;
Arama

Gündem 2025: Perakende

Üç yıldır maliyet enflasyonu ve kira artışları ile mücadele eden perakende sektörü şimdi de Çinli e-ticaret firmalarının haksız rekabeti ile karşı karşıya. Forbes Türkiye sektörün yıl sonu durumunu masaya yatırdı.

03 Aralık 2024, 10:37 ÖS GÜNCELLENDİ
Gündem 2025: Perakende
Shutterstock

Son yıllarda biri biten diğeri başlayan küresel krizler gibi Türkiye’nin kendi krizleri de birbirini takip ediyor. Kötüleşen ekonomik koşullardan ilk etkilenen sektörlerin başında ise perakende geliyor. Pandemi sonrası hızla toparlanan Türkiye perakende sektörü, son yılların enflasyonist ortamı ve maliyet artışları nedeniyle 2025’e çok umutlu bakamıyor. Birkaç yıl önce komşu ülkelerden gelen turistler için alışveriş için bir cazibe merkezi olan Türkiye, Türk lirasının güçlenmesinin de bir sonucu olarak kendi vatandaşlarının alışveriş için yurtdışını tercih ettiği bir ülkeye dönüştü. BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) verilerine göre 2024’te bir önceki yıla göre turist perakende satışları döviz bazında yüzde 50 azaldı. 

Bir numaralı sorun kira

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, artan fiyatlar için maliyet enflasyonuna dikkat çekerek, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar, enflasyondaki düşüşü sınırlandırıyor” sözünü hatırlatıyor. Mağaza kiraları uzun bir zamandır sektörün en önemli gündem maddesi. Türk lirası dolar karşısında değer kaybettiğinde, sektör kiraların TL’ye dönmesini talep etmiş ve kabul ettirmişti. Şimdi gündem kira sözleşmelerinin süresi… Borçlar Kanunu’nun (TBK) 347’nci maddesi uyarınca mülk sahibi 10 yılını dolduran kiracısıyla sözleşmesini sebepsiz yere feshedebiliyor. Öncel, mülk sahiplerinin bu maddenin verdiği güçle kirayı istediği gibi artırmaya çalıştığını, yüzde 500’lere varan kira artışları talep edebildiğini söylüyor. Mağazaya yatırım yapan kiracı, çoğu zaman mülk sahibinin dayattığı rakamı kabul etmek zorunda kalıyor. Bu durumda iş modeli tamamen kira ödeme hedefiyle devam ettirilmeye çalışılıyor. Düşük kâr marjıyla çalışan markalar ve indirim marketleri için bu talep, satılan ürün fiyatının aynı oranda artmaması nedeniyle mağazanın sürdürülebilirliği konusunda risk oluşturuyor.

Tam da bu nedenlerle kira uyarlama ve tespit davalarının sayısında rekor artışlar var. Öncel “Özellikle yılbaşından itibaren daha fazla boş mağaza göreceğiz” diyor. Çözüm önerisi ise Borçlar Kanunu’ndaki söz konusu hükmün kaldırılması: Devlet, mülk sahipleri için kurumlar veya gelir vergisinde bazı düzenlemeler veya indirimler yapabilir. Karşılığında işyeri kirası sınırlandırması yapılır, böylece kira çatışması yaşanmaz, mağazalar kapanmaz ve ekonomi zarara uğramaz. Kira sorununu halletmeden enflasyonu çözme ihtimalimiz yok.

Çin kaynaklı haksız rekabet

Perakende sektörünün şikayetlerinden biri de e-ticarette haksız bir rekabetle karşı karşıya olmak. Son birkaç yıldır Çin merkezli Temu ve Shein gibi e-ticaret devleri Uzakdoğu ülkelerinde üretilen ucuz ürünleri Çin devletinin lojistik ve taşıma alanlarındaki destekleriyle tüm dünyaya satıyor. Önce  “Bu firmalar da mevzuata uygun davranmalı. Türkiye’de antrepolarını kursunlar, mallarını ithal etsinler, denetlensinler ve satışlarını buradan yapsınlar. Amazon nasıl uluslararası ticaretin kurallarına uyuyorsa onlar da uymalı” diyerek perakende sektörüne sözcülük ediyor.

Yeni yasal düzenlemeler

Ticaret Bakanlığı; fahiş fiyatların önüne geçmek, tüketici mağduriyetlerini engellemek, ticari faaliyetleri ve iç piyasayı düzenlemek amacıyla geçtiğimiz aralık ayında “Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik” yapmıştı. Yeni kurallar 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu kapsamda marketler 30 gün içinde bozulabilen tarım ve gıda ürünlerinin parasını artık 45 gün içinde tüketiciye ödüyor. Şube sayısı 200’den fazla olan zincir marketler ise 250 metrekareden büyük mağazalarında tıbbi beslenme tedavisi gerektiren hastalıklara yönelik gıda ürünü satmaya başladılar. E-ticaret tarafında ise satıcılar artık kendilerine ait verileri başka pazaryerlerine taşıyabiliyorlar.

Rakamlarla perakende sektörü

•    Türkiye’de yaklaşık 3,6 milyon işletme var.
•    Bu işletmelerin 2,3 milyonu perakende sektörüyle bağlantılı. 
•    Sektörün oluşturduğu toplam ciro 12,4 trilyon TL. 
•    Sektörün istihdamı 10,2 milyon. 
•    Sektörün toplam kredi borcu Eylül 2023’te 437,8 milyar TL, Eylül 2024’te 639,4 milyar TL

Kaynak: Ticaret Bakanlığı

TÜSİAD’dan öneriler

TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği) Perakendenin Geleceği Araştırması II adlı raporunda sektördeki sorunları ve önerileri şöyle sıralıyor:

İş gücü: Standartlar henüz oturmadı. Kurye gibi yeniliklerin ortaya çıkması meslek algısında farklılık yaratıyor. İşgücüne yeterince çekilemeyen bir kesim var. Yeni iş modellerinin düzenlenmesi gerekiyor. 
Eşit ve adil rekabet: Vergi ve istihdam açısından kayıt dışı ile mücadele edilmeli. Geleneksel satış noktaları teşviklerle (kira, elektrik, sigorta vb.) desteklenmeli.
Üretimde verimlilik: İşlem hacmi içerisinde oldukça düşük bir paya sahip olan üretici birlik ve kooperatiflerinin aktif şekilde ürün tedarik zincirine kazandırılması, fiyat istikrarının sağlanması ve temel gıdalara erişimin kapsayıcı hale gelmesi için çok önemli.
Dijitalleşme ve inovasyon: Küçük işletme ve esnafın ödeme sistemlerine katılımı sağlanmalı. Üretim ve tedarikte veri bazlı dijital altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi, mikro ödeme sistemleri ile kayıt dışılığın önüne geçilmesi, tüketicilerin finansal okur yazarlığının artırılması gerekiyor.

Beyaz eşya: İhracat ve üretim azaldı

Beyaz eşya sanayisinde önceki yıla göre toplam satışlar yüzde 3, üretim miktarı ise yüzde 4 azaldı. Sektörün endişesi, üretim seviyelerindeki düşüşün kalıcı hale gelmesi.

Türkiye beyaz eşya sanayisi yüzde 7’lik payı ile üretim hacmi açısından Avrupa’da birinci, dünyada ise ikinci en büyük üretim merkezi. Sektörün 33 milyon adetlik üretim, 23 milyon adet de ihracat kapasitesi var. Ancak beyaz eşya sanayicileri artan işçilik, enerji ve hammadde maliyetlerinden şikayetçi. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nin (TÜRKBESD) verdiği bilgilere göre 2024’ün ilk dokuz ayında yurtiçi satışlar sadece yüzde 4 oranında arttı. İhracat da azalış trendi devam ediyor. Bu yıl geçen yılın ilk dokuz ayında geçen yılın aynı dönemine yüzde 6 düştü. Önceki yıla göre toplam satışlar yüzde 3, üretim miktarı ise yüzde 4 azaldı. TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, üretim seviyelerindeki düşüşün kalıcı hale gelmesinden endişe duyduklarını söylüyor. Beyaz eşya sektörünün ana ihracat pazarı Avrupa. Avrupa’da tüketici harcamalarının azalması Türk beyaz eşya sektörünü de olumsuz etkiliyor. 

Sığın, Uzakdoğulu üreticilerin devlet desteklerinin yanı sıra maliyet avantajına ve yüksek üretim kapasitesine sahip olduklarına dikkat çekiyor: Türk sanayicileri de destek bekliyor. Dahilde İşleme Rejimindeki (DİR) kazanımlarının korunması, SGK prim desteğinin artırılması ve uygun finansman koşullarının sağlanması gerekir.” Sektörün gündemindeki önemli konulardan biri de yeni yılda en önemli hammaddeleri olan çelik üzerindeki anti-damping soruşturması sonucu yeni bir yaptırım gelmesi ve önemli girdi malzemelerinden polistiren için ek vergi konulması. Her ikisi de sektörün rekabet gücünü ve ihracatını olumsuz etkileyebilir.

