Arama
Ekonomi daralıyor, kârlar düşüyor, krediye ulaşım hiç olmadığı kadar zor... Fintekler ise bu sarmaldan büyüyerek çıkıp ‘unicorn’ olma hesabı yapıyor. Papara, Param, Dgpays, Colendi, United Payment, Figopara ve Midas gibi fintekler ipi göğüsleyip milyar dolar değerlemeye ulaşmaya en yakın adaylar.

03 Ekim 2024, 04:52 ÖS GÜNCELLENDİ
Fintek Baharı

Ekonomide işler hiç de yolunda gitmiyor ve yatırımlar her alanda daralıyorken, fintek sektörü deyim yerindeyse çiçeklenme döneminde. Mobil borsa yatırım platformu Midas’ın önceki ay içinde ABD merkezli Portage Ventures’ın liderliğinde, IFC, Earlybird, Revo ve Spark Capital’in katılımıyla aldığı 45 milyon dolar yatırım; Türkiye’deki en büyük Seri A turlarından biri olarak tarihe geçti. Değerlemesi açıklanmasa da yarım milyar dolar civarında olduğu tahmin edilen Midas’ın bir sonraki turda bu miktarı iyimser tahminle en az ikiye katlayarak unicorn olması bekleniyor. Midas’ın hemen ardından haziran ayında, Sipay de dokuz yatırımcıdan ilk turda 15 milyon dolar aldı. Geçen yılı 10 kat büyüme ile kapatan Sipay, 2024 sonunda 300 milyon dolar gelire ulaşmayı hedefliyor. Bir startup’ın resmen unicorn olması için yatırım turunda değerlemesinin milyar doları bulması gerekiyor. Bu da ancak ileri aşama yatırım turlarında, çoğunlukla da Seri C turuna yaklaştıkça ulaşılan bir seviye. Türkiye’de unicorn seviyesine ulaşıp, aşan çok sayıda şirket var: Peak Games, Trendyol, Getir, Dream Games ve Insider gibi…

Şimdilerde çok sayıda finansal teknoloji (kısa adıyla fintek) şirketi bu listeye eklenmeye hazırlanıyor. Başta Papara (Forbes’un haziran ayı sayısında yer aldı) ve Param olmak üzere, aralarında Colendi, Dgpays, Figopara ve United Payment’ın da olduğu finteklerin 2025 sonuna kadar milyar dolar değerlemeye ulaşması bekleniyor. Adı geçenlerin bir kısmının hali hazırda ciro ve kârlılıkları ile bu seviyeye ulaştığı söyleniyor. Ancak gerçek değerleme yatırım turlarında oluştuğu için önce dışarıdan yatırım alarak bunu resmileştirmeleri gerekiyor. Bu kadar çok şirketin öyle kolayca unicorn olmasını beklemek fazla iyimser bulunabilir. Hele Türkiye gibi ekonomik dalgalanmaların yüksek buna karşılık teknoloji şirketlerine yapılan yatırımların sınırlı olduğu bir ülkede. Türkiye tohum aşamasında en çok yatırım yapılan ülkeler arasında yer alıyor ama ileri aşamalarda derin bir kuraklık var. Startups.watch’tan Serkan Ünsal’ın sağladığı verilere göre Türkiye tohum öncesi yatırımda Avrupa ve MENA lideri konumunda. Öte yandan ileri aşama yatırımlarda ‘sıfırı çekiyor’. Ünsal’a göre Dgpays, United Payment, Figopara ve Midas gibi finteklerin unicorn olmalarının kısa yolu, başka ülkelerde de hizmet vermekten yani yurt dışında genişlemekten geçiyor. Ünsal, önümüzdeki 24 ay içinde bunu yapabilirlerse milyar dolar değerlemeye ulaşmamaları için bir sebep olmadığı görüşünde Onlar tam da bunu yapıyor. Colendi, 2022 yılında İngiltere merkezli blockchain ve ödeme sağlayıcı SETL’yi satın aldı. 2023’te Param Avrupa’nın birçok ülkesinde fintek lisansına sahip Çekya merkezli “Şimdi Al Sonra Öde” (BNPL) sağlayıcısı Twisto’yu satın aldı.

