Arama

Kapadokya Beyleri

Kapadokya'nın yıllık turizm geliri 3 milyar doları geçiyor. En büyük payı aile işletmelerinin alması ise bölgeye has bir durum.

01 Ekim 2024, 06:49 ÖS GÜNCELLENDİ
Kapadokya Beyleri

“Buraları satın almaya 1996’da başladım, oteli ilk açtığımda kimse geceliği 500 dolara satacağımıza inanmadı. Sonra bizi örnek alan 600 otel kuruldu” diyen Ömer Tosun’un eski harabe ve yıkıntı evleri restore ederek 2002 yılında kurduğu lüks mağara otel konseptine sahip Museum Otel, Kapadokya’da turizm yatırımlarının startını vermişti. Bugün 700 otelle, yaklaşık 5 milyon turisti ağırlayan dünyanın en nadir destinasyonlarından biri olan Kapadokya’nın ekonomisine her biri kendi alanında birer turizm devi olan aile işletmeleri damga vuruyor.

Nevşehir İl Turizm Müdürlüğü verilerine göre, 2023 yılında Kapadokya’yı 4,8 milyon yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Yabancı turistlerin genellikle iki gün kadar kaldığı Kapadokya’da ortalama konaklama harcaması bin dolar. Bu rakam kalış süresinin beş gün civarında olduğu Antalya ortalamasının neredeyse iki katı. Coğrafi özellikleriyle dünyanın en nadir destinasyonlarından biri olan Kapadokya’yı geçen yıl ziyaret eden 1,5 milyon civarındaki yabancı turistin toplam harcaması 2 milyar dolara yakındı. Bu rakam 2023’te yaklaşık 16 milyon yabancı turistin geldiği Antalya’nın konaklama gelirine denk. Oysa Antalya’nın 20 büyük otelinin yatak kapasitesi, Kapadokya’daki yaklaşık 700 otelin 31 bin civarındaki toplam yatak kapasitesi kadar.

Kapadokya, lüks mağara otellerinin yanı sıra el yapımı halı ve kilimleri, kuyumculuk ve seramik ürünleri, sıcak hava balonları, müze ve restoranları ile önemli bir döviz geliri sağlıyor. Forbes’un bölgedeki iş dünyası kuruluşları, yerel işletme ve bankalar gibi kaynaklardan topladığı bilgilere göre, yerli turistlerin de katkısıyla Kapadokya’nın turizm gelirleri çok muhafazakâr bir tahminle 3 milyar dolara ulaşıyor. Eşsiz coğrafyasının yanı sıra bölge, dini turizmin de merkezlerinden. Hıristiyan geleneğinde kutsanmış bir aziz olarak kabul edilen Saint George’un (Aziz George) Kapadokyalı oluşu bölgeyi cazip kılan nedenlerden biri. Aziz George’un yaşadığına inanılan Güzelöz Köyü, bu özelliği ile en çok Brezilyalı turistlerin ilgi odağında. Ağırlıklı olarak Uzakdoğu ve Avrupa ülkelerinden gelen turistlerin tercih ettiği Kapadokya’nın artan turizm gelirleri, aile işletmelerini büyütürken bölge dışından yatırımcıları da çekmeye devam ediyor.

Kapadokya’nın mağara evleri aynı zamanda bölge halkının da geçim kaynağı olurken, çok odalı evlerinin bir bölümünü tadilatla butik otele çevirenlerin sayısı epey fazla. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunmasına rağmen tarihi dokusu korunmadan yapılan tadilatlar ise tartışma konusu. Bugün Kapadokya yerel halkının sadece yüzde 5 - 8’i aileden kalan tarihi mağara evlerinde yaşarken büyük bölümü TOKİ’nin dağ yamaçlarında yaptığı yeni yerleşim alanlarına taşınmış durumda. Bunun önemli bir örneği tarihi yapılarıyla ünlü Nevşehir Kale mahallesinin yaklaşık 10 yıl önce dönemin Nevşehir Belediyesi tarafından taşınması olmuş. Kapadokya’nın tarihi kültürel dokusuna uygun iyi uygulamalar da var. Bunun en bilinen örneğini Modacı Simay Bülbül ile mimar eşi Serhan Sarıpınar geçtiğimiz yıllarda harabe haldeki yapıları alıp restore ederek kurdukları Kapadokya Sanat ve Kültür Merkezi projesiyle hayata geçirmişti.

