;
Arama

Ekonomistler ve uzmanlar değerlendirdi: İmamoğlu'nun tutuklanmasının ekonomiye etkileri neler?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanma kararının, piyasaları nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Ekonomistlerin ve uzmanların sosyal medyadan paylaştıkları ilk analizleri derledik.

24 Mart 2025, 14:00 Güncelleme: 24 Mart 2025, 14:07

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasının etkileri sürüyor. Yaşananları ekonomiye ve piyasalara nasıl yansıyacağı merak ediliyor. Ekonomistlerin ve uzmanların ilk analizlerini derledik... 

Yazar ve İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez blogunda yazdığı ve sosyal medyadan paylaştığı Sıkıntılı Bir Döneme Başlarken yazısında "Siyasal iktidar bu yaşadığımız haftada attığı adımlarla ekonomide inanılması güç riskler yarattı" dedi ve sözlerine şöyle devam etti: BIST TÜM Endeksinin değeri 1,9 trilyon lira düştü. Piyasa değeri en fazla düşen şirketler sıralamasında bankalar önde geliyor. Piyasadan yabancı çıkışları oldu, yerli yatırımcılarda da dövize geçişler hızlandı. Gösterge Faizinin oranı yüzde 37,09’dan yüzde 44,60’a yükseldi, dolayısıyla Hazinenin borçlanma maliyeti 7,51 puan arttı. Türkiye’nin risk primi (CDS primi) 250 baz puandan 383 baz puana yükseldi. Bu artış, dış borçlanma maliyetimizi ciddi şekilde artırmış oldu. TCMB, bu türbülansta kurun fırlayıp gitmesini önlemek için piyasaya milyarlarca dolar tutarında döviz satışı yaptı. Bu adımlar TCMB’nin ciddi rezerv erimesi yaşamasına neden oldu. Rezervlerin durumunu TCMB verileri açıklandığında Perşembe günü göreceğiz. TCMB Para Politikası Kurulu, carry trade yoluyla gelen yabancı yatırımcıların ve dolar bozdurup Türk Lirası mevduata geçen ya da tahvil satın alan yerli yatırımcıların yeniden dövize dönmelerini önlemek amacıyla olağan dışı bir toplantı yaparak gecelik borç verme faizini yüzde 44’den yüzde 46’ya yükselti. Böylece faiz koridorunu genişletmiş oldu. TCMB bu kararla birlikte haftalık repo ihalelerine ara vermeyi de kararlaştırdı. Bu durumda gecelik borç verme faizi TCMB’nin bu dönemdeki politika faizi konumuna geçmiş oluyor ki bu durum TCMB’nin faizi yüzde 46’ya yükselttiği anlamına geliyor. TCMB, bu adımlara ek olarak likidite senedi de ihraç edecek. Bu bir haftalık sürede kamu bankaları ve kurumları aracılığıyla boyutunu tam olarak belirleyemediğimiz hisse senedi alımları yapılarak borsa endeksinin daha fazla düşmesi engellenmeye çalışıldı. Yurt dışından Türkiye’deki siyasal gelişmelere ve yatırım ortamında oluşan olumsuzluklara yönelik ağır eleştiriler geldi. Bu gelişmeler böylece devam ederse ileride Türkiye’nin kredibilitesi hakkında karar verecek olan reyting kuruluşlarının kararlarını da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor.

Dış basından öne çıkanlar: İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası TCMB denge arayışında


Ekonomist Atilla Yesilada ise hem sosyal medyada hem de Para Analiz'den yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: Dün TCMB ile Bankalar Birliği arasında teknik bir toplantı gerçekleşti. Toplantıda, ilgili tüm kurumların yakın işbirliğiyle, istikrarın sürdürülmesi için piyasa kuralları içinde her türlü aracın etkin şekilde ve kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği belirtildi. Muhtemelen bu hafta Merkez Bankasından bir dizi düzenleyici adım gelecektir. Her şeyden önce piyasada oluşan fazla likiditeyi çekme yönünde adımlar atılacaktır. Oluşan net döviz talebinin kontrol altına alınmasına yönelik hamleler gelmesi olası. Son gelişmeler sonrasında Merkez Bankasından faiz artırım beklentisi oluşmaya başladı. Bu noktada Merkez Bankasının alçağı aksiyonlar ve iletişimi piyasanın beklentisini yönetmesi açısından belirleyici olacaktır. Yabancı yatırımcı hali hazırda olmadığından bu hamleler yerli yatırımcının algısını belirleyecektir. Merkez Bankasının uyguladığı programın gidişatı, döviz rezerv seviyesi, döviz eğilimi ve enflasyon hedefinden şaşılıp şaşılmayacağı algılamaları yönetmek açısından belirleyici olacak.

SPK'dan Borsa İstanbul için önlemler

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, siyasi gerilimin tırmandığı şu günlerde, ekonominin ciddi bir maliyetle karşılaşacağını belirtti ve ekledi: Bu maliyetleri daha yüksek kur, daha yüksek enflasyon, daha yüksek faiz ve yavaşlayan büyüme olarak özetleyebiliriz. Yaşanan siyasi krizin ekonomik yansımalarının oldukça ciddi olacağını öngörmek mümkün. Bu seferki krizin kaynağı ekonomik değil, siyasi.

