Arama
Uçak pistlerine düşen yabancı cisimlerin, global havacılık sektörüne maliyeti yıllık 19 milyar dolar civarında. Ankara merkezli yapay zeka şirketi ArgosAI, İstanbul Havalimanı ve Londra Gatwıck’ten sonra Roma Havalimanı’nda da pistleri taramaya başladı. Şirket altı yıl içinde dünyada 30 büyük havalimanında çalışmaya ve o kadar beklemeden unicorn olmaya hazırlanıyor.

02 Ekim 2024, 01:16 ÖS GÜNCELLENDİ
Pistlerin Gözü

Bundan 24 yıl önce, 25 Temmuz 2000’de, Paris’te büyük bir felaket yaşandı. Charles de Gaulle Havalimanı’ndan New York’a gitmek üzere havalanan Air France’a ait bir uçak, kalkış sırasında alev alarak bir otelin üzerine düştü. Uçaktaki 109 yolcu ve mürettebatın yanı sıra oteldeki dört kişinin de yaşamını yitirdiği kazanın nedeni, Concorde’un kalkışından hemen önce başka bir uçaktan piste düşen küçük bir parçaydı. Kalkış sırasında Concorde’un arka tekerleğine takılıp parçaladı. Tekerleğin bir parçası benzin deposuna çarparak sızıntıya neden oldu ve uçak alev aldı. Bu olay, Concorde için de bir dönüm noktası oldu ve kazadan sadece iki yıl sonra son uçuşunu gerçekleştirdi.

Havalmanı pistlerindeki yabancı cisimler (Foreign Object Debris – FOD), uçakların kalkışları sırasında yaşanan kazaların en önemli nedenlerin biri. 2015 yılında ODTÜ Teknopark’ta Merih Alphan Karadeniz tarafından kurulan ArgosAI, bu soruna yapay zeka ile çözüm sunan ilk şirket.

Bugüne kadar, KOSGEB ve TÜB İTAK’tan aldığı desteklerle birlikte Murat Vargı’nın sahibi olduğu MV Holding ve MV Holding Başkan Vekili Muzafer Akpınar gibi yatırımcılardan toplam 4 - 5 milyon dolar yatırım alan şirket, havalimanlarının daha önce manuel olarak (araçlara binip pisti gözle tarayarak) yaptığı yabancı cisim tespitini, yapay zeka destekli görüntü taramasıyla gerçekleştiriyor. Karadeniz “Bir pistten 3,5 milyar piksel görüntü topluyor, bu görüntülerin içindeki 50 - 100 piksel küçüklüğünde, 1 - 2 cm boyuttaki yabancı maddeleri tespit ediyoruz” diye özetliyor yaptıkları işi ve ekliyor: “Havalimanları için uçuş emniyeti, başka her şeyden önce gelir. Dolayısıyla yabancı madde kaynaklı kaza ihtimalini ortadan kaldırmak çok büyük bir kazanım.”

Havalimanları, uçuş emniyetini sağlamak için bulundukları ülkelerin regülasyonlarınca belirlenen sayıda (Türkiye’de en az dört kez) pistleri, araçlarla tarıyor. Bu yöntemin bir alternatifi de Alman Rheinmetall gibi şirketler tarafından sunulan radar tarama sistemleri. Ancak hem maliyeti çok yüksek (20 ila 40 milyon dolar arasında değişiyor) hem de FOD tespitinde yeterince verimli olmayan bu sistemler artık kurulu oldukları havalimanlarında bile kullanılmıyor. ArgosAI’ın çalışması için gerekli donanımın ilk yatırım maliyeti ise 2 milyon dolar civarında ve 1 santimetreye kadar yabancı cisimleri yüzde 98’e varan oranda tespit edebiliyor.

ArgosAI’ı kurmadan önce dokuz yıla yakın TAI’de çalışan Karadeniz, havalimanlarının bu ihtiyacını, geliştirme sürecinde mühendis olarak çalıştığı Hürkuş’un deneme uçuşunda fark etmiş: “Hürkuş’un ilk kez havalanmasını izlemek için heyecanla pistin kenarında beklerken 15 kadar asker yan yana dizilip yürümeye başladı. Ne yaptıklarını hemen anladım. Yabancı cisim taraması yapıyorlardı ama bunun halen böyle gözle yapılmasına çok şaşırdım.” O sırada ODTÜ’de yapay zeka ve görüntüleme sistemleri üzerine master yapan Karadeniz, bu alanda yapay zeka ile çalışan bir teknoloji geliştirme fikrinin aklına o gün düştüğünü anlatıyor. İki yıl sonra da ağabeyi Ümit Yaşar Karadeniz’le birlikte ArgosAI’ı kurmuşlar. Ümit Yaşar Karadeniz, ArgosAI’ın ilk yıllarında çok ihtiyaç duyduğu finansman desteğini sağlayan kişi aynı zamanda. Böylece havalimanları için çok önemli bir işi, hiç olmadığı kadar verimli bir şekilde çözmek üzere kolları sıvamışlar.

Amerika Birleşik Devletleri Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı, Federal Havacılık İdaresi’nin 2023 tarihli raporuna göre FOD’un havacılık sektörüne yıllık küresel maliyeti 19 milyar dolar civarında. Bu miktar, kaza ve hasarların yanı sıra yabancı cisimlerin havalimanlarında neden olduğu gecikme ve iptallerin maliyetini de içeriyor. ArgosAI sadece FOD kaynaklı kaza ihtimalini ortadan kaldırmakla kalmıyor, havalimanının büyüklüğüne bağlı olarak yılda yüzlerce milyon dolara ulaşan bu maliyeti de engelliyor. Bir örnek vermek gerekirse, ABD Federal Havacılık İdaresi raporuna göre dünyanın en ünlü havalimanlarından biri olan Los Angeles Uluslararası Havalimanı’nda (LAX) bu maliyet, 2020 yılında tam 43 milyon dolar.

Merih Alphan Karadeniz, yapay zeka algoritmasını geliştirmek için gerekli datayı TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sani Şener sayesinde topladıklarını anlatıyor: “Bir toplantıda bir araya geldik. 20 dakikalık bir sunumdan sonra fikri çok beğenip ‘Peki benden ne istiyorsun, ne yapabilirim senin için?’ diye sordu. Geliştirme sürecinde gerçek bir ortamda çalışmaya ihtiyacımız vardı. Bize Gazi Paşa Havalimanı’nda çalışma imkanı verdi. Üç - dört yıl boyunca orası bizim için bir laboratuvar oldu. 2021 yılında da İstanbul Havalimanı bize en yoğun pistinde çalışma imkanı verdi.”

ArgosAI’ın yaklaşık yedi yıllık bir çalışmanın ardından geliştirdiği ürün, böylece ticari olarak ilk kez İstanbul Havalimanı’nda kullanılmaya başlandı. Onu Londra Gatwick ve Roma Havalimanı takip etti. Merih Alphan Karadeniz, “Dünyada 17 bin tane havalimanı var. 2030’a kadar hedefimiz dünyanın en yoğun 300 havalimanının yüzde 10’una yani, 30 tanesine girmek.” diyor.

Bu hedef, sektöründe tek ve sağladığı fayda düşünüldüğünde müşterilerin kapısına dizilmesi beklenebilecek bir şirket için oldukça mütevazı. Bununla birlikte 2015’ten bu yana sadece dört havalimanına girmeyi başarabilmiş bir şirket için de hayli iddialı görünüyor. “Biz 20 kişilik küçük bir şirketiz. Dünyanın dört bir yanındaki, binlerce kişilik büyük kurumsal organizasyonlara ulaşıp kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Doğru kişilere ulaşmak, şartname ve sözleşme süreçleri… Bu hiç de kolay bir iş değil.” diyor Karadeniz.

Ümit Yaşar Karadeniz’in kendisine ulaşmasından sonra ArgosAI’a önce danışman olarak destek veren ve şu anda da yönetim kurulu üyelerinden biri olan Ersin Uzun, ArgosAI için “tam bir ‘deep tech’ şirketi” diyor: “Alphan ve ekibinin senelerdir topladığı datanın verimli bir şekilde işlemesini sağlayacak algoritmaları geliştirmek, büyük bir şirket için bile çok zor. Makine öğrenmesi ve AI konusunda uzman bir ekip kurabilseniz bile eğitim için, gereken datayı bulmak zor. Böyle bir datayı internette bulamazsınız. ArgosAI gibi büyük bir sabırla bu işe adanmış bir şirket bulmak, yatırımcılar için çok güzel bir fırsat.”

Uzun’un kendisini ArgosAI’ın “acil aranacaklar listesine” sokacak türden bir özgeçmişi var. Şu anda, New York’taki Rochester Institute of Technology’e bağlı Global Cybersecurity Institute’te yönetici direktör olarak görev yapan Uzun, daha önce Xerox şirketlerinden PARC’ta (Palo Alto Research Center) inovasyondan sorumlu başkan yardımcısı olarak geliştirilen fikir ve teknolojileri hızlandırıp lisanslama yoluyla hızlı büyüyen teknoloji şirketlerine dönüştürmekten sorumluydu.

Ersin Uzun, yatırımcıların nelere ilgi duyduğunu ve her şeyden önce geliştirilen teknolojinin bir ürüne nasıl dönüştürülüp pazarlanabileceğini iyi bilen biri. ArgosAI’ın kendisine teknoloji geliştirmeden sonraki adımlarda destek verebilecek; Amazon Web Service EMEA Bölgesi Otomotiv Yönetici Direktörü olarak görev yapan Oğuzhan Tohumcu, PARC’ın eski CEO’su Tolga Kurtoğlu gibi isimlerin de yer aldığı güçlü bir yönetim kurulu var.
Kurtoğlu ve Uzun, ArgosAI gibi, tek bir alana odaklanan ve Ar-Ge süresi uzun bir teknoloji şirketinin, kısa sürede 100 milyon dolarlar seviyesinde kâr elde etmek isteyen yatırımcıların dikkatini çekmesinin pek mümkün olmadığının altını çiziyor. Ancak teknoloji geliştirme safhasını geride bırakan ArgosAI’in işi artık daha kolay: “Hem İstanbul Havalimanı hem İngiltere ve İtalya’da uluslararası havaalanlarında hizmet vermeye başladılar. Şu anda hedefine büyük ölçüde ulaşmış durumda ve önü çok açık” diyor Kurtoğlu.

Yakın zamanda havalimanı alanında dünyanın en büyük şirketlerinden olan Belçika merkezli bir şirket ile yaptıkları iş ortaklığı hedeferine beklediklerinden çok daha kolay ulaşmalarını sağlayabilir. 175’ten fazla ülkede, 2 bin 700’den fazla havalimanına, aydınlatmadan güç ve kontrol sistemlerine, apron yönetiminden havalimanı ve kule yazılımlarına entegre çözümler sunan bir şirket ile distribütörlük anlaşması yaptılar. Karadeniz: “Onlar da Gatwick Havalimanı’nda faaliyet gösteriyor. Orada FOD tespiti yapmanın yanı sıra uçakların yanaşması sırasında etrafındaki güvenlikle ilgili diğer operasyonları da kontrol ediyoruz. Çalışmaya başladıktan hemen sonra havalimanı bizi bir araya getirdi.”

ArgosAI’ın FOD tespiti ile başladığı işin devamı, Karadeniz’in Gatwick’te yaptıklarını anlattığı gibi havalimanlarının otomasyon sürecine daha fazla katkıda bulunmak olacak. Ersin Uzun’un dediği gibi “Her şey artık yapay zeka ve otomasyona doğru gidiyor. FOD tespiti ArgosAI’ın ilk otomasyon ürünü. Havalimanındaki tüm yer operasyonlarını kontrol edecek sistemleri geliştirme kapasitesine sahipler. Bir kez havalimanlarına girdikten sonra bu sistemleri de geliştirip sunmaya en yakın şirket olacaklar.”

“Bir sonraki aşamada tespit ettiğimiz yabancı cisimlerin toplanması işini de insanlar değil, robotlar yapacak” diyor Karadeniz.

Ortaya bir unicorn çıkar mı? ArgosAI’ın ilk kurumsal yatırımcılarından olan MV Holding’in İş Geliştirme ve Yatırımlardan Sorumlu Yönetici Direktörü Nadir Doğan Kaşıkçı, çıkabileceğine inanıyor: “Belki bir yıl kadar kısa bir sürede değil ama biz bu potansiyelin olduğuna kesinlikle inanıyoruz.”


"Yapay Zeka" Kategorisinden Daha Fazla İçerik