Merkez Bankası Faizi Yüzde 50'de Sabit Tuttu
Geçen yıl gerçekleşen genel seçimlerin ardından Haziran ayından bu yana sıkılaştırmanın sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini sonuncusu Mart ayında olmak üzere 4 bin 150 baz puan yükseltti.
Merkez Bankası'nın açıklamasında üç ifade değişikliği dikkat çekti. "Ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergeler bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirilmiştir" ifadesi yerine bugünkü karar metninde "Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yükselmiştir" ifadesi yer aldı.
"Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığını teyit etmektedir" ifadesi yerine yeni metinde "Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir" ifadesi kullanıldı.
"Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır" ifadesi ise ilk kez metinde yer aldı.
PPK'nın karar metninde şu ifadeler yer aldı:
"Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yükselmiştir. Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir.
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır."
Eylülde enflasyonun yüksek gelmesi sonrası Merkez Bankası'ndan faiz indirim beklentileri ötelendi. Reuters'ın 8-9 Ekim aralığında yaptığı ankete katılan 10 ekonomistin 6'sı politika faizinin ilk kez aralık ayında indirileceğini tahmin ediyor. 4'ünün tahmini ise ocak.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı sunumunda, dezenflasyon süreci ile alakalı kriterlerde alınacak bir miktar mesafe olduğunu, bu nedenle para politikasında sıkılığı korumaya devam edeceklerini belirtmişti.
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) mayısta yıllık yüzde 75,45'te zirve yaptıktan sonra eylül ayı itibarıyla yüzde 49,38'e geriledi. TCMB bu düşüşün yıl sonunda yüzde 38'e ulaşacağını öngörürken piyasa beklentisi düşüşün yüzde 44,11'de kalacağı yönünde. Eylül başında güncellenen Orta Vadeli Program'daki (OVP) yıl sonu tahmini ise yüzde 41,5 seviyesinde.