Ekonomistler Forbes Türkiye'ye değerlendirdi: Merkez Bankası'nın faiz indirimleri devam edecek mi?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 45’ten yüzde 42,5’e indirdi. Para Politikası Kurulu (PPK) aralıktan bu yana faizi tam 750 baz puan düşürdü.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), 2025'te 12 kez değil 8 kez faiz açıklamaya karar verdi. Yılın ilk toplantısını ocak ayında yapan Banka, faiz oranlarını yüzde 47,5'ten 250 baz puan düşürerek yüzde 45'e indirdi.
Yayımlanan PPK kararında şöyle denildi:
“Enflasyonun ana eğilimi ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilemiştir. Bu dönemde temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonu ocak ayına özgü artışın ardından yavaşlamıştır. Yurt içi talep dördüncü çeyrekte öngörülenin üzerinde olmakla birlikte, enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde seyretmiştir. Öncü veriler bu destekleyici görünümün yılın ilk çeyreğinde de sürdüğünü ima etmektedir. Para politikası duruşunun kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.”
Ekonomistler faiz kararını nasıl değerlendirdi?

Merkez Bankası’nın politika faizini 250 baz puan düşürmesini piyasa beklentileri doğrultusunda alınan bir karar olarak değerlendiren Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, üst üste üçüncü kez yapılan faiz indirimlerinin enflasyonun yüzde 40’ın altına gerilemesiyle mümkün hale geldiğini belirterek, bu seviyenin psikolojik bir sınır olarak görülebileceğini ifade etti.
Faiz indiriminin krediye erişimi kolaylaştıracağını ancak selektif kredilerin önem kazanacağını vurgulayan Yılmaz, önümüzdeki dönemde açıklanacak enflasyon verilerinin kritik öneme sahip olacağını söyledi. Ayrıca Ramazan ve bayram dönemlerinde talep artışı nedeniyle gıda ve temel tüketim maddelerinde fiyat yükselişlerinin görülebileceğini belirten Yılmaz, bunun enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabileceğine dikkat çekti.
"Enflasyon beklenen seviyelere inmezse Merkez Bankası’nın faiz indirimine yönelik gerekçesi zayıflayabilir ve sıkı para politikalarına geri dönme ihtimali doğabilir" diyen Yılmaz, faiz indirimlerinin sürdürülebilirliğinin enflasyonun seyrine ve dışsal etkenlere bağlı olacağını belirtti.
Prof. Dr. Ege Yazgan: Faiz indirimleri sürebilir ancak enflasyonla ilgili riskler devam ediyor

Prof. Dr. Yazgan bu adımın ekonomik öngörülebilirlik açısından olumlu olduğunu belirtti. Yazgan, mevcut koşullar altında faiz indirimlerinin yıl sonuna kadar devam edebileceğini öngördüğünü ifade etti. Ancak enflasyonla mücadelede istenen seviyeye ulaşılamadığına ve bazı politika hatalarının yapıldığına da dikkat çekti.
Önümüzdeki dönemde enflasyonun düşüş trendini sürdürmesi beklense de hizmet enflasyonu ile mal enflasyonu arasındaki dengesizliğin bu sürecin sürdürülebilirliği açısından risk yarattığını vurgulayan Yazgan, dışsal faktörlerin de enflasyon görünümünü etkileyebileceğini belirtti. Özellikle petrol fiyatlarının seyri gibi dış etkenlerin enflasyon üzerindeki baskıyı artırabileceğini söyleyen Yazgan, yıl sonunda Merkez Bankası’nın hedeflediği enflasyon seviyesine ulaşmanın zor olabileceğini dile getirdi.
Hizmet ve mal enflasyonu arasındaki dengenin ekonomik istikrar açısından kritik bir konu olduğunu ifade eden Yazgan, bu dengesizliğin fiyatlama davranışlarını bozabileceğini ve genel enflasyon görünümünü olumsuz etkileyebileceğini belirtti. "Bu dengesizlik düzelmeden, enflasyonun hedeflenen seviyelere ulaşması mümkün olmayabilir" diyen Yazgan, maliye ve para politikaları açısından ek önlemler alınmasının gerekebileceğini vurguladı.
Mert Yılmaz: Merkez Bankası yüksek enflasyona rağmen süreci iyi yönetti
Yılmaz yıl sonuna kadar politika faizinin yüzde 30-35 aralığında olacağını öngördüğünü belirtti. Yılmaz, bu sürecin enflasyon beklentileri doğrultusunda şekilleneceğini vurgularken ocak ayındaki yüksek enflasyon verilerine rağmen faiz indirimi yapılmasının eleştirildiğini ancak Merkez Bankası’nın bu süreci iyi yönettiğini ifade etti.
Faiz indirimlerinin devam etmesi gerektiğini savunan Yılmaz, bu sürecin dikkatli yönetilmesi gerektiğini belirterek Merkez Bankası’nın ekonomik koşullara göre temkinli adımlar atmasının önemine dikkat çekti.
Sağlıkta katılım payının kaldırılmasının enflasyon üzerindeki etkilerine de değinen Yılmaz, bu durumun belirli bir volatilite yaratabileceğini söyledi. Katılım payının kaldırılmasının sağlık hizmetlerine erişimi artırabileceğini ancak enflasyon üzerindeki etkilerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, bu tür değişikliklerin enflasyon beklentilerini nasıl şekillendireceğinin önemli bir konu olduğunu ifade etti.
Son olarak, sağlıkta katılım payının kaldırılmasının enflasyon üzerinde kısa vadeli etkiler yaratabileceğini belirten Yılmaz, bu etkilerin yönü ve süresinin ekonomik koşullara ve Merkez Bankası’nın alacağı kararlara bağlı olacağını söyledi.
Özlem Derici Şengül: Sıkı para duruşunu desteklemek için mevcut araçlar kullanılmaya devam edecek
Şengül, açıklama metninde kredi büyümesine yönelik vurguların ön plana çıktığını belirtti. Şengül, makro finansal istikrarı korumak ve sıkı para duruşunu desteklemek amacıyla ek adımların atıldığına dikkat çekerek, bu kapsamda özellikle döviz kredilerindeki artışın kontrol altına alınması için çeşitli önlemler alındığını ifade etti.
Kredi büyümesini sınırlamaya yönelik atılan adımlara değinen Şengül, döviz kredilerindeki artış oranının yüzde 1’den yüzde 0,5’e çekilmesi, zorunlu karşılık düzenlemelerinin yapılması ve Merkez Bankası’nın fazla likiditeyi çekmek için sterilizasyon araçlarını etkin şekilde kullanmaya devam etmesinin önemli adımlar olduğunu söyledi.
Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası’nın kredi büyümesine yönelik yeni sınırlamalar getirebileceğini ve zorunlu karşılık oranlarında artış düzenlemeleri yapabileceğini belirten Şengül, mevcut araçlarla likiditenin sıkı şekilde yönetileceğini vurguladı. Ancak yeni bir para politikası aracı beklenmediğini ifade eden Şengül, Merkez Bankası’nın mevcut araçlarla makro finansal istikrarı korumaya odaklanacağını söyledi.
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak
Forbes Türkiye dolar milyarderi Türkler 2025 listesi
-