Arama

Yatırımlar ve Politikalar

Geçen yıl yapay zeka (YZ) alanında küresel ölçekte önemli bir dönüm noktası oldu. Dünya genelinde yapay zeka harcamaları 154 milyar dolara ulaşarak büyük bir sıçrama gerçekleştirdi ve bu rakamın 2026 yılına kadar 300 milyar doları aşması bekleniyor. ABD, 47,4 milyar dolarlık yatırım ile yapay zeka alanında liderliğini sürdürüyor. Çin, 13,4 milyar dolarlık yatırımla ABD’yi takip ediyor ve bu alanda hızlı bir büyüme gösteriyor. Üçüncü sırada yer alan Birleşik Krallık’ın yapay zeka piyasası 2023 yılında 21 milyar dolar olarak değerlenirken bu rakamın 2035 yılına kadar 1 trilyon doların üzerine çıkması bekleniyor.

01 Ekim 2024, 12:46 ÖS GÜNCELLENDİ
Yatırımlar ve Politikalar

Geçen yıl yapay zeka (YZ) alanında küresel ölçekte önemli bir dönüm noktası oldu. Dünya genelinde yapay zeka harcamaları 154 milyar dolara ulaşarak büyük bir sıçrama gerçekleştirdi ve bu rakamın 2026 yılına kadar 300 milyar doları aşması bekleniyor. ABD, 47,4 milyar dolarlık yatırım ile yapay zeka alanında liderliğini sürdürüyor. Çin, 13,4 milyar dolarlık yatırımla ABD’yi takip ediyor ve bu alanda hızlı bir büyüme gösteriyor. Üçüncü sırada yer alan Birleşik Krallık’ın yapay zeka piyasası 2023 yılında 21 milyar dolar olarak değerlenirken bu rakamın 2035 yılına kadar 1 trilyon doların üzerine çıkması bekleniyor.

Yapay zeka pazarı büyürken son üç ayda öne çıkan başlıca konulara baktığımızda ilk sırayı donanım kısıtlamalarının aldığını görüyoruz. YZ gelişimi için kritik öneme sahip grafik işlem birimi/çip eksiklikleri, donanım üretimi ve yenilik üzerinde baskı yaratıyor. Global gündem konularından bir diğeri YZ ile üretilmiş dezenformasyonun özellikle politik alanda ciddi bir yükseliş içinde olması. Ayrıca yaratıcı YZ araçlarının hızla benimsenmesine rağmen birçok şirketin bu teknolojilerle ilişkili riskleri yönetmeye tam olarak hazır olmaması da bir başka problem. Bu nedenle hem Avrupa Birliği hem de İngiltere, yapay zekanın güvenli ve etik kullanımını teşvik eden düzenlemeler geliştirmeye odaklanmış durumda. Ancak bu düzenlemelerin tesisinde özel şirket yetkililerinin bilgi seviyesinin kural koyuculara göre daha yüksek olması çıkar çatışması yaratacak ortamların doğmasına sebep olabiliyor. Bu noktada aslında konu Microsoft’un CEO’su Satya Nadella’nın şu sözüne geliyor: “Yapay zekanın güvenilir olup olmadığı sorusu yanlış bir sorudur. Asıl soru, ‘Güvenilir yapay zeka yaratabilir miyiz?’ olmalıdır. Bu da hem insan seçimlerini hem de matematiksel modelleri kapsar.”

2021 yılında yayımlanan ve 2021 - 2025 yıllarını kapsayan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ile Türkiye, Yapay Zeka alanında öncü ülkeler arasında yer almayı ve küresel rekabete aktif olarak katılmayı hedeflediğini açıkladı. Stratejinin açık hedefleri arasında yapay zekanın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payını yüzde beşe çıkarmak, sektörde 50 bin yeni istihdam yaratmak ve uluslararası yapay zeka endekslerinde ilk 20 ülke arasına girmek yer alıyor. Geçen ay Türkiye Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından yapılan açıklamada, stratejide tanımlanan aksiyonların yarısından fazlasının tamamlandığı belirtiliyor. OECD verileri de Türkiye’nin yapay zeka projelerindeki payının son yıllarda artış gösterdiğini ve yapay zeka teknolojisini özellikle sağlık alanında etkin bir şekilde kullanmaya yönelik somut adımlar attığını destekliyor. Türkiye’nin YZ alanında daha entegre ve koordineli bir yaklaşıma sahip olması için yapay zeka politikalarını yönetecek geniş kapsamlı ulusal stratejilerin oluşturulması ve koordinasyon birimlerinin kurulması gerekiyor. Türkiye’nin gücünü artıracak bir başka adım ise İspanya, Birleşik Krallık ve Norveç gibi ülkelerde uygulanan, yeni ve yenilikçi teknolojilerin yasal çerçeveler içinde test edilmesine olanak tanıyan deneysel ve kontrol edilebilir ortamların oluşturulması.

Türkiye’nin OECD standartları çerçevesinde kendine özgü geliştirdiği ve Ulusal YZ Stratejisi kapsamında, yakın bir tarihte tamamlanması hedeflenen Ulusal YZ Damgası çalışması dikkati çekiyor. Bu çalışma, Türkiye’nin yapay zeka uygulamalarını etik ve güvenli bir şekilde standartlara uygun hale getirmeyi amaçlıyor. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilecek bu damga, yapay zeka teknolojilerinin toplumda kabul edilebilirliğini ve güvenirliliğini artırmak için önemli bir adım olarak görülüyor.

Önümüzdeki günlerde YZ ile ilgili tıpkı 13 Mayıs’ta açıklanan GPT-4.0 gibi her alanda farklı gelişmeler olacak. YZ alanında akıllı yatırımlar, yönetişim organlarının ve sistemlerinin kurulması, donanım stratejisi, insan kaynağının yetiştirilmesi ve uluslararası işbirliğinin artırılması gelişmiş ülkelerin öncelikli ajandasında yer alacak. Öte yandan yaratıcı YZ’nin her sektörde güçlü bir etki yaratmaya devam etmesi ve küresel ekonomiye yıllık 4,4 trilyon dolara yakın katkı sağlayabileceği gerçeği de iş liderlerinin bu araçları sadece verimlilik için değil yeni iş modelleri ve gelir akışları yaratmak için de kullanma gerekliliğini öne çıkartacak.

 


"Yapay Zeka" Kategorisinden Daha Fazla İçerik