Warren Buffett ortanca çocuğu Howard Buffett'ı hayatını adadığı göreve hazırlıyor

Howard “Howie” Buffett'ın hikayesi, yalnızca Amerika'nın ünlü yatırımcısı Warren Buffett’ın oğlu olmanın çok ötesine uzanan bir hikaye. O, babasının mirasını taşımakla kalmayıp kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş; farklı sorumlulukları ve görevleri kucaklamış bir isim. Şimdi ise hayatında yepyeni bir dönemin eşiğinde: Berkshire Hathaway’in yaklaşık 1 trilyon dolarlık iş imparatorluğunu geleceğe taşımada önemli bir rol üstlenecek.

Buffet ailesiyle vakit geçirip deneyimlerini yazan Wall Street Journal'dan Karen Langley'in kaleminden çıkan bilgilere göre Howie Buffett, hayatı boyunca öğrenerek, deneyerek ve zorlukları aşarak ilerleyen bir kişilik. İlk kez bir ön yükleyici satın aldığında, onu nasıl kullanacağını bile bilmiyordu. Douglas County, Nebraska'da ilçe komiseri olmaya karar verdiğinde, komiserler kurulunun işleyişine dair hiçbir fikri yoktu. Ancak her zaman bir çözüm bulabileceğini biliyordu. Bugün geldiği nokta, bu cesaretin ve öğrenme azminin bir sonucu.

Buffett soyadı: Sorumluluk ve güvenin mirası

Warren Buffett’ın üç çocuğundan biri olan Howie Buffett, hem bir baba figürü hem de bir iş dehası olarak babasının etkisiyle şekillendi. Warren Buffett, oğluna güveniyor ve bu güveni açıkça dile getiriyor: “İşi alıyor çünkü o benim oğlum.” Ancak bu güven, yalnızca soyadına dayanmıyor. Howie, yıllardır Berkshire’ın yönetim kurulunda yer alarak şirketin işleyişini yakından gözlemledi ve babasının deneyimlerinden beslendi.

Howie, babasının ona öğrettiği derslerin bu role hazırlanmasında büyük rol oynadığını ifade ediyor. “Bu göreve hazır olduğumu hissediyorum çünkü babam beni hazırladı. Bu, yıllar süren bir öğrenme süreci” diyor. Ancak babasının ona duyduğu güvenin ardında, Howie’nin farklı alanlardaki deneyimleri ve çalışkanlığı da var.

Berkshire Hathaway: Bir imparatorluğun kalıcılığı

Berkshire Hathaway, iş dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş bir şirket. Sigorta, kamu hizmetleri, demiryolları, teknoloji ve gıda gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirket, aynı zamanda Apple, Coca-Cola ve Bank of America gibi devlere yaptığı yatırımlarla tanınıyor. Warren Buffett’ın yönetiminde, sade ama etkili bir stratejiyle büyüyen bu devasa yapı, onun ardından nasıl devam edecek? Buffett, Berkshire Hathaway'i ilk aldığında şirket batmak üzere olan bir teksil üreticisiydi.

Berkshire’ın uzun vadeli başarısı, yalnızca finansal stratejilere değil, aynı zamanda şirketin kültürüne de bağlı. Howie, bu kültürün sadelik ve dürüstlük üzerine kurulu olduğunu söylüyor. Ona göre, “İşleri basit tutmak, insanlara adil davranmak, yöneticilere güvenmek ve hissedarlara saygı duymak” Berkshire’ın temel değerlerini oluşturuyor. Bu kültür, şirketin yıllardır başarıyla yönetilmesini sağladı ve Howie, bu değerleri koruma konusunda kararlı.

Howie'nin rolü karar verme yetkisinin olmadığı bir yönetimsel koltuk. Şirketin CEO'luk görevinin Greg Abel'a bırakılacağı uzun süre önce açıklanmıştı.