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin hazırladığı Fintek Ekosistemi Durum Raporu’na göre açık bankacılık, servis bankacılığı, gömülü finans gibi alanlarda 2023 sonu itibarıyla kurulu finteklerin sayısı geçen yıl eklenen 26 şirket ile beraber 822’ye yükseldi ve bunların 696’sı aktif durumda. Rakamlar, Türkiye’nin fintekler açısından zor olduğu kadar bereketli bir ülke olduğunu gösteriyor. 2023’te finteklere 35 yatırım turunda yapılan toplam yatırım 29 milyon dolar oldu. Finans Ofisi’nin Startups.watch verilerine dayanarak hazırladığı rapora göre, Türkiye, fintek yatırım adedi olarak dünyada 15’inci sırada yer alsa da miktar olarak 49’uncu sırada yer alıyor. Ama bu yılın ilk çeyreğinde yatırımlar hızlandı. Girişim sermayesi fonu 212’nin yöneticisi Ali Karabey, 2023’ü saymazsak Türkiye’de fintek yatırımlarının son yıllarda artış trendi gösterdiğini aktararak özellikle bu yılın ilk çeyreğinde finteklere yapılan yatırımların toplam sekiz işlemde 100 milyon doları bulduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bu veriler sektörün sağlam bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.”

Finteklerin bu denli büyümesinde bankaların payı göz ardı edilemez. Türk bankalarının dijitalleşme ve finteklerle iş birliği yapma iştahı iki tarafı da besleyen bir süreç. Bunun en iyi örneklerinden biri Türkiye İş Bankası. İş Bankası, OYAK Portföy Yönetimi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun da ortak olduğu United Payment’a yatırım yapmıştı. Banka, daha önce satın aldığı ödeme girişimi Moka ile United Payment’ı birleştirerek çok kısa bir süre içinde unicorn bir finteke sahip olmayı planlıyor. Geçen yıl mevcut yatırımcılarından aldığı 100 milyon dolar ile toplam yatırımını 138 milyon dolara çıkaran Colendi de yıl sonunda 150 milyon dolarlık yeni bir yatırım turu açmayı planlıyor. Şirketin dijital banka olma ve mevduat toplama başvurusu geçen ağustos ayında onaylandı. Colendi böylece bir neobank sahibi olacak. Adı geçen start-up’ların çoğu, bu yıl ve gelecek yılın ilk yarısında devam edecek yeni turlarda 100 milyon dolar veya üzeri yatırım çekmeye çalışacak. Bunu başarabilirlerse unicorn statüsüne ulaşacaklar Sadece son 10 yıl içinde kurulan fintek şirketlerinin unicorn’a dönüşmelerine şahitlik etmemize çok az kaldı.

GİZLİ DEV

Adı son kullanıcıya hizmet veren fintekler kadar duyulmayan yerli ‘tekfin’ Dgpays, yılın başında 600 milyon dolar değerlemeye ulaştı. Aralarında banka ve finteklerin de olduğu şirketlere finansal teknoloji altyapısı hizmeti veren şirket satın almalarla büyümeyi hedefliyor. T eknoloji alanında yıllardır gündemden düşmeyen tartışmaların başında teknoloji ve finansı birleştiren start-up’ların nasıl tanımlanacağı geliyor: Finansal teknoloji (fintek) mi, yoksa teknolojik finans (tekfin) olarak mı? Aslında bu soru ‘yumurta mı tavuktan, yoksa, tavuk mu yumurtadan çıkıyor’ sorusundan pek farklı değil. Başta banka ve finans şirketleri olmak üzere birçok sektöre finansal teknolojik altyapı sağlayan Dgpays’in kurucusu ve CEO’su Serkan Ömerbeyoğlu, “Dgpays bir teknoloji şirketi” diyerek kendi şirketini net bir şekilde tanımlıyor. Dgpays, banka ve finans sektörü dışında telekom, belediyeler, elektronik para kuruluşları, toplu taşıma operatörleri ve süpermarket zincirlerine değin 50’yi aşkın kuruluşa, hatta bazı başka finteklere de finansal teknoloji altyapısı sağlıyor. Kart çözümleri, ATM çözümleri, ulaşım çözümleri, sigorta da içinde olmak üzere finansal servis teknolojileri, üye işyeri çözümleri ve sadakat sistemleri gibi hizmet ve çözümler sunan şirket; A101, Akbank, Denizbank, Belbim, Getir, Edenred, İninal, Iyzico, Martı, Paycell, PTT, İş Bankası ve TüvTürk’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda müşteriye hizmet veriyor.

Ömerbeyoğlu, son 10 yılda banka ve finans dışı kurumların da finans piyasalarında oyuncu olmaya başladığına ve pazarı kendileriyle birlikte büyüttüklerine dikkat çekiyor: “Artık bankalar, telekom şirketleri ve perakendeciler finteklerle beraber çalışıyor ve müşteri haline geliyor. Dgpays hepsinin tam ortasında duruyor.” 2017’de kurulan Dgpays son kullanıcıya değil, şirketlere, yani B2B hizmet veren bir tekfin. Kimseye kredi vermiyor ya da para göndermiyor ancak bütün finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi için teknoloji sağlıyor. Türkiye’deki 55 milyonu aşkın banka ve kredi kartı, 25 binden fazla ATM ve 160 bine yakın üye işyerinde, Dgpays’in geliştirdiği teknolojik altyapı var. İştiraki olan ZUBİZU ile mobil sadakat altyapısı sunan şirket, 2022 yılında elektronik para lisansı da aldı. Şirketin Türkiye dışında Dubai, Lüksemburg ve ABD’de de ofisleri var. Dgpays, kurucusu Serkan Ömerbeyoğlu’nun ilk teknoloji ve tekfin işi değil. Daha önce Provus Romanya ve Provus Türkiye’nin satışında bulunmuştu.

Yatırımcıları arasında Goldman Sachs, EBRD, Truffle Capital, Doğuş Holding, Endevour Catalyst ve Mastercard’ın da bulunduğu Dgpays, ilki 2021’de olmak üzere Seri A yatırım turunda 250 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı. Bu yılın başındaki Seri B turunu ise 600 milyon dolar değerleme ile kapattı. Şirketin bir sonraki turunda resmi olarak unicorn değerlemesini geçmesi bekleniyor ki bu da en geç bu yıl sonu ya da gelecek yılın ilk yarısında başlayacak turda gerçekleşebilir. Kurulmalarının üzerinden geçen yedi yılda Türkiye dışında da büyüdüklerini ve global bankalara hizmet verir hale geldiklerini anlatan Ömerbeyoğlu, gelirlerinin yüzde 70’e yakınını başta Körfez olmak üzere, ABD, Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden elde ettiklerini söylüyor. Kısa bir zaman içinde Körfez ülkelerinden gelen gelirlerin toplam cirolarının yarısına ulaşmasını bekliyorlar. Dgpays’in Türkiye dışında giriş yaptığı ilk ülke İngiltere’ydi. Ömerbeyoğlu, İngiltere’de büyük bir banka ile beş yıllık sözleşme imzaladıklarını söylüyor.

Dgpays de diğer teknoloji şirketleri gibi hızlı büyümeyi satın almalar yoluyla gerçekleştirmek niyetinde. Ömerbeyoğlu bu konuda ciddi adımlar atacaklarının sinyalini veriyor. CEO’nun ajandasında hem Türkiye hem de Avrupa’da satın almalar var. “Türkiye’de sermayeye erişim nispeten kısıtlı ama doğru iş fikri ve modeli varsa para bulmak zor değil,” diyen Ömerbeyoğlu’na göre “Türkiye bereketli topraklar üzerinde kurulu bir ülke ve doğru zaman ve modelle başarılı işler yapmak mümkün”. Yıl sonunda Türkiye’den elde ettikleri cironun, tüm gelirlerinin yüzde 30’unun da altına inmesini bekliyorlar. “Şirketler birden fazla ülkede aynı işi başarıyla yaptığında değeri ve hikayesinin inandırıcılığı da o derece yükseliyor” diyor Ömerbeyoğlu. Öyle görünüyor ki Dgpays tam da bunu yapıyor.

DECACORN HEDEFİNE DOĞRU

Emin Can Yılmaz, 10 yıl önce kurduğu Param’ı, Türkiye’nin ilk resmi fintek ‘unicorn’u ve ‘decacorn’u yapma yolunda ilerliyor. T ürkiye’nin ilk elektronik ödeme lisansını 2014’te alan Param, aradan geçen 10 yılın ardından finansın tüm alanlarında hizmet veren ‘bütünleşik finans sağlayıcısı’na dönüşmeyi hedefliyor. 360 derece finansal hizmet vermeyi hedefleyen fintek şirketi, bu yılın sonuna kadar sektörün ilk milyar dolarlık resmi fintek unicorn’u olma yolunda. Param, yeni başlatacağı Seri B yatırım turuyla unicorn hedefini geçmeyi planlıyor. Ancak Param’ın kurucusu Emin Can Yılmaz’ın hedefi bundan çok daha büyük. 2025’te Türkiye’nin en büyük 10 finansal kuruluşu arasına girmeyi istediklerini söylüyor. 2027’de ise 10 milyar dolar değere sahip bir decacorn olarak globalde bir halka arzı gerçekleştirmeyi kafasına koymuş. Param’ın ne kadar başarılı olacağını tarih gösterecek ancak bol inişli ve çıkışlı bir ekonomide bu hedefleri tutturabilmek için Türkiye dışında büyümesi gerek.

Yılmaz, 2023’ün Param için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Şirket, ödeme çözümleri için sunduğu ParamPOS’ta, 2022 yılına kıyasla yüzde 300’lük büyüme kaydederek 150 milyar TL’lik rekor işlem hacmine ulaştı. İşlem hacimleri de bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 325 arttı. Böylece geçen yılın toplam işlem hacminin yarısını daha ilk çeyrekte geçerek 78,5 milyar liraya ulaştılar. İşlem hacminin büyümesi euro bazında yüzde 170 oldu. Bankacılığın büyüme oranları diğer sektörlere göre daha yüksek olsa da genel olarak finteklerin, özelde ise Param’ın büyüme oranı çok daha yüksek. Param’ın diğer göstergeleri de gayet iyi. Hem bireylere hem de kurumsal şirketlere hizmet veren şirketin 178 bin iş ortağı ve 9,5 milyon da ParamKart kullanıcısı var. Türkiye ve yurt dışında stratejik şirket alımları ve yatırımlarla büyüyen Param, bin 600’den fazla çalışanıyla tahsilat çözümlerinden teknolojik altyapı hizmetine, Şimdi Al Sonra Öde (BNPL) hizmetinden tedarikçi finansmanına, satış, servis ve lojistik süreçlerini dijitalleştiren çözümlerden açık bankacılık hizmetlerine kadar tedarik zincirinde uçtan uca entegre edilmiş finansal teknoloji çözümleri sunuyor.

Param, Seri A yatırım turunda 217 milyon dolar değerlemeyle Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) liderliğinde ve CEECAT Capital, Alpha Associates ve Revo Capital’in katılımıyla yaklaşık 40 milyon dolara yakın yatırım almıştı. Seri B turunda yeni ve daha büyük ölçekli yatırımcıların ilgisini çekmeye aday. Halihazırda unicorn statüsü için gereken değerlemeye ulaştıklarını söyleyen Yılmaz, bu statüyü resmileştirmek istediklerini söylüyor. Hedefi yerelde fintek sektörüne liderlik ederken Türkiye dışındaki büyümeyi de hızlandırarak finansal teknoloji ekosisteminde küresel liderler arasına girmek. Bu hedefe ulaşmak için ilk adım olarak onları Avrupa pazarında rekabette öne çıkaracak adımlar attılar. 2022’de İngiltere’de Param UK’yi kuran Yılmaz, 2023 Mart ayında Hollanda’da Param International’ı kurdu. Sadece beş ay sonra da Avrupa’nın sekiz ülkesinde lisansı olan Şimdi Al Sonra Öde platformlarından biri olan Twisto’yu satın aldı. Çekya merkezli Twisto’nun 1 milyondan fazla kayıtlı kullanıcısı var. Türkiye’de satın alma sürecinde oldukları Paycore ise 30’dan fazla ülkeye teknoloji ihraç ediyor. 250’den fazla banka, finansal kuruluş, telekom operatörü ve uluslararası şirkete teknoloji alt yapısı ve finansal yazılım çözümler sunuyor. Yılmaz’ın Avrupa’daki pazar paylarını ve döviz gelirlerini artırmak için yaptıklarını söylediği bu satın almayla ilgili Rekabet Kurumu soruşturması ise devam ediyor. Param, Orta ve Doğu Avrupa’dan sonra gelecek yıl yeni pazarlara açılarak küresel çapta bir etki yaratmayı planlıyor. Global oyuncu olmak, Emin Can Yılmaz için bir hayal değil ulaşılabilir bir hedef. Unicorn olmak bu hedefin sadece ilk adımı olacak.