19 Mart'ı takip eden üç gün içinde yaklaşık 25 milyar dolar rezerv satışı yapıldığını söyleyen Demiralp, bunun iki yılda biriktirilen swap hariç net rezervin yüzde 38'ine denk geldiğine dikkat çekti. Demiralp, Türkiye'nin ekonomideki son iki yıllık kazanımlarının ciddi bir kısmının kaybedildiğini belirtti ve "Yaklaşık iki senedir Türk toplumu olarak yüksek faiz ve düşük büyüme ortamına katlanarak ödediğimiz ağır bedel ve bunun sonucunda elde ettiğimiz sınırlı kazanımların önemli bir kısmının kaybedilmiş olduğunu, iyi kotu bir dezenflasyon patikasına girmiş enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıların tekrar arttığını görüyoruz" dedi.

Prof. Dr. Selva Demiralp, "TCMB'nin kur üzerindeki baskıları gecen haftaki kadar agresif bir şekilde rezerv satarak bertaraf edecek bir cephanesi yok. Yolun bundan sonrasında TCMB'nin kur üzerindeki baskıları kontrol edebilmek ve Türk lirası varlıkları cazip hale getirmek için daha yüksek faiz vermekten başka çaresi yok. Ancak bu, toplumun geri kalanı için bir doz daha acı reçete anlamına

Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Babuşcu  X'ten yaptığı paylaşımda "Hukukun Üstünlüğü Olmadan Güven Olmaz…Ekonomi, yatırım, sosyal barış… Hepsi hukukun özgürlüğüne bağlı. Güçlü bir gelecek, kişilere göre değişmeyen, herkes için adil işleyen bir sistemle mümkündür…" ifadelerini kullandı.

Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre ise X'ten yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: Bugün hafta sonu SPK'nın aldığı kararlar borsada etkili oldu. Fakat, işlem hacminin zayıf olduğunu düşünüyorum. Dikkatli olun. USDTRY 38.10'a yükseldikten sonra, şu an 37,87. Aynı anda swap faizlerinin de 176%'dan 120%'ye gerilediğini görüyoruz. Bu da yüksek faize dayanamayan carry girişi anlamı taşıyor. Tahviller ise satış yemeye devam ediyor. Ana satış yabancının en yoğun olduğu 2 y'de. Faizi 50%. Bankalar, mevduat faizlerini bugün yukarı çekmeye başlayacak. TLRef dolayısıyla zaten 44%'lere gelmişti. TL'yi çekici hale getirmek için gereken her şey yapılıyor.

İktisatçı ve Eski TCMB Başkan Yardımcısı Fatih Özatay da sosyal medyadan paylaştığı Yetkin Report analizinde 'An itibarıyla ekonomide görünüm' başlığı altında şu ifadeleri kullandı: Tutuklama kararının geldiği 23 Mart Pazar itibarıyla durum şöyle: Uzmanların sosyal medyada yer alan hesaplamalarına göre, MB yaklaşık 20-25 milyar dolar arasında döviz sattı. Bu tutar, Mayıs 2023’ten bu yana binbir çabayla sağlanan rezerv artışının önemli bir kısmına denk geliyor. Buna rağmen, döviz kuru gözaltı öncesine kıyasla yüzde 3,5 oranında daha yüksek. MB son 3 Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizini toplam 750 baz puan düşürerek yüzde 42,5’e çekmişti. Bu indirimlerin sürmesi bekleniyordu. Böylelikle mevduat ve kredi faizleri de giderek düşecekti. Oysa son üç işgününde tam tersi gerçekleşti.

Türkiye Bankalar Birliği: İstikrar için her aracı etkin kullanmaya devam edeceğiz

Mevduat ve kredi faizlerinin MB faizine paralel bir şekilde hareket etmesi için, bankaların kendi aralarında yaptıkları işlemlerde ortaya çıkan kısa vadeli piyasa faizinin, MB faizine çok ama çok yakın bir yerde oluşması gerekir. Ne var ki bu kısa vadeli piyasa faizi 325 puan yükseldi; yüzde 45,7 oldu. Farklı bir ifadeyle, MB, gözaltı kararından önce giderek düşmesi beklenen piyasa faizini, mecburen uygulamaya koyduğu önlemlerle yükseltmiş oldu. Gösterge tahvilin (Hazinenin daha önce ihraç ettiği tahvillerden en çok işlem gören tahvilin) faizindeki yükseliş 5 puanı geçti. Türkiye’nin risk primi ise 250 baz puan iken 328’e ulaştı. Farklı bir ifadeyle, yurtdışından döviz cinsinden borçlanma maliyetimiz yükseldi. Tüm bu olumsuz gelişmelere karşın, böyle alt alta sıralandığında, döviz rezervindeki büyük kayıp dışında çok önemli bir zarar-ziyan yok gibi görünüyor. Bu coğrafyada, hem de yakın zamanlarda ne faiz artışları ne kur sıçramaları gördük ne de olsa. Ama daha henüz üç iş günü geçtiğini unutmamak gerekiyor.

 


"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Forbes Türkiye dolar milyarderi Türkler 2025 listesi

    Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak
    Forbes Türkiye dolar milyarderi Türkler 2025 listesi

  • Latin Amerika'nın en zengin 10 kişisi 2025

    Latin Amerika'nın en zengin 10 kişisi 2025

  • En zengin 10 Çinli milyarder 2025

    En zengin 10 Çinli milyarder 2025

  • Gwynne Shotwell, SpaceX ile milyar dolarlık servete ulaştı

    Gwynne Shotwell, SpaceX ile milyar dolarlık servete ulaştı

  • Forbes 2025 dünyanın en zengin kadını

    Forbes 2025 dünyanın en zengin kadını

  • Dünyanın en zengin spor takımı sahipleri 2025

    Dünyanın en zengin spor takımı sahipleri 2025

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)


  • forbes.com.tr

    En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Forbes Türkiye dolar milyarderi Türkler 2025 listesi


  • Türk Milyarderler