;
Arama

Yapay zeka trenini kaçırıyor muyuz?

Yapay zeka teknolojileri, global iş dünyasını hızla dönüştürürken ülkelerin bu dönüşüme ayak uydurma çabaları da giderek artıyor.

01 Kasım 2024, 08:00
Yapay zeka trenini kaçırıyor muyuz?
Shutterstock

Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla YZ entegrasyonu için büyük bir potansiyel sunuyor:

  • TÜİK verilerine göre 2023 yılında Türkiye’nin 15 - 64 yaş arası nüfusu 57 milyon civarında.
  • McKinsey’nin 2023 raporuna göre Türkiye’de YZ teknolojilerini kullanan şirketlerin gelir artışı yüzde 30 ve global ortalama olan yüzde 63’ün altında.

Bu veriler, Türkiye’nin YZ adaptasyonunda hızlanması gerektiğini gösteriyor. Şimdi, Türkiye’nin bu potansiyeli değerlendirmek için odaklanması gereken ana alanları küresel karşılaştırmalarla inceleyelim.

1. Eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması

Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde YZ adaptasyonu için eğitim sisteminin köklü bir dönüşüme ihtiyacı var. 2023 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı “Yapay Zeka Destekli Eğitim Projesi”, 1 milyon öğrenciye YZ ve programlama eğitimi vermeyi hedefliyor. Ancak bu girişim, global standartlara kıyasla yetersiz kalıyor. Örneğin Singapur, tüm vatandaşlara ve endüstri çalışanlarına yönelik geniş kapsamlı yapay zeka eğitimi sunuyor. Almanya, lise düzeyinden itibaren dijital becerileri zorunlu hale getiriyor. Finlandiya, online platformla tüm vatandaşlara temel yapay zeka eğitimi veriyor. Güney Kore, K-12’den üniversiteye kadar yapay zeka müfredatı geliştiriyor. 

2. Ar-Ge yatırımlarının artırılması

Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları şu anda GSYİH’nin yüzde 1’i civarında, bu oran OECD ortalamasının (yüzde 2,5) oldukça altında. Diğer ülkelere baktığımızda İngiltere, BridgeAI programıyla YZ projelerine yaklaşık 100 milyon sterlin fon sağlıyor. Güney Kore ve İsrail, GSYİH’lerinin yüzde 4,8 ve yüzde 5,4’ünü Ar-Ge’ye ayırarak dünya liderleri arasında yer alıyor. ABD, Japonya ve Almanya da GSYİH’lerinin yüzde 3’ten fazlasını Ar-Ge’ye ayırıyor. Bu ülkelerde özel sektörün Ar-Ge’ye katılımı yüzde 68 ile yüzde 89 arasında değişiyor. 

3. KOBİ’lerin yapay zeka adaptasyonunun teşvik edilmesi

Türkiye ekonomisinin belkemiği olan KOBİ’lerin YZ teknolojilerine adaptasyonu, ülkenin dijital dönüşümü için kritik öneme sahip. Bu alanda devlet destekli teşvik programları büyük önem taşıyor.

Çeşitli ülkeler, KOBİ’lerin YZ adaptasyonunu desteklemek için programlar uyguluyor. Örnek birkaç uygulamaya bakarsak, Kanada tedarik zincirlerinde YZ kullanımını artırmaya odaklanıyor. Güney Kore, KOBİ’lere YZ danışmanlığı ve uygulama desteği sunuyor. Avustralya ise hibe ve vergi indirimleriyle KOBİ’lerin YZ adaptasyonunu teşvik ediyor. Destek miktarları 79,4 milyon dolar ile 102 milyar dolar arasında değişiyor. KOBİ katılım oranları ise yüzde 28 ile yüzde 45 arasında. 

