SKDM’nin Türkiye’ye etkileri araştırıldı: Önümüzdeki 10 yıl kritik
Çalışmada demir-çelik, çimento, alüminyum ve gübre sektörlerinin SKDM ile karşılaşacağı maliyetler ve faydalar ele alındı. Karbon fiyatlandırması olmadan bile ihracat maliyetlerinin getirileri aştığı tespit edildi.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, SKDM’nin üretim ve ihracat yapısını derinden etkileyerek Türkiye açısından ek karbon maliyetleri doğurduğunu belirtti. Güllü, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için 2035-2040’a odaklanarak sürece erken uyum sağlaması gerektiğini vurguladı. İklim diplomasisinin ve uluslararası iş birliğinin kritik olduğu belirtilirken Türkiye’nin karbon fiyatlandırması politikaları geliştirmesi gerektiği ifade edildi.

İki senaryo: Olağan durum ve dönüşüm
Rapor, iki farklı senaryo üzerinden değerlendirme yaptı:
Olağan durum (BAU): Mevcut politikaların devam ettiği durumda SKDM ürünlerinin ihracatında toplam maliyetin faydanın üzerinde olacağı öngörülüyor.
Sanayi dönüşümü: Yeşil dönüşüm ve katma değerli üretime odaklanan bu senaryoda karbon maliyetleri azalırken özellikle bağlantılı sektörlerde ekonomik fayda artıyor.
Türkiye’yi kritik 10 yıl bekliyor
AB’nin SKDM kapsamında belirlediği 230 €/ton karbon fiyatlandırması başa baş noktası olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin dönüşüm sürecini hızlandırmaması durumunda rekabetçiliğini kaybetme riski bulunuyor. Özellikle 2035 yılına kadar gerekli önlemleri alması gerektiği vurgulanıyor.
Yeşil ve yapısal dönüşüm şart
Yüksek maliyetlerin düşürülmesi için sanayi sektörlerinde yeşil dönüşüm ve yapısal reformlar öneriliyor. SKDM’den etkilenen sektörlerin tedarik ve lojistik süreçleri de dahil olmak üzere kapsamlı bir dönüşüm stratejisine ihtiyacı olduğu belirtiliyor.
Öne çıkan öneriler
- Türkiye’nin karbon fiyatlaması ve Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) geçmesi,
- Karbon vergisi gelirlerinin dönüşümün finansmanında kullanılması,
- Uluslararası iş birliği ve finansman kaynaklarının değerlendirilmesi.
Türkiye’nin SKDM’ye uyum sağlayarak karbon yoğunluğunu azaltan, katma değeri yüksek üretim süreçlerine yönelmesi gerektiği vurgulanıyor. Uzun vadede rekabet avantajını koruyabilmek için sanayi ve ticaret politikalarının kapsamlı bir dönüşüm sürecine girmesi şart.
"Sürdürülebilirlik" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
-
ABD seçimlerinin ardından iklim finansmanında gelişen yatırım eğilimleri: Riskler ve fırsatlar
İlkay Demirdağ
-
-
-
-
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
Erkan Kızılocak
Forbes Girişim 50 Listesi: Zirve finteklerin