DNA'nızı 23andMe'ye Verdiyseniz Yakında Pişman Olabilirsiniz
Bu durum, 15 milyondan fazla müşterinin genetik verilerinin şirketin yeni sahiplerin eline geçebileceği anlamına gelebilir. Bu satışın etkileri oldukça önemli, veri gizliliği ve hassas genetik bilgilerin kötüye kullanılma olasılığı konusunda endişeler yaratıyor.
Neler Tehlikede?
23andMe'nin yaklaşık 20 yılda oluşturduğu genetik veri tabanı, müşterilerin sağlık eğilimleri ve atalarının geçmişleri hakkında zengin bilgiler içeriyor.
Şirketin gizlilik politikaları müşteri onayını öncelikli tuttuğunu iddia etse de gerçekleşecek bir satış, farklı önceliklere sahip yeni kişilerin devreye girmesine neden olabilir.
Bu değişiklik müşterilerin DNA verilerinin nasıl kullanıldığını etkileyebilir ve potansiyel olarak sigorta şirketleri, ilaç firmaları veya kolluk kuvvetleri de dahil olmak üzere kullanıcılar tarafından başlangıçta kabul edilmeyen çeşitli kullanımlara kapı açabilir.
Gizlilik Endişeleri ve Yasal Sorunlar
23andMe HIPAA düzenlemelerine tabi değil, bu da veri gizliliği korumalarının nispeten sınırlı olduğu anlamına geliyor.
ABD yasaları, özellikle Genetik Bilgi Ayrımcılığı Yasası, genetik verilerin sağlık sigortacıları ve işverenler tarafından kullanımını kısıtlasa da, hayat veya maluliyet sigortacılarını kapsamamaktadır.
Bu durum, verilerin gelecekteki sahiplerinin bu verilerden müşterilerin tahmin etmediği şekillerde yararlanmasına olanak tanıyan kritik bir boşluk yaratıyor.
Daha Geniş Etkileri
Bu potansiyel satış, tüketici genetik verilerini çevreleyen etik hususlara ışık tutuyor. Genetik bilginin benzersiz ve geri döndürülemez olması korunmasını hayati hale getiriyor.
23andMe gibi şirketler finansal baskılarla mücadele ederken, müşteriler DNA'larını paylaşmanın uzun vadeli sonuçlarını göz önünde bulundurmalı. Veriler bir kez paylaşıldığında, gelecekte nasıl kullanılacağını kontrol etmek neredeyse imkansız hale geliyor.
23andMe'nin olası satışı, ticari çıkarlar ile müşterilerin gizlilik haklarını dengelemenin zorluklarını gün yüzüne çıkarıyor.
Genetik veri paylaşımının geleceği şekillenirken, tüketiciler DNA'larını bu tür şirketlere göndermenin maliyetlerini ve faydalarını yeniden değerlendirmek zorunda kalabilir. Zira bu şirketlerin sahiplik yapıları ve veri politikaları beklenmedik şekilde değişebilir.
Genetik veri gizliliğinin değişen manzarası, en kişisel bilgilerin paylaşımında yer alan riskleri dikkatlice değerlendirmek gerektiğini hatırlatıyor bize.