Çin'in inovasyon devinimi küresel otomobil üreticilerini geriye itiyor
Çinli otomotiv üreticisi BYD’nin beş dakikalık batarya şarj süreleri, ücretsiz gelişmiş otonom sürüş sistemleri ve araç tavanına monte edilebilen drone’lar gibi yenilikleri, bazı analistlere göre küresel otomotiv endüstrisinin bugüne kadar gördüğü en sert rekabet dönemine zemin hazırlıyor.
ABD’de Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifelerinin, Amerika ve Avrupa’da kaynak ve elektronik parça maliyetlerini artırarak elektrikli araç satışlarında yavaşlamaya neden olması bekleniyor. Buna karşın dünyanın en büyük elektrikli araç pazarı olan Çin’de satışların bu yıl yaklaşık yüzde 20 artışla 12,5 milyon araca ulaşacağı öngörülüyor.
Pazarın kazananı netleşiyor: BYD öne fırlıyor
Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlu araç satışlarını geçmeye başlarken, HSBC verilerine göre bu satışların yüzde 78’lik kısmı sadece 10 şirket tarafından gerçekleştiriliyor. Bu payın yüzde 27’si ise tek başına BYD’ye ait. Geriye kalan yüzde 22’lik dilim için yaklaşık 52 otomobil markası mücadele ediyor. HSBC’nin Pekin merkezli analisti Yuqian Ding’e göre, bu markaların 30’dan fazlası yılda 30.000’den az araç üretiyor ve kısa süre içinde pazardan silinme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Çin’de ortalama her iki günde bir yeni bir araç modeli piyasaya sürülüyor. Bu dinamik pazar yapısında, otonom sürüş fonksiyonları ve en güncel bilgi-eğlence sistemleri gibi ileri teknolojilere ayak uydurmak, hayatta kalmak için zorunlu hale geldi. Pazarın kaçınılmaz şekilde konsolide olacağına işaret eden analistler, rekabetin teknolojiyle şekillendiğine dikkat çekiyor.
Akıllı olan kazanıyor: Yeni ayrım çizgisi
Ding, sektörün artık “ikili” hale geldiğini ve “akıllı EV” yeteneklerine sahip olanlarla olmayanlar arasında keskin bir çizgi oluştuğunu belirtiyor. Benzinli araçlara olan talebin hızla düşmesiyle birlikte, otomotiv sektörü tarihinin en zorlu dönemine girmiş durumda. “Ya oyunu bırakırsınız ya da karşılık verirsiniz” diyor Ding, poker terimleriyle rekabetin geldiği noktayı özetleyerek.
Huawei destekli Aito’nun M9 modeli, açılır ekranlı iç mekanıyla dikkat çekerken, şerit değiştirme ve otomatik park gibi özellikler Çin’de yaygın hale gelmiş durumda. Ancak daha dikkat çekici olan gelişme, Çinli üreticilerin yapay zekâ destekli büyük dil modelleri sayesinde