;
Arama
Borsalarda alınıp satılan bütün kripto varlıkların toplam piyasa hacmi yaklaşık 2,3 trilyon dolar. Bitcoin’in değer saklama ve yatırım alanında altının veya tahvilin tahtını sarsmasına uzun süre var.

17 Temmuz 2024, 00:00
Rezerv Para Yolu

Bitcoin aşağı, Bitcoin yukarı demeden önce sahiden bu Bitcoin esasında nedir? Bunu arkasındaki sistem ve teknolojiden ayrı bir bağlamda soruyorum: Bir yatırım aracı mı, emtia mı, takasta kullanılan bir araç mı yoksa para birimi mi? Eğer geçmiş sayıdaki yazımızı okuduysanız zaten tüm bu Bitcoin ve Ethereum ETF’leri (Borsa Yatırım Fonu) onaylanacak mı onaylanmayacak mı sorularının arasındaki problem de bu. Sizleri çok fazla rakamlara boğmadan Bitcoin’in ne olduğuna ve gelecekte ne olacağına dair birkaç farklı projeksiyon çizelim.

BITCOIN’İN KULLANIM ALANLARI
Bitcoin’i günümüzde sınırlı da olsa birden fazla kullanım alanında görebiliyoruz. Örneğin, ödeme yöntemi olarak kullanılması. İlk zamanlarında “deep web” adı verilen internetin erişim kısıtı olan ve genelde yasa dışı aktivitelerin olduğu sitelerde para birimi olarak kullanılıyordu. Pandemi döneminde PayPal ve Tesla gibi şirketlerin Bitcoin’i ödeme aracı olarak kabul ettiklerini açıklamalarıyla bu kullanım alanı genişledi. Ancak ayı sezonunun tekrar piyasaya gelmesiyle ödeme aracı olarak kullanımı azaldı. Bu denli volatilitenin yüksek olduğu bir paranın ödeme yöntemi olarak kabul görmemesi şaşırtıcı değil.

DEĞER SAKLAMA ARACI OLARAK BITCOIN
Bir diğer ve en yaygın kullanım alanı elbette değer saklama aracı olması. Sıkça duyduğumuz “dijital altın” benzetmesinin altında, Bitcoin’in 21 milyonluk ve her dört senede bir üretim hızının yarılandığı sınırlı arzı yatıyor. Bu bağlamda hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılardan hızla artan bir talep görüyoruz. 2023’te Bloomberg’in yatırımcı şirketler arasında yaptığı bir anket verilerine göre, “kripto para yatırımı yapıyorum” diyen şirketler 2022’de yüzde 1 iken, 2023’te bu rakam yüzde 7’ye ulaşmış durumda. 10 Ocak 2024 tarihinde SEC’den Bitcoin ETF onayının gelmesi ile işler çok daha hızlı bir hale geldi. Bunun arkasında yatan en önemli faktörlerden biri ise Amerikan muhasebe sistemi.

ABD’li şirketler, ETF öncesindeki kanunlara göre Bitcoin yatırımlarını birer patent gibi gösterebiliyorlardı. Örneğin, şirketiniz belli miktarda bir Bitcoin yatırımı yaptı ve sene sonunda varlık yüzde 10 değer kaybetti. Siz bunu sene sonunda zarar olarak finansallarınızda açıkladınız. Ancak gelecek sene Bitcoin yatırımınız alış fiyatınızdan yüzde 30 değer kazandığında, bunu kâr olarak şirket finansallarınızda gösteremiyordunuz ve dolayısıyla hissenizin değerlemesi yapılırken kârlılık kısmında sorun teşkil ediyordu. Yeni düzenleme ile değer artışı ve azalışı bilançonuza yansıtılabilir hale geldi. Bu, Bitcoin’in finansal sistemin içerisindeki ilk gerçek adımı olarak kabul edilebilir.

Dolayısıyla kurumsal şirket yatırımları tarafında 2024’te geçmişte gördüğümüzden çok daha yüksek değerler göreceğiz. Peki bu gelişmelerle beraber Bitcoin finansal sistemin merkezine oturacak mı? Şu aşamada zor gözüküyor. Borsalarda alınıp satılan bütün kripto varlıkların toplam piyasa hacmi yaklaşık 2,3 trilyon dolar. ABD tahvil piyasasının büyüklüğüne bakarsak sadece Hazine tarafından borçlanılan meblağ 2024 Mayıs ayında 27,1 trilyon dolar. Amerika’daki toplam sabit getirili menkul kıymetler hacmi ise 51,3 trilyon dolar. Dünyadaki verilere bakarsak işler daha da uçuk bir noktaya varıyor: 133 trilyon dolar. Toplam hacimleri bir yana bırakalım, sadece Çin 2024’ün ilk çeyreğinde 54,3 milyar dolarlık Amerikan hazine tahvili sattı. Bırakın Bitcoin’i, toplam kripto para piyasa büyüklüğünün neredeyse çeyreğine eşit, bu satışın kripto piyasasında neler yaratabileceğini düşünebiliyor musunuz? Uzun lafın kısası, Bitcoin’in değer saklama ve yatırım alanında altının veya tahvilin tahtını sarsmasına uzunca bir süre var.

