ABD’li psikologtan öneriler: Çoğu çiftin zor yoldan öğrendiği iki evlilik dersi
Evliliği genellikle kutsal bir birliktelik olarak romantikleştiririz: Mükemmel uyumlu iki insan arasında paylaşılan bir şey. Oysa bir süredir evli olan herkes, evliliğin hiç de zahmetsiz olmadığı gerçeğini size söyleyecektir. Ne yazık ki pek çok insan bu gerçeği zor şekilde, yoldaki tümsekleri aştıktan sonra anlayabiliyor. İşte evliliğin bize öğrettiği en önemli derslerden ikisi:
Ders 1: Kimse iyi bir eş olarak doğmaz
Bazı insanların ilişkilerde doğuştan iyi olduğunu düşünmek rahatlatıcı olabilir. Sanki mükemmel bir eş olmak bazılarının doğuştan sahip olduğu bir yetenekmiş gibi. Ancak bu sadece tehlikeli bir efsane. Gerçek şu ki hiç kimse evliliği ömür boyu süredürebilecek tüm becerilerle donatılmış değil. İyi eş doğulmaz, olunur. İyi bir eş olmak, birçok yönden, iletişim, empati, zaman yönetimi, karar verme ve duygusal zeka gibi beceriler gerektiriyor. Tıpkı işyerinde olduğu gibi bunlar doğuştan gelen özellikler değil. Bunları deneyim, uygulama ve çoğu zaman başarısızlık yoluyla öğrenmemiz gerekir. Personal Relationships tarafından 2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre bu becerilerin hepsi “romantik yetkinlik” olarak biliniyor.
Örneğin, etkili iletişimi ele alalım. Çoğu insan için bu, doğuştan gelen bir şey değil. Aslında, pek çok çift ihtiyaçlarını ifade etmekte veya çatışmaları savunmacı veya tepkisel olmadan çözmekte zorlanıyor. İyi iletişim kurmayı öğrenmek zaman ve çaba gerektiriyor ve yol boyunca hatalar yapılması kaçınılmaz. Bunun da ötesinde evlilik, duygusal tetikleyiciler, korkular ve yararsız davranış kalıpları gibi farkında bile olmadığımız yönlerimizle yüzleşmemizi gerektiriyor. Belki de duyguların nadiren ifade edildiği bir ailede büyüdünüz, bu yüzden eşinize nasıl açılacağınızı hiç öğrenemediniz.
Bu alışkanlıklar “kabul ediyorum” dediğiniz gün ortadan kalkmaz. Gerçekte, bu kör noktaları ele almak için aktif olarak çalışmamız gerekir. Bununla birlikte, hiç kimse ömür boyu kötü bir eş olmaya mahkum da değil. Niyet, çaba ve öğrenme hevesi ile herkes romantik açıdan yetkin bir eş rolüne bürünebilir. Önemli olan evliliğinize, işler ne kadar iyi görünürse görünsün, her zaman gelişime açık bir alan olacağı bakış açısıyla yaklaşmak.
Ders 2: Ne verirseniz onu alırsınız
Evlilik pasif bir deneyim değildir. Sadece kıyıdan geçip işlerin sizin lehinize sonuçlanmasını bekleyemezsiniz. Bunun yerine, Aile Psikolojisi Dergisi'nde yer alan bir araştırmaya göre ilişkinizin kalitesi sizin ve eşinizin gösterdiği çabanın doğrudan bir yansıması. “Ne verirseniz onu alırsınız” demek klişe gibi gelebilir ancak belki de evlilikle ilgili en doğru ifadelerden biri.
Çaba birçok farklı şekilde kendini gösterir: Her zaman takdir göstermek, planlara aktif olarak birlikte kaliteli zaman sığdırmak ve en önemlisi, zorluklardan kaçınmak yerine onlarla başa çıkmayı seçmek. Her iki partner de ilişkiye eşit ve karşılıklı olarak yatırım yaptığında çabalamak yorucu hissettirmez. Ancak çaba tek taraflı veya tutarsız olduğunda, sevgi ve denge hızla kızgınlık ve uyumsuzluğa dönüşecektir.
"Forbes Life" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
Eren Taşar
2025'te yatırımcıları neler bekliyor?