Dünyanın en ulaşılması zor ve ayrıcalıklı destinasyonları

'The Edge List', Forbes Travel Guide’ın dünyanın en seçkin otellerini, restoranlarını, spalarını ve yolcu gemilerini ödüllendiren 67. yıllık Star Ödülleri’nin hemen ardından duyuruldu. Ekstrem seyahat deneyimleri için oluşturulan The Edge List, RIMOWA iş birliğiyle hayata geçirildi.

Listenin odağında en zorlu ortamlarda dahi birinci sınıf hizmet ve konforu sunan uzak ve keşfedilmemiş destinasyonlara benzersiz erişim sağlayan turizm öncüleri yer alıyor. Üstelik tüm bunlar doğayı koruma, çevresel etkiyi en aza indirme ve yerel toplulukları destekleme taahhüdüyle gerçekleştiriliyor.

Forbes Travel Guide CEO’su Hermann Elger, Monako Zirvesi’ndeki ödül töreninde yaptığı konuşmada "Günümüzün yüksek gelirli gezginlerinin yüzde 70’i aşırılıktan çok deneyime öncelik veriyor. Dalma, macera ve ayrıcalık: bunlar artık yeni lüks unsurlar. Ancak yüksek adrenalinli seyahat deneyimlerine olan ilginin artmasına rağmen macera misafirperverliğini yeniden tanımlayan öncüler büyük ölçüde fark edilmedi… ta ki şimdiye kadar" dedi.

Elger, yıl sonuna kadar The Edge List’teki tesis sayısının dünya çapında 50’ye ulaşmasını beklediklerini açıkladı.

Edge List’ten öne çıkanlar

Le Commandant Charcot de Ponant: Lüks ve keşif bir arada

Komutan Charcot, kutup keşfini yeniden tanımlayan bir gemi. 245 yolcu kapasiteli bu lüks buzkıran, geleneksel yolcu gemilerinin ulaşamadığı coğrafi Kuzey Kutbu’na ve Antarktika’nın en ücra noktalarına erişebilen dünyanın ilk keşif gemisi olma özelliğini taşıyor.

Gemide sunulan deneyimler çevresindeki benzersiz doğa kadar etkileyici. Yolcular, buzullarda kamp yapabilir, Grönland’da kano gezisine çıkabilir veya kutup sularında şnorkelle yüzebilir. Yolculuk boyunca kutup ayıları ve balinaları doğal yaşam alanlarında gözlemleyebilir, milyonlarca yıllık buzdağlarını yakından inceleyebilir ve Kuzey Işıkları’nın büyüleyici dansına tanıklık edebilirler.

Geminin içinde de lüks ve konfor ön planda. Ünlü şef Alain Ducasse’ın denizdeki tek restoranı gastronomi deneyimini zirveye taşıyor. Rahatlamak isteyenler için özel spa, sauna ve kar odası huzurlu bir kaçış sunuyor. Mürettebat-yolcu oranındaki yüksek seviye, kişiye özel hizmet anlayışını güçlendiriyor. Fransız zarafetini ve ustalığını her ayrıntıda yansıtan Le Commandant Charcot, sürdürülebilirlik konusunda da öncü.

Sıvılaştırılmış doğal gaz ve elektrikli bataryaları birleştiren hibrit tahrik sistemi sayesinde emisyonları önemli ölçüde azaltarak çevresel etkiyi en aza indiriyor. Ayrıca gemi yüzen bir laboratuvar görevi görerek yolcuların bilim insanlarıyla etkileşime girmesine ve kutup araştırmalarına gerçek zamanlı katkıda bulunmasına olanak tanıyor.

NIHI Sumba, Endonezya: Doğa ile iç içe bir lüks deneyim

Endonezya’nın ücra Sumba Adası’nda, 230 hektarlık yemyeşil bir ormanın içinde konumlanan NIHI Sumba, doğayla iç içe bir lüks kaçış noktası sunuyor. Otelin 2,4 kilometrelik bozulmamış sahilinde özgürce dörtnala koşan vahşi atları ve turkuaz sularda yüzmeleriyle ünlü Sandalwood atları burayı Instagram’da efsanevi hale getirdi.

Buradaki deneyim sadece doğal güzelliklerle sınırlı değil. Misafirler yerel atlarla yüzebilir, at terapisi seanslarına katılabilir ya da binicilik dersleri alabilirler. NIHI Sumba, aynı zamanda zıpkınla balık avından şelale yürüyüşlerine, dağ bisikleti turlarından dünyanın en efsanevi dalgalarından biri olan Occy’s Left’te sörf yapmaya kadar geniş bir aktivite yelpazesi sunuyor. Ayrıca 144 kilometrelik doğa yürüyüşü parkuru boyunca yerel köyleri ziyaret ederek adanın kültürel ve doğal zenginliklerini keşfetmek mümkün.

Günün sonunda uçurumun tepesinde yer alan açık hava spa uygulamasıyla rahatlamak unutulmaz bir deneyime dönüşüyor. Otelin 27 villası çevrenin vahşi ruhunu koruyacak şekilde tasarlanmış. Özellikle Mamole Treehouse, lüks ve doğayı mükemmel şekilde harmanlayan bir seçenek olarak öne çıkıyor. Bağlantılı yürüyüş yollarıyla birbirine bağlanan üç saz çatılı villadan oluşan bu özel konaklama birimi, Robinson Crusoe tarzında bir kaçış sunuyor. İki havuzu, özel spa bakım odası, geniş açık yemek ve dinlenme alanları ve kişiye özel "misafir kaptanı" hizmeti ile unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.

The Edge List, lüksü sadece konforla değil, aynı zamanda doğaya duyarlı ve sürdürülebilir bir perspektifle tanımlayarak seyahat anlayışına yeni bir boyut kazandırıyor. Gelecekteki genişlemelerle birlikte dünya çapında keşfedilmemiş benzersiz destinasyonları öne çıkarmaya devam edecek.