Arama

Dünyanın En Değerli Varlık Sınıfı

Dünyadaki en değerli varlık sınıfının ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? Hisse senetleri mi, tahvilleri mi, yoksa gayrimenkul mü?

03 Ekim 2024, 05:06 ÖS GÜNCELLENDİ
Dünyanın En Değerli Varlık Sınıfı

Size hayat veren, nefes olan, doyuran doğanın değerini hiç düşündünüz mü? Çoğumuz için doğa, sadece keyif aldığımız bir arka plan, bir manzara resmi gibi. Ancak gerçek şu ki doğa ve onun sunduğu biyoçeşitlilik, dünyadaki en değerli varlık sınıfı. Üstelik bu değer, hisse senetleri veya gayrimenkul gibi somut varlıkların çok ötesinde, trilyonlarca dolarla ölçülüyor.

Doğanın Ekonomik Değeri 

Doğanın ekosistem hizmetlerinden olan mahsul tozlaşması, su arıtma, sel koruması, azaltılmış kuraklık ve karbon tutma gibi hizmetlerin değerinin yıllık 125 - 140 trilyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. Küresel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’dan (GSYİH) (yaklaşık 100 trilyon dolar) daha büyük bir değer. Bu hizmetlerin kaybedilmesi durumunda küresel ekonomi ciddi zararlar görecektir. Doğanın sunduğu bu hizmetlerin korunması ve sürdürülebilir kullanımı, ekonomik kalkınma için hayati önem taşıyor.

Doğaya Bağımlılık 

Dünya Ekonomik Forumu’nun Yeni Doğa Ekonomisi çalışma programına göre, dünyadaki GSYİH’nin yaklaşık yarısı orta veya yüksek düzeyde doğaya bağımlı. Bu durum, doğanın ve biyoçeşitliliğin ekonomik kalkınma için ne kadar kritik olduğunu da açıkça gösteriyor. 

Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri İlişkisi 

Biyoçeşitlilik, ekosistem hizmetlerinin sağlanmasında kritik bir role sahip. Biyoçeşitlilik kaybı, tarımda verimlilik kayıplarına, su ve gıda güvenliği sorunlarına, doğal afetlere karşı dirençsizliğe ve ekonomik belirsizliğe neden olabilir. Aynı zamanda, insanların yaşam kalitesi sağlığı ve refahı üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. 

Küresel Trendler: Doğa Sermayesi 

Doğa ve biyoçeşitlilik, artık geleneksel varlık sınıflarının yanında yeni bir varlık sınıfı olarak değerlendiriliyor. Bu yaklaşım, doğanın sağladığı ekosistem hizmetlerinin ekonomik değerini ölçmeye ve bu değeri finansal kararlara entegre etmeye odaklanıyor. Finansal kuruluşlar ve yatırımcılar, doğa ve biyoçeşitliliğin korunmasının ve sürdürülebilir kullanımının önemini giderek daha fazla anlamaya başlamış durumdalar. Sadece kâr odaklı bir yaklaşım yerine uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda hareket etmek, doğal sermayenin korunmasını ve restorasyonunu finansal karar alma süreçlerine dahil etmek finansal kuruluşlar ve yatırımcılar arasında yaygın bir eğilim haline geliyor.

Bu trendleri yakından takip eden biri olarak, doğa ve biyoçeşitlilik yatırımlarının yeni bir varlık sınıfı olarak değerlendirilmesi ve bu alana daha fazla sermaye ve finansman akışının hızlanmasına destek vermek amacı ile haziran ayında Londra İklim Teknolojisi Haftası içerisinde “Doğa ve Biyoçeşitlilik: Yeni Bir Varlık Sınıfı” konulu bir konferans organize ettim. Konferansta büyük varlık fonlarının, risk sermayesi ve girişim sermaye fonlarının, finansal kuruluşların yatırım stratejilerini ele alırken, özel sektör ve kamu iş birlikleri örnekleri ile girişimcilik ekosisteminde mevcut ve gelişen teknoloji ile çözümleri değerlendirdik. Bu konuları eylül ayında gerçekleşecek New York İklim Haftası ve COP29 İklim Şurası’nda farklı etkinliklerde ele almaya devam edeceğim.

Biyoçeşitlilik kaybı, finansal ve doğal sistemlerin olası bir çöküşüne sebep olacak sistemik bir risk olarak dikkat çekiyor. Bu durum, tüketici taleplerinde, düzenleyici gereksinimlerinde ve toplumsal beklentilerde değişikliklere yol açacak, yatırımcıların varlık değerlemelerini, tahsis süreçlerini ve portföy getirilerini de etkileyecek önemli bir faktör. Öte yandan bu alanlarda yapılacak dönüşümler Dünya Ekonomi Forumu verilerine göre 2030’a kadar yılda 10,1 trilyon dolarlık iş değeri yaratabilir ve 395 milyon yeni iş oluşturabilir.


"Sürdürülebilirlik" Kategorisinden Daha Fazla İçerik