Sağlık turizminde küresel bir aktör: Türkiye
Türkiye’nin sağlık turizmindeki tarihsel, coğrafi ve ekonomik fırsatları, onu bu alandaki küresel bir aktör olarak giderek zirveye oynayan bir konuma taşıyor.
Türkiye, her geçen gün artan sağlık alanı yatırımlarıyla sağlık turizminin merkezi haline gelmektedir. Peki, nedir bu sağlık turizmi? Nasıl ortaya çıktı, nasıl gelişti ve bugüne geldi? Türkiye’yi dünyada öne çıkaran unsurlar nelerdir? Gelin bir göz atalım.
Sağlık turizmi genel anlamıyla tedavi, rehabilitasyon, estetik ve sağlıklı yaşam unsurlarından yararlanmak amacıyla başka bir bölgeye seyahat etmeyi tanımlar. Günümüzde çeşitlenen sağlık olanakları sayesinde dünyanın dört bir yanından bir başka dört bir yanına yapılan seyahatler, bu alandaki rekabeti artırmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık turizmi, küresel sağlık hizmetlerinin maliyet avantajı, hizmet çeşitliliği ve yüksek kalitede sunulan bakım seçenekleri sayesinde hızla büyümektedir. Türkiye’nin bu alanda öne çıkması hem ülke ekonomisine hem de dünyadaki rekabete katkı sunması açısından önemlidir.
Tarihsel süreç içinde Türkiye’de sağlık turizmi, termal kaynakların verimi ve çeşitliliği sayesinde başlamıştır. Roma döneminden itibaren Anadolu coğrafyasındaki kaplıcalar olarak bilinen termal su kaynakları, tedavi ve rehabilitasyon amacıyla kullanılmıştır. Özellikle Bursa, Afyonkarahisar ve Denizli gibi illerde bulunan kaplıcalara yapılan seyahatler, sağlık turizminin ilksel örneklerini oluşturur.
Modern sağlık turizmi ise Türkiye’de 2000’li yıllarda gelişmeye başlamıştır. Türkiye’de sağlık sektörü, özellikle 2000 sonrası yapılan reformlar ve yatırımlarla büyük bir dönüşüm yaşamıştır. Özel hastanelerin artışı, devletin sağlık alanında yaptığı düzenlemeler ve uluslararası standartlara uygun sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması bu dönüşümün temel unsurlarını oluşturur. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen teşvik programları ve sağlık turizmine yönelik stratejik planlamalar, Türkiye’yi sağlık turizmi açısından önemli bir merkez haline getirmiştir. 2010’lu yıllar itibariyle de sağlık turizminde rekabetçi ve güçlü bir konuma ulaşan Türkiye, bu alanın en iddialı küresel oyuncularından biri olmaya başlamıştır.

Türkiye, sağlık turizminin geliştirilmesi adına kamu ve özel sektör iş birliği ile altyapı yatırımlarına hız vermiştir. Bugün ülke genelinde 50’den fazla uluslararası akredite olmuş hastane bulunmaktadır. Bu hastaneler, son teknoloji cihazlarla donatılmış, uzman hekim kadrolarıyla hizmet vermekte ve dünya standartlarında tedavi sağlamaktadır. Çeşitli alanlarda uzmanlaşan sağlık kuruluşları sayesinde oldukça geniş bir yelpazede hizmet verilmesi, Türkiye’nin sağlık turizmi açısından çekiciliğini artırmaktadır. Bu doğrultuda sağlık turizminin türlerini birkaç başlıkta toplamak mümkündür:
- Medikal Turizm: Plastik cerrahi, saç ekimi, tüp bebek tedavisi, diş sağlığı ve organ nakli gibi alanlarda Türkiye, dünya çapında tanınan bir destinasyon haline gelmiştir.
- Termal Sağlık Turizmi: Bursa, Afyonkarahisar, Yalova ve Denizli gibi şehirler, termal su kaynakları ve SPA merkezleri ile termal turizmde öne çıkmaktadır.
- Wellness ve SPA Turizmi: Türkiye’nin doğal güzellikleri ve lüks otelleri, zindelik turizmi açısından büyük bir çekim noktasıdır.
- Geriatri ve Engelli Turizmi: Yaşlı ve engelli bireylere yönelik rehabilitasyon merkezleri, Türkiye’nin sağlık turizmi kapasitesini artıran unsurlardan biridir.
Türkiye’nin çeşitli alanlarda uzmanlaşan sağlık hizmeti yapısı sayesinde giderek artan sağlık turizmi çekiciliğinin istatistikleri, küresel bir aktör olarak zirveye oynadığını göstermektedir. Türkiye, 2019 yılında sağlık turizmi kapsamında 756.926 yabancı hasta ağırlamıştır. Bu sayı, COVID-19 pandemisine rağmen 2023 yılı itibarıyla 1,4 milyona ulaşmıştır. Sektörden elde edilen gelir ise 2023 yılında 4,5 milyar doları aşmıştır. Sağlık Bakanlığı, 2025 yılı itibarıyla sağlık turizmi gelirlerinin 10 milyar doları geçmesini hedeflemektedir. Ayrıca Türkiye, her yıl yaklaşık 2 milyon sağlık turisti çekmeyi planlamaktadır.
