Arama

Enflasyon ve Para Politikası Beklentileri

Ekonomi gündeminde enflasyon dışında bir konuya odaklanmak çok zor. Alınan tüm önlemlere karşın hala direncini koruyan enflasyon sorununda henüz tünelde net bir ışık görülemiyor. En azından vatandaş açısından gündelik fiyatlara yansıyan pek bir gelişme yok. Buna rağmen, alınan sıkılaştırıcı önlemlerin yan etkileri görülmeye başlayınca “faiz indirimine bir an evvel gidilsin” görüşleri ortaya çıktı.

03 Ekim 2024, 04:02 ÖS EKLENDİ
Enflasyon ve Para Politikası Beklentileri

Farklı kanal ve sektör temsilcilerinde para politikasında gevşeme sürecine bir an evvel başlanması gerektiği görüşü oluştu. Bu erken faiz indirme yönünde gelen desteklerin arka planına, enflasyon ve kurla ilgili gelecek dönem senaryolarına bakalım.

Enflasyonla Mücadelede Mevcut Durum

Enflasyonla mücadele üç kritik ölçüt üzerinden devam ediyor; Kur seviyesi, iç talep ve beklentiler kanalı. Yüksek faiz ilk etkisini kur tarafında gösterdi ve döviz kuru çok uzunca bir süredir stabil duruyor. Bu gelişmenin enflasyona etkisi ise beklendiği gibi olmadı. Buna rağmen en azından kritik bir açık kapanmış oldu diye düşünebiliriz. Ancak, beklentiler kanalı ve iç talepteki değişim henüz enflasyonla mücadelede başarı için yeterli olgunluğa ulaşmadı. İç talepte canlılığın azalma sinyalleri gelse de henüz genele yayılmış dezenflasyonist bir etki görülmüyor. Özellikle son dönemde bozulan gelir dağılımı, farklı gelir seviyelerindeki farklı tüketim davranışlarına neden oldu ve üst gelir segmentinin harcamalarında önemli bir azalma görülmedi.

Toplumun geneline bakıldığında enflasyon beklentilerinin hala çok yüksek olduğu da görülüyor. Bu noktada, piyasa katılımcılarıyla, hanehalkının enflasyon beklentilerinin birbirinden ciddi oranda ayrıştığı dikkat çekiyor. Aşağıdaki grafikte piyasa katılımcılarının enflasyon tahminleri yer alıyor. Yıl sonu için piyasa katılımcıları yüzde 44 gibi bir enflasyon oranı bekliyor. Bu oran TCMB’nin kendi tahminlerinden daha yüksek olsa da çok önemli bir fark bulunmuyor.

Piyasa katılımcılarının gelecek dönem tahmini için mevcut TÜİK verilerindeki trendi analiz ederek buldukları ileriye yönelik tahminleri hanehalkı anketlerine oranla oldukça iyimser kalıyor.

Hanehalkı Beklenti Anket Sonuçları

En son (1 Temmuz 2024) Türkiye Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi sonuçlarına göre, yıllık enflasyon beklentisi yüzde 113. Bu ankete göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 93. Ayrıca, Temmuz 2025’e kadar olan 12 aylık dönemde enflasyon beklentisi yüzde 100. Özetle, hanehalkı ile piyasa katılımcıları arasında muazzam bir beklenti farkı mevcut. Hanehalkı mevcut enflasyona bakıyor ve geleceğe yönelik beklentileri de gördüğü fiyatlara göre değerliyor. Hanehalkı, TÜİK verilerini değil pazarda gördüğü fiyatları baz alıyor ve hafızasındaki geçmiş yüksek fiyatları hatırlayarak anketlere cevap veriyor. Bu iki anket arasındaki uçurum TCMB’nin de karar sürecini etkiliyor. TCMB’nin enflasyonla mücadeledeki en önemli eksiklerinden biri olan beklentiler kanadının yumuşak karnı piyasa ile vatandaş beklentileri arasındaki fark. TCMB hanehalkı enflasyon beklentisinin de normalleşmesini bekliyor.

Faiz İndirimi Neden İsteniyor?

  1. Yüksek faizlerin hisse fiyatlarını baskılaması borsa yatırımcılarının faiz indirimine destek vermesine neden oluyor.
  2. Tahvil/bono yatırımı yapmış olan yerli ve yabancı kurumlar da TCMB’den faiz indirimi bekleyen kesimler arasında. Gerçekleşecek faiz indirimleri bu portföylerinin değerlenmesini sağlayacak.
  3. Karlılığı azalan bankacılık sektörü kredi maliyetlerine avantaj sağlayacak olması nedeniyle faiz indirimine destek veriyor.
  4. TCMB politika faizindeki düşüşün ticari kredi faizlerini de yansıyacağı beklentisi, reel kesim cephesinde faiz indirimi talebi yaratıyor.
  5. İnşaat sektörü faizlerin düşmesinin konut satışlarını olumlu etkilemesini bekliyor.
  6. İhracatçılar, faizler inerse döviz kurunun aşağı gitmesiyle avantaj sağlayacaklarını düşünerek faiz indirimini destekliyor.

Tüm bu beklentilere rağmen TCMB son PPK metninde faiz indirimine ilişkin herhangi bir sinyal vermedi. Bunun temel nedeni erken bir faiz indiriminin şu an kadar alınan tüm önlemleri boşa çıkarma riski makro resim açısından önemli görünüyor.

Faiz İndirimi Ne Zaman Gerçekleşebilir?

Mevcut koşullar ve TCMB’nin söylemleri değerlendirildiğinde kasım ayından önce bir indirime gidilmesi çok olası değil. Piyasalar, TCMB’nin ekim ayındaki faiz kararında bir indirim sinyali arayacak. Ancak, bu sinyalin verilebilmesi için aylık enflasyon verilerinde belirgin bir düşüş görülmesi de şart. Bu indirim sürecinin kurda ani sıçrama yaratmaması için kredi koşullarında ek bir gevşemeye gidilmemesi gerekiyor. Faiz indirim sürecinin enflasyonu tekrar tetiklememesi için de para politikasındaki kararlılık devam etmeli. Öte yandan, hala tam oyuna girmemiş olan maliye politikasının da devreye girip TCMB’yi rahatlatması şart.

Döviz, Faiz ve Mevduat Cephesinde Kısa Vadeli Beklentiler

Türkiye’deki tüm bu belirsizliklere karşın olumlu bir haber ABD Merkez Bankası’ndan (FED) geldi ve faiz indirim sinyali netleşti. Bu bizim için iyi bir gelişme zira para girişi için dünya ölçeğinde bir hareket başlayabilir ve bu iyi kullanılabilirse TL için de risk azaltıcı bir unsur olabilir. Özetle, TL’nin gelişimi için izlenecek gelişmeler PPK kararları ve hala tam devreye giremeyen maliye politikalarındaki gelişmeler olacak.

TCMB, faiz indirimine başladığında banka kredi kanallarında ek bir sıkılaştırmaya da gidebilir. Dövizde ani bir sıçrama olmaması için TCMB ve ekonomi yönetiminin bu süreci çok iyi yönetmesi gerekecek. Ancak, bir dönemin sonlanıp başka bir döneme geçileceğini de görmek gerekiyor. Sabite yakın bir kur ve yüzde 50’lerdeki kısa vadeli faiz dönemini yerine daha dinamik bir dönem bizi bekliyor. 2025 özellikle reel ekonomi için daha zor bir süreç olacak. Şirketler için de düşen satışlar ve nakit çevirmenin zorlayacağı bir döneme giriyoruz. Umuyoruz tüm bu acılı süreç enflasyon sorununun da gündemimizden düşmesini sağlar.


"Para - Yatırım" Kategorisinden Daha Fazla İçerik