KOBİ ACİL SERVİSİ

Nakit sıkıntısı çeken KOBİ’lerin e-faturalarını 10 dakika içinde nakde çeviren Figopara, bir yıl içinde 100 milyon dolar ciroya ulaşmayı hedefliyor. Türkiye’de ‘çek kıran’ çok sayıda resmi (ve gayriresmi) kuruluş var ancak resmi faturaları nakde çeviren bir şirket yok. Bankalar da KOBİ’lerin riskini üzerine almak istemeyince şirketlere işletme sermayesi sağlamak için geriye kalan tek alternatif tefeciler oluyor. Figopara, iş modelini KOBİ’lerin bu derdini çözmek üzerine kuran bir start-up. Figopara kurucu ortağı Koray Gültekin Bahar “Yeni ekonomi programı gereği bankalar kredi hacimlerini yüzde 2’den fazla büyütemezken diğer yandan tahsilat vadeleri uzuyor ve ekonominin bel kemiği olan KOBİ’ler derin bir açmaza sürükleniyor” diyor. Figopara’yı büyüten formül de bu açmaza sundukları çözümde gizli. Bahar’ın hedefi parasal daralma nedeniyle nefes almakta zorlanan KOBİ’lerin finansman ve nakit ihtiyacı için akla gelen ilk opsiyon olmak. Böylece gelecek yıl 100 milyon dolar ciroya ulaşıp milyar dolarlık değerlemeye sahip bir fintek olmayı hedefliyorlar.

Şirket bu yönde hayli yol almış durumda keza Figopara son üç yıldır dolar bazında ortalama beş kat büyüyor ve Bahar’ın belirttiğine göre bu trendi önümüzdeki yıllarda da sürdürmekte kararlı. “Parasal daralma nedeniyle nakite ulaşmak zorlaştıkça alternatif finansmana ilgi artıyor ve bu da Figopara’ya talep patlaması yaşatıyor” diyor Bahar. Özetle hem genişleme hem de daralma Figopara’ya yarıyor. KOBİ’lerin faturalı alacaklarını vade beklemeden nakde çeviren fintek, sektör ayrımı gözetmeden e-fatura veya faturalı çek kullanan şirketlere ticaret finansmanı çözümü sunarak nakit akışlarını hızlandırıyor. 20’den fazla anlaşmalı finansal kuruluş ile çalışıyor ve KOBİ’lere 10 dakika içinde nakde ulaşma imkânı sağlayabiliyorlar. Figopara bankalardan farklı olarak KOBİ’lerin kredi skorlamasını e-fatura yani ticaret bilgileriyle yapıyor. Bankalarsa kredi kayıt bürosunun skoruyla kredi veriyor. “Yani bankalar geçmiş nakit akışı, Figopara ise hem geçmiş hem de gelecek akışına bakıyor” diyerek açıklıyor Bahar.

Bugüne kadar 17 milyon doların üzerinde yatırım çeken Figopara’nın ortakları arasında Dünya Bankası, JIMCO, L2G Ventures, Eczacıbaşı, Revo, Finberg, Türkiye Kalkınma Bankası, Logo Yazılım, Maxis, SabancıDX, ScaleX ve TechOne var. Ekim 2022’deki Seri A yatırım turundaki gelirleri büyüme amacıyla kullanan fintek, Sardes Faktoring’i aldı. Start-up,Seri A sonrası Türkiye İş Bankası’ndan aldığı köprü yatırımla da açık bankacılık ürünü Tekcep’i satın aldı. Figopara’nın iş planında yılsonuna kadar en az bir tane daha satın alma daha var. Fintek sadece KOBİ’lere değil, büyük ölçekli şirketlere de hizmet veriyor ve Bahar’a göre tedarik zincirinin sağlığı için de önemli bir rol oynuyor.” Şişecam, Akkök Grubu, BaşkentElektrik Grubu, Turknet, Oyak Çimento gibi şirketler, tedarikçilerinin nakit akışı sorunlarına çözüm olup finansmana kolay ulaşmalarına yardımcı olmak üzere Figopara ile iş birliği yapıyor.

