Hüseyin Aymutlu’nun yeme-içme sektöründe yarattığı dört ayrı kafe-restoran markasının başlangıcı, Yeşilçam sinemasının zorluklardan yılmayıp mutlu sona ulaşan duygusal hikayalerini hatırlatıyor... 16 yaşında komi olarak başladığı iş yaşamında, önce garsonluk ve barmenliğe yükselen Aymutlu, buradan sonra yola, işini büyütmek için gerekli olan eğitimleri alarak devam etmiş. “Pazarlama, yöneticilik, maliyet muhasebesi ve kişisel gelişim eğitimleri çok işime yaradı” diyor, çalıştığı yerlerde müdürlüğe kadar terfi ettiği o yılları anlatırken. 1999’da Aymutlu, özellikle öğrencileri hedeflediği ilk kafe-restoranını, olabilecek en doğru yerde, Kadıköy’de açtı. Kısa bir süre sonra da Şaşkınbakkal şubesi geldi. AVM’lerin her köşede açılmaya başladığı yıllarda bu rüzgarı arkasına alarak o güne kadar ‘aheste’ yol alan Aymutlu, 2010’dan bugüne Happy Moon, İkon, Manhattan, Little Buddha markalarıyla 17’si kendi yönetiminde, 50’si franchise olmak üzere 67 şubeye ulaşmış durumda. Yine de bu büyümeyi “temkinli” olarak değerlendiriyor: “Bu alanda çeyrek asrı tamamlamayı başarmış ender şirketlerden biriyiz, bunun sırrı öz sermayemizle büyümemiz. Eğer agresif bir büyüme stratejimiz olsaydı 70 değil 170 şubemiz olurdu.”

Türkiye dışında Azerbaycan’da bir şubesi bulunan ve 3 milyar 750 milyon TL yıllık ciroya sahip olan Happy Group, üç yılda yüzde 70 büyüme hedefi, Avrupa, Arap Yarımadası, ABD’de restoran zinciri kurma hedefleri ve enerji sektörüne girişi de içeren bir holdingleşme planı yapıyor. Türkiye’de organik bir büyüme ivmesi tutturan Aymutlu: “Önümüzdeki yıl daha çok yurt dışıyla ilgileneceğiz. Tüm altyapımızı, farklı ülkelere açılmaya uygun yapıda hazırladık” diyor. Açılacak 15 restoran ile Mısır, markanın güçlü gireceği pazarlardan biri olacak. Görüşmelerin sürdüğü Dubai Mall ve Emirates Mall ile Dubai, Katar ve Suudi Arabistan’da açılacak şubeler Aymutlu’yu Arap Yarımadası’na da taşımış olacak. Avrupa ve ABD ise gözünü diktiği diğer pazarlar. İngiltere’deki ilk şubeleri 2024 sonunda açılmış olacak. “Tabii Londra’da istediğimiz mekanı bir an önce bulabilirsek” diyor ve ekliyor Aymutlu: “İkinci şubeyi muhtemelen ikinci sene açarız. İlk yılı oradaki müşteriyi tanımak, dinamiklerini anlamak ve markayı tutundurmakla geçiririz. Kendin de büyümek istesen, bayilikle de büyüsen fonlar başarılı markalara yatırım yapıyor. Orda büyümek çok daha kolay, önemli olan başarılı olup tutunmak.” Londra merkezli İngiltere pazarı için hedefleri yüksek tutan Aymutlu Almanya ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerini ‘stabil pazar’ olarak değerlendiriyor ve bu ülkelerde beş - altı kadar az sayıda şube tasarlıyor. Bununla birlikte ABD’de çıtayı yüksek tutuyor: “Amerika’da rekabet çok yüksek. Eğer görüştüğümüz kurumlarla her şey olumlu giderse ilk beş yıldan sonra ABD pazarında 100 - 150 şubeye ulaşmak hiç de zor değil” diyor Aymutlu.

Zincir restoranlar için işin en zor kısmı her şubede aynı kalite standartını koruyabilmek. Aymutlu bunu da “eğitimin gücüyle” çözdüklerini söylüyor. Happy Group’un her bir şubesi, ortalama 40 çalışanıyla günde yaklaşık bin kişiye hizmet veriyor. Aymutlu aynı kalitede hizmet sunabilmek için nasıl bir yol izlediklerini şöyle anlatıyor: “Eğitim şeflerimiz, müdürlerimiz şubelerde devamlı eğitimler veriyorlar. Müşteriye en doğru şekilde hizmet vermek ve doğru yemek pişirmeyi de içeren 13 kritik adımdan oluşan bir el kitabımız var. Hiç bıkmadan usanmadan 25 yıldır aynı standartlar her gün ama her gün herkese tekrar ediliyor. O eğitimi almış birinin büyük hatalar yapması mümkün olmuyor. Elbette binlerce kişinin çalıştığı (3 bin 400 çalışan var), insan faktörünün ön planda olduğu bir ekosistemde kusursuz olmak mümkün değil, ancak biz hatayı en az seviyeye indirmeyi her şeyin önünde tutuyoruz.” Restoran sayısının giderek artması ve bulunduğu coğrafyanın genişlemesi Aymutlu’nun bildiği işteki başarısının ispatı niteliğinde. Ne var ki 48 yaşındaki iş adamının bununla yetinmediği açık. Hüseyin Aymutlu, kısa bir süre önce İtalya’nın Sicilya Adası’nda 65 MW’lık bir güneş enerjisi tesisi için anlaşma imzaladı. Üretim lisansı alınmış ve İtalya’nın denetim kurullarından son onay çıktığında panellerin inşası başlayacak. Tesis 2024 sonlarında üretime geçecek. “Enerji, aynı gıda gibi ihtiyacın bitmeyeceği bir sektör. İtalya ile başlıyoruz ve bu işin büyüyeceğine kesin gözüyle bakıyoruz” diyen Aymutlu, Türkiye’deki trendi kaçırdıklarını düşünüyor. “10 yıl önce Türkiye’de enerji yatırımı yapmak iyi bir fikirdi. Ancak mevzuatın olumsuz yönde değişmesi ve arazi fiyatlarının aşırı yükselmesi sebebiyle şu anda Türkiye’de enerji yatırımı çok cazip değil. İlerleyen yıllarda şartlar değiştiğinde Türkiye’de de enerji tesisleri açmak istiyoruz elbette.”