Küçük ev aletleri: Hedef mevcudu korumak

2024’te airfryer ürünlerin yüzleri güldürdüğü küçük ev aletleri sektörünün 2025 hedefi kazanımlarını korumak… Hammaddesinin yüzde 60’ını ithal eden sektör finansman sıkıntısı çekiyor.

60’tan fazla markanın faaliyet gösterdiği Türkiye küçük ev aletleri sanayisi Çin’den sonra dünyada ikinci sırada. Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği (KESİD) Başkanı ve Arnica Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer “Sektörde kullanılan hammaddelerin yüzde 60’ı yurtdışı kaynaklı yani malzeme alımını peşin, ürün satışını vadeli olarak yapıyoruz. Arada finansman ihtiyacı doğduğu için bu en önemli sorunlarımızdan biri” diyor. 
Sektör bu yıl airfryer, şarjlı süpürgeler gibi kategorilerde tüketicilerin artan ilgisinden fayda gördü. Bu iki ürün grubunun yanı sıra kişisel bakım kategorisindeki saç bakım ürünlerine ve sıcak içecek ürünlerine de ilgi var ve Pazar geçen yıla göre yüzde 7 oranında büyüdü.  Biçer “Önümüzdeki yıllarda yapay zekanın daha çok kullanıldığı ürün ve sistemler devreye girecek” diyor. Yine de 2024’te sektör genelinde ciro ve satış hedeflerine ulaşılmasının zor olacağı görüşünce. 2025’te mevcudu korumaya odaklanacaklarını söylüyor.

LC Waikiki: Uzaklarda büyüme

LC Waikiki 2024’te uzak coğrafyalarda açtığı yeni mağazalarla genişleme ve derinleşme stratejisini sürdürdü. Fildişi Sahili’nde Afrika kıtasındaki 150’nci mağazasını açtı. 

LC Waikiki 2024’te Fildişi Sahili ile birlikte, Afrika kıtasında 150 mağazaya ulaştı. Şirket Şili’deki hamlesiyle de Latin Amerika’da da mağaza sayısını 20’ye çıkardı. Böylece beş kıta ve 60 ülkedeki mağazalarının sayısı bin 300’ü geçti. E-ticaret operasyonu ile de toplam 82 ülkede satış yapıyorlar. Bu yılı 200 milyar TL üzerinde bir ciro ile kapatmayı hedefliyor ki bu yüzde 38’lik bir artış demek.
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük “Zaman zaman zorlansak da genel anlamda iyi bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim” diyor. 

Bu yıl LCW.com platformu da bu yıl hayata geçirdiler. Tedarik alanında da kritik bir karar alarak yurtdışına satılacak ürünlerin yurtdışında üretilmesi yönünde yatırımlar yaptılar. “Bu süreci hızlı bir şekilde yönettik ve olumlu yansımalarını da gördük” diyor Küçük bu konuda da. 

“İş yapmak zorlaştı”

Ancak Vahap Küçük de 2024 için herkes için zor bir yıl olduğunu söylüyor: Beş kıtada operasyon yöneten bir şirket olarak özellikle yılın ilk yarısında hem ülkemizde hem de dünyada ekonomik sıkıntıların, enflasyonist baskıların ve dünya genelindeki gerilimlerin etkisini derinden hissettik”. Karşılaştıkları en önemli zorluklar olarak da özellikle yılın ilk yarısında lojistik süreçlerini önemli oranda etkileyen Süveyş Kanalı krizini, tedarik zincirindeki yeniden yapılanma ihtiyaçlarını, ülkeler arasında sürekli değişen vergi mevzuatlarını sıralıyor: 

•    Süveyş Kanalı’nda yaşanan kriz sebebiyle hem sevk sürelerimiz hem de lojistik maliyetlerimiz olumsuz etkilendi. Bu sorunlara yönelik ürettiğimiz hızlı ve akılcı çözümlerle ürünlerimizi planlandığı gibi mağazalarımıza ulaştırabildik. 
•    Tedarik zincirinde gerçekleştirdiğimiz yeniden yapılanma çalışmalarımızla birçok ülkede rekabetçi fiyatlarımıza tekrar ulaştık. Bunun satışta karşılığını da aldık ve sağlıklı bir büyüme trendi yakaladık.
•    2024’ün getirdiği tüm bu zorluklara rağmen hizmet kalitemizi koruyarak ve rakamsal hedeflerimizi yakalayarak başarılı bir yıl geçirdiğimizi düşünüyorum. 

2025 ve sonrasında hedeflerine gelince, Küçük bu konuda pek de detay vermeden, her şirketin temennisi olacak başlıkları sıralıyor: Sürdürülebilir kârlılık, verimlilik ve kontrollü büyüme.

E-Ticaret hacmi 3,4 trilyon TL'ye ulaştı

Türkiye’nin e-ticaret hacmi 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 115,15 artarak 1,85 trilyon TL’ye ulaşmıştı. 2024 sonunda bu rakamın 3,4 trilyon TL olacağı öngörülüyor. E-ticaret hacminin genel ticaret hacmine oranı 2019’da yüzde 10,1 iken yıllar içinde büyük bir artış kaydederek 2023’te yüzde 20,3’e ulaştı. E-ticaret hacminden en büyük payı alan ilk üç sektörden ilki 233 milyar TL ile beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektörü, ardından 135 milyar TL ile elektronik ve 127 milyar TL ile giyim, ayakkabı ve aksesuar sektörleri geliyor.

Gıda perakendesi: Yeni nesil marketler

Geleneksel zincir marketler kabuk değiştiriyor. En yaygın örnekleri Güney Kore’de görülen yeni tip mağazalarda müşteriler aldıkları hazır yemekleri kafe bölümünde ısıtıp yiyebiliyor. 

BİM, Migros, A101, Şok, Metro, CarrefourSA, Bizim Toptan gibi perakende zincirlerinin arasında farklı bir konseptle yeni zincirler ekleniyor. Sabri Gülel’in Kemal Kükrer’i sattıktan sonra kurduğu Boldy ve Metro Türkiye’nin yatırımı BonVeno bunlardan sadece ikisi. Tüketiciler marketlerde, sıcak ekmek ve simit kokuları duymaya alışmıştı. Bu yeni konsepte, aldıkları yemekleri de ısıtıp yiyebiliyorlar. Müşteriler bu marketlerde aldıkları yemekleri, kafe bölümünde kendileri ısıtıp yiyebiliyor. 

İlk mağazasını geçtiğimiz yıl haziran ayında Bostancı’da açan BonVeno, toplamda 350 milyon TL yatırım ile kısa sürede 40 mağazaya ulaştı. Şirketin Genel Müdürü Eda Özkan, İstanbul dışında da büyümeyi hedeflediklerini söylüyor: İlk etapta Metro’nun yer aldığı 20 büyük şehirde mağazalaşmayı planlıyoruz. Hedefimiz beş yıl içinde binden fazla mağaza ile hizmet alanımızı genişletmek. 

Yemekler Boldy tesislerinden

Boldy ise ilk mağazasını 2023 Ekim’de açtı. Boldy Yemek ve Market Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Gülel “Klasik marketlerin çok ötesindeyiz” diyor. İlk yıllarında İstanbul’da 24, Bursa’da iki olmak üzere toplam 26 mağazaya ulaştılar. 2025 sonu hedefleri ise bu sayısı 60’a çıkarmak. Aynı marka altında ayrıca 40 metrekarelik Boldy to Go adını verdikleri marketler de açacaklar. Onlar da 2025 sonuna kadar 15 şubeye olacak. Yemekler Boldy’nin kendi tesislerinde üretiliyor. Bu amaçla İstanbul Gebze’de 30 milyon dolarlık yatırım ile 15 bin metrekarelik bir tesis kuruldu. Burada farklı perakende zincirlerine de kendi markaları ile hazır yemek üretiyorlar. 

 

Gündem 2025: Türkiye ekonomisinin geleceği ne olacak?


"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • 2025 Forbes 30 altı 30'da 3 Türk

    forbes.com.tr
    2025 Forbes 30 altı 30'da 3 Türk

  • Otomobil satışları tam gaz: En yüksek ikinci kasım ayı adedi görüldü

    Halit Bolkan
    Otomobil satışları tam gaz: En yüksek ikinci kasım ayı adedi görüldü

  • İtalya’nın vergi sistemi mercek altında: Zenginler kayırılıyor mu?

    forbes.com.tr
    İtalya’nın vergi sistemi mercek altında: Zenginler kayırılıyor mu?

  • Güney Kore'de siyasi kaos: Piyasalar nasıl tepki verdi?

    forbes.com.tr
    Güney Kore'de siyasi kaos: Piyasalar nasıl tepki verdi?

  • Elon Musk’ın Hükümet Verimliliği Departmanı neden genç CEO’ları bile cezbediyor?

    forbes.com.tr
    Elon Musk’ın Hükümet Verimliliği Departmanı neden genç CEO’ları bile cezbediyor?

  • Enflasyon verileriyle kira artış oranı belli oldu: Avrupa'ya göre durum nasıl?

    forbes.com.tr
    Enflasyon verileriyle kira artış oranı belli oldu: Avrupa'ya göre durum nasıl?

Yazarlar

Çok Okunanlar