;
Arama

Merkez bankaları faiz indirimlerine 2025'te de devam edebilir

2024'te merkez bankaları faiz artışları ve tedarik iyileşmeleriyle enflasyonu kontrol altına alırken 2025’te de faiz indirimleri bekleniyor.

26 Aralık 2024, 08:10 Güncelleme: 26 Aralık 2024, 10:23
Merkez bankaları faiz indirimlerine 2025'te de devam edebilir

Merkez bankaları, 2024 yılına sarsıntılı bir iniş yaptı. Yüksek enflasyonun yalnızca derin bir resesyonla kontrol altına alınabileceği yönündeki karamsar tahminler gerçekleşmedi. Faiz oranlarındaki sert artış, tedarik zincirindeki iyileşmeler ve zamanın etkisiyle enflasyon büyük ölçüde kontrol altına alındı. Bugün, zengin ülkelerde enflasyon 2 seviyesinde ya da bu seviyeye yakın seyrediyor. Ticaret savaşları veya başka ekonomik şoklar yaşanmazsa, düşük enflasyonun devam etmesi bekleniyor.  

Çoğu gelişmiş ülkede ekonomi genel olarak olumlu bir tablo çiziyor. Büyüme bazı ülkelerde güçlü, bazılarında ise vasat düzeyde olsa da, ekonomik daralma riski şu an için düşük görünüyor. Hisse senetleri rekor seviyelerde işlem görmeye devam ederken, işsizlik oranları da tarihi düşük seviyelere yakın seyrediyor.  

Ancak her şey yoluna girmiş değil. Ekonomiler toparlansa da, ekonomik politikalar henüz tam olarak normale dönmedi. Faiz oranları, 2007-09 küresel finans krizinden bu yana en yüksek seviyelerde. Amerikan Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) gibi büyük merkez bankaları, faiz indirimlerine 2024 yazında veya sonbaharında başladı. 2025’te daha büyük faiz indirimleri bekleniyor. Piyasalar, ABD, İngiltere ve Euro bölgesinde yaklaşık bir puanlık ek faiz indirimi öngörüyor.  

Ani bir resesyon olasılığı düşük  

Resesyon ihtimali şimdilik düşük görünse de, bütçe açıkları endişe verici boyutlarda. ABD'nin bütçe açığı 6,4 seviyesine çıkarak, savaş sonrası dönemde, pandemi veya küresel kriz hariç, en yüksek seviyeye ulaştı. Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi durumunda kamu harcamalarının daha da artması bekleniyor. Diğer zengin ülkeler, pandemiden sonra kamu harcamalarını bir ölçüde kontrol altına almayı başarsa da, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde bütçe açıkları büyümeye devam ediyor.  

Ekonomik politikaların 2025’te normalleşmesi bekleniyor. Faiz politikalarının, maliye politikalarından daha hızlı bir şekilde eski haline dönmesi öngörülüyor. Merkez bankaları genellikle daha tutarlı ve öngörülebilir adımlar atarken, hükümetlerin mali politikalarında bu süreç daha yavaş ilerleyebilir.  

Faiz oranları ne kadar düşecek?  

Faizlerin hangi seviyede sabitleneceği, ekonomilerin büyüme hızına ve yatırımcının güvenine bağlı olacak. Pandemi sonrası ekonominin yapısı değişti ve bu durum faiz oranlarını da etkiliyor.  

2000’lerden 2010’lara kadar, merkez bankaları faizleri düşürse bile ekonomik büyümeyi hızlandırmakta zorlanıyordu. Ancak son yıllarda, faiz oranları yükselse bile ekonomi büyümeye devam etti. Bu durum, ekonomik sistemin faiz artışlarına karşı daha dirençli hale geldiğini gösteriyor.  

Faizler neden düşebilir?  

Faiz oranlarının geleceği ekonomik büyümeye bağlı. Durgunluk yaşayan bir ekonomide yatırımcılar yüksek getiri bekleyemez. Nüfus artış hızındaki yavaşlama, iş gücünü ve üretimi olumsuz etkiliyor. Bu da faiz oranlarının düşük kalmasına yol açabiliyor.  

Özellikle insanlar daha uzun yaşamayı planladıkça, emeklilik için daha fazla tasarruf yapma eğiliminde oluyorlar. Bu durum, yatırım yapılacak projeler arayan sermaye miktarını artırıyor ve faiz oranlarını aşağı çekiyor.  

Gelecek yıl faizler nasıl şekillenecek?  

2025 boyunca faiz oranlarının düşmesi bekleniyor. Ancak farklı dinamikler de devreye girebilir. Hükümetler, artan küresel risklere karşı savunma harcamalarını artırırsa, bu durum bütçe açıklarının büyümesine ve faizlerin daha uzun süre yüksek kalmasına neden olabilir.  

Ayrıca, dünya genelinde yaşanabilecek yeni arz sıkıntıları, enflasyonun kontrol altına alınmasını zorlaştırabilir. Bu da merkez bankalarının faizleri yüksek tutmasına yol açabilir.  

Faiz oranlarındaki belirsizlik risk yaratabilir  

Beklenenden düşük bir faiz oranı, ekonomik sorunlara yol açabilir. ABD’de iş gücü piyasasındaki dalgalanmalara rağmen, Fed’in faiz indirme konusunda hâlâ geniş bir hareket alanı var. Ancak, faiz oranları çok düşük seviyelere inerse, ekonomiyi canlandırmak için çok daha derin faiz indirimleri gerekebilir.  

Kısa vadede endişelenecek bir durum yok. Ani bir resesyon beklenmiyor. Ancak faizler daha fazla düştükçe, 2010’lu yılların düşük faiz politikalarına geri dönülmesi olasılığı artıyor.


"Küresel Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Şöhretini servete dönüştürenler: Dünyanın en zengin ünlüleri

    forbes.com.tr
     Şöhretini servete dönüştürenler: Dünyanın en zengin ünlüleri

  • CEBR 15 yıl sonra dünya ekonomisinin lideri olacak ülkeleri açıkladı

    forbes.com.tr
    CEBR 15 yıl sonra dünya ekonomisinin lideri olacak ülkeleri açıkladı

  • Rus şirketleri uluslararası ödemelerde Bitcoin kullanmaya başladı

    forbes.com.tr
     Rus şirketleri uluslararası ödemelerde Bitcoin kullanmaya başladı

  • 2024 Forbes 400: ABD’nin en zengin 10 kadını

    forbes.com.tr
    2024 Forbes 400: ABD’nin en zengin 10 kadını

  • Trump’ın net serveti bu yıl 3,6 milyar dolar arttı

    forbes.com.tr
    Trump’ın net serveti bu yıl 3,6 milyar dolar arttı

  • Lüks şarap piyasasında sert düşüş: Çin talebindeki azalma fiyatları vurdu  

    forbes.com.tr
    Lüks şarap piyasasında sert düşüş: Çin talebindeki azalma fiyatları vurdu  

Yazarlar

Çok Okunanlar