilir. Örneğin, çalışanların bireysel farklılıklarından veya yaşadıkları yerin koşullarından kaynaklanan farklı seviyelerdeki ısınma ihtiyaçları veya ergonomik bir çalışma ortamı oluşturmak için yapacakları düzenlemelere dair kişisel tercihleri, çalışanların giderleri arasında öngörülemeyen farklılıklara yol açabilir. Bu gerçek, söz konusu hesaplamanın suistimallere açık hale gelmesine ya da çalışanlar arasında bir eşitsizlik yaratılmasına sebep olabilir. Bu noktada, işvereninin bir denetim mekanizması kurması düşünülebilir, ancak bu durumda da çalışanın kişisel alanına müdahale riski taşıyan bu tür denetimler, işveren ile çalışan arasındaki güven ilişkisini zedeleyebilir. Dolayısıyla, çalışanların masraflarının objektif bir kritere bağlanarak tespit edilen parasal eşikler ışığında karşılanması; internet/elektrik gibi kategorik olarak belirlenen giderlere ilişkin ödeme yapılması yahut uygulamada sıkça rastlanıldığı üzere çalışanlara götürü bir bedel ödenmesi makul bir yol olabilir.
Sonuç olarak, uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşmasıyla birlikte, çalışan ve işveren arasındaki masraf paylaşımına dair adil bir çözüm üretilmesi ihtiyacının daha belirgin hale geldiği görülüyor. Mevcut düzenlemeler bu konuda genel bir çerçeve sunmakla birlikte, uzaktan çalışmadan kaynaklanan masrafların akıbetini tarafların iradesine bırakmakla yetiniyor ve konuya tam anlamıyla bir çözüm getirmiyor.
Nitekim, masrafların karşılanmasının uzaktan çalışmanın doğasına ve hakkaniyet ilkelerine uygun çözümler üretilmesiyle yönetilmesi, taraflar arasındaki menfaat çatışmasının derinleşmemesine hizmet eden makul bir çözüm olarak değerlendirilebilir. Masrafların çalışanın iş ve kişisel hayatı arasındaki sınırları gözeterek dengeli bir şekilde paylaşılması, hem çalışanların ekonomik yükünü azaltır hem de işverenler açısından sürdürülebilir bir modelin önünü açar. Uzaktan çalışmanın getirdiği avantajları her iki taraf için de gözeterek bu yeni düzene uyum sağlamak, iş hayatının geleceği için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
"Hukuk" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
Yatırımcı perspektifinden Türk Ticaret Kanunu’ndaki güncel gelişmeler
Avukat Görkem Bilgin ve Avukat Edanur Atlı Forbes Türkiye için yazdı
-
Rekabet hukuku uygulamalarında popülizm: Fırsatlar ve tehditler
Doç. Dr. Emin Köksal Forbes Türkiye için yazdı
-
Dijital dünya hukukun merceği altında
Prof. Dr. Kerem Cem Sanlı ve Doç. Dr. Zeynep Ayata Forbes Türkiye için yazdı.
-
Küresel rekabet için Türkiye'nin fikri mülkiyet stratejisi
Gün+Partners avukatı Hande Hançar Forbes Türkiye için yazdı
-
Türkiye’de yapay zeka düzenlemeleri: Gelişmeler ve iş dünyasına yansımaları
Gün+Partners avukatları Begüm Yavuzdoğan Okumuş ve Yalçın Umut Talay Forbes Türkiye için yazdı
-
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
forbes.com.tr
2025 Forbes 30 altı 30'dan İlayda Şamilgil: NASA projesinden kendi girişimine
-
Nilgün Balcı Çavdar
Bir varmış bir yokmuş