Howie Buffett’ın yolculuğu

Howie Buffett’ın yolculuğu, sıradan bir iş insanının kariyer hikayesinden çok daha fazlasını barındırıyor. Omaha, Nebraska'da büyüyen Howie, çocukluğunda babasının iş konuşmalarını dinler, anlamadığı şeyler hakkında sorular sorardı. Bu merak ve öğrenme isteği, hayatının her alanında kendini gösterdi.

Eğitim hayatında zorlanan Howie, birden fazla üniversiteye gitmesine rağmen mezun olamadı. Babasının tavsiyesi üzerine, Berkshire’a ait bir şekerleme şirketi olan See’s Candies’de çalışmaya başladı. Ardından tarıma ve büyük makinelerle çalışmaya ilgi duydu. Babası, onun çalışması için bir çiftlik satın aldı ve Howie bu çiftliği piyasa fiyatından kiralayarak işletmeye başladı. Çiftçilik, onun hem bir tutkusu hem de yaşam tarzının bir parçası haline geldi.

Howie’nin kariyeri, tarımdan yerel yönetime, büyük şirketlerin yönetim kurullarına ve hayırseverlik çalışmalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Decatur, Illinois’te bir çiftlikte yaşayan Howie, aynı zamanda birçok uluslararası yardım projesinde aktif rol alıyor. Howard G. Buffett Vakfı aracılığıyla, gıda güvenliği, tarım ve çatışma bölgelerinde yardım faaliyetleri yürütüyor.

Bir baba ve oğul hikayesi

Howie Buffett ve babası Warren Buffett arasındaki ilişki, yalnızca bir iş mirası paylaşımı değil; aynı zamanda bir baba-oğul hikayesi. Warren Buffett, çocuklarına güveniyor ve onları iş dünyasının birer parçası yapıyor. Ancak bu güvenin yanında bir de sorumluluk var: Berkshire’ın hisselerini yönetmek ve hayırseverlik amaçlarına yönlendirmek.

Warren Buffett, servetinin büyük bir kısmını çocuklarına bırakmayacağını açıkça belirtti. Bunun yerine, yaklaşık 140 milyar dolarlık Berkshire hissesinin büyük bir kısmı, modern tarihin en büyük servet transferlerinden biri olarak hayırseverlik projelerine yönlendirilecek. Howie ve kardeşleri Susie ile Peter, bu mirası yönetme ve hayırseverlik çalışmalarını devam ettirme görevini üstlenecek.

Ukrayna’dan Illinois’e: Bir yardım seferberliği

Howie Buffett’ın hayırseverlik çalışmaları, özellikle Ukrayna’da yaptığı yardımlarla dikkat çekiyor. Rusya’nın 2022’deki işgali sonrası, vakfı aracılığıyla 800 milyon dolardan fazla yardım sağlayan Howie, Ukrayna’ya defalarca seyahat etti. Bu yardımlar, gıda güvenliğinden tarımsal desteklere, mayın temizleme operasyonlarından savaş suçlarının araştırılmasına kadar geniş bir alana yayıldı.

Ukrayna’daki çalışmalarının bir kısmı, Illinois kırsalında da yankı buluyor. Vakfı, savaş bölgelerinde tarımın nasıl etkileneceğini görmek için deneysel çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar, savaşın etkileriyle mücadelede yenilikçi yaklaşımların bir parçası olarak dikkat çekiyor.

Bir isimden daha fazlası

Howard Buffett, yalnızca bir milyarder yatırımcının oğlu olmanın ötesinde, kendi yolunu çizen ve zorluklarla başa çıkmayı öğrenen bir isim. Berkshire Hathaway’in geleceğini şekillendirme sorumluluğunu taşırken, aynı zamanda hayırseverlik çalışmalarıyla dünyada iz bırakmaya devam ediyor.

Babası Warren Buffett’ın mirasını taşırken, kendi karakteri ve deneyimleriyle bu mirası nasıl zenginleştireceği, Howie Buffett’ın hikayesinin en önemli yönlerinden biri. Kendisinin de dediği gibi, “Hayatım boyunca, tam olarak nasıl yapılacağını bilmediğim şeyleri yaparak ilerledim.” Bu yaklaşım, onu hem bir lider hem de bir ilham kaynağı yapıyor.