GELİŞEN KRİPTO ETF PİYASASI
Bitcoin ETF’leri günden güne yaygınlaşırken diğer kripto varlıklar da bu trende uyum gösteriyor ve finansal sistem içerisinde daha iyi yer bulabiliyor. Nitekim, Ethereum için de benzer gelişmeler yaşanıyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Ethereum’un menkul kıymet olduğunu iddia ettiği davayı geri çekti. Bu gelişmeyle birlikte Ethereum ve tüm alt coinlerin korkulu rüyası olan ‘security’ (yatırım sözleşmesi, menkul kıymet) tanımlaması masadan kalkıyor gibi. Hem SEC’den alınan Spot ETF onayı hem de menkul kıymet davasının geri çekilmesi altcoinlerin lideri olan Ethereum için bu yılın en büyük kazanımları. ETF uzmanları Ethereum ETF’lerinin temmuz ayının başında işleme başlamasını öngörüyor. Yatırımcılar ETF sonrası Ethereum’da da Bitcoin’dekine benzer bir yükseliş dönemi gelip gelmeyeceğini merak ediyorlar.

Ayrıca Kanadalı dijital varlık yönetim şirketi 3iQ, Solana ETF için ülkenin regülatörüne resmi başvuru yaptı. 3iQ, Solana ETF’nin onaylanması durumunda, bu fonun Toronto Borsası’nda (TSE) listeleneceğini açıkladı. Solana ETF, onaylanırsa Kuzey Amerika’da bir ilk olacak ve yatırımcılar yüzde 6 ila 8 arasında “staking” gelirlerinden faydalanabilecek. Bu gelişmeler, kripto varlıkların finansal sistemdeki yerini güçlendirecek önemli adımlar olarak görülüyor.

BITCOIN’İN ADİL DEĞERİ VE S2F MODELİ
Arz üzerine bu kadar konuşmuşken Bitcoin yarılanmasının ve ETF’lerin el ele vererek bizi fiyat olarak nerelere taşıyabileceğine değinmeden geçmek olmaz. ETF’ler neden önemlidir dediğimizde, daha önce ulaşımı kısıtlı olan kurumsal yatırımcıyı, güven arayan kripto dünyasından korkan bireysel yatırımcıyı ve pek çok Bitcoin’e ulaşımı olmayanları bu dünyaya sokabilme ihtimalini görüyoruz. Özellikle kurumsal ve büyük yatırımcılar, Bitcoinleri borsalar üzerinden değil de genellikle OTC (Over the Counter) dediğimiz tezgah üstü piyasalardan alıyorlar; haliyle borsalardaki fiyatlamalara etkisi sınırlı kalıyor. Yüksek meblağ alımların buralarda dönmesinin bir diğer sebebi ise çoğu madenci BTC’lerini burada satıyor ve bunlar yasa dışı aktivitelere bulaşmamış BTC’ler olduğu için tercih sebebi oluyor. Aynı zamanda bu değiş tokuş, bir aracı olmadan iki kişi arasında yapıldığı için borsalardaki gibi fiyat dalgalanmaları söz konusu olmuyor.

Bir süre sonra artan talep doğrultusunda tezgah üstü piyasalarda olan Bitcoin arzı yetersiz kalacak ve arzın karşılanması için bu sefer para akışı borsalardaki Bitcoin tarafına gelecek; biz gerçek yükselişi o zaman göreceğiz. Fakat unutmamak gerek ki OTC market hacminin borsalardaki hacmin birkaç katı olduğu tahmin ediliyor, yani bu hemen gerçekleşecek bir durum değil. Değerleme konusunda ise tartışmalı da olsa en yoğun kabul gören model PlanB tarafından popüler hale getirilen Stock-to-Flow (S2F) modelidir. Bu model, altın ve gümüş gibi arzı kısıtlı varlıkları değerlemede kullanılır. Basitçe Stock/Flow (Stok/Akış), mevcut toplam arzın dolaşımda olan Bitcoin miktarının belirli bir zaman diliminde üretilen Bitcoin miktarına bölünmesi ile elde edilir.

Model, 2012, 2016 ve 2020’de gerçekleşen yarılanma dönemlerinde göz ardı edilemeyecek bir tutarlılık sundu ve bu dönemlerde ETF gibi ciddi bir talep kaynağı yoktu (Modelin en çok eleştiri alan noktası, makroekonomik göstergeler ve piyasa duyarlılığının etkisi olmamasıdır). Burada yapılan hesaplamalara göre Bitcoin’in 2025 yaz aylarında yaklaşık olarak 450 bin dolar olması bekleniyor. Kulağa biraz fazla gibi geliyor fakat 2024 yıl sonu tahminlerini göz önünde bulundurduğumuzda (Standard Chartered 120 bin dolar, VanEck 275 bin dolar) zor fakat ihtimaller dahilinde bir fiyatlama.