Kapadokya’nın en önemli sembolü olan sıcak hava balon turizmi ise ilk kez 1990’lı yıllarda Türk Hava Kurumu (THK) ile başladı. Daha sonra ilk özel girişim bölgede Avustralya asıllı Lars Eric More ve Kaili Kidner çifti tarafından kuruldu. Onların işletmesini devralan Dorak Grubu ise şu anda bölgenin en büyük yatırımcıları arasında yer alıyor.

Günde 150 balonun her sabah kısa aralıklarla iki kez uçuş yaptığı bölgede balon turizmi yapan 27 firma var. Balon üretiminde yerli üreticilerin payı da giderek artıyor. Bölgede bu işle uğraşan Pasha Balloon ve Kaya Balloon olmak üzere iki firma var. Kaya Balloon şimdilik sadece balon bakımı ve onarımıyla ilgilenirken eski balon pilotu Mehmet Halis Aydoğan’ın 2018’de kurduğu Pasha Balloon şu ana kadar ürettiği toplam 120 balonu hem bölgedeki turizm firmalarına sattı hem de Mısır, Azerbaycan, Meksika, Gana, Ruanda gibi çok sayıda ülkeye ihraç etti. Aydoğan’a göre, kalite ve fiyat anlamında Avrupa menşeili ürünlerle rekabet eden Pasha Balloon yurt içi balon pazarında yüzde 50 paya ulaşmış durumda.

Turizm işiyle uğraşan her grubun mutlaka bir seyahat acentesi de bulunduğu için, irili ufaklı 500 acente turistleri kendine çekmek için kıyasıya rekabet ediyor.

BAŞLAMA VURUŞU

KAPADOKYA’NIN İLK YEREL YATIRIMCILARINDAN ÖMER TOSUN, 2002'DE HİZMETE AÇTIĞI MUSEUM OTEL İLE BÖLGEDE LÜKS MAĞARA OTELCİLİĞİ İÇİN ÖRNEK OLDU VE SONRASINDA 600 BENZER OTEL KURULDU.

Ömer Tosun (76), başından çıkarmadığı fötr şapkası, pos bıyığı ve peşinden ayrılmayan iki köpeğiyle (biri Alman kurdu diğeri sahiplendiği bir sokak köpeği), Ürgüp’ün en renkli simalarından. Bölgenin ilk turizm yatırımcılarından olan Tosun, 1988’de bankacılığı bırakıp halı ticaretine başladıktan üç yıl sonra, bugün 200 milyon lirayı aşan ciroya sahip şirketi Indigo’yu kurmuş. “Ticarete özel ve nadir halılarla başladık” diyen Tosun’un dünyada halı satmadığı kraliyet ailesi ve siyasetçi kalmamış gibi: İngiltere Kralı Charles, Fas Kraliçesi, Hollanda Kralı Wilem-Alexander ve Kraliçesi Beatrix mavi kanlı müşterilerinden bazıları. Halı ticaretini 1993’te Türkiye’nin ilk online halı satış sitesi indigogaleri.com ile İnternet’e taşıyan Tosun aynı dönemde online seyahat acentası www.boutiquestyle.com.tr’yi de devreye sokmuş. ‘Balonla seyahat’ işinde de onun parmağı var. Zira Avustralyalı Lars Eric More ve Kaili Kidner ile birlikte “Kapadokya Balon” firmasını kuran kişi aynı zamanda. Ancak balon işini onlara bırakıp otelcilik yapmaya karar vermiş. Eliyle etrafını işaret ederek “Buraları satın almaya 1996’da başladım” diyor.

Tosun’un Uçhisar’da eski harabe ve yıkıntı evleri restore ederek oluşturduğu Museum Otel, 2002 yılında hizmete açıldı. İçinde Nevşehir Müzesi’ne kayıtlı Hitit, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait benzersiz antikaların sergilendiği Museum Hotel, Kapadokya bölgesinin ilk lüks oteli. 34 odası bulunan Museum Otel’de gecelik konaklama ücretleri bin 100 euro’dan başlıyor. Tosun, oteli açtığında 500 dolar olan gecelik ücretlere herkesin çok şaşırdığını ve bu fiyatlarla iş yapabileceğine inanmadıklarını anlatıyor: “Bizim bu fiyatı verdiğimiz tarihte bölgede ortalama konaklama fiyatı 30 dolardı.”

2024 ciro hedefi 300 milyon lira olan Indigo Grup, sağlık turizmi alanında da yeni bir yatırım hazırlığında. Biri Uçhisar’da diğeri Kepez’de yer alacak iki oteli 100 milyon dolar yatırımla 2028 yılında tamamlamayı hedefliyor. Dünyanın en büyük iki termal otel markasıyla görüşmelerinin devam ettiğini söyleyen Tosun, toplamda 100 villa, termal göl ve SPA’nın yer alacağı bu projenin Türkiye’nin en lüks termal turizm tesisi olacağı iddiasında. Kepez ve Türkmenlik’te yer alan eski taş ocağı sahasına kurmayı planladığı otel içinse “Dünyanın en iyi markasını işletmeci olarak getiriyoruz. Bölgede farklı konseptler olması lazım” diyor.

Turizmden edindiği sermaye birikimini jeotermal ve madencilikte değerlendirmek niyetinde. Bölgede derin sondajlar yapan Indigo, bir sahada karbondioksit (tarımda gübre olarak ve sanayide kullanılıyor) üretimine başladı. Diğer bir sahada da mermer üretimine hazırlanıyor. Tosun’un projeleri arasında termal suyla seracılık yatırımı da var.

GÖNÜL BAĞI

NİĞDELİ FERİT ŞAHENK, GÖKŞİN ILICALI’DAN 2019’DA DEVRALDIĞI ARGOS OTELİ İŞLETMEYE DEVAM EDERKEN ÜNLÜ RESTORAN ZİNCİRİ NUSR-ET’İN ŞUBESİNİ DE UÇHİSAR’DA AÇMAYA HAZIRLANIYOR.

Kapadokya’da lüks mağara otel denilince akla gelen ikinci otel, 2010’da açılan ve şu anda Şahenk Ailesi’ne ait olan Argos in Cappadocia. Gecelik fiyatı 2 bin 100 euro’ya kadar çıkan 71 odalı otel, dünyada ‘Rough Luxury’ (otantik özeliklerini yitirmemiş lüks) olarak anılan konseptiyle bölgenin en iyi otelleri arasında yer alıyor. Argos’un ilk sahibi Gökşin Ilıcalı, “Mercan Dede” adıyla tanınan ünlü Sufi müzisyen Arkın Ilıcalı’nın da kardeşi.

Gökşin Ilıcalı, ilk defa 1997 yılında eşiyle birlikte tatile gittiği Uçhisar’ı o kadar beğenmiş ki, bir yıl sonra butik otel ve kendisi için ev inşa etmek üzere kaldıkları otelin hemen yanındaki iki parsel araziyi satın almış.

İnşaatı sırasında büyük bir kiliseye ait kalıntılar da bulunan Argos Otel’in tamamlanması tam 12 yıl sürdü. 2010 yılında resmen hizmete açılan otel, Bill Gates, Nicolas Cage, Marta Stewart’ın da aralarında bulunduğu birçok ünlü ismi ağırladı. 2014’te Ferit Şahenk ile anlaşarak önce ortak olan Ilıcalı, 2019 yılında kalan hisselerini de Doğuş Grubu’na devretti. Doğuş Grubu, Uçhisar’da yakında Nusr-Et’in de bir şubesini açmaya hazırlanıyor.

YAYILMACI EKONOMİ

YILDA 500 BİN TURİSTİ TÜRKİYE’YE GETİREN DORAK HOLDİNG’İN TUR ŞİRKETİNİN YANI SIRA 11 OTEL VE 50 BALONLA YAPTIĞI CİRO 2023’TE 400 MİLYON DOLAR OLDU.

Geçen yıl 400 milyon dolar ciro üreten doğma büyüme Avanos’lu Ahmet Serdar Körükçü, üniversite eğitimi için gittiği Japonya’da 10 yıl kaldı. Kapadokya’ya döndüğünde küçük bir tur şirketi olan Dorak’ta ofisboy olarak işe başladı. Körükçü, 1999 yılında çocukluk arkadaşı Mustafa Pilav ve Ahmet Kaplan Tan ile çoğunluk hissesi kendisinde olmak üzere ilk şirketini kurdu ve çalıştığı Dorak’ı satın aldı. O dönemde 10 kişinin çalıştığı ve “incoming” yapan bir tur şirketi olan Dorak’ta Ahmet Körükçü, başta Japonya olmak üzere önceliği Uzakdoğu ülkelerine verdi.

Aradan geçen 25 yıl Dorak’ın büyümesine sahne oldu. 26 ülkede ofisi bulunan Dorak Holding yılda 500 bin turisti Türkiye’ye getiriyor. Holdingin bünyesinde Kapadokya’da sekiz, İstanbul’da iki ve Kuşadası’nda bir tane olmak üzere toplam 11 otel var. Oteller; Crown Plaza, Hilton, Exedra Hotel, Hagia Sofia Mansions, Le Blue, Navitas, Nino Cave, Ramada, Sacred House, Sacred Mansion, Uçhisar Kaya markalarıyla hizmet veriyor. Bölgedeki balon turizminin pazar lideri olan Dorak Holding, bölgede uçuş yapan 150 tane balonun 50 tanesini işletiyor. Diğer 100 balon ise 26 şirket arasında paylaşılıyor.

Ahmet Serdar Körükçü, “Incoming’i çeşitlendirdik, restoranlar açtık” diyor. Grup, Sur Balık markasıyla Kapadokya haricinde İstanbul, Kuşadası ve Antalya’da da altı adet restoran işletiyor. Holding bünyesindeki otellerde geçen yıl 20 milyon geceleme gerçekleşti. Körükçü iş modeli için, “Acente, konaklama, yeme - içme, alışveriş ayaklarını kapsayan bir sistemle kendi ekosistemimizi yarattık. 100 lira harcayan misafirimizin 80 lirası bizde” diyor.

Kapadokya çıkışlı olmasına rağmen İstanbul merkezli Dorak Holding, 2024 yılı içerisinde iştiraki Ata Turizm’i halka arz etmeye hazırlanıyor. Grup bünyesinde ayrıca Sivas’ın Şarkışla ilçesinde bir maden ocağı var. Traverten, oniks ve granit üreten maden ocağı, ağırlıklı olarak Çin ve Avrupa ülkelerine ihracat yaparak geçen yıl 30 milyon dolar ciro elde etti.

UZAK UÇUŞ

DİNLER’İN ASIL İDDİASI BALON TURİZMİ. ROYAL BALOON, TÜRKİYE DIŞINDA ÜRDÜN, UMMAN VE RUANDA’DA SICAK HAVA BALON TURİZMİ YAPIYOR.

Yakup ve Mehmet Dinler kardeşlerin yönettiği Dinler Grubu, 2023 yılında ödediği yaklaşık 30 milyon lira vergiyle Ürgüp’ün kurumlar vergisi rekortmeni oldu. Dinler kardeşler, Ürgüp’te 188 odalı Dinler Otel’in yanı sıra bölgenin Turizm Bakanlığı’ndan belgeli ilk butik oteli olma özelliği taşıyan 44 odalı Kayakapı Premium Caves ile Göreme’deki üç yıldızlı Royal Stone Houses’ı da işletiyor. Toplam 300 oda kapasitesiyle Kapadokya’nın önde gelen otel yatırımcılarından Dinler Grubu’nun 2023 cirosu yaklaşık 300 milyon lira oldu. Biri Göreme diğeri Ortahisar’da olmak üzere iki mağara otel projesi de inşaat aşamasına geldi.

Dinler Grubu’nun temelleri, , 1965 yılında işçi olarak İsveç’e göç eden dede Mehmet Dinler tarafından atılmış. Bulaşıkçı olarak çalışmaya başladığı restoranda önce aşçılığa sonra da aşçıbaşılığa terfi eden Dinler, 1976’da Stockholm’de kendi restoranını kurarak işin başına da eğitimine devam etmesi için İsveç’e getirdiği oğlu Mustafa Dinler’i geçirmiş.

Mehmet Dinler, merhum babalarının bir süre İsveç’te yaşadıktan sonra kazandıklarını kendi memleketinde değerlendirmeyi tercih ettiğini söylüyor. Böylece 1984 yılında Nevşehir’de mocamp (çadır ve karavan kamp alanı) satın alarak işe başlayan aile, bugün Dinler Otel’in bulunduğu arsayı da 1987 yılında satın almış. Yakup Dinler babasının “Turizm güzel şeymiş” dediğini aktarıyor. Otelin ismiyle ilgili çeşitli önerileri dönemin Turizm Bakanlığı tarafından geri çevrilince baba Mustafa Dinler, “Hilton kendi soyadıyla otel açıyorsa ben de Dinler adını veririm” diyerek işletmeye aile adını vermiş.

Dinler kardeşler, “Kayakapı Travel Services” ve “Royal Anatolia Travel” isimli seyahat acenteleri ile “Private Kapadokya Turları” olarak adlandırılan organizasyonlar da yapıyor. Sıcak hava balonculuğu alanında iddialılar. 2010 yılında Göreme’de Royal Balloon - Cappadocia’yı kuran iki kardeş, Kapadokya dışında Kayseri'deki Soğanlı Vadisi’nde balonculuk yapıyor. Şirket, Türkiye dışında Ürdün (Wadi Rum), Umman (Sharqiya Sands) ve  Ruanda'da (Akagera National Park) da aynı markayla sıcak hava balonu turizmi yapıyor. Yakup Dinler, “Aynı marka altında en çok ülkede uçuş yapan balon firmasıyız” diyor.

Bölge merkezli olup yurt dışında balon turizmi yapan ve 2021 yılında trafik kazasında hayatını kaybeden Halil Uluer’in kurucusu olduğu Anatolian Balloons Sri Lanka’da uçarken Kaya Balloon da ortaklı yapısıyla Dubai ve Sırbistan’da balon turizmi yapıyor.

GÖREME’NİN HAMİSİ

KENDİNİ “ÇEKİRDEKTEN YETİŞME” OLARAK TANIMLAYAN ALİ YAVUZ, 400 YATAK KAPASITESIYLE GÖREME’NİN EN BÜYÜK OTELCİSİ.

