Pekin'de çocuklara yapay zeka eğitimi zorunlu hale geliyor

Çin'in başkenti Pekin, yapay zeka eğitimini zorunlu hale getirerek öğrencileri teknolojinin hızla değişen dünyasına adapte etmeyi hedefliyor. Yeni eğitim politikası kapsamında ilkokuldan liseye kadar tüm öğrenciler yapay zeka hakkında temel bilgiler edinecek ve pratik uygulamalar yapacak.

Pekin Belediyesi Eğitim Komisyonu'nun duyurusuna göre, bu sonbahardan itibaren şehirdeki okullarda akademik yıl başına en az sekiz saat yapay zeka dersi zorunlu olacak. Okullar, yapay zekayı bağımsız bir ders olarak sunabilecek veya mevcut derslere, özellikle fen bilimleri ve bilgi teknolojisi müfredatına entegre edebilecek.

İlkokuldan liseye kademeli eğitim modeli

Yeni müfredata göre, altı ila on iki yaş aralığındaki ilkokul öğrencileri, yapay zeka ile ilgili temel kavramları anlamalarını sağlayacak uygulamalı dersler alacak. Ortaokul öğrencileri yapay zekayı okul çalışmalarında ve günlük hayatta nasıl kullanabileceklerini öğrenirken, lise öğrencileri ise yapay zeka uygulamaları ve inovasyon üzerine yoğunlaşacak.

Çin'de zorunlu eğitim sistemi altı yıl ilkokul, üç yıl ortaokul ve üç yıl lise olmak üzere toplam on iki yıl sürüyor. Eğitim Komisyonu, bu yeni yapay zeka derslerinin "öğretmen-öğrenci-makine" öğrenme modelini teşvik etmeyi ve yapay zeka etiğini müfredata entegre etmeyi amaçladığını belirtti.

Yapay zeka eğitimi küresel ölçekte yaygınlaşıyor

Pekin, yapay zeka eğitimini teşvik eden tek şehir değil. Dünya genelinde birçok ülke bu alana yatırım yapıyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl Kaliforniya'da kabul edilen bir yasa ile eyalet eğitim kurulu, okul müfredatında yapay zeka okuryazarlığını değerlendirmek zorunda kaldı. Reuters'ın Eylül ayında yayınladığı bir rapora göre, İtalya da öğrencilere dijital beceriler kazandırma çabalarının bir parçası olarak 15 sınıfta yapay zeka destekli araçları test etmeye başladı.

Çin, küresel yapay zeka yarışında hız kazanıyor

Pekin'in yapay zeka eğitimini zorunlu hale getirme kararı, Çin'in küresel yapay zeka rekabetinde ön sıralara çıkma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ülkenin teknoloji ekosistemi, kendi yapay zeka girişimleriyle dünya çapında dikkat çekiyor.

Bu yılın başlarında Çin merkezli yapay zeka girişimi DeepSeek, düşük maliyetli bir akıl yürütme modeli tanıtarak sektörde büyük yankı uyandırdı. Şirket, geliştirdiği modelin, çok daha düşük maliyetle ChatGPT'nin o1 modeli gibi rakipleriyle yarıştığını duyurdu. Bu gelişme, ABD hisse senedi piyasalarında bile etkisini gösterdi.

Öte yandan, Çinli teknoloji devi Alibaba, geçtiğimiz hafta en son açık kaynaklı yapay zeka modelini tanıttı. Şirketin, modelinin DeepSeek’ten daha az veri kullandığını iddia etmesiyle Alibaba'nın hisseleri iki gün içinde %8 oranında değer kazandı.

Tencent gibi diğer Çinli yapay zeka şirketleri de yeni teknoloji duyurularıyla hisse değerlerini artırırken, ABD merkezli yapay zeka devleri, özellikle Nvidia, son dönemde piyasa kayıpları yaşadı.

Çin, yapay zeka eğitimine neden önem veriyor?

Çin’in yapay zeka eğitimini bu kadar ciddiye almasının arkasında birkaç temel neden yatıyor. Birincisi, ülke teknoloji alanında küresel liderlik hedefini sürdürüyor. Yapay zeka, yalnızca ekonomik büyüme için değil, aynı zamanda stratejik rekabet açısından da büyük önem taşıyor.

İkincisi, Çin hükümeti, teknolojik gelişmelerin kontrol altında tutulmasını ve toplumun bu dönüşüme entegre edilmesini istiyor. Yapay zeka, günlük yaşamın her alanında daha fazla yer edinirken, Çin’in genç nesilleri bu dönüşüme hazırlamak istemesi şaşırtıcı değil.

Son olarak, Çin'in eğitim sistemi genellikle hızlı ve kapsamlı reformlarla kendini güncelleyebiliyor. Bu yeni müfredat değişikliği, Çin’in gelecekte teknoloji ve yapay zeka konusunda küresel sahnede daha güçlü bir konumda olma arzusunun bir yansıması olarak görülüyor.

Pekin’de başlatılan bu eğitim reformunun Çin’in diğer bölgelerine yayılıp yayılmayacağı ve diğer ülkelerin benzer adımlar atıp atmayacağı ise önümüzdeki yıllarda netleşecek.