KRİPTO VARLIKLARIN GELECEKTE KULLANIMI
Bu kadar para sisteminden ve Bitcoin’in yerinden konuşmuşken kripto varlıklar ve kullanım alanlarına değinmeden geçmek olmaz. Unutmayalım ki, otoriteler rakip kabul etmez. Dünyanın para otoriteleri (günümüzde Çin ve ABD) kendi ekosistemlerini yaratmak durumunda kalacaklar; haliyle konu dijital merkez bankası paralarına geliyor (CBDC: Central Bank Digital Currency). CBDC’ler sayesinde gelecekte hem ulusal hem de küresel piyasalarda çok daha hızlı ve muhtemelen daha düşük maliyetle işlem yapabileceğiz. Bununla beraber bankacılık hizmetlerine sınırlı erişimi olan bireylere bu hizmetleri sunmak çok daha kolay olacak ve finansal kapsayıcılık da sağlayacak. Gelelim bu işten otoritelerin çıkarlarına; en basit örnek CBDC’ler aracılığıyla merkez bankası politikalarının daha hızlı ve kolay uygulanabilir hale gelmesi verilebilir.

Kayıt dışı iktisat, kara para aklama ve yasa dışı faaliyetleri takip etmek, itibari paralara göre çok daha kolay olacak. Tabii bunun arkasında çok büyük etik kaygılar da yatmakta çünkü regülasyonların kim tarafından yapılacağı bir bilinmezlik halinde. Otoritelerin kişilerin gerçekleştireceği bütün ekonomik aktiviteleri takip edebilecek olması, önümüzdeki senelerin en büyük etik tartışma konularından biri olacak. Çin bu konuda elini en hızlı tutan ülke durumunda; şu an e-CNY (Dijital Çin Yuan’ı) 2019 yılında ilk pilot denemelerine başladı ve Pekin, Şanghay ve Shenzhen gibi büyük şehirlerde test edildi. Kamu çalışanları bu süreçte maaşlarını kendilerine tanımlanan dijital cüzdanlardan aldı.

GERÇEK DÜNYA VARLIKLARI VE PAYLAŞIM EKONOMİSİ
Değinmeden geçemeyeceğim bir diğer nokta ise Gerçek Dünya Varlıkları (RWA). Günümüz global ekonomisinde tokenizasyon önemli bir yer tutuyor. Daha öncesinde yurt dışı yatırım için bankadan yurt dışı hesap açılımı için bir aracı kurum bulmak ve yüksek işlem maliyeti ödemek gibi sıkıntılarla karşılaşıyorduk; bugün kripto borsaları üzerinden Amerikan hisse senetlerini veya emtia gruplarını neredeyse hiçbir pürüz yaşamadan satın alabiliyoruz. Bir diğer önemli alt başlık ise paylaşım ekonomisi; orta vadede hemen her şeye elimizdeki bakiyeye bakmaksızın erişimimiz olacak.

Örneğin, viski yatırımı yapmak istiyorsunuz fakat 30 yıllık bir Macallan’a verecek 4 bin 500 pound’unuz yok. Normal şartlarda buna yatırım yapamayacaktınız ama RWA’lar sayesinde sermaye büyüklüğü fark etmeksizin birkaç yatırımcı bir araya gelerek tokenize edilmiş gayrimenkul, araba, saat, sanat eseri ve aklınıza gelebilecek her şeyin yatırım ortağı olabileceksiniz. Dijitalleşen dünya ve verinin artan önemi ile yeni bir döneme giriyoruz; amacımız bu sistemde kendimize yer edinmek olmalı.


"Para - Yatırım" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • ABD'nin yeni milyoner sınıfı: Tesisatçılar ve HVAC girişimcileri

    forbes.com.tr
    ABD'nin yeni milyoner sınıfı: Tesisatçılar ve HVAC girişimcileri

  • 2024: Kripto paraların rekorlarla dolu yılı

    forbes.com.tr
    2024: Kripto paraların rekorlarla dolu yılı

  • Elmasta azalan talep ve suni üretim dönemi: De Beers'ın elmas stoku 2008 krizi sonrası zirve yaptı

    forbes.com.tr
    Elmasta azalan talep ve suni üretim dönemi: De Beers'ın elmas stoku 2008 krizi sonrası zirve yaptı

  • 2025'te yatırımcıları neler bekliyor?

    Eren Taşar
    2025'te yatırımcıları neler bekliyor?

  • Türkiye'de meslek gruplarına göre ortalama ücretler: Finans ve sigorta sektörü en yüksek brüt kazancı sağladı  

    forbes.com.tr
    Türkiye'de meslek gruplarına göre ortalama ücretler: Finans ve sigorta sektörü en yüksek brüt kazancı sağladı  

  • 2024 altının yılı oldu: Yatırımcılar 2025'te de güçlü talep bekliyor

    forbes.com.tr
    2024 altının yılı oldu: Yatırımcılar 2025'te de güçlü talep bekliyor

Yazarlar

Çok Okunanlar