TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın görevdeki ilk yılı nasıl geçti?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı (TCMB) Dr. Fatih Karahan'ın görevdeki ilk yılı geride kaldı. Başkan Dr. Karahan, göreve geldiğinde Haziran 2023'ten itibaren uygulanan para politikasını devam ettirdi. Şubat 2024'te yüzde 45 olan politika faizi Mart 2024'teki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 500 baz puan artırılarak yüzde 50'ye yükseltildi. Yine Haziran 2023'te 500 puana yakın olan Türkiye'nin CDS primleri Şubat 2023'te 300'ün altına gerilemişti. CDS'in son geldiği nokta ise 250 puan yakınlarında. Gerileme yavaşlamış olsa da CDS risk primleri son 5 yılın en düşük seviyelerinde seyrediyor.
Son bir yılda TCMB'nin sıkı para politikası korunurken, Kur Korumalı Mevduat, 90 milyar dolar seviyesinden 30 milyar doların altına kadar geriledi. TCMB aldığı ilave adımlarla KKM'den çıkışı hızlandırmaya çalıştı.
TCMB yönetimi Aralık 2024'te politika faizini 250 baz puan düşürerek, 26 ay sonra ilk faiz indirimini gerçekleştirdi. Ocak ayında da faizleri 45 baz puan indiren TCMB, Başkan Karahan'ın Başkan sıfatıyla koltuğu devraldığı günlerdeki faiz oranlarına geri dönmüş durumda. Bir sonraki PPK toplantısı Mart ayında yapılacak ancak 7 Şubat tarihinde 2025 yılının ilk enflasyon raporu yayımlanacak. Bu toplantıda Karahan ve yardımcıları hem gazetecilerin hem uzmanların sorularını da yanıtlayacak. TCMB Eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, Karahan döneminde izlenen para politikasını Forbes Türkiye'ye değerlendirdi.
Faiz politikası: “2023 Haziran’dan sonra doğru yönde adımlar atıldı”
Prof. Dr. Özatay, Karahan döneminin ekonomide Haziran 2023'te başlayan yeni politikaların bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşünde. Yasa gereği TCMB'nin asli görevinin fiyat istikrarını sağlamak olduğu belirten Özatay, Karahan’ın görev süresi boyunca devam ettirilen faiz politikasının, 2021-2023 dönemindeki “alışılmışın dışında” para politikalarına kıyasla daha rasyonel bir çerçeveye oturduğunu belirtti: 2021 Eylül ile 2023 Haziran arasında, enflasyon yüzde 19 iken Merkez Bankası faiz düşürdü ve enflasyon sıçradı. O dönemde Merkez Bankası, bilindik bir merkez bankası gibi hareket etmiyordu. Ancak 2023 Haziran’dan itibaren tam tersi bir politika izlendi. Enflasyonla mücadele etmek için faiz artırımları yapıldı ve politika faizi yüzde 50’ye çıkarıldı.
Ancak Özatay, faiz artırımlarının daha hızlı gerçekleşmesi gerektiğini düşündüğünü ifade etti: 2023 Haziran'dan itibaren faiz artırımları daha hızlı olabilirdi. Böylece kuru kontrol altına almak daha kolay olurdu ve enflasyon bu kadar yükselmezdi. Ama burada farklı görüşler var. Kademeli faiz artışının doğru olduğunu düşünenler de var.
"Tek başına para politikası yeterli olmaz”
Fatih Karahan göreve ilk geldiğinde TCMB'nin yıl sonu enflasyon hedefinin orta noktası yüzde 36'ydı. Daha sonra bu enflasyon beklentisi önce 38'e ardından yılın son toplantısında da yüzde 44'e yükseltildi. Özatay, enflasyonla mücadelede sadece para politikalarının yeterli olmayacağını, maliye politikasının da destek vermesi gerektiğini vurguladı:
"Tek başına para politikasıyla enflasyon düşmez. Maliye politikasının da yardımcı olması gerekir. Enflasyon, Merkez Bankası'nın tahmin ettiği seviyelere ulaşmadı diye eleştirmek haksızlık olur. Başka politikalar devrede olmadığında, para politikasının etkisi sınırlı kalır."
