;
Arama

Komedinin yeni yıldızı Hasan Can Kaya

Bir gömlek ve bir kravat ile yaptığı televizyon şovları şampiyonlar ligi maçlarından daha fazla izleniyor... Yılda 30 milyon TL vergi veriyor... Komedinin ‘yeni yıldızı’ Hasan Can Kaya bu ay dünya turnesine çıkıyor.

01 Ekim 2024, 08:00 Güncelleme: 16 Aralık 2024, 12:47
Komedinin yeni yıldızı Hasan Can Kaya
Ergun Candemir

Doğuştan komik ve muzır çocuklar vardır. Her şeyi espri konusu yapar. Hazır cevap olmaları okulda başlarına bela açar. Kimilerinin iyi bir öğrenci olmalarına rağmen kanaat notları hep kırıktır. 1989 doğumlu olan Hasan Can Kaya, İstanbul’un zor ama “en harbi” ilçelerinden Güngören’de böyle bir çocukluk geçirmiş. 

“Her şakadan sonra sürekli kendi kendime ‘düzeleceğim’ diye telkinde bulunuyordum” diye anlatıyor o günleri. Televizyonda bu işi meslek olarak yapan komedyenleri izledikçe şakacı karakterinin bir kusur olmadığına inanmaya başladığını söylüyor: “Cem Yılmaz, Beyazıt Öztürk ve Yılmaz Erdoğan üçlüsü, komedyenlerin ilk defa star olabileceğini gösterdiler ve bir kuşağın içinde komedyen olma isteği doğurdular.”  Böylece çıktığı yolda bugün Türkiye’nin en çok kazanan komedyenlerinden biri olmuş durumda. 

Hasan Can Kaya, konuşanları tahtaya yazdığı gösterisi “Konuşanlar” ile Türkiye stand-up sahnelerinin yeni kralı olarak kabul ediliyor. Geçtiğimiz yıl sadece Avrupa’daki 24 gösterisinde 100 bin civarında bilet sattı. İstanbul’da Harbiye Açık Hava’da üç kez gösteri yaptı. Zorlu PSM’de Ana Sahne’ye çıktı. Antep ve Konya’da da ikişer açık hava gösterisi olmak üzere, 2 binden fazla koltuk kapasitesine sahip mekanlarda biletleri yok sattı.

Bu yıl nisan ayında evinin bahçesinde futbol oynarken omuzunu 11 tane platin takılması gerekecek kadar ağır bir şekilde sakatlayınca turnelere ara verdi. Günde üç - dört seans fizyoterapi gördüğü yoğun bir tedavi sürecinden sonra ilk yurt dışı turnesini bu ay ABD’de başlatacak. ABD’deki altı gösteriden sonra Kanada’da üç, Avusturalya’da iki ve Avrupa’da da 14 gösteri yapmayı planlıyor.

YouTube’da her bir bölümü ortalama 17 milyon izlenen “Konuşanlar” isimli şovu, Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu dijital platform Exxen’in en çok izlenen yapımlarından. “Kasım 2021’de Exxen’in izlenme rakamları açıklandı. 17 milyonun, 11 milyonu bizdik. Bu rakamlar resmi. Neden mütevazı olalım, bilinsin” diyor Kaya. 

Acun Ilıcalı, yakın dostu Güreli Mali Müşavirlik’in kurucusu Hüsnü Güreli’nin kızı Yosun Güreli sayesinde YouTube’da Konuşanlar’ı keşfedip “Bana Hasan Can’ı bulun” dediğinde, Hasan Can Kaya’nın YouTube kanalındaki videoları 20 milyona yaklaşan izlenme rakamlarına ulaşmıştı. “Mayıs 2020’de sıfır abone ile ilk bölümümüzü yayınlamıştık. Dört ay sonra her bölüm en az 14 - 15 milyon izleniyordu. Acun Medya ile anlaşıp Exxen’e geçtiğimizde abone sayımız 1 milyon 750 bindi.”

Adım adım zirveye

Kaya, komedyen olarak sahneye çıkmaya cesaret edene kadar film setlerinde çalışmış. 15 yaşındayken bir arkadaşının yardımıyla stajyer olarak adım attığı setlerde, günde 18 - 20 saat çalıştığını anlatıyor. 2008’den sonra mizah dergilerinde yazıları yayınlanmaya başladı. Nisan 2010’da seti bıraktı, senaristliğe geçti ve çok sayıda mizahçı ile çalışma şansı buldu. “2020’ye kadar Türkiye’de ekranlarda gülünen ne varsa içinde benim de imzam vardır” diyor.

2014’te senaristlik yaparken bir hobi olarak stand-up yapmaya başlamış. Amatör gösterilerde seyirciden ‘iyi reaksiyon’ alınca cesaretinin arttığını söylüyor. İstanbul Beşiktaş’taki Leman Kültür’de düzenli stand-up gösterileri yapmaya başladığı yıl ise 2016. “Önceleri haftada bir, küçük salonu doldururken daha sonra haftada dört kez sahneye çıkmaya başladım” diyor. Nihayet 2018’de gösterilerden kazandığı para senaristlikten kazandığına gerek duymayacağı bir düzeye ulaşmış. 

Sonrası Amerikalıların “The rest is history” dediği gibi Kaya’nın adının artık herkesin duyduğu zamanlar başlar. Leman Kültür kısa süre içinde Kaya için adeta “küçük bir krallığa” dönüşür. Beşiktaş’taki mekanın büyütülmesini ister ve bu talebi kabul görür. Gösterileri popüler oldukça perdeli bir sahne yaptırılır ve üst kattaki salonda stand-up gösterisi olduğunu belirten ışıklı bir tabela konur. Ayrıca Biletix’de gösterinin reklamı verilir. Seyirci sayısı daha da artar. Mekan biletten olmasa bile yeme içmeye para harcayan seyirci kitlesi sayesinde iyi gelir elde eder. Kaya, Beşiktaş’taki IF Gösteri Salonu’nun işletmecisi Cihangir Şimşek’in bu jestini hiç unutmamış. Leman Kültür sahnesini ona açan ve istediğinde büyüten Şimşek’in işlettiği Beşiktaş IF’te gerçekleşen konserlere ait biletleri gösterilerine gelen izleyicilere halen dağıtmaya devam ediyor. Çünkü o “Harbi Güngören çocuğu.” 

Çok konuşulan “Konuşanlar” 

Beşiktaş’taki ilk gösterilerine gelenlerin kulaktan kulağa ve ağızdan ağza yaydığı şöhretinden cesaret alan Kaya, doğaçlama komedi gösterisi formatı yani “Konuşanlar” için yapımcı aramaya başladığındaysa işleri çok kolay gitmedi. Söylediğine göre çektiği demo izleyen herkesi güldürüp beğenilerini kazansa da yeterince ünlü olmadığı bu yüzden de kimsenin izlemek istemeyeceği öne sürülerek geri çevrildi. 2018’de formatı yeniden raftan indirmesini sağlayansa şimdiki kız arkadaşı ve programların yönetmeni Sultan San olmuş. 

“Piyasada artık hiçbir yöneticiye laf anlatmak istemiyordum. Takatim kalmamıştı. ‘Kendim yapacaksam yapacağım’ dedim. İzleyicinin beğeneceğinden neredeyse emindim. Çünkü zaten her hafta kendimi test ediyordum.” Kaya interaktif gösterilerin sonunda izleyicilerle sohbet ederken bir yandan aralarından zengin ve yatırımcı olabilecek izleyicileri seçip kartvizitlerini aldığını anlatıyor. Konuşanlar’ın ilk üç bölümünün sponsorunu da bu sayede bulmuş. “İlk bölümü Kazancı Yokuşu’nda berbat bir yerde çektik. Arkadaşım ‘baksana millet kıkır kıkır güldü’ deyince, ‘Yok oğlum, üşümekten titriyorlar’ diye eğlendik aramızda.” 

İlk üç bölümden sonraki sponsoru ise o sırada piyasadaki en iyi görüntü yönetmenlerinden biri olan ve onu sektörden tanıyıp seven Tolga Kutlar. 1995’te The Marmara Otel’e yapılan terör saldırısında hayatını kaybeden Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve sinema eleştirmeni Onat Kutlar’ın yeğeni olan Tolga Kutlar, Kaya’nın sponsor aradığını duyunca araba yenilemek için ayırdığı parayı vermiş. “Yapımcı aramakla uğraşma deyip böyle bir teklifte bulununca ‘madem böyle bir yardım yapıyorsun ortak ol abi’ dedim” diye anlatıyor. 

Ama altı bölüm çektikten sonra araya pandemi girer ve Kaya ne seyirci çağırabilir ne de yeni bölümleri çekecek yer bulabilir. Bu defa da arkadaşı Tolga Akış imdadına yetişir ve onun İstanbul Bomonti’deki “Blok” adlı mekanında çekim yaparlar. Ancak biraz dar bir zamanda: Sabah 7’den mekanın açılış saati olan 10’a kadar… Yedinci bölümün çekimine sabah saat yedide sadece beş kişi gelir. “Hayatımda en zorlandığım üç çekim onlardı. Ama sekizinci bölüm en komik bölümlerimizden biri oldu” diye gülümseyerek hatırlıyor Kaya. ABD’de Stanford Üniversitesi’nde okuyan gençler ve Kırşehir’den otostopla gelen işsiz bir fizyoterapist gencin katıldığı bu bölüm Konuşanlar’ın en çok izlenen bölümlerinden biri. 

