Bodrum’un lüks evreninde kimler var?

Çok değil, 60 yıl öncesinde sünger avcılığı ve balıkçılıkla geçinen küçük bir sahil kasabasıyken şairlere, yazarlara ilham olan Bodrum, işte tam da Türk entelijansiyası onu keşfettiği o yıllardan beri büyük bir dönüşüm içinde. 

Bu dönüşümde farklı eşikler atlatan Bodrum’un bugün dolar milyarderlerinin sadece tatil için değil yatırım alanı olarak da gözdesi haline gelmeye başlaması 2010’lara rastlıyor. O yıllarda Forbes 100’de 1,1 milyar dolar servetiyle yer alan Mübariz Gurbanoğlu (eski soyadıyla Mansimov) Yalıkavak Marina’yı satın almıştı.

Yaptığı yatırımlarla marina, dünyanın en zenginlerinin 100 metreden büyük süper yatlarının yanaştığı bir cazibe merkezi haline geldi. Bodrum’da yeni ve şatafatlı bir dönemin perdesi böylece açıldı denebilir…

Bir zamanların balıkçı kasabasında artık dünya jet-seti sıkça boy gösteriyordu. Marinanın turizmde yarattığı ölçek, büyük gayrimenkul yatırımcıları, inşaat şirketleri ve lüks markaların elbette gözünden kaçmadı…

Bodrum’a “sınıf atlatan” ikinci büyük hamle de Vedat Aşçı’nın Mandarin Oriental’iyle geldi.

2014’te beş yıldızlı otellerin gecelik fiyatları ortalama 250 euro iken Mandarin Oriental’in seçkin misafirleri otelde bir gece kalmak için en az bin 250 euro ödüyordu. Doğrusu fazla da bir seçenekleri yoktu zira sadece Bodrum değil Akdeniz havzasında bu klasmanda lüks otel ve rezidans pek bulunmuyordu.

Vedat Aşçı’nın başarısı, irili-ufaklı başlayan markalı konut ve otel harekatına yeni bir ivme kazandırdı. Aradan geçen 10 yılda Bodrum artık Kempinski’den Bvlgari’ye, Mandarin’den Swissotel’e lüks evreninin pek çok marka ve yatırımına ev sahipliği yapıyor.

Erkan Kızılocak’ın Bodrum yatırımcılarını anlattığı haber, bu değişime ve Bodrum’un bugününe ışık tutuyor.

Kasım sayımızda ilgiyle okuyacağınızı düşündüğüm yine pek çok konu yer alıyor, keyifli okumalar…