Avrupa'da enerji krizi: Rus gazı yeniden gündemde
Üç yıldır görülmeyen şiddetteki kış, Avrupa’da enerji tartışmalarını alevlendirdi. Dondurucu soğuklar ve Asya’nın enerji arzı için artan rekabeti, Avrupa’nın gaz ticaret merkezi olan Hollanda Transfer Başlık Tesisi’nde (TTF) fiyatların tavan yapmasına neden oldu. 10 Şubat’ta megavat saat başına spot fiyat 58 euroya (61 dolar) ulaşarak son iki yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Bu gelişmeler yaşanırken, 12 Şubat’ta eski ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını sona erdirmek için müzakerelerin “hemen” başlayacağını duyurdu. Finansal piyasalar, Trump’ın açıklamasını ciddiye alarak tepki verdi.
Avrupa’da Rus gazına dönüş tartışması
Artan enerji maliyetleri, Avrupa’daki bazı yetkililerin Rus gazına yeniden yönelmesini gündeme getirdi. Daha düşük enerji faturaları, ekonomik durgunluktaki Avrupa sanayisini canlandırabilir ve hane halklarını rahatlatabilir. Goldman Sachs’tan Jari Stehn, savaşın sona ermesinin Avrupa’nın GSYİH’sinde yüzde 0,5’lik bir artışa neden olacağını öngörüyor. Bunun büyük ölçüde daha ucuz doğal gazdan kaynaklanacağı belirtiliyor.
Macaristan ve Slovakya, Rus gazına yeniden dönüşün barış sürecini teşvik edebileceğini savunuyor. Almanya’nın yakında şansölyesi olması beklenen Friedrich Merz ise The Economist’e verdiği röportajda, Rus gazına “şimdilik” geri dönülmeyeceğini söylese de ihtimali tamamen dışlamaktan kaçındı.
AB, Rus gazına mesafeli
Avrupa Komisyonu, Rus gazının yeniden akışı ile Ukrayna’daki barış görüşmeleri arasında herhangi bir bağlantı kurmadığını açıkladı. AB’nin hedefi, 2027 yılına kadar Rus gazı ve petrolüne olan bağımlılığı tamamen bitirmek.
Rusya’nın 2022’de Avrupa’ya ana gaz tedarikini sağlayan Kuzey Akım 1 boru hattını kapatması ve Ukrayna üzerinden geçen boru hattının bu yılbaşında durdurulması, AB’nin Rus gazına bağımlılığını önemli ölçüde azalttı. 2021’de AB gazının yüzde 45’i Rusya’dan gelirken, bugün bu oran yüzde 10’a düştü. Öte yandan, Rusya da Avrupa’ya gaz satamadığı için ekonomik kayıplar yaşıyor. 2023’te Gazprom, 1999’dan bu yana ilk kez zarar açıkladı.
Avrupa’nın enerji açmazı büyüyor
AB yılda yaklaşık 320 milyar metreküp gaz tüketiyor. Birliğin 115 milyar metreküplük depolama kapasitesi bulunuyor ve bu stokların büyük bölümü kış başlamadan önce doluydu. Ancak aşırı soğuklar ve arz sıkıntıları nedeniyle beklenenden fazla gaz tüketildi. Şu anda Avrupa’nın gaz depolarının yalnızca yüzde 48’i dolu; geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 66 idi.
Avrupa Birliği’nin kurallarına göre, 1 Kasım’a kadar gaz stoklarının yüzde 90 dolu olması gerekiyor. Normalde bu stoklar nisan-ekim arasında dolduruluyor, ancak bu yıl Avrupa’nın normalden daha fazla gaz satın alması gerekecek. Bu süreçte Asya ülkelerinin de yoğun alım yapması bekleniyor.
Piyasalarda fiyatlar yükselirken, ağır sanayi tesisleri üretimi kısıyor. Almanya, gaz depolamayı teşvik etmek için sübvansiyonlar üzerinde çalışırken, bazı AB ülkeleri depolama hedeflerinin gevşetilmesini istiyor.
Ukrayna üzerinden gaz akışı yeniden sağlanabilir mi?
Macaristan ve Slovakya, Türkiye üzerinden boru hatlarıyla hâlâ Rus gazı almaya devam ediyor. Ancak bu ülkeler, daha pahalı ve belirsiz bir arzla karşı karşıya. Ukrayna üzerinden geçen ve yılbaşında durdurulan gaz akışının yeniden başlaması, fiyatları düşürebilir.
Donald Trump’ın barış müzakereleriyle ilgili açıklamalarının ardından, Avrupa’nın gaz ticaret merkezi olan TTF’de fiyatlar yüzde 9 düştü. Columbia Üniversitesi’nden Anne-Sophie Corbeau’ya göre, Ukrayna üzerinden yıllık 15 milyar metreküp gaz taşınması, fiyatları son zirve noktasına kıyasla üçte bir oranında azaltabilir.
Ukrayna ise Rusya ile gaz anlaşmasını yenilemeyi kesin bir dille reddediyor. Ancak Slovakya’nın ulusal gaz şirketi, Ukrayna’da bir yan kuruluş kurarak Rus gazı sevkiyatını dolaylı yollarla devam ettirmek için başvuruda bulundu.
Kuzey Akım boru hattı yeniden devreye alınabilir mi?
Daha radikal bir seçenek ise, Kuzey Akım 1 boru hattının ve hiç faaliyete geçmemiş Kuzey Akım 2’nin devreye alınması. Ancak bu senaryonun önünde büyük engeller bulunuyor. Almanya’nın onay vermesi gerekeceği gibi, sabotaj nedeniyle üç boru hattının onarılması da yüz milyonlarca dolara mal olacak.
Rusya’ya enerji açısından en temkinli yaklaşan AB ülkeleri, Rus gazına bağımlılığın artmasını engellemek için yoğun bir çaba harcıyor.
Trump’ın planı ne?
ABD’nin bu denklemde önemli bir rolü var. Bir yandan, Washington Avrupa’nın daha fazla Amerikan LNG’si satın almasını istiyor. Rus gazının tamamen geri dönmesi, küresel fiyatları düşürerek Amerikan enerji sektörüne büyük zarar verebilir.
Öte yandan, Donald Trump Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilme ihtimaliyle ilgileniyor olabilir. Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi adına bazı Rus gazı akışlarının serbest bırakılması, Trump açısından “ödenebilir bir bedel” olarak görülebilir.
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Erkan Kızılocak
Forbes Girişim 50 Listesi: Zirve finteklerin
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler