Olunur mu, Doğulur mu?
Bu kadar senedir işe alımlardan terfilere kadar her kararda kendimizce uygun bulduğumuz ve ölçtüğümüzü düşündüğümüz becerilere ve yetkinliklere odaklandık. Beceri eksikse ama yetkinlik mevcutsa eksikliğin nasılsa giderileceğini düşündük. Ancak bu yetkinlik ölçümü konusu gerek yöntemleri gerekse geleceği öngörme kuvvetleri açısından hep tartışıldı. Mevcut yöntemleri ve kapsayıcılıkları açısından çok çeşitli araçları kullandık, kimisinden memnun kaldık, kimisi bize uymadı, bazılarını bilimsel açıdan sağlam bulduk, bazen de “ben gözünden anlarım” diyen aramızdaki insan sarraflarına bıraktık seçimi.
Geçen hafta bütün bu alışkanlığımızı sorgulatacak ilginç bir araştırma dikkatimi çekti, sizlerle onu paylaşmak istiyorum. MIT’den (üniversite olanı) Juanjuan Zhang ve arkadaşları 17 Ağustos 2023 tarihli yayınlarında* moleküler genetik sınıflandırmaları ile satış performansını ölçüp öngördüklerini iddia ediyorlar. Aranızdaki hekimler, biyologlar ve ilgili alanlarda uzmanlığı olan okurlardan konuyla ilgili cehaletimi mazur görmelerini dileyerek bu çarpıcı iddiadan ve araştırmadan bahsetmek istiyorum. Çünkü önümüzdeki dönemde bu yöntemlerin çokça gündeme geleceğine inanıyorum.
Çin’de kurulu bir tele-pazarlama şirketinde yapılan bu araştırmada, moleküler genetik alanıyla yönetim alanını birleştiren öncü bir çalışma yapmak hedeflenmiş. Yönetim alanında herhalde en yaygın sorulardan biri olan “olunur mu, doğulur mu?” sorusu bu sefer biyolojik perspektifle cevaplanmaya çalışılmış. Araştırma konusu olarak da performans ölçümünün kolay ama performans öncüllerinin çok çeşitli olduğu satış alanı seçilmiş. Tabii doğrudan satış için ayrılan bütçelerin geleneksel pazarlama bütçelerinden yedi kat, dijital pazarlama bütçelerinden 33 kat fazla olması (2019 ABD verisi) bu alandaki doğru insan seçimi konusunun önemli bulunmasına da sebep olmuş. 139 kişiden oluşan bir satış ekibinde araştırma yöntemlerine uygun ve şeffaf bir çalışma yürütülmüş.
Hem kişilik özellikleri hem genetik faktörler hem de satışa yönelik çaba miktarının, satış performansına katkıda bulunduğu gözlemlenmiş. Ancak asıl çarpıcı olan unsur genetik faktörlerin kişilik özelliklerinden daha fazla katkıda bulunduğunun görülmesi olmuş. Ayrıca, satış görevlilerinin müşteri odaklılık ve fırsat tanıma becerilerini etkileyen adaptif öğrenme yatkınlığının gen-satış performansı ilişkisini açıklayabileceğini göstermişler. Sizleri istatistik ve uzmanlığım olmayan genetik bilgilerle sıkmadan asıl söyleyeceğime gelmek istiyorum.
Bu alandaki çalışmalar AI ve robotik alanındaki yeniliklerin gölgesinde kalıyor ama önümüzdeki dönemde yetenek yönetimi alanında sıkça kullanabileceğimiz, genetik temelli karar alma araçlarıyla karşılaşabiliriz ve üstelik ucuz da olabilirler. Bu araçlar ilk bakışta ahlaken sakıncalı görünebilir ancak kurum tarafının yanı sıra yeteneğin kendisi açısından da fırsatlar sunabilirler. Yanak içinden alınacak bir örnekle kişinin hangi alanda doğal yeteneğinin olacağını önceden bilmesi ve kendisini o alanda geliştirmesi mümkün görünüyor. Tabii ‘gene editing’ denen yöntemle genlerimizle oynayıp istediğimiz alana yönlenmemiz ya da birilerinin bizleri “modifiye” etmesi de seçenekler arasında. Çinlilerin beddua mı, temenni mi olduğunu bilmediğimiz meşhur sözü burada da kendisini gösteriyor: “İlginç günler göreceğiz arkadaşlar. Yanak içine dikkat!”
"Haberler" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
Angela Merkel anılarıyla gündemde
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
forbes.com.tr
2024'ün ilk 10 ayında en çok satan elektrikli otomobiller
-
forbes.com.tr
Forbes 2024 en iyi içerik üreticileri