Türkiye, sağlık turizminde dünya genelinde ilk 10 ülke arasında yer almaktadır. Özellikle diş tedavisi, estetik cerrahi ve saç ekimi gibi alanlarda Türkiye hem maliyet avantajı hem de yüksek kalite standartları ile rakiplerinden ayrılmaktadır. Örneğin, saç ekimi tedavisi için Türkiye’yi tercih eden hastalar, Avrupa’daki aynı tedaviye kıyasla yüzde 70’e varan maliyet avantajı sağlamaktadır. Diş tedavilerinde de durum farklı değil. Bugün Avrupa’nın birçok ülkesine göre Türkiye’de diş tedavileri yüzde 300 daha avantajlı.
Sağlık turizminin bugünkü başarısında dijital pazarlama faaliyetlerinin etkisi büyüktür. Sosyal medya ve dijital platformlar aracılığıyla Türkiye’deki sağlık hizmetleri dünya çapında tanıtılmakta ve hastalara ulaşılmaktadır.
Türkiye’nin sağlık turizmi açısından dünyadaki en önemli ülkelerden biri olmasının nedenleri sağlık alanındaki başarısıyla birlikte coğrafi konumu ve ekonomik avantajlarıdır. Türkiye; Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun kesişim noktasında yer almakta ve üç saatlik bir uçuş mesafesi ile 1 milyardan fazla insana ulaşım kolaylığı sunmaktadır. İstanbul ise tarihi zenginliğiyle cazibe merkezi olurken hem tedavi hem de turistik etkinlikleri bir arada bulundurması sayesinde Türkiye’deki sağlık turizminin merkezi şehri olmaktadır. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yanı sıra dünyanın en büyük aktarma merkezlerinden biri olarak İstanbul Havalimanı, uluslararası hastaların Türkiye’ye ulaşımını kolaylaştırmaktadır. Ekonomik anlamda ise Türkiye, sağlık hizmetlerinde rekabetçi fiyatlar sunmaktadır. Avrupa ve ABD’ye kıyasla sağlık hizmetleri yüzde 50-70 daha uygun maliyetlidir. Örneğin, bir plastik cerrahi operasyonu ABD’de 20.000 dolar civarındayken, aynı işlem Türkiye’de 4.000-5.000 dolar civarında yapılmaktadır.
Ayrıca yasal düzenlemeler ve devlet teşvikleri sayesinde Türkiye’deki sağlık turizmine yapılan yatırımlar giderek artmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen “Sağlık Turizmi Yetki Belgesi” ile hizmet veren kuruluşlar, uluslararası standartlarda hizmet sunmaktadır. Türkiye’nin sağlık turizmine yönelik uyguladığı devlet teşvikleri, sektörün büyümesine katkı sağlamaktadır.
Türkiye, sağlık turizmindeki potansiyellerini her geçen gün artırmakta ve bu potansiyelleri gerçekleştirmektedir. Ülkenin bu alandaki başarısının arkasında kaliteli hizmet sunumu, uzman personeller, uygun maliyet, geniş tedavi seçenekleri ve coğrafi olarak çekiciliği yatmaktadır. Sağlık turizmi alanının ülkeye döviz girişi sağlayarak ekonomiye katkısı giderek artmakta ve sağlık turizmine yapılan yatırımlar da doğru orantılı artmaktadır. Bu doğrultuda Türkiye, sektörün rekabetçi ortamında mücadele edecek güce sahip küresel aktör olarak varlığını sürdürmektedir.
Ancak, daha sürdürülebilir bir büyüme için bazı stratejik adımlar atılmalıdır:
- Doğru İletişim Stratejileri: Türkiye’nin sağlık hizmetleri, dijital platformlarda daha etkin bir şekilde tanıtılmalıdır.
- Nitelikli Personel Eğitimi: Uluslararası standartlara uygun sağlık personeli yetiştirilmesine yönelik programlar artırılmalıdır.
- Yeni Pazarlar: Afrika, Güney Amerika ve Güneydoğu Asya gibi yeni pazarlara ulaşım stratejileri geliştirilmelidir.
Sonuç olarak Türkiye’nin bu sektördeki başarısı küresel düzeyde etkin politikalarla desteklenerek daha da ileriye taşınabilir. Sağlık turizmi, yalnızca ekonomik bir kazanç kapısı değil, aynı zamanda kültürler arası etkileşimleri artıran önemli bir araçtır. Ama şunu unutmamak gerekir her zaman hasta odaklı olunması gerekir. Hasta asla müşteri gibi algılanmamalı. Hastanın sağlık hizmeti alma hakkına saygı duyulması hep akıllarda olmalı ve verilen hizmetin kamusal hizmet olduğu unutulmamalı. En ufak bir hatada, bunu manşetlere taşımak için bekleyen Batı medyasını unutmamalıyız. Bu durum, sağlık turizmi alanında Türkiye’nin güzel başlayan hikâyesini tersine çevirebilir. Ben, gerekli önlemler alınır ve hasta odaklı yaklaşım daha güçlü kılınırsa, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin daha da iyi bir sağlık üssü olacağına inananlardanım.
"Forbes Stüdyo" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Erkan Kızılocak
Forbes Girişim 50 Listesi: Zirve finteklerin
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler