Fransa’da yargılanan Telegram’ın kurucusu Dubai’ye gitti

Yasal suçlamalar nedeniyle altı aydan fazla bir süre Fransa'da kaldıktan sonra, Telegram'ın kurucusu ve CEO’su Pavel Durov birkaç haftalığına Dubai'ye geri döndü. Fransız yetkililer Durov'u ağustos ayı sonunda ülkeye geldiğinde gözaltına aldı ve Telegram'ın yasadışı faaliyetlerle ilgili soruşturmalarda işbirliği yapmayı reddettiği iddiasıyla kendisine karşı ön suçlamalarda bulundu. Yetkililer daha sonra onu 5 milyon dolar kefaletle ve Fransa'da kalması ve haftada iki kez yerel bir polis karakoluna gitmesi şartıyla serbest bıraktı.

Pazartesi günü Fransız savcılar, davadaki müfettişlerin Durov'un kefalet şartlarını üç haftalığına (7 Nisan'a kadar) geçici olarak gevşettiklerini ancak Telegram CEO'suna yönelik ön suçlamaları çözmek için herhangi bir anlaşma yapılmadığını söyledi. Fransa'nın Durov'a neden şimdi izin verdiği bilinmiyor.

Suçları yeniden reddetti

Rusya'da doğan Durov pazartesi günü Telegram kanalında yaptığı açıklamada, mesajlaşma uygulamasının şu anda bulunduğu Dubai'deki evine dönmekten mutluluk duyduğunu söyledi. 2021 yılında hem Fransa hem de Birleşik Arap Emirlikleri Durov'a vatandaşlık verdi. Teknoloji girişimcisi geçen yıl tutuklanmasının ardından uygulamasının polisle işbirliği yapmayı reddettiğini ya da suçlular için “anarşik bir cennet” olduğunu reddetti. Pazartesi günü uygulamasını daha da savunarak, “ılımlılık, işbirliği ve suçla mücadele söz konusu olduğunda, Telegram yıllarca yasal yükümlülüklerini sadece yerine getirmekle kalmadı, aynı zamanda aştı” diye yazdı.

“Yetkililere bilgi sağlanıyor”

Durov ve Fransız avukatı başka bir yorumda bulunmadı. Telegram'ın işletme müdürü Mike Ravdonikas pazartesi günü yaptığı açıklamada, uygulamanın Avrupa Birliği yasalarına uyum kapsamında ciddi suçlar işleyen şüpheliler hakkında yetkililere bilgi sağladığını belirtti. Durov'un geçici de olsa Fransa'dan ayrılması, teknoloji şirketleri ile hükümetler arasında, şirketlerin ve yöneticilerinin platformlarında meydana gelen yasadışı faaliyetler konusunda ne kadar sorumluluk üstlenmeleri gerektiği konusunda yaşanan savaşlardan birinde yeni bir dönemeç. 

Durov'un tutuklanmasının ardından Avrupa'daki polisler ve savcılar, Telegram'ın ceza davalarında kullanıcı bilgilerine yönelik kolluk kuvvetleri talepleriyle kapsamlı bir şekilde işbirliği yapmaya başladığını söyledi.  Telegram o dönemde, uygulamanın bazı durumlarda uzun süredir işbirliği yaptığını ancak Avrupalı yetkililerin uygulamayla iletişim kurmak için doğru e-posta adreslerini kullanmadığını söyledi. 

Düzen karşıtı uygulama

2013'te kurulan Telegram, uzun süredir kendisini kullanıcılarını hükümetin aşırı erişimine ve gözetimine karşı koruyacak bir düzen karşıtı uygulama olarak markalaştırdı. Durov daha önce Telegram ile ilk hedefinin Rus gözetiminden kaçınmak olduğunu ve ülkenin bir süre uygulamayı engellemeye çalıştığını söylemişti. Ancak uygulamada, Batılı istihbarat yetkilileri uygulamanın yıllardır ulusal güvenlik ve terörizm davalarında en azından bir şekilde işbirliği yaptığını söylüyor. Bazıları da Rusya ile işbirliği yaptığından şüphelendiklerini söylüyor ki Durov ve Telegram bunu reddediyor.

Durov'un ağustos ayında tutuklanması, gözaltındayken girişimciye konsolosluk erişimi talep eden Rus yetkililerin öfkesine neden oldu. Uygulama Rus yetkililer ve ordu tarafından iletişim kurmak için yaygın olarak kullanılıyor. Durov'a izin verilmesi, ABD Başkanı Trump'ın son günlerde Rusya'yı Ukrayna'daki çatışmaları durdurmak için ABD arabuluculuğunda hazırlanan bir planı kabul etmeye ikna etmeye çalıştığı bir döneme denk geldi. Aralarında Fransa'nın da bulunduğu Batılı müttefikler herhangi bir barış anlaşmasının ardından Ukrayna'ya barış gücü askerleri göndermeyi tartışırken Rusya bu öneriyi reddetti.