Bugüne kadar faturaları bilanço dışı (off-balance) yani işbirliği yaptıkları bankalar üzerinden finanse ettiklerini söyleyen Bahar, yeni satın almalar ve artan ciroları sayesinde sağladıkları dış finansman ile bilanço içi (on-balance) de yapma imkanına kavuştuklarını söylüyor. Bu yıl 1 milyar dolarlık toplam işlem hacmine ulaşacaklarını da ekliyor. Ayda 2 - 3 bine yakın KOBİ’ye kredi veren şirket, yıl sonuna kadar bu sayıyı ayda 10 bine çıkarmayı ve en az 80 bin şirkete finansman sağlamayı hedefliyor. Koray Bahar güncel rakamları söylemiyor ama cirosu 100 milyon dolara çıktığında unicorn değerlemesiyle bir yatırım turu yapabileceklerini ve bunun da çok kısa vadede gerçekleşmesini beklediklerini belirtiyor. Bahar’a göre en büyük ortağı Dünya Bankası’nın özel sektör yatırım kolu Uluslararası Finans Kurumu (IFC) olan Figopara’nın aslında kasasında bundan sonra herhangi bir yatırım almaya ihtiyaç duymayacak kadar nakiti var. Ancak işi hızlı büyütmek ve yeni ortakların sinerjisinden yararlanmak için Seri B turunu seneye yapabileceklerini söylüyor. Daha önce ilk patronu ve ortağı Ahmet Bilge ile birlikte büyütüp “Sovos” adlı ABD merkezli e-fatura şirketine sattıkları Foriba gibi Figopara’yı da yurt dışına açmaya niyetli. Foriba’da daha erken aşamada hisselerini satarak çıkış yapan Bahar, Figopara’da unicorn değerlemesini görmeyi bekliyor.

BİRLEŞİK BÜYÜME

İlker Sözdinler’in 2010 yılında kurduğu fatura ödeme otomat işi Birleşik Ödeme bugün yedi ülkede fintek servisleri veren United Payment’a dönüştü. Moka birleşmesiyle Türkiye’nin en büyüklerinden biri olacak. E ğitim için gittiği ABD’den 2010’ların başında dönerek girişimciliğe adım atan İlker Sözdinler, 2014’te NGN Teknoloji’yi Ruslara satana kadar 2010’da kurduğu Birleşik Ödeme’ye pek fazla zaman ayıramamıştı. Birçok ülkede gördüğü ATM benzeri fatura ödeme kiosklarının Türkiye’de de popüler olacağını düşünüyordu. Ancak İstanbul’daki deneyimi istediği sonucu vermedi. Hayal kırıklığına takılmak yerine dikkatini Ankara’da ön ödemeli gaz ve su kuyrukları çekince bu sorunu çözmek için rotayı başkente çevirir. Kurduğu self servis kiosklarının temizliğini dahi kendisi yapan Sözdinler, sorunu teknolojiyle çözerek başkentte doğru yerde ve doğru zamanda davranmanın ödülünü alır.

İstanbul’da tutturamadığı ancak Ankara’da tek başına kontrol ettiği ön ödemeli kart dolumu işi, daha sonra sektörün lisanslı ilk elektronik para oyuncularından biri olarak büyük bir fintek olma yolundaki ilk adımları atmasını sağlayacaktı. “2015 yılında BDDK’dan e-para lisansı alarak işe başlayan Birleşik Ödeme, lisansın izin verdiği kapsamdaki tüm işlere girdi o dönem” diye anlatmaya başlıyor Sözdinler. Para transferi, fatura ödeme ve ödemelere aracılık gibi hizmetlerle işe başlayan şirket, 2017’de İngiltere merkezli Wise ile iş birliği yaparak Türkiye’deki en hızlı uluslararası para transferi yapan fintek haline gelir. Sözdinler, “Wise bizi seçti çünkü benzer kuşlar birlikte uçar” diyor ve ekliyor: “Harika şirketler, sadece en iyilerle çalışırlar. Wise sonrası Türkiye’deki en büyük 10 şirketin altısı ile çalışmaya başladık.” Birleşik Ödeme’nin bugün işbirliği yaptığı global oyuncular Wise ile sınırlı değil, Remitly, Azimo, TransferGo ve Paysend de şirketin iş ortakları arasında yer alıyor.

Ankara’da başlayan yerel açılımını 16 kente yayarak ulaşımdan, diğer yerel hizmetlerde kullanılan kent kartlarıyla büyüyen Birleşik Ödeme, bugün içinde para ve ödeme olan neredeyse her alanda faaliyet gösteriyor ve 15 milyon kullanıcıya ulaşmış durumda. 2017 yılına gelindiğinde 1 milyar TL işlem hacmine ulaşan Sözdinler, ilk kez bankaların dikkatini üzerinde toplamayı başarır ve ertesi yıl ise 7/24 para transferi hizmetini başlatır. Ancak, Sözdinler’e göre United Payment’ı bulunduğu noktaya taşıyan iki kritik dönemeç var. İlki, 2019 yılında Fibabanka’nın kurumsal girişim sermayesi fonu olan Finberg’in potansiyelinin farkına erken vararak ilk yatırımı yapması ve diğeri ise 2021’de Oyak’ın bu yatırıma ortak olması. Sözdinler’e göre Fibabanka, Finberg aracılığıyla sektörde ilk kez bir banka - fintek iş birliğine imza atarak Birleşik Ödeme’ye önemli bir büyüme alanı açmış oldu. Oyak Yatırım ise yedi ülkeye yayılmalarına zemin hazırladı.