Ali Yavuz 2023 yılındaki yaklaşık 343 milyon lira cirosuyla 50,7 milyon lira kurumlar vergisi ödemiş. Yaklaşık 2 bin nüfusa sahip küçük bir kasaba olan Göreme’nin turizm cazibesi o kadar büyük ki neredeyse her bir sakininin kendine ait işletmesi var. Bugün Göreme’nin en büyük otelcisi olan Ali Yavuz, 1993 yılında henüz 23 yaşındayken ailesinden kalma altı odalı eski evini restore ederek pansiyon işletmeciliğine adım atmış. İşleri yolunda gidince çevresindeki diğer evleri de satın alarak büyüyen Yavuz, bugün evini pansiyona çevirerek kurduğu Kelebek Cave Hotel’in yanı sıra Sultan Cave Hotel, Seki Cave Hotel, Aza Cave Hotel, Cappadocia Cave Suites ve Heybe Hotel adıyla 195 oda ve 400 yatak kapasitesine sahip beş otelin daha sahibi.

Kendisini “çekirdekten yetişme” olarak tanımlayan Ali Yavuz doğup büyüdüğü Göreme’yi çok seviyor: “Dünyada fiziki ve görsel olarak eşi benzeri olmayan bir kasaba. Göreme’nin turizmdeki başarısında benim büyük emeğim var. Kendi işlerimi geliştirirken çevremdeki insanları da evlerini yabancılara satmamaları için ikna ettim. Bu sayede hemen hepsi küçük de olsa birer işletme sahibi oldu.”

Sıcak hava balon turizmi de yapan Ali Yavuz’un “Turquaz Ballons” isimli firmasının yedi balonu var.

BEŞ KUŞAKTIR ÇÖMLEKÇİ

GÜRAY AİLESİ, AVANOS’TA GÜRAY SERAMİK ATÖLYESİ VE GÜRAY MÜZESİ’NİN SAHİBİ.

Tarihi M.Ö. 2 binli yıllara kadar uzanan Avanos’un, çömlek kültürü de neredeyse o kadar geriye gidiyor. Kızılırmak’ın getirdiği nitelikli çamur ve elverişli kil yatakları ile seramik üretimi için gerekli kaynaklara sahip olan Avanos için çömlekçilik tarih boyunca önemli bir geçim kaynağı olmuş.

Çömlek yapmayı bilmeyen erkeklere kız verilmeyen 15 bin kişilik ilçede 100’e yakın çömlek atölyesi ve 20 civarında da çömlek satışı yapan mağaza var.

Beş kuşaktır çömlekçilik yapan Güray Ailesi, Kapadokya’nın en büyük imalat ve satış atölyesinin sahibi. Bugün aile işletmesinin başında bulunan Güray Tüysüz, “Bu işte Yusuf dedemin dedesine kadar geriye gidebiliriz” diyor. Ancak muhtemelen ondan önceki kuşağın da yine çömlekçilik yaptığını söylüyor. Güray Ailesi, Avanos’ta 3 bin metrekareye yayılan Güray Seramik atölyesinin yanı sıra 2 bin metrekarelik bir alana kurulu Güray Müzesi’nin de sahibi. Aile diğer seramik üreticileri için özel çamur üretimi de yapıp satıyor. İki katlı kaya oyma bir yeraltı şehri tarzındaki atölyenin alt katında imalathaneler bulunuyor. Burada Anadolu kültürüne ait eski kapların kopyalarının yanı sıra modern seramik ve çömlekler de yapılıyor. Üst kattaki iki salonda da ürünler sergileniyor. Burada seramik ve çömlek imalatının bütün aşamalarını gören müşteriler de çömlek yapımını deneyimleyebiliyor.

2015 yılında açtıkları, yerin 20 metre altında kurulu kaya oyması Güray Müzesi, dünyanın ilk yeraltı seramik müzesi. Gündüz müze olarak hizmet veren mekan akşamları davet ve konser gibi organizasyonlarda kullanılıyor.

GELENEKSEL İŞLER

BESİM TİBUK’UN KIZI HANDE TİBUK, TURİSTİK HALI VE KİLİMDE BÖLGENİN BÜYÜK OYUNCUSU.