Özatay, Merkez Bankası'nın bu durumu enflasyon raporlarında sıkça vurguladığını belirtti: Merkez Bankası da sürekli maliye politikasına atıfta bulunuyor. Çünkü tek başına enflasyonu düşürmesi çok zor.
TCMB'nin Para Politikası Kurulu toplantıları sonrası yayımladığı açıklamalarda Kasım ayından itibaren maliye politikalarına atıfta bulunuluyor. Son üç toplantıda da bu atıf korundu. Fatih Özatay konuya ilişkin görüşlerini şu sözlerle diler getirdi:
Maliye politikası yardımcı olmuyor değil. Sonuçta deprem harcamaları var. Önceden gelen seçim harcamalarında seçimde verilen sözler nedeniyle bugünlere yansıyan bir takım harcamalar var. Bir kontrol altına alma isteği var ve alınıyor da. Deprem harcamalarına çıkarsanız bütçe açığı GSYH’nin yüzde üçü civarına iniyor. Faiz dışı açık da kalmıyor ortada. Ama bu maliye politikasının daha fazla yardımcı olması için bu bütçe kontrolünün, bu önlemlerin nasıl alındığı önemli. Mesela yüksek gelir grubundan vergi alıyor musunuz, almıyor musunuz? Yükü adil dağıtıyor musunuz?
"Faiz indiriminde kademeli gidiş doğru”
Aralık ayında başlayan faiz indirim sürecine de değinen Özatay, bu sürecin ani ve sert olmaması gerektiğini belirtti: Keskin bir faiz indirimi olmaz, olmamalı. Kademeli gidiş doğru. Aralık ayında faiz indirimi başlatıldı. Ocak'ta da indirildi. Kimileri sabit kalmasını savunuyordu ama indirilmesi büyük bir sorun yaratmadı. Önemli olan, enflasyonun gidişatını ve beklentileri iyi yönetmek.
Gelecek beklentileri: “Enflasyon düşecek ama yavaş”
Özatay’a göre mevcut ekonomi politikaları devam ederse, 2025 sonunda enflasyonun yüzde 30 civarına gerilemesi bekleniyor: Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 21 ama dış koşullar değişmezse, 30’un biraz altında olabilir. Yine de bu, geçtiğimiz yıla kıyasla önemli bir düşüş. Ancak enflasyon hâlâ yüksek kalacak.
Uzun vadede politika devam ettiği sürece enflasyon düşmeye devam edecek olsa da, 2025 ve sonrası için belirsizlikler olduğunu belirtti: Seçim ekonomisi devreye girerse, politikalar değişebilir. 2025, enflasyonla mücadele yılı olabilir ama 2026-2027 seçim gündemiyle farklı bir tablo ortaya çıkabilir.
“Merkez Bankası işini yapıyor”
Özatay, Karahan ve ekibinin doğru adımlar attığını ancak sürecin daha etkili olabilmesi için ekonomik programın daha kapsamlı olması gerektiğini ifade etti: Merkez Bankası, olması gerektiği gibi hareket ediyor. Enflasyon hedeflerine ulaşmak için elindeki araçları kullanıyor. Ancak tam anlamıyla başarılı olabilmesi için daha geniş kapsamlı bir ekonomi programına ihtiyaç var.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ve iletişiminin önceki dönemlere göre daha iyi olduğunu vurgulayan Özatay, 2024 ve sonrası için ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceğini yakından takip etmek gerektiğini söyledi.
Hafize Gaye Erkan'ın ekibinde Başkan Yardımcısı görevini yürüten Dr. Yaşar Fatih Karahan, Erkan'ın istifa açıklamasının ardından TCMB'nin yeni başkanı olarak atandı. Şubat 2024'te göreve gelen Dr. Karahan o dönemden beri TCMB koltuğunda oturuyor. Karahan'ın yardımcıları arasında Prof. Dr. Hatice Karahan ve Dr. Osman Cevdey Akçay bulunuyor.
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
Eren Taşar
2025'te yatırımcıları neler bekliyor?