;
Arama

Trump’ın ekonomik planı: Nixon'ın tersi bir şok mu?

Trump’ın ekonomi planı, sadece gümrük tarifeleriyle ticaret açığını kapatmayı değil, küresel ekonomik düzeni değiştirmeyi hedefliyor. Yabancı ülkeleri bire bir müzakereye zorlayarak, para birimlerini değerlemeye ve ABD’ye ekonomik tavizler vermeye yönlendiriyor. Ancak bu plan, ciddi riskler de barındırıyor.

17 Şubat 2025, 16:27

Eski Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, Donald Trump’ın ekonomi planlarını değerlendirerek, eleştirmenlerin eski ABD başkanının stratejisini yanlış anladığını belirtiyor. Varoufakis’e göre, Trump yalnızca gümrük tarifeleri yoluyla ABD’nin ticaret açığını kapatmaya çalışmıyor; aksine, daha geniş kapsamlı bir küresel ekonomik dönüşüm planlıyor.

Gümrük tarifeleri ve ilk aşama

Trump’ın getirdiği gümrük vergileri, yalnızca ithalatı azaltmayı hedefleyen geleneksel bir korumacılık politikası olarak görülmemeli. Asıl amaç, yabancı merkez bankalarını faiz oranlarını düşürmeye zorlamak ve böylece dolar karşısında euro, yen ve yuan gibi para birimlerinin değer kaybetmesini sağlamak. Bu sayede, ithal malların fiyatları dolar bazında dengelenmiş olacak ve Amerikalı tüketiciler ek bir maliyet yükü hissetmeyecek. Kısacası, Trump, gümrük tarifelerinin maliyetini esas olarak yabancı hükümetlere ve merkez bankalarına yüklemeyi amaçlıyor.

Ancak bu, Trump’ın planının yalnızca ilk aşaması. Gümrük tarifelerinin ABD’de kalıcı hale gelmesiyle birlikte, Washington’un kasasına yüklü miktarda yabancı para akmaya başlayacak. Avrupa ve Asya’daki ülkeler bu durumu aşmak için müzakere masasına oturmaya çalışırken, Trump ikinci aşamayı devreye sokacak: Büyük Müzakere.

İkinci aşama: Trump tarzı müzakere

Trump, kendisinden önceki başkanlardan farklı olarak çok taraflı müzakerelerden kaçınıyor. Onun stratejisi, her ülkeyle bire bir pazarlık yaparak, kendisini tek karar verici pozisyonuna taşımak. Bu modelde, her ülke ABD ile doğrudan görüşme yapmak zorunda kalacak ve Trump’ın belirlediği şartlara daha kolay boyun eğebilecek.

Trump, müzakerelerde farklı ülkelere farklı talepler yöneltecek:

  • Asya ülkeleri (özellikle en fazla doları elinde tutanlar), kısa vadeli dolar varlıklarını satarak kendi para birimlerini güçlendirmek zorunda kalacak.
  • Euro Bölgesi ise daha geniş çaplı tavizler vermek durumunda kalabilir. Bunlar arasında ultra uzun vadeli ya da süresiz ABD tahvilleri çıkarmayı kabul etmek, Alman sanayisini ABD’ye taşımak ve daha fazla Amerikan silahı satın almak yer alıyor.

Trump, herhangi bir ülke bu talepleri kabul ettiğinde bunu büyük bir zafer olarak sunacak. Ancak eğer bir hükümet direnir ve taleplere boyun eğmezse, gümrük tarifeleri yürürlükte kalacak ve ABD Hazinesi’ne düzenli bir dolar akışı sağlanmaya devam edecek.

Yeni bir ekonomik düzenin doğuşuna mı şahit oluyoruz?

Trump’ın planı başarılı olursa, dünya iki farklı ekonomik kampa ayrılabilir:

  1. Amerikan Güvenlik Şemsiyesi Altındakiler: Bu ülkeler, ABD’nin dayattığı kurallara uymak zorunda kalacak; para birimleri değer kazanacak, sanayi üretimleri Amerika’ya kayacak ve Amerikan ihracatına—özellikle silah alımına—öncelik verecekler.
  2. ABD Karşıtı Blok: Bu kampın içinde yer alan ülkeler, Çin ve Rusya gibi alternatif güç merkezlerine daha fazla yaklaşarak, ABD’ye daha sınırlı ticaret yapacak ve dolaylı olarak ABD’ye gümrük vergisi gelirleri sağlamaya devam edecekler.

Ancak Varoufakis'e göre bu planın riskleri de var. Trump’ın hesapladığı şekilde ilerlemeyen bir senaryoda, gümrük tarifelerinin doların değer kaybıyla dengelenmesi mümkün olmayabilir. Ayrıca, yabancı yatırımcıların ABD borç piyasasına olan ilgisi azalabilir ve bu da faiz oranlarının yükselmesine neden olabilir.

Dahası, Trump’ın planı sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi riskler de barındırıyor. Eğer planlandığı gibi ilerlerse ve ticaret açığı gerçekten kapanmaya başlarsa, Wall Street’e akan yabancı sermaye azalabilir. Bu durumda Trump, ya ABD’li finans çevrelerini karşısına almak zorunda kalacak ya da kendi seçmen tabanına ihanet etmek durumunda kalacak.

Uluslararası cephede ise, Trump’ın bire bir müzakere modeli, uzun vadede küresel bir hoşnutsuzluk yaratabilir. Öyle ki, Çin bu fırsatı değerlendirerek BRICS ülkelerini yeni bir Bretton Woods sistemine yönlendirebilir ve yuan’ı küresel rezerv para haline getirmeye çalışabilir.

Sonuç olarak, Trump’ın ekonomi planı, basit bir korumacılık stratejisinden çok daha kapsamlı bir küresel düzen değişikliği hedefliyor. Eğer başarılı olursa, uluslararası ekonomi politikalarında devrim yaratabilir; ancak başarısız olması durumunda, hem ABD içinde hem de küresel ekonomide büyük dalgalanmalara yol açabilir. En büyük ironi ise, Trump’ın bu hamlesinin, ABD dolarının küresel egemenliğini zayıflatması olabilir.

Yanis Varoufakis Kimdir?  

Yanis Varoufakis, Yunan ekonomist, akademisyen ve siyasetçidir. 2015 yılında Yunanistan Maliye Bakanı olarak görev yapmış, Avrupa Birliği ile yürütülen sert müzakerelerde kilit bir rol oynamıştır. Yunanistan'ın borç krizine karşı radikal duruşuyla tanınan Varoufakis, kemer sıkma politikalarına şiddetle karşı çıkmış ve Avrupa'daki ekonomik sistemin yapısal sorunlarına dikkat çekmiştir.  

Ekonomi ve siyaset üzerine çok sayıda eser kaleme alan Varoufakis’in en bilinen kitaplarından biri “Yetişkinler Odada” (Adults in the Room) adlı anı kitabıdır. Bu eser, Avrupa’daki ekonomik güç dengelerini ve Yunanistan krizi sırasında yaşananları içeriden bir gözle anlatmaktadır. Ayrıca, “Kapitalizm Sonrası İçin Bir Kılavuz” (Another Now) adlı kitabında kapitalizme alternatif bir ekonomik sistem önererek küresel ekonomik düzeni sorgular. Akademik ve politik analizleriyle dikkat çeken Varoufakis, günümüzde küresel ekonomi ve siyaset üzerine yorumlarını uluslararası medya ve kendi yazıları aracılığıyla paylaşmaya devam etmektedir.


Yazarlar

Çok Okunanlar