Arama

Geleceği Şekillendiren İkili: Sürdürülebilirlik ve YZ

Çağımızın en kritik iki konusunun kesişimi, yapay zekanın sürdürülebilirlik üzerindeki etkisi, geleceğimizi şekillendiren, heyecan verici ve bir o kadar da tartışmalı alanlardan biri haline geldi. İlerleyen satırlarda, yapay zekanın enerjiden tarıma, akıllı şehirlerden atık yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilirlik için yarattığı devrimleri okuyacaksınız ve kuvvetle muhtemel şaşıracaksınız da... Bu alandaki etik kaygılar ve zorluklar çözüldüğünde gerçek anlamda sürdürülebilir ve adil bir gelecek inşa edilebileceğini düşünüyorum.

02 Ekim 2024, 04:33 ÖS GÜNCELLENDİ
Geleceği Şekillendiren İkili: Sürdürülebilirlik ve YZ

YZ’nin enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanındaki gelişmelerinden biri, makine öğrenmesi ve büyük veri analitiği kullanılarak enerji tüketiminin optimize edilmesi alanında. Google’ın veri merkezlerinde kullanılan bu alandaki bir teknoloji, enerji tüketimini yüzde 40 oranında azaltıyor. Benzer şekilde binanın kullanım şekli, hava durumu ve içerideki insan sayısı analiz edilerek ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerinin optimize edilmesiyle evlerde ve işletmelerde enerji kullanımından yüzde 10 ila yüzde 30 arasında tasarruf sağlamak mümkün. Geçen ay Nature dergisinde yayınlanan ABD’deki orta ölçekli ofis binalarına odaklanan bir araştırmada, YZ ile enerji tüketiminin 2050 yılına kadar yüzde 8 ila yüzde 19 arasında azaltılabileceği ve yıllık enerji maliyetlerinin yüzde 25 oranında düşürüleceği belirtiliyor. Bu sonuç ise salt maliyet tasarrufu değil, tonlarca karbon emisyonunun önlenmesi anlamına geliyor.

Rüzgar türbinleri ve güneş panelleri gibi yenilenebilir enerji altyapılarının performansı, YZ algoritmaları ile izleniyor ve optimize ediliyor. Siemens Gamesa’nın, rüzgar türbinlerinin verimliliğini YZ kullanarak yüzde 20 oranında iyileştirmesi bu alandaki somut bir uygulama örneği. Benzer şekilde YZ destekli enerji tahmin sistemleri ile hava durumu verilerinin analiz ediliyor. Bu sayede yenilenebilir enerji kaynaklarının üretim tahminlerini yüzde 90’ın üzerinde bir doğrulukla yapabiliyor. YZ modelleri ile güneş panellerinin açısının güneşin konumuna göre sürekli ayarlanarak verimliliğin yüzde 30’a kadar artırabildiği uygulama örnekleri de mevcut.

YZ’nin yeni enerji çözümleri keşfetmedeki rolü de oldukça heyecan verici. MIT’de yapılan bir araştırmada, YZ sistemleri yeni lityum iyon pil malzemeleri keşfetmekte kullanıldı ve insan araştırmacılara göre 10 kat daha hızlı sonuç verdi. Tahmin edeceğiniz gibi, bu hızla yeni ve daha verimli enerji depolama çözümleri bulunursa yenilenebilir enerjinin önündeki en büyük engellerden biri ortadan kalkabilir.

Akıllı Şehirler ve Ulaşım
Şehirlerimiz, sürdürülebilirlik mücadelesinin ön cephesinde ve YZ bu cephede de önemli roller oynuyor.
• Trafik Yönetimi: YZ destekli trafik sistemleri, araç akışını gerçek zamanlı olarak optimize ederek trafik sıkışıklığını yüzde 20’ye varan oranlarda azaltabiliyor. Bu alanda son dönemde Pittsburgh’da uygulanan YZ destekli trafik ışığı sistemi, bekleme sürelerini yüzde 40, seyahat sürelerini yüzde 25 ve emisyonları yüzde 21 oranlarında azalttı.
• Toplu Taşıma: YZ sayesinde toplu taşıma sistemleri de daha verimli hale geliyor. Londra’da kullanılan bir YZ modeli; yolcu sayısını, hava durumunu ve sosyal medya verilerini analiz ederek en verimli rotaları ve zamanlamaları belirlemek kaydıyla metro trenlerinin enerji tüketimini yüzde 30 oranında düşürdü.
• Otonom Araçlar: Otonom araçlar, YZ’nin en büyük devrimlerinden biri. Araştırmalar, otonom araçların yaygınlaşmasıyla yakıt tüketiminin yüzde 15 - 40 arasında azalabileceğini gösteriyor.

Tarım ve Gıda Sistemleri
YZ, tarım sektöründe de önemli bir devrim yaratıyor ve bu durum sürdürülebilirlik açısından hayati önem taşıyor.
• Hassas Tarım: YZ sayesinde hassas tarım teknikleri yeni bir boyut kazandı. Dronlar ve uydu görüntülerinden alınan verileri analiz eden YZ sistemleri, çiftçilere hangi bölgelerin ne kadar sulamaya ve gübrelemeye ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Bu sayede su kullanımı yüzde 35’e varan oranlarda azaltılabiliyor.
• Hastalık Tespiti: YZ destekli hastalık tespit sistemleri, mahsul kayıplarını yüzde 20 - 40 oranında azaltabiliyor. Bu gelişme hem ekonomik hem de çevresel açıdan büyük bir kazanç.
• Gıda İsrafı: YZ, talep tahminlerini daha doğru yaparak gıda üretimini ve dağıtımını optimize ediyor. Walmart’ın kullandığı bir YZ sistemi, meyve - sebze israfını yüzde 50’ye varan oranlarda azalttı.

Atık Yönetimi ve Döngüsel Ekonomi
Atık Yönetimi ve Döngüsel Ekonomi YZ, aşağıda bazı örneklerini verdiğim uygulamalarla atık yönetimi ve döngüsel ekonomi alanında da önemli bir destek.

• Akıllı Çöp Kutuları: YZ ile doluluk oranlarının gerçek zamanlı olarak raporlanarak atık toplama rotalarının optimize edilmesi ve yakıt tüketiminin ve emisyonların yüzde 20’ye varan oranlarda azaltılabildiğini görüyoruz.
• Geri Dönüşüm: Geri dönüşüm tesislerinde YZ destekli robotlar, atıkları daha hızlı ve doğru bir şekilde ayırıyor. San Francisco’da şehir geri dönüşüm tesislerinde kullanılan bu sistem, geri dönüşüm oranını yüzde 20 oranında artırdı.
• Ürün Tasarımı: YZ, daha az malzeme kullanan, daha kolay geri dönüştürülebilen ürünlerin geliştirilmesine yardımcı oluyor. Adidas’ın YZ ile tasarladığı tamamen geri dönüştürülebilir ayakkabı buna güzel bir örnek.

Öte yandan; YZ sistemlerinin de elektronik atık ürettiğini ve enerji tükettiğini de unutmamak gerekiyor. Bu nedenle, YZ’nin atık yönetimindeki kullanımını yaygınlaştırırken, bu teknolojilerin kendi yaşam döngülerini de sürdürülebilir hale getirmemiz önemli.

YZ ve Enerji Tüketimi
YZ teknolojileri, sürdürülebilirlik çabalarımıza büyük katkılar sağlarken kendi enerji tüketimi ve çevresel etkileriyle de dikkat çekiyor. Büyük veri merkezleri ve YZ modellerinin eğitimi, önemli miktarda enerji tüketiyor ve karbon ayak izi oluşturuyor. OpenAI’ın GPT-3 modelinin eğitimi sırasında 500 metrik tondan fazla karbon dioksit emisyonu gerçekleşti. Meta’nın OPT modeli için bu rakam 75 metrik ton civarında. Bu nedenle YZ teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanımında enerji verimliliğine odaklanmak ve aşağıdaki stratejileri hayata geçirmek sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için kritik önem taşıyor.

• Enerji Verimli Modeller: Daha az enerji tüketen modeller geliştirmek için araştırmalar devam ediyor. “TinyML” gibi düşük güç tüketimi gerektiren YZ modelleri, bu alanda umut verici gelişmeler sunuyor
• Yenilenebilir Enerji Kullanımı: Veri merkezlerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması teşvik ediliyor. Örneğin, Google ve Microsoft gibi büyük teknoloji şirketleri, veri merkezlerini tamamen yenilenebilir enerjiyle çalıştırma taahhüdünde bulunmuş durumda.
• Soğutma Teknolojileri: Veri merkezlerinin soğutulması için enerji verimli soğutma teknolojileri geliştiriliyor. Zira, veri merkezlerinin deniz altında veya soğuk iklim bölgelerinde inşa edilmesi, soğutma maliyetlerini önemli ölçüde azaltabiliyor
• Veri Yönetimi ve Optimizasyonu: Gereksiz veri saklama ve işleme süreçlerinin minimize edilmesi, enerji tüketimini azaltmada önemli bir rol oynuyor.

YZ’nin enerji tüketimi konusundaki zorluklarını aşmak için hem teknik hem de politika düzeyinde yenilikçi çözümler geliştirilmesi gerekiyor. Enerji tüketimi ve karbon ayak izi konusunda şeffaflığın sağlanmasının, şirketlerin YZ projelerinin çevresel etkilerini raporlamalarının ve azaltma stratejilerini paylaşmalarının, sürdürülebilirlik çabalarını güçlendireceğine inanıyorum.

Gelecek Perspektifi
Kuantum bilgisayarların çok daha karmaşık sürdürülebilirlik problemlerini çözmemizi sağladığını ve Edge AI teknolojilerinin daha az enerji tüketen ve daha verimli YZ uygulamalarının önünü açabileceğini göreceğiz. YZ destekli malzeme bilimi tamamen biyobozunur veya kolayca geri dönüştürülebilen yeni malzemeler geliştirmemize yardımcı olacak ve bu sayede atık sorunuyla mücadelemiz kolaylaşacak.

Tüm bu gelişmelerin yanında, YZ’nin etik ve sorumlu kullanımını sağlamak için küresel iş birliğine ve düzenlemelere ihtiyaç var. Zira, YZ’nin sürdürülebilirlikteki potansiyeli yüksek olsa da uygunsuz kullanımı, veri gizliliği, işsizlik, önyargılar ve erişim eşitsizlikleri gibi etik sorunları yaratıyor. Bu sorunlar da kişisel verilerin korunması, sosyal sürdürülebilirlik ve teknolojilere eşit erişim konularında da önemli zorlukları doğuruyor.

YZ’nin sürdürülebilirlik alanındaki potansiyelini tam olarak kullanabilmek için teknolojik gelişmelerin yanı sıra sosyal, ekonomik ve politik alanlardaki gerekliliklere uyum sağlamamız gerekiyor. Bu yolculukta başarılı olmak için teknolojiyi geliştirirken insani değerleri ve gezegenimizin sınırlarını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Ve bu yolculukta da hepimize düşen görevler var. Teknoloji geliştiricilerinden politika yapıcılara, iş dünyasından sivil topluma kadar herkesin katkısı önemli. Belki de bugün okuduğunuz bu yazı, sizin de bu yolculuğa katılmanız için bir ilham kaynağı olabilir.


"Yapay Zeka" Kategorisinden Daha Fazla İçerik