;
Arama

YASED Başkanı Engin Aksoy CEO'ların Türkiye'deki korkusu: Enflasyon ve döviz

YASED Başkanı Engin Aksoy, CEO'ların Türk ekonomisine ilişkin en büyük endişesinin enflasyon ve döviz kuru olduğunu söyledi. Türkiye'nin 2024'te 11 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çektiğini düşündüklerini belirten Aksoy, 2025'te bu miktarın 13,5 milyar olarak tahmin edildiğini aktardı.

06 Şubat 2025, 09:33 Güncelleme: 06 Şubat 2025, 11:18

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Engin Aksoy, küresel ekonomik ve siyasi gelişmelerin ticaret savaşlarını ve küresel tedarik zinciri kırılmalarını tetikleyeceğini belirterek, “Türkiye rekabetçiliğini artırarak dönemin yaratacağı fırsatlardan yararlanabilir” dedi. 

Türkiye’nin 2024 Uluslararası Doğrudan Yatırımlar (UDY) görünümünü, 2025 gündemini paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenleyen YASED Başkanı Engin Aksoy, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Maliyette rekabetçi olmak elbette ki her zaman önem taşıyor ama rekabetçiliğimizi sadece maliyet avantajımız ile tanımlayacağımız dönemi zihinlerimizde kapatmamız gerekli. AB’nin bile raporlarında vurguladığı istikrar ve öngörülebilirlik kalkınmada, büyümede ve UDY çekmede hayati öneme sahip. Bu alandaki başarılı ülkelerin iyi yaptığı şey, yatırım ortamına yönelik mevzuat yaparken, sektörleri regüle ederken iş dünyası ile yakın istişare içinde hareket etmek. Yatırımcıya sürpriz yaşatmamak, düzenlemelerin hayata geçmesinde süre tanıyarak uyumlarını güçlendirmek ve kolaylaştırmak önemli.”

Dünya devletlerinin ticaret savaşları çerçevesinde gelişen korumacı yaklaşımlarının bir yansıması olarak çok güçlü teşvik mekanizmalarının hayata geçmesini beklediklerini vurgulayan Engin Aksoy, “Ekonomik programın başarıya ulaşma sürecinde bütçe imkanlarımız da güçlenirken rekabetçiliği güçlendiren bir vergi ve teşvik mevzuatı geliştirmemiz bu açıdan önem arz ediyor. Eşitlikçi, şeffaf ve odaklı bir teşvik sistemi ile ürünlerimizdeki teknoloji seviyemizi sürekli artırmak, yüksek katma değerli ürünlerle kalıcı rekabet üstünlüğü elde etmek verimliliğimizi sürekli artırmak durumundayız. Uluslararası yatırımlar için en önemli istikamet vericinin küresel tedarik zincirlerindeki yeni yapılanmalar olduğunu düşünüyoruz. ABD, AB ve Çin başta olmak üzere tüm ticaret ortaklarımızla uzun soluklu ve stratejik iş birlikleri gerçekleştirmemiz gereken bir döneme giriyoruz. Bu çerçevede, ekonomik programdan taviz vermeden bizi rekabetçi kılacak temel parametrelere ulaşmayı hızlandırmak durumundayız” dedi.

Türk ekonomisi için en büyük riskler

YASED’in 6 ayda bir gerçekleştirdiği ve üye şirketlerin CEO’larının katılımıyla düzenlenen PULSE Anketi’nin son verilerini de değerlendiren Engin Aksoy, şu bilgileri verdi: “Öncelikle, 2025 yılı için şirketlerimizin genel olarak ılımlı bir büyüme beklentisi içinde olduklarını görüyoruz. Döviz kurları ile ilgili kaygılar bir miktar azalsa da vergi yükü gibi konuların yatırımcıların gündemindeki ağırlığı artırıyor. Çoğu şirketimiz makroekonomik istikrarın sağlanması ve öngörülebilirliğin artması halinde yatırımcı güveninin artacağı ve Türkiye’ye 13,5 milyar dolarlık ek yatırım çekilebileceklerini ifade ediyorlar. Katılımcı şirketlerimizin yüzde 48’i önümüzdeki altı aylık dönemde büyümeye devam edeceklerini öngörüyor. Bu olumlu görüntü, ihracat gelirlerinden işgücü büyüklüğüne kadar birçok parametrede de kendini gösteriyor. 2025 yılında CEO’larımız Türkiye’nin küresel ekonomiden daha hızlı büyümeye devam etmesini bekliyor. Diğer yandan 2025 yılında 2024 yılına kıyasla Türkiye ekonomisi için biraz daha düşük büyüme oranları öngörülüyor. Ankete katılan şirketlerin CEO’larına, çeşitli firma dışı tehdit unsurlarının önümüzdeki 12 ay içinde Türkiye’deki faaliyetlerini nasıl etkileyeceği soruyoruz. Başlıca tehditler; katılımcıların yüzde 85’i tarafından belirtilen enflasyon ve yüzde 79’u tarafından belirtilen döviz kuru belirsizliği. Kayda değer bir değişim de idari ve vergi yüküne ilişkin endişelerin yüzde 50’den yüzde 60’a yükselmesi oldu. İdari ve vergi yüklerine ilişkin endişelerin yüzde 60 seviyesine ulaşması, bu alana temkinli yaklaşılması gerekliliğin ortaya koyuyor diyebiliriz.”

Ayrıca Aksoy, 2024 başındaki ankette yapılan tahminlere göre Türkiye'nin 2025'te 18,6 milyar dolar yatırım çekmesinin öngörüldüğü hatırlatarak, "Bugün bu değerin 13,5 milyar dolara gerilemesi Türkiye’nin cazibesindeki bir azalmadan ziyade küresel UDY iştahıyla da ilişkilendirilebilir." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 1,5'ini çekmeyi hedeflediğini aktaran Aksoy bunun için de 20 milyar dolar yatırım çekmesi gerektiğini vurguladı. 

Yakın zamanda teşvik sisteminin güncellenmesi ile ilgili YOİKK çalışmasının tamamlanmasının beklendiğini de vurgulayan Engin Aksoy, şöyle devam etti: “Üyelerimiz için risk göstergeleri (yüzde 85), düzenleyici çerçeve (yüzde 80), pazar büyüklüğü (yüzde 73), vergi ve teşvikler (yüzde 70) ve maliyet (yüzde 66) Türkiye’deki yatırım cazibesini artıracak gelişim eksenleri olarak öne çıkmaya devam ediyor.

AB’deki fırsatlar

2024 yılının, seçimler nedeniyle geçiş dönemlerinin, siyasi istikrarsızlıkların yaşandığı, Rusya-Ukrayna savaşına Orta Doğu’da yaşanan üzücü çatışmaların eklendiği bir yıl olduğunu hatırlatan Engin Aksoy, 2025 gündemini de şöyle değerlendirdi: “Bu yıl, ABD’nin farklı ülkelere uygulayacağı tarifeler bizim ABD’de pazarındaki payımızı artırmamıza fırsat sağlarken, özellikle Çin’e gelecek tarifeler Çin’in alternatif pazarlara yönelmesine neden olabilir. Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kurumlar küresel ekonominin 2025 yılında yüzde 2,7-yüzde 3,3 aralığında önemli oranda büyümesini bekleseler de bahsettiğimiz nedenlerden dolayı bu rakamlar ülke ve bölgeler arasında önemli şekilde farklılaşabilir. ABD ekonomisi çok kuvvetli seyrederken, AB ve Çin ekonomilerini daha kırılgan olacakları bir dönem beklemekte.”

UDY çekmede, Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olan AB ile mevzuat uyumunun daha da güçlendirmesinin önemine de dikkat çeken YASED Başkanı Engin Aksoy, “AB, rekabetçiliğini artırmaya yönelik yeni bir atılıma girerken, Türkiye’nin de kendi sürecini başlatması, bunu da AB ile dirsek temasını koruyarak yapması önem taşıyor. AB ile Gümrük Birliği’nin de ötesine geçen daha zengin bir ticaret ve yatırım çerçevesi yaratma arayışında olan ülkemizin de AB’nin bu küresel gündemi doğrultusunda bir eylem planı oluşturmasını faydalı görüyoruz. Tek Pazara entegre olan Avrupa Ekonomik Alanı ülkeleri hariç tutulduğunda, Türkiye, AB ile mevzuat yakınsaması bakımından çok ciddi tecrübeye sahip yegâne ülke konumunda. Diğer yandan da Türkiye, en büyük ticaret ve yatırım ortağı olan AB’nin jeopolitik koşullar dolayısıyla evrilen sanayi, ticaret ve yatırım politikalarından en fazla etkilenme potansiyeline sahip ülkeler arasında yer alıyor” dedi. 
 
YASED Başkanı Engin Aksoy, ekonomik ve siyasal gelişmelerin ışığında küresel düzeydeki ve Türkiye’deki UDY hareketleri konusunda da şu bilgileri verdi: “İlk tahminlere göre 2024 yılında küresel UDY akımlarının toplamda 1,38 trilyon dolar düzeyinde gerçekleştiği belirtilmekte. Türkiye’deki 11 aylık rakamlara baktığımızda geçen yıl ile aynı düzeyde bir UDY akışı olduğunu görüyoruz: 9,6 milyar dolar. Yılı da tahminen 11 milyar dolar düzeyinde kapatacağız. 
 


"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Kariyerini değiştirmek isteyenler için 5 tavsiye

    Kariyerini değiştirmek isteyenler için 5 tavsiye

  • Trump'ın Ukrayna üzerindeki nadir metaller oyunu

    Trump'ın Ukrayna üzerindeki nadir metaller oyunu

  • Finansal özgürlük isteyenler için 6 pasif gelir fikri

    Finansal özgürlük isteyenler için 6 pasif gelir fikri

  • Tereyağı fiyatındaki artış Avrupa'da ekonomik krize yol açtı

    Tereyağı fiyatındaki artış Avrupa'da ekonomik krize yol açtı

  • İngiltere'den dört bankaya 105 milyon sterlin ceza

    İngiltere'den dört bankaya 105 milyon sterlin ceza

  • Türkiye'de kart sayısı 438,9 milyona ulaştı

    Türkiye'de kart sayısı 438,9 milyona ulaştı

Yazarlar

Çok Okunanlar