Sonuç ve Öneriler

Türkiye’nin yapay zeka çağında güçlü bir şekilde var olabilmesi için kapsamlı ve stratejik bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bu noktada, atılması gereken adımlar net ve uygulanabilir olmalı:

1. Eğitim sisteminin yeniden şekillendirilmesi

Türkiye’nin genç nüfusu, YZ devriminde büyük bir avantaj sağlayabilir, ancak bunun gerçekleşebilmesi için eğitim sistemi köklü bir dönüşümden geçmeli:

  • İlkokuldan liseye (K-12) kadar yapay zeka ve veri bilimi dersleri müfredata eklenmeli.
  • Üniversitelerde YZ odaklı bölümler ve programlar yaygınlaştırılmalı.
  • Tüm vatandaşların erişebileceği ücretsiz online yapay zeka eğitim platformları oluşturulmalı.
  • Öğretmenler için kapsamlı yapay zeka eğitimi verilmeli.
  • Endüstri-akademi işbirliğiyle pratik ve uygulamalı YZ eğitim programları tasarlanmalı.

2. Ar-Ge yatırımlarının artırılması

Yapay zeka alanında rekabetçi olabilmek için Ar-Ge yatırımları kritik bir öneme sahip. Türkiye, bu alanda daha fazla kaynağı harekete geçirmeli:

  • Ar-Ge bütçesi, GSYİH’nin en az yüzde 2,5’ine çıkarılmalı.
  • YZ odaklı araştırma merkezleri kurulmalı ve mevcut merkezler desteklenmeli.
  • Özel sektör ve üniversite işbirliklerini teşvik etmek için vergi indirimleri ve hibeler sağlanmalı.
  • Yapay zeka alanında çalışan araştırmacılar için özel burs ve destek programları oluşturulmalı.
  • Türkiye’nin uluslararası YZ araştırma projelerine katılımı teşvik edilmeli.

3. KOBİ’lerin yapay zeka adaptasyonunun teşvik edilmesi

KOBİ’lerin yapay zekayı benimsemesi, Türkiye ekonomisi için büyük bir sıçrama noktası olabilir:

  • KOBİ’lere özel yapay zeka adaptasyon fonları oluşturulmalı.
  • Sektöre özel yapay zeka çözümleri için ücretsiz danışmanlık hizmetleri sağlanmalı.
  • KOBİ’lere yönelik yapay zeka eğitim programları geliştirilip yaygınlaştırılmalı.
  • YZ yatırımları için vergi indirimleri ve teşvikler sunulmalı.
  • KOBİ’ler ile yapay zeka start-up’ları arasında işbirliklerini artıracak platformlar oluşturulmalı.

4. İşgücü dönüşümü ve geleceğe hazırlık

Mevcut işgücünün yapay zeka teknolojilerine uyum sağlaması, ekonomik büyüme ve istihdamın sürdürülebilirliği açısından hayati öneme sahip:

  • İş gücünün yeni teknolojilere adaptasyonu için sürekli eğitim programları oluşturulmalı.
  • Yüksek riskli mesleklerde çalışanlar için yeniden beceri kazandırma (reskilling) programları geliştirilmeli.
  • Gelecekte talep görecek meslekler için özel eğitim ve sertifika programları düzenlenmeli.
  • Yapay zeka ve otomasyon nedeniyle iş kaybı yaşayanlara yönelik destek mekanizmaları kurulmalı.

5. Uluslararası işbirlikleri ve yasal altyapı

  • Yapay zeka konusunda küresel işbirlikleri ve düzenlemeler, Türkiye’nin uluslararası arenada güçlenmesi için kritik:
  • Türkiye, global yapay zeka araştırma ve geliştirme projelerine daha aktif katılım sağlamalı.
  • Yapay zeka kullanımı ve etik konularını içeren yasal düzenlemeler hızla hayata geçirilmeli.
  • Uluslararası YZ standartlarına uyum sağlanmalı ve bu standartların geliştirilmesine katkıda bulunulmalı.
  • Veri gizliliği ve yapay zeka etiği konularında uluslararası işbirlikleri geliştirilmelidir.

Sonuç

Türkiye’nin yapay zeka çağında rekabet edebilir bir ülke olması, bu stratejik adımların zamanında ve etkili bir şekilde hayata geçirilmesine bağlı. Eğitimden Ar-Ge’ye, KOBİ’lerden iş gücüne kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu dönüşüm süreci, sürekli izleme ve değerlendirme gerektiren dinamik bir yaklaşımla yürütülmelidir. Başarı, bu adımları hızla ve kararlılıkla uygulamaktan geçiyor. 


"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

Yazarlar

Çok Okunanlar