2020 yılında Azerbaycan’a açılan Birleşik Ödeme, cüzdan, kart, tahsilat, para transferi, kiosk ve akıllı kasa çözümleriyle fintek hizmetlerini yaygınlaştırdı. 2021’de Romanya ofisi, 2022’de Gürcistan, geçen yıl ise Londra’da ofis açıldı. Globalleşerek büyümesini sürdüren Birleşik Ödeme, artık United Payment markasını kullanıyor. Geçen yılı 100 milyar TL işlem hacmiyle kapatan United Payment bu yıl 250 milyar TL’yi aşmayı bekliyor. Ayrıca, bu yıl, İş Bankası’nın sahip olduğu bir başka fintek şirketi olan Moka ile birkaç ay içinde resmi olarak birleşecek. Bu birleşme United Payment’ı bir üst seviye olan unicorn olmaya bir adım daha yaklaştıracak. Hatta Sözdinler’e göre iki şirketin birleşmiş değeri unicorn seviyesine ulaşıyor. İlker Sözdinler’in bundan sonraki hedefi ise 10 ülkeye yayılmak ve her birinde derinleşmek. Bunun için gözü Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde. Geçen mayısta Azerbaycan Merkez Bankası’ndan e-para lisansı alan United Payment, Romanya, Gürcistan ve Hollanda gibi ülkelerde faaliyet yürütüyor.

2018’de 7/24 para transferi hizmetini de başlatan şirket, bugün artık sanal ve fiziksel kartlardan ödeme altyapısı ve POS çözümlerine, pazar yeri ve sadakat çözümleri ile KOBİ’lerden kamu kurumlarına kadar çok farklı çözüm ve hizmetler sunuyor. Sözdinler’in verdiği bilgiye göre bu işleri de altı yıldır karlı bir şekilde yapıyor ve herkes büyümek için para yakarken United Payment yatırımlarının meyvelerini topluyor. Türki cumhuriyetlere odaklanan para transferi ve fintek hizmetleri veren Turan’ın da yüzde 30’unu alarak yatırım yaptıklarını belirten Sözdinler, aralarında elektronik cüzdan ve sadakat şirketlerinin olduğu 10 alt şirketi olduğunu da aktarıyor. Ürettiği ödeme kiosklarının tozunu yutan Sözdinler, bugün banka ve fintek işbirliğinin sınırlarını çizen ve genişleten bir sektör liderine dönüşürken, şirketi de paraya dokunulan her yerde teknolojiyi kullanarak hizmet veren en değerli startuplar arasına giriyor.

BİR MİLYAR MÜŞTERİ

Colendi ile 18 milyon müşteriye ulaştı. İngiltere merkezli SETL’i satın alarak yeni pazarlarla hedef büyüttü. Dijital banka kuruluş lisansı alan şirket yeni yatırım turunda milyar dolar değerlemeye ulaşacak. C olendi’nin kurucu ortağı ve CEO’su Bülent Tekmen, 2016 yılında kurup Türkiye’nin en büyük finteklerinden biri haline getirdiği Colendi’nin hikayesini anlatmaya"Önce ‘insan odaklılık’ fikrine sonra da o fikirden doğan ‘bir gün her şirket fintek şirketi olacak’ mottosuna inandık” diyerek başlıyor. Yaklaşık sekiz yıl önce Mihriban Ersin ile birlikte “finansal hizmetleri demokratikleştirmek” üzere yol çıkan Tekmen, Türkiye gibi genç ve ‘bankasız’ nüfusun yüksek olduğu bir ülkede potansiyelin büyük olduğuna inandıklarını söylüyor. Dünyada banka hesabı olmayan 3 milyardan fazla insan var, kredi alamayanların sayısı ise 5 milyar.

