Arama
Renault orta lüks segmentte makus talihini yenmek için yola bu kez Rafale ile çıkıyor. Adını hız rekoru kıran bir uçaktan alması, markanın hedeflerinin daha iddialı olduğunun göstergesi.

02 Ekim 2024, 04:15 ÖS GÜNCELLENDİ
Rafale Rüzgarı

Türkiye’de son dönemde SUV’lara rağbet büyük. Sedan ülkesi denilen Türkiye, bir anda SUV cennetine dönüştü, pazar payları yüzde 55’e dayandı. Havalı tasarımları, yerden yüksek olmasının sürücülere güven vermesi, geniş iç hacmi, konforu ve biraz da statü atlama isteği, SUV’ları moda haline getirdi. Piyasada tam 140 tane SUV büyük bir rekabet içinde. Renault’nun yeni D-SUV’u Rafale de eylül ayında bu yarışa girmeye hazırlanıyor.

Sevilla’daki dünya lansmanında test etme fırsatı bulduğumuz Rafale, Renault’nun ürün gamının zirvesine konumlandırdığı bir model. Model adı, Renault’nun havacılık geçmişinden geliyor. Pek bilinmez ama Renault, 1930’lu yıllarda otomobil dışında tren ve uçak motoru da üretiyordu. Tarihler 1933’ü gösterdiğinde uçak üreticisi Caudron’u satın alarak havacılık sektörüne girdi. Uçaklarına önemli rüzgarların isimlerini verdi. Rekor kırmak için tasarlanan tek koltuklu yarış uçağı C460 da 1934’te Rafale olarak yeniden adlandırıldı. 445 km/s hıza ulaşan rekortmen Rafale’nin bu ilginç hikayesi bir bakıma Renault’nun premium segmentte hedefini ortaya koyuyor.

Renault, Rafale’de son dönemde SUV’larda popüler olan coupe tasarımı tercih etmiş. C-SUV modeli Austral’in büyütülmüş hali yerine tamamen farklı ve sportif bir SUV yaratılmış. İşin ilginci Rafale, 2020’de Peugeot’dan transfer edilen Renault Tasarım Başkan Yardımcısı Gilles Vidal’ın yarattığı ilk model. Peugeot 408 ile büyük sükse yapan Vidal’in Rafale’de de bu çizgilerden esinlendiği hissediliyor. İnce LED farlar ve geniş ızgara, 408’e gönderme yapıyor.

Rafale’deki yeni teknolojiler arasında cam tavan oldukça yenilikçi. Solarbay’ın perdesi yok ve buna rağmen yolcuları güneş ışınlarında koruyabiliyor. Solarbay’ın yüzeyi, düğme ile karartılıp aydınlatılabiliyor. Solarbay tavan ayrıca 30 mm daha fazla baş mesafesi sağlıyor.

Rafale’de kullanılan 200 beygir güç ve 205 Nm tork üreten 1,2 litre E-Tech tam hibrit motor, oldukça tatminkar ve sürüş konforu yüksek. SUV’lar uzun yolda sedanlara göre daha az konforludur. İspanya yollarında Rafale ile bu duyguyu hissetmedim. Yakıt tüketiminde hibrit motorun artıları görülüyor. Tek depoyla bin 100 km yol kat edebiliyor.

Renault, orta lüks segmente yabancı değil. Ancak bu maceralarının sonu pek iyi bitmemişti. Tasarımlarıyla ses getiren Vel Satis, Avantime, Latitude ve Talisman’ın üretimleri yetersiz satış performansları yüzünden durdurulmuştu. Şimdi Rafale, markanın amiral gemisi olmaya aday. Peki Renault bu kez Rafale ile şeytanın bacağını kırabilir mi? En önemlisi saf kan premiumlardan müşteri çalabilir mi? Renault, Rafale’nin yanına lüks algısını oturtabilirse teknolojisi ve tasarımıyla kendine yer bulabilir. Sonuçta en pahalı Renault unvanını alacak. Peugeot 408, DS 7, Mercedes GLC Coupe, BMW X4 ve Audi Q5 Sportback en ciddi rakipleri olacak.


"Güzel Otomobiller" Kategorisinden Daha Fazla İçerik