Siyasette “Asabı Bozuk Adam” lakabıyla, iş dünyasında da KKTC’de casino işletmeciliğiyle meşhur olan Rizeli Besim Tibuk, Kapadokya’nın ticari potansiyelini ilk keşfedenlerden. Sahibi olduğu Net Holding tarafından 2000 yılından itibaren kiralama modeliyle işletilen Bazaar 54, ilk mağazasını 1987 yılında Avanos’ta açtı. Kızı Hande Tibuk’un başında olduğu Elifsu Turizm, Net Holding adına el yapımı halı ve kilim satışı yapan Bazaar 54 mağazasının işletmesini yapıyor. Grubun ayrıca Ortahisar’da “Pink Lotus Jewellery” adıyla bir kuyum mağazası var. 2020 yılında açılan mağazada değerli taşlarla tasarlanmış el yapımı altın ve mücevher ürünleri satılıyor.

Tibuk Ailesi’nin Kapadokya planları alışveriş mağazalarıyla sınırlı değil, ilk mağazayı açtıkları Avanos’ta yine o tarihte 100 dönümlük bir arazi de alan Net Holding, şimdi imar planlarıyla ilgili değişikliği bekliyor. “Çok eskiden almıştık, zamanı gelince değerlendireceğiz” diyen Hande Tibuk’a göre nasıl bir yatırım yapacaklarına piyasanın ihtiyacına göre karar verilecek. “Bölgenin geleceğine çok inanıyoruz. Kapadokya’nın turizm potansiyeline daha tam ulaşmadığını düşünüyoruz. Daha çok gelişecek. Burada ulaşım imkanları halen az. Nevşehir Havalimanı’nın gelişmesi, daha fazla uçuşun başlaması ve yatak kapasitesinin artmasıyla bölgenin çok daha fazla turisti ağırlamasını bekliyoruz. Ürgüp’e bağlı İbrahimpaşa ve Mustafapaşa köyleri çok gelişiyor. Oteller artmaya başlayacak” diyor.

50 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilen Kapadokya turistik halı - kilim pazarının lideri yüzde 35’lik pazar payı ile Bazaar 54. En yakın rakibi ise yine Bazaar 54 kökenli Selçuk Bilginer’in kurduğu Sentez Turizm.

ÜZÜMÜN BAĞI

YILDA 2 MİLYON LİTRE ÜRETİMİYLE KAPADOKYA’NIN EN BÜYÜK ŞARAP ÜRETİCİSİ OLAN TURASAN, ANA VATANI ALMANYA OLAN RIESLING ÜZÜMÜNÜ ÜRGÜP’DEKİ BAĞLARINDA YETİŞTİRDİ.

Kapadokya kendine has iklimiyle geniş üzüm bağlarına ve çok sayıda şarap üreticisine ev sahipliği yapıyor. Bu üreticiler içinde en büyüğü yıllık 2 milyon litre üretim kapasitesi ile Turasan Şarapçılık. Ürgüp’te 1941 yılında Hasan Turasan tarafından kurulan şirket, bugün dedesi ile aynı adı taşıyan torun Hasan Turasan tarafından yönetiliyor. 200 dönümlük bağa sahip şirket, 5 bin metrekare büyüklüğündeki tesislerinde üretim yapıyor.

Turasan, Kapadokya’nın ana üzüm çeşidi olan ve beyaz şarap üretiminde kullanılan Emir üzümlerinin yanı sıra Chardonnay, Sauvignon Blanc üzümlerini de kendi bağlarında yetiştiriyor. Türkiye’nin diğer bölgelerinden de üzüm alımı yapılıyor. Ege Bölgesi’nden Sauvignon, Kalecik Karası, Cabernet Sauvignon, Merlot, Şiraz; Tokat’tan Narince; Elazığ’dan da Öküzgözü üzümlerini anlaşmalı bağcılık yöntemiyle alıyorlar.