Tekmen: “Bu kadar insanı doğrudan etkileyen kronik bir finansal sorun var. Colendi’yi büyük resimde gördüğümüz eksik parçaları tamamlamak için kurduk” diyor. Aradan geçen zamanda Colendi gerçekten tüm eksik parçaları tamamlamak için adımlar atarak sigortadan menkul kıymetlere ve dijital bankaya kadar finansın neredeyse tüm alanlarında Türkiye’den İngiltere’ye kadar uzanan coğrafyada hizmet veren bir finteke dönüştü. 2021 yılında 120 milyon dolar değerleme ile Seri A yatırım turunda 38 milyon dolar toplayan Colendi değerlemesini 158 milyon dolara çıkarmıştı. Geçen ayki Seri B yatırımcıları arasında Migros, Citi Ventures, Sepil Ventures, Re-Pie Portföy, Finberg ve Hedef Holding’in yanı sıra mevcut yatırımcıları da vardı.

Aldığı yatırımlarla milyarlık hedeflerine giderken hem yatay hem de dikey satın almalarla büyümeyi hedefleyen şirketin gözü Avrupa, Körfez ve Suudi Arabistan’daki fırsatlarda. Şirket bu yoldaki en önemli hamlesini 2022 yılının ortasında yaparak Londra merkezli, dünyanın önde gelen kurumsal ve regüle platformlar için blok zinciri temelli ödeme ve mutabakat sistemleri sağlayıcısı SETL’ı satın almıştı. Finans sektörüne blockchain tabanlı çözümler sunan SETL, aynı zamanda New York Federal Merkez Bankası öncülüğünde ABD’nin en büyük bankalarıyla birlikte ‘dijital dolar’ ile ilgili test ve mutabakat sistemi teknolojisi sağlıyor. Kariyerine bilişim teknoloji uzmanı olarak başlayan Bülent Tekmen, finans, telekom ve perakende sektörleri başta olmak üzere farklı alanlarda faaliyet gösteren çok sayıda şirkete birçok projede danışmanlık yaptı.

Tekmen’in ilk girişimcilik macerası, 2007 yılında Türkiye’nin ilk mekan paylaşım ve değerlendirme platformlarından Mekanist.net ile başladı. Tekmen’in de kurucuları arasında olduğu platform, 2015’te Yeni Delhi merkezli popüler restoran arama rehberi Zomato tarafından satın alındı. Ancak ondan önce 2012 yılında yine Mihriban Ersin ile Türkiye’nin ilk finansal teknoloji şirketlerinden biri olan İninal’ı kurmuştu. Bu şirketi de Fransız UP grubuna satan Tekmen, daha sonra eşi olacak Ersin ile birlikte Colendi’yi kurdu. Tekmen, ilk günden beri Colendi’nin son girişimi olacağına inanıyor. Şirketin tam adı, Colendi Yapay Zeka ve Büyük Veri A.Ş. Tekmen bunun tesadüf olmadığını ancak yolda “pivot ettiklerini” (teknoloji jargonunda şirketlerin kuruluşundan sonra yol üzerinde iş planını değiştirmesi) söylüyor. Önce kredi kartı olmayan veya limit problemine takılanlara yönelik “hazır limit” adını verdiği bir ürünle yola çıkan Colendi, dikeyde kapsam alanına yatırım araçları ve sigortaya kadar ekosistemin tüm ihtiyaçlarını ekleyerek yola devam edip son kullanıcıya uzanan hizmetler verdi.

Şirket son yıllarda popüler hale gelen “Şimdi Al Sonra Öde” (BNPL) ile kullanıcılarına hızlı ve kolay krediye ulaşma imkanı da sunuyor. İş ortakları arasında ise Turkcell (Paycell), Migros (MoneyPay) ve Limak Holding (OlduBil) var. Fintek ayrıca finansal okuryazarlık düzeyini artırarak mikro yatırım platformları aracılığı ile birikim yapabilme imkanı da veriyor. Geliştirdiği teknolojiyle geleneksel bankacılık sisteminin bariyerlerini ortadan kaldırmaya soyunan Colendi, kullanıcılarına bankacılık ve finans sisteminin yeni yüzünü göstermeyi istiyor. Bu amaçla geçen yıl Türkiye’nin ilk dijital mevduat bankası kuruluş lisansını da alan ColendiBank, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) faaliyet izni almak için çalışmalarını sürdürüyor.


"FİNTEK" Kategorisinden Daha Fazla İçerik