Avrupa'nın planı NATO'da ABD'nin yerini almak
Avrupa’nın önde gelen ülkeleri, kıtanın savunmasında ABD’nin üstlendiği sorumlulukları devralmak için plan hazırlıklarına başladı. Bu planlar arasında, önümüzdeki beş ila on yıl içinde yönetimli bir geçiş süreci için Trump yönetimine sunulacak resmi bir teklif de yer alıyor.
Söz konusu girişim yaklaşık 80 yıl boyunca Avrupa’yı koruyan transatlantik ittifaktan, ABD’nin tek taraflı çekilmesinin doğurabileceği kaosu önlemeyi amaçlıyor. Bu kaygılar, ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO’yu zayıflatma ya da tamamen terk etme yönündeki tekrar eden tehditleriyle daha da güçlendi.
Konuya yakın dört Avrupalı yetkiliye göre; Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve İskandinav ülkeleri, resmi olmayan ancak belirli bir çerçevede yürütülen bu görüşmelere katılıyor. Hedef; mali ve askeri yükü Avrupa başkentlerine kaydıracak bir plan oluşturmak ve bu planı, haziran ayında Lahey’de gerçekleştirilecek NATO liderler zirvesi öncesinde ABD’ye sunmak.
Avrupa savunması için yeni yük paylaşımı
Hazırlanan teklif, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırmasına ve askeri kabiliyetlerini güçlendirmesine yönelik kesin taahhütleri içerecek. Amaç Trump’ın, ABD’nin Asya’ya daha fazla odaklanabilmesi için kademeli bir devir sürecine onay vermesini sağlamak.
ABD, diğer tüm NATO müttefiklerinin toplamından daha fazla savunma harcaması yapıyor ve Avrupa güvenliği açısından vazgeçilmez konumda bulunuyor. ABD’nin nükleer caydırıcılığına ek olarak; Avrupa’nın savunmasına tahsis edilmiş, bazı Avrupa hava kuvvetlerinin taşıdığı ABD nükleer silahları, kıta müttefiklerinde bulunmayan askeri yetenekleri, hava, deniz ve kara üsleri ile Avrupa'da konuşlandırılmış 80 bin askeri personeli bulunuyor.
Trump’ın göreve gelmesinin ardından Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık gibi ülkeler savunma harcamalarını artırmak veya planlanan artışları hızlandırmak için adımlar attı. Avrupa Birliği de, üye devletlerinin askeri yatırımları hızlandırması için çeşitli girişimlerde bulundu.
Yetkililere göre, ABD’nin nükleer caydırıcılığı hariç tutulduğunda, Avrupa’nın kendi savunma kabiliyetlerini ABD’nin pek çok kapasitesinin yerini alabilecek seviyeye getirmesi beş ila on yıl sürebilir.
Trump’a güven sorusu büyüyor
Avrupalı yetkililerden biri, “Harcamaları artırmak elimizdeki tek seçenek. Yük paylaşımı yapmak ve ABD’ye olan bağımlılığı azaltmak zorundayız. Bu görüşmelere başlıyoruz fakat işin büyüklüğü birçok kişiyi bunaltıyor” dedi.
ABD’li diplomatlar, Trump’ın NATO üyeliğine ve ittifakın 5. madde kapsamındaki karşılıklı savunma taahhüdüne bağlı kalacağı yönünde Avrupalı muhataplarına güvence verse de, birçok Avrupa başkenti Beyaz Saray’ın Avrupa’daki asker ve teçhizat konuşlandırmalarını hızla azaltabileceği veya NATO görevlerinden çekilebileceği endişesini taşıyor.
Bazı başkentlerin bu yük paylaşımı görüşmelerine katılmaya çekimser yaklaştığı belirtiliyor. Yetkililere göre bu ülkeler, ABD’yi daha hızlı harekete geçmeye teşvik etmekten endişe ediyor. Avrupa ülkeleri, Trump’ın söylemlerine rağmen ülkesinin Avrupa’daki askeri varlığında ciddi değişiklikler yapmayı planlamadığına inanıyor. Öte yandan, Trump yönetiminin öngörülemez yapısı nedeniyle yapılandırılmış bir sürece razı olup olmayacağı konusunda da şüpheler bulunuyor.
Bir yetkili, “Amerikalılarla bir anlaşma yapmanız gerekiyor ama onların bunu yapmaya istekli olup olmayacakları belli değil. Anlaştıktan sonra bile buna sadık kalacaklarına güvenebilir misiniz?” diye konuştu.
ABD’siz NATO mümkün mü?
Fransa ve Birleşik Krallık öncülüğünde, Ukrayna’ya Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşta destek sağlamak ve Avrupa savunmasına yatırım yapmak için “istekli koalisyon” oluşturulmasına yönelik görüşmeler devam ediyor. Bu görüşmelere, ABD’nin yer almadığı ondan fazla Avrupa savunma gücü katılıyor.
Bir NATO yetkilisine, NATO içinde Avrupa ayağının ne anlama geldiği ve bunun mümkün olup olmadığı sorulduğunda, üst düzey bir batılı yetkili şu yanıtı verdi: “Bunu şu anda görüyoruz. İngiltere ve Fransa, Amerikalılar olmadan Ukrayna için güvence kuvveti sağlama konusunda inisiyatif alıyor.”
NATO yetkilileri, mevcut askeri planları, yetenek hedeflerini, kuralları, komuta yapısını ve 5. maddeyi yeniden müzakere etmenin zorlukları göz önüne alındığında, ABD’nin daha az dahil olduğu bir senaryoda bile mevcut NATO ittifakını korumanın, yeni bir yapı oluşturmaktan çok daha kolay olduğunu vurguluyor.
Yetkililer, Avrupa’nın temel savunmasının her zaman Birleşik Krallık ve diğer Atlantik deniz güçlerini, kuzeyde İskandinav ülkelerini ve güneydoğuda Türkiye’yi içermesi gerektiğini hatırlatıyor. Bu, NATO’nun zaten sahip olduğu bir yapı.
Chatham House Uluslararası Güvenlik Kıdemli Araştırmacısı Marion Messmer, “Amerika Birleşik Devletleri olmadan bile NATO, Avrupa’da güvenlik işbirliği için bir yapı sunuyor. Elbette ABD’nin çekilmesi durumunda yerinin doldurulması gereken unsurlar olur. Ancak NATO, Avrupalıların son derece aşina olduğu bir yapı ve altyapı çerçevesi sağlıyor. Sadece Avrupa üyeleri için yeni bir yapı kurmaya kalkışsanız, sıfırdan yapmanız gereken pek çok işi zaten bu yapı üstlenmiş durumda” ifadelerini kullandı.
"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak
Forbes Türkiye dolar milyarderi Türkler 2025 listesi
-