Hasan Turasan “Biz açık ara Kapadokya bölgesindeki en büyük şarap üreticisiyiz” diyor. Yılda 1 milyon litre şarap satan Turasan’ın cirosu 7 milyon dolar. Şirket, bölgede bağcılığın gelişimine de katkı sunuyor. Örneğin ana vatanı Almanya’nın Ren bölgesi olan Riesling üzümünü ilk kez Ürgüp’teki bağlarında yetiştiren Turasan, bu üzümü yaygınlaştırmak için bağlarını büyütüp fidanları başka üreticilere dağıtmayı ve yüksek rekolte elde etmeyi planlıyor. Şu anda Riesling üzümünden yılda 5 bin şişe kadar beyaz şarap üretiyorlar. Hedefleri dört yıl içerisinde bu rakamı 15-20 bin şişeye çıkarmak.

ÜÇÜNCÜ KUŞAK

AİLE İŞİNİ DEVRALAN GIDA MÜHENDİSİ MEHMET ERDOĞAN, KAPASİTENİN ELVERMESİNE RAĞMEN BUTİK ÜRETİCİLİĞİ TERCİH ETTİ.

Kocabağ Şarapları’nın hikayesi Kapadokya bölgesinde 1972 yılında başlıyor. Mehmet Erdoğan bağlarında yetiştirdiği üzümlerden şarap yapabilmek için Yeşilyurt köyündeki evinin bahçesinde bulunan kaya kütleyi oydurarak şaraphaneye dönüştürmüş. Uzun yıllar yaptığı şarapları markasız olarak satan Mehmet Erdoğan, nihayet 1986 yılında kendi markasıyla ilk ürünü çıkarmış. Bugün 200 dönüm bağda yılda yaklaşık 350 bin şişe üreten Kocabağ’ın geçen yılki cirosu yaklaşık 100 milyon lira oldu. Üretimlerinin yüzde 10 - 15 kadarı da Almanya, Avusturya, Amerika, Japonya ve Kanada’ya ihraç ediliyor.

Ailenin üçüncü kuşak temsilcisi ve dedesiyle aynı ismi taşıyan Mehmet Erdoğan, gıda mühendisliği eğitimi almış ve aynı zamanda şirketin üretim müdürlüğü görevini de üstleniyor. Ürünlerinde Kapadokya’nın en bilinen ve yaygın yetiştirilen Emir üzümlerini kullanan Kocabağ, bunun yanında Öküzgözü, Kalecikkarası, Narince beyazını da kendi bağlarında yetiştiriyor. Diyarbakır’da Boğazkere’yi ve Ege’nin birçok yöresinde de Merlot ve Cabernet Sauvignon üzümlerini kontratlı ürettiriyor.

Kocabağ Yeşilyurt’un Gülşehir köyünde Ankaralı Kavaklıdere ve Doğuş Grubu’nun bağlarının bakımını da üstlenmiş. İştiraki Kav-Vin ile bağ bakımının yanı sıra fide yetiştiriciliği de yaparak üreticilere dağıtıyor. Beyaz, rose ve kırmızı şarap üreten Kocabağ, yıllık 600 bin litre üretim kapasitesine rağmen 350 – 400 bin litre arasında üretim yapıyor. Mehmet Erdoğan kaliteyi korumak amacıyla üretimi sınırlı tuttuklarını belirterek, “Butik şarapçılıkta bağların verdiği ürün hedefleri değiştirebilir. Doğa ile uğraşıyorsunuz ve her sene aynı olmuyor tabi” diyor.

Yeni dönemde yurt içi ve yurt dışında pazar payını artırmayı da hedefleyen Kocabağ, bunun için daha fazla üst segment restoran, otel ve perakende zinciri ile anlaşma yaparak dağıtım ağını genişletmek istiyor.


"Haberler" Kategorisinden Daha Fazla İçerik