Ekonomistler TCMB'nin faiz kararını değerlendirdi
2024 Mart ayında politika faizini yüzde 50'ye yükselten Merkez Bankası, sonraki 8 ayda faizi yüzde 50'de sabit tuttu. En son faiz indirimi Şubat 2023'te yüzde 9,5'ten yüzde 8,5'e indirilerek gerçekleşti.
Enflasyonun ana eğiliminin kasım ayında yataya yakın seyrettiği belirtilen Merkez Bankası açıklamasında, "Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir" denildi.
Para politikasındaki kararlı duruşa vurgu yapılan duyuru metninde, "[Bu politika], Türk Lirası'nda reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmekte ve dezenflasyon sürecininin güçlendirmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği vurgulanırken PPK kararlarının enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacağı belirtildi.
Fiyat istikrarının temel amaç olduğuna dikkat çekilen açıklama metninde, "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir" denildi.
Ekonomistler faiz kararını nasıl değerlendirdi?
Ekonomist Uğur Gürses, Merkez Bankası'nın faiz indirim kararını "temkinli bir adım" olarak nitelendirdi. Gürses, son dönemde mal fiyatlarında belirgin bir düşüş yaşandığını ancak hizmet fiyatlarında aynı eğilimin görülmediğini vurguladı. Yine de, hizmet fiyatlarında kademeli bir yavaşlamanın başladığına dikkat çeken Gürses, bu gelişmelerin faiz indirimi kararında etkili olduğunu belirtti.
Gürses: Ekonomik göstergeler ve siyasi baskının sonucu
"Merkez Bankası faiz indirim döngüsünü başlatmış oldu ancak bundan sonraki adımlarını biraz daha bekleyerek yapacağını tahmin ediyorum" diyen Gürses, kararın ekonomik göstergelerle siyasi baskının bir bileşimi olabileceğini ifade etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in politika üzerindeki etkisi konuşulurken faiz indirimine yönelik siyasi taleplerin de bu kararda payı olabileceğini söyledi.
Son dönemde enflasyon verilerini de değerlendiren Gürses, "Son üç aydaki enflasyon ivmesine bakarak bir analiz yapmak gerekiyor. Enflasyonun 30'lu ve 40'lı seviyelere düşmesiyle faizlerin aşağı çekilmesi bana göre makul bir hamle" dedi.
Bu kararla birlikte Merkez Bankası'nın, enflasyondaki yumuşama eğilimini göz önünde bulundurduğunu vurgulayan Gürses, ekonomideki gelişmeleri yakından takip ederek bir sonraki adımı temkinli bir şekilde belirleyeceği öngörüsünde bulundu.
Babuşcu: Yeni faiz indirimleri kapıda
Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu, bu adımın kredi kullanımını kolaylaştırarak tüketicilere avantaj sağlayacağını ancak tasarruf sahipleri için daha düşük getiri anlamına geleceğini vurguladı.
Babuşcu bu hamlenin Merkez Bankası'nın düşük faiz sürecine adım attığının açık bir göstergesi olduğunu belirterek "Bu karar, Ocak ve Şubat aylarında yeni faiz indirimlerinin kapıda olduğuna işaret ediyor" dedi.
Karar sonrası enflasyon verilerine dikkat çeken Babuşcu, 250 baz puanlık indirimin iki temel nedeni olabileceğini ifade etti: Birincisi, enflasyon verilerinin Merkez Bankası'nın elindeki diğer verilere göre düşüş eğiliminde olduğu, ikincisi ise Merkez Bankası üzerinde ciddi bir siyasi baskının bu kararda etkili olduğu."
Babuşcu, kendi beklentisinin 100-150 baz puanlık bir indirim yönünde olduğunu dile getirirken bu denli yüksek bir faiz indiriminin piyasalarda yaratacağı etkilerin dikkatle takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yılmaz: Asgari ücret zammından sonra karar sürpriz değil
Asgari ücret zammının yüzde 30 ile sınırlı kalmasının ardından faiz indirim beklentisinin 250 baz puana çıktığını belirten Ekonomist Mert Yılmaz, "Bu karar benim beklentimle de örtüşüyor. Ancak asıl soru bundan sonra ne olacağı" dedi.
Merkez Bankası'nın toplantı sayısını 12'den 8'e indirdiğini hatırlatan Yılmaz, ilk toplantının Ocak ayında yapılıp yapılmayacağına dair belirsizliğe dikkat çekti. Yılmaz, "Ocak ve Şubat aylarında enflasyon verilerinin yüksek çıkması bekleniyor. Yüksek enflasyona rağmen faiz indirim döngüsüne devam edilirse iki toplantıda yapılan toplam indirim fazla görülebilir. Ancak kararlar o günün koşullarına göre alınırsa daha sağlıklı bir yol izlenebilir" ifadelerini kullandı.
Yıl sonu enflasyon tahminlerine de değinen Yılmaz, "Yapılan çalışmalar yıl sonunda enflasyonun yüzde 28 seviyelerine gelme olasılığını gösteriyor. Bu durumda politika faizinin muhtemelen 2 puan üzerinde bir seviyede olması beklenir. Merkez Bankası, 8 toplantıda 250'şer baz puanlık indirimlerle gemiyi bu hedefe doğru yanaştırmayı planlıyor" dedi.
Bugünkü faiz kararının sürpriz olmadığını belirten Yılmaz, bundan sonraki ilk toplantının daha kritik hale geldiğini ve piyasanın merakla bu gelişmeyi beklediğini ifade etti.
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
-
-
-
-
Uluslararası piyasalar uzmanı Şant Manukyan, İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı görevine atandı
forbes.com.tr
-
Otomobilde engellilere ÖTV muafiyetine yerlilik şartı: Hangi otomobiller satın alınabilecek
Halit Bolkan
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
forbes.com.tr
2025 Forbes 30 altı 30'dan İlayda Şamilgil: NASA projesinden kendi girişimine
-
Nilgün Balcı Çavdar
Bir varmış bir yokmuş