DOGE’nin akıl hocası: Peter Thiel, Elon Musk’ın yeni departmanının arkasındaki gerçek isim mi?
ABD’de yeni kurulan Department of Government Efficiency (DOGE), Elon Musk’ın liderliğinde hükümet harcamalarını azaltmayı ve devlet işleyişini daha verimli hale getirmeyi hedefliyor. Ancak bu yeni girişimin arkasındaki asıl fikir babasının Musk mı yoksa eski dostu ve iş ortağı Peter Thiel mi olduğu tartışılıyor.
Thiel’in uzun yıllardır savunduğu, hükümetin küçültülmesi ve teknolojinin kontrolü ele alması gerektiği fikri, DOGE’nin misyonuyla birebir örtüşüyor. Silikon Vadisi’nin en etkili isimlerinden biri olan Thiel, yıllardır teknoloji devlerinin siyasette daha fazla söz sahibi olması gerektiğini savunuyor. Business Insider'da yer alan analize göre DOGE’nin kurulmasıyla birlikte, bu vizyonun nihayet gerçekliğe dönüşüyor olabileceği düşünülüyor.
Thiel’in yıllar öncesinden gelen ideolojisi
Peter Thiel, 2009 yılında Cato Enstitüsü için yazdığı Bir Libertaryenin Eğitimi başlıklı makalesinde, hükümetin her türlü biçimini aşmak gerektiğini savunuyordu. Ona göre devlet, bireylerin ve özellikle de teknoloji girişimcilerinin özgürlüğünü kısıtlayan bir engeldi. Hükümetin küçültülmesi, düzenlemelerin azaltılması ve devlet harcamalarının kısılması Thiel’in öncelikli hedeflerindendi.
Makalesinde Thiel, özgürlüğün önündeki en büyük engelin "sosyal yardımlardan faydalananların artışı" ve "kadınlara seçme hakkı verilmesi" olduğunu savunmuştu. Ona göre, büyüyen fakir ve kadın seçmen kitlesi, libertaryen politikaların sandıkta başarılı olmasını imkânsız hale getirmişti. Çözüm ise "düşünmeden hareket eden halkı" (unthinking demos) reddedip "tarihsel ulus devletlerle sınırlı olmayan bir dünya" yaratmaktı. DOGE’nin temel misyonu olan verimlilik ve harcamaların azaltılması, Thiel’in yıllar önce çizdiği yol haritasıyla neredeyse birebir örtüşüyor.
Musk ve Thiel’in ortak geçmişi
Elon Musk ve Peter Thiel, PayPal’ın kurucu ekibinde birlikte çalışmış ve teknoloji dünyasında birbirlerini besleyen iki güçlü figür haline gelmişti. Thiel, yıllar boyunca Musk’ın birçok girişimini desteklemiş ve ideolojik olarak onunla benzer çizgide kalmıştı. Bu bağlamda, Musk’ın DOGE’yi yönetiyor olması, aslında Thiel’in uzun zamandır savunduğu fikirlerin pratiğe döküldüğüne işaret ediyor olabilir.
Stanford Üniversitesi’nden araştırmacı Becca Lewis’e göre, Thiel’in uzun yıllardır hükümet karşıtı ve teknoloji yanlısı görüşleri Silikon Vadisi’nde derin etkiler bıraktı. "Thiel, teknoloji elitlerinin siyasete yön vermesi gerektiğini savunuyor. DOGE gibi bir departman, onun görüşlerinin somut bir yansıması olabilir."
Thiel’in hükümet karşıtı ideolojisi, teknoloji girişimcilerinin devlet müdahalesi olmadan hareket edebilmesi gerektiği fikrine dayanıyor. National Review için kaleme aldığı bir makalede, "ABD’de, sağlık harcamalarını kısmayı ve biyoteknoloji araştırmalarına para ayırmayı önerecek tek bir siyasi lider bile yok" diyerek refah devletine karşı açıkça cephe almıştı. Ona göre, devletin sağlık ve refah harcamaları, yenilikçi teknolojilerin ve büyük mühendislik projelerinin finansmanını engelliyordu.
DOGE, devleti küçültmenin ilk adımı mı?
DOGE, hükümetin gereksiz harcamalarını kesmek ve devlet mekanizmasını daha verimli hale getirmek amacıyla kuruldu. Ancak birçok kişi, bunun aslında devletin küçültülmesi için atılan ilk adım olduğunu düşünüyor. Thiel’in geçmişteki yazıları ve söylemleri, DOGE’nin tam da onun ideolojisi doğrultusunda şekillendiğini gösteriyor.
Özellikle Thiel’in 2009’daki makalesinde devlet destekli para birimlerinin ortadan kaldırılması gerektiği fikri, günümüzde DOGE’nin kripto paralara verdiği destekle birleştiğinde, Thiel’in bu sürecin en önemli beyinlerinden biri olduğu düşüncesini güçlendiriyor. DOGE, hükümet harcamalarını kısıp özel sektörün önünü açarken, Thiel’in yıllardır savunduğu "devletsiz bir dünya" idealine yaklaşıyor olabilir.
Thiel’in ideolojisine göre, demokrasinin ve çeşitliliğin artması, teknoloji liderlerinin özgür karar almasını engelliyor. Stanford Üniversitesi’nde okuduğu dönemde, çok kültürlülüğe karşı çıkan The Stanford Review gazetesini kurmuş ve "Çeşitlilik Miti" adlı bir kitap yazmıştı. Thiel’in şirketleri, bu görüşlerini işe alım politikalarına da yansıttı; teknoloji dünyasında muhafazakâr ve çoğunlukla beyaz erkeklerden oluşan bir iş gücü oluşturdu.
Demokrasiye tehdit mi, yoksa yeni bir yönetim modeli mi?
Peter Thiel’in "özgürlük ile demokrasi artık uyumlu değil" şeklindeki ünlü sözü, DOGE’nin işleyişine dair yeni tartışmalar başlatıyor. DOGE’nin, demokratik kontrol mekanizmalarını devre dışı bırakan bir yönetim biçimi olup olmadığı ve özel sektöre daha fazla yetki tanıyıp tanımayacağı merak ediliyor.
Thiel, teknolojinin ancak devletin müdahalesi olmadan gerçek anlamda ilerleyebileceğine inanıyor. "Teknoloji düzenlenmediğinde, dünyayı başkalarından onay almadan değiştirebilirsiniz" diyen Thiel, çoğunluğun genellikle değişime karşı olduğunu ve demokrasinin bu yüzden gelişimi engellediğini öne sürüyor.
DOGE, gerçekten hükümeti daha verimli hale getirmeyi mi amaçlıyor, yoksa Peter Thiel’in uzun yıllardır savunduğu "teknoloji elitlerinin yönettiği bir dünya" fikrinin ilk adımı mı? Bu sorunun cevabı, önümüzdeki yıllarda netleşecek gibi görünüyor. Ancak şu an için, DOGE’nin gerçek fikir babasının Elon Musk’tan çok Peter Thiel olabileceği ihtimali giderek güçleniyor.
"Teknoloji" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
Erkan Kızılocak
Forbes Girişim 50 Listesi: Zirve finteklerin