Tarih sayfaları, kellikle mücadelede başarısızlıkla sonuçlanan hikayelerle dolu. Antik Mısır’ın şifa kürlerinden tutun, 19’uncu yüzyıl Avrupasındaki sıra dışı reçetelere kadar… Halk arasında “Kel kalırım daha iyii” dedirten tavsiyelerden geçilmiyordu. Hatta imparator olmanın bile değiştiremediği bir kaderdi bu. Misal Julius Sezar, Roma İmparatorluğu’ndaki hekimlerin hepsini azalan saçlarına çözüm bulmak için seferber etmiş, çareyi defne yapraklarından örülü taç takmakta bulmuştu. Yapay zekanın hüküm sürdüğü günümüze dönecek olursak en etkili çözüm, saç ekim kliniklerinden geçiyor. Üstelik bu işin başkenti 2 milyar dolardan fazla resmi pazar payı ile İstanbul. Megakenti küresel bazda saç ekimi sektöründe zirveye taşıyan unsurların başındaysa yenilikçi tekniklere imza atan klinikler geliyor. Patentini aldıkları “Eksozom Fue” adlı uygulamayla bu alanda bir çağ atlattıklarını belirten Estecapelli Kurucusu Mehmet Hanifi Kutlar, artık sıkça duyduğumuz bir terim olan ‘eksozom’u yenidoğan bebeklerin göbek kordonundan elde edilen protein kesecikleri ve hücreler arası haberleşmeyi sağlayan partiküller olarak açıklıyor. Tıp dünyasında başlangıçta “hücre artığı” olarak görülüp pek dikkate alınmayan eksozomlar, günümüzde eklemlerdeki kıkırdak hasarını onarmaktan tutun kadınlarda yumurta sayısını artırmaya kadar uzanan geniş bir alanda kullanılıyor.

Estecapelli ise “Eksozom Fue” adını verdikleri bir teknikle eksozomları saç ekimine entegre ediyor. Fue, saç foliküllerinin lokal anestezi altında donör bölgeden alınarak saçsız alanlara yerleştirilmesi işlemine verilen isim. Estecapelli’nin uyguladığı teknikte işin içine eksozomlar da dahil oluyor. Peki, eksozom saç ekiminde neden bu kadar önemli? Çünkü bu partiküller saç ekimi sonrasında oluşabilecek komplikasyonları ve şok dökülme miktarını azaltıyor. Diyelim uzun süren bir saç ekimi operasyonu geçiriyorsunuz, eksozom içerisinde bekleyen greftler canlılığını koruyor ve bu uygulama eksozomla etkileşime giren greftlerin dokuya hızlı tutunmasını sağlıyor. ‘Greft’i, saç foliküllerinin veya saç köklerinin -genellikle başın arka kısmından alınarak, saçsız veya seyrek saçlı bir bölgeye yerleştirilmesi olarak açıklamak mümkün. Bir greft, birkaç saç telinden oluşabiliyor. Greftler ile buluşan eksozomlar, hücreler arası haberleşmeyi sağladığında dolayı iyileşme sürecini kısaltıp hızlandırma konusunda aktif rol oynuyor. Kısacası mikroskobik boyutta olan bu partiküllerin boyu ve işlevi ters orantılı.

Eksozom Fue uygulamasının mimarı olan Kutlar, Estecapelli’nin ve Bench Turizm’in kurucu ortağı. Aynı zamanda medikal direktörlük görevini de sürdüren Kutlar, 36 yaşında olmasına karşın sektördeki en deneyimli isimlerden. Fildişi Sahili’nden Miami’ye, Arnavutluk’tan Sırbistan’a kadar geniş bir bölgede açtıkları acentalarla sağlık turizminde kapsamlı bir hizmet sunan Kutlar, saç ekim sektörünün ‘nereden nereye’ geldiğini vurguluyor. “Şu an ülke olarak geldiğimiz nokta inanılmaz” derken gözlerinde hayretten çok gurur var.

“11 - 12 yıl önce İstanbul’da bir klinikte, genç bir biyolog olarak bu işe ilk başladığımda saç ekimi yapan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu hatta açılmış olan birkaç klinik çalıştıracak uzman bile bulamıyordu” diyor. Üstelik o dönem sadece Türkiye’de değil, küresel bazda ciddi bir “uzman” sıkıntısı olduğunu söylüyor. Sonuçta talep çok, arz az olunca yol da açık. İşe başladıktan iki yıl sonra Kutlar’a, önce Irak’tan sonra diğer ülkelerden yatırımcılara saç ekimi üzerine danışmanlık hizmeti vermesi için iş teklifleri gelmiş, bahsettiği ülke sayısı 20’yi geçiyor. Estecapelli’nin altı yıllık mazisinde, 15 bini geçen hasta portföyünün neredeyse tamamı yabancı uyruklu. İtalyan ve İngilizler ağırlıkta. “Hedef neden yurt dışı?” sorusunun yanıtı ise Kutlar’ın yabancı pazar dinamiklerine oldukça hakim olmasında. Ancak “işin uzmanı” olmak, tek tercih nedeni değil. Bu çağda hız kazandıkça revaçtasınız, “vakit nakittir” sözü sektör farkı göz etmiyor.

“ABD’de günde 2 bin kökten fazlası ekilemiyorken Türkiye’de 5 bin 500 kök rahatlıkla ekiliyor. Yani yurt dışında iki gün süren operasyonlar bizde bir günde sıkı çalışılarak yedi, sekiz saatte tamamlanıyor” diyor Kutlar, işin finansal boyutuna geçmeden önce. Ardından ekliyor: “Avrupa ve ABD pazarında yalnızca saç ekim maliyeti, 20 bin doları bulurken Estecapelli yurt dışından ulaşım, transfer, konaklama dahil 3 bin - 3 bin 500 dolar arasında İstanbul’da konforlu bir şekilde bu işlemi gerçekleştiriyor. 7/24 bir hizmet ağını kapsaması da bizi yurt dışında cazip kılan seçeneklerden biri.” Tek bir alanda iyi olmak yetmiyor, saç ekim sektöründe fark yaratmak çok bileşenli bir yapı ile mümkün; hem inovatif düşünmek hem hızlı harekete geçmek hem de rakip pazarlardan daha uygun fiyatlı bir hizmet sunmak önemli.

Bugünlerde saç ekiminde dikkat çekici başarı hikayelerine imza atan işletmeler, sağlık turizmi alanında da yatırımlarını artırıyor. Sağlık turizminin dinamiklerini yakından takip eden Kutlar da faaliyet alanını sadece saç sağlığı uygulamalarıyla sınırlamıyor. Estetik cerrahi, obezite, göz ameliyatları ve diş tedavileri konularında da Kutlar’ın ekibi, VIP bir sağlık hizmeti sunarak yurt dışındaki hastaların Türkiye’de alanındaki en iyi doktor ve hastanelerle buluşmasını sağlamak için yoğun mesaide. Memnuniyet konusunda güçlü bir performans yakaladıklarını belirtirken “Mesela İngiltere özelinden bakarsak Premier League’de bile reklamlarımız dönüyor. Ancak bizi tercih edenlerin yüzde 70’i tavsiye üzerine geliyor. Ekibimin amacı bize güvenerek bu kapıdan içeri giren hiç kimseyi hayal kırıklığına uğratmamak” diyor Kutlar. Etik yanıyla birlikte güven kazanmanın uzun vadede gerilla marketing’den daha etkili olduğunu düşünürsek akıllıca bir strateji.