Yapay zeka çağında pazarlama sektörünün hayatta kalma kiti

Yapay zeka milyarlarca veri noktasını analiz ederek neyin işe yarayacağını tahmin edebilir. Ancak unutulmaz bir kampanya yaratmak, normlara meydan okumak ya da etkileyici bir espri yapmak tamamen insan yaratıcılığına bağlıdır. Gerçekten ikna edici bir örnek mi istiyorsunuz? Lexus ödüllü reklamların duygusal ve yapısal unsurlarını analiz ederek "Sezgilerle Hareket Etmek" adlı reklamının senaryosunu yapay zekaya yazdırdı. Sonuç mu? Teknik açıdan mükemmel ama ruhsuz bir video.

Öte yandan yapay zeka, yaratıcı süreçleri destekleyerek yeni ifade biçimleri sunabilir. Ancak bir gerçek değişmiyor: Yapay zeka işleri ele geçirmeyecek, onu en iyi şekilde kullanmayı öğrenen kişiler başarılı olacak.

Uyum: Çünkü her şey sürekli değişiyor

Uyarlanabilir yapay zeka, değişimlere hızla adapte olabiliyor. İnsanlar da bundan ilham almalı çünkü pazarlama dünyasında değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Dijitalleşme, sosyal medya, çerezlerin sonu, çerezlerin geri dönüşü, metaverse (RIP) ve şimdi de yapay zeka... Pazarlamacılar sürekli yeni dalgalarla karşı karşıya. Gelecekte ne olacak bilmiyoruz ancak önemli olan değişime hızla ayak uydurmak, sürekli öğrenmek ve denemekten korkmamak. Teknoloji hızla ilerliyor ve "yarın" aslında "bugün" haline geliyor. O yüzden uyum sağlama yeteneği pazarlamacıların sahip olması gereken en kritik becerilerden biri.

Eleştirel düşünme: Çünkü her parlayan şey yapay zeka değil

Microsoft ve Carnegie Mellon Üniversitesi'ndeki araştırmalar yapay zekaya aşırı bağımlılığın bilişsel yetenekleri köreltebileceğini öne sürüyor. O yüzden eleştirel düşünmeyi elden bırakmamak gerekiyor. Yapay zeka bize öneriler sunuyor peki bu verileri kim kontrol ediyor? Önyargılardan kim kaçınıyor? Otomasyonun giderek yaygınlaştığı bu dönemde pazarlamacıların görevi yapay zekanın sunduğu verileri sorgulamak, doğru soruları sormak ve insan dokunuşunu korumaktır.

Ayrıca unutulmamalı ki üretici dil modelleri yalnızca daha önce söylenmiş olanı en iyi şekilde yeniden üretiyor. O yüzden eleştirel düşünce olmadan yenilik yapmak neredeyse imkânsız.

Sonuç: Yapay zekayı düşman değil, müttefik olarak görün

Yapay zekayı yüceltmenin ya da ondan korkmanın bir anlamı yok. Onu en iyi şekilde kullanmayı öğrenmek, insan-makine dengesinin insan lehine kalmasını sağlamak gerekiyor. Yapay zekaya karşı değil, onunla birlikte çalışarak daha güçlü olunabilir. Bunun için pazarlamacılar ve iletişimciler en büyük silahlarını kullanmalı: yumuşak beceriler.