Kaya ana işi olan Konuşanlar’ı tamamen doğaçlama çekiyor; gösteri öncesinde ne kendisi ne de konuklarıyla ilgili herhangi bir hazırlık yapmıyor. Gösteri günleri gazete okumuyor, televizyon izlemiyor. O tek kişilik gösterisini yaparken ekibi prodüksiyon, organizasyon, muhasebe ve post prodüksiyonla uğraşıyor. Kaya, Türkiye’de yapılan en pahalı prodüksiyon olduklarını söylüyor. Konuşanlar, 13 kamera ile çekiliyor ve sekiz kişilik kurgu ekipleri var. 

Konuşanlar neden konuşuyor? 

Konuşanlar neden bu kadar sevildi? Sosyolog Esin İleri, Hasan Can Kaya’nın toplumda ayıp ya da tabu kabul edilen konularda insanları konuşturma yeteneğini şaşkınlıkla izlediğini söylüyor. Konuşanlar’a katılanlar kamera karşısında, üstelik bilet parası ödeyerek özel hayatlarına dair bilgiler paylaşmaktan çekinmiyor. “Konuşanlar özel ve kamusal alan ayrımı ya da muhafazakarlık gibi esnekliğe daha az elverişli kavramlar üzerinden bile medyanın ne kadar önemli bir güç olduğunu bize hatırlatıyor” diyor İleri. 

Konuşanlar dizisi pandeminin yarattığı karanlıkta insanların rahatlamak için yöneldiği komedinin en yenilikçi örneklerinden biriydi. “Komik Beyin” kitabının yazarı Bahar Öztürk, Kaya’nın mizah anlayışının Türk toplumunu çok hızlı ve yoğun bir şekilde yakaladığına dikkat çekiyor. Bunu da her komedyende olması gereken zeka, samimiyet ve doğallığına bağlıyor. “Kaya’yı bir adım ileri götüren ise Türk toplumunun ergenlikten çıkamayan ruh haliyle örtüşen bir mizah tarzına sahip olması” diyor. Kaya, Konuşanlar bölümlerinde sık sık argoya başvurur ve samimi ortamda laf dönüp dolaşıp cinsellik gibi bastırılmış duygulara döner. Öztürk’e göre “Kaya yeni nesli çok iyi tanıyor ve bu sayede insanları güldürüyor.”

Hasan Can Kaya, 2025 sonuna kadar 12 yeni proje hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bunlar arasında bir stand-up filmi, yurt dışında çekilecek bir sinema filmi ve dizi ile yine yurt dışında yayımlanacak olan bir yarışma formatı da var.

Devleti güldüren komedyen ne kadar kazanıyor?

Hasan Can Kaya’nın gelirleri içinde en büyük kalemi, Exxen’den aldığı ücret oluşturuyor. Ayrıca stand-up gösterileri ve şirket etkinliklerinden kazandıkları var. En çok kazanan komedyen olup olmadığı sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: “Kimin ne kazandığını bilmiyorum ama ne kadar vergi verdiğimi biliyorum.” Böyle bakınca çok gerçek dışı bir tahmin değil gibi. Kaya geçen yıl 30 milyon liraya yakın vergi verdiğini söylüyor ve “aslında ben en çok devleti güldürüyormuşum” diyerek şen bir kahkaha atıyor. Ödediği vergi, geçen yıl Kaya’nın basit bir hesapla yaklaşık olarak 70 ila 80 milyon TL arasında bir kazanç elde ettiğini gösteriyor.

Çok kazanan komedyen parayı nasıl harcıyor? 

Hasan Can Kaya, geçen nisan ayında omzu ciddi bir şekilde sakatlanıp onu programlarından alıkoyana kadar, son dört yılda sadece altı gün izin yaptı. Şimdi fizyoterapist eşliğinde ağrılarını azaltıp fizik tedavi programına sadık kalmaya çalışırken yeni programları ve dünya turnesi organizasyonu için hazırlıklarını sürdürüyor. Söylediğine göre parayı harcamaya vakti yok, olsa dahi niyeti de pek yok. Kazandığını yine işe yatırdığını söylüyor. Çocukluk hayali olmasa da “fazlaca anlam yüklemeden” Porsche kullanıyor. Annesi için Acun’un Levent’teki evini satın aldığına dair haberleri de yalanlamıyor: “Kendimden önce aileme ev aldığım doğru ama bu bir lütuf değil bizim için. Benim geldiğim kültürde bu olması gereken bir durum.”


"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

Yazarlar

Çok Okunanlar