Gezegen Meselesi
Risk sermayesi şirketi Sequoia Capital’in raporuna göre şirketler yapay zeka donanımına dünyada 2024 yılında 600 milyar dolar harcayacak. Belçika veya İsveç gibi gelişmiş bir ülkenin bütçesi bu. Yüksek performanslı bilgi işlem çipleri üreten Nvidia’nın geçen yıl 4,4 milyar dolar olan kârının, tam yedi kat artarak bu yıl 29,7 milyar dolara ulaşacak olması bile ne tarafa dikkatli bakmamız gerektiğini söylüyor.
Yani esas gündemimiz yapay zeka ve bu ay hazırladığımız kapak da tam bu bakışın ürünü –sayfalarımızda Türkiye’den 10 yapay zeka şirketiyle tanışacaksınız. Forbes Türkiye’nin, yapay zeka odaklı iş stratejisti, WSI Londra Başkanı, yazarımız Hande Ocak Başev ile belirlediği kriterlerle hazırlanan testlerden geçen, seçilmiş 10 şirket bunlar. İçlerinde unicorn olacağını beklediklerimiz de var, Forbes’un zenginler listesine girecek performansı görmeyi umduklarımız da…
Bunları zaman gösterecek fakat gerçek şu ki yaptıklarıyla yapay zekanın insan hayatına ne büyük katkısı olacağını gözler önüne seriyorlar. Teşhis ve tanı süreçlerini dakikalara indiren, uçak kazalarını engelleyen, enerji tüketimini optimize eden ve daha birçok alanda akıllı işler yapan yapay zeka platformları bunlar. Yapay zeka, onu takdir edenlerle ondan korkanlar arasında oluşan kutuplaşmadan yara almayacak kadar güçlü bir devrim. Tükenen kaynaklar ve çevre kirliliğine bağlı olarak gezegenimizin yaşanılır olmaktan çıkmaya başladığı bu yüzyılda, yapay zekanın insanlığın devamı için şart olduğunu düşünenlerdenim...
Gezegen meselesi mühim… Forbes’a bu ay “Yeşil Küre” adını verdiğimiz yeni bir bölüm ekledik. Türkiye, 2050 yılına kadar net sıfır karbon salımı hedefleyen Paris Anlaşması’na imza koyan ülkeler arasında. Yani “yaşanabilir bir gezegen” için kurumları, şirketleri, sivil toplum örgütleriyle sürdürülebilirlik konusunda çok çalışması gerekiyor; bizim de bunları anlatıp henüz bu alanda proje üretmeyenlere ilham…
Sıcak yazın bu son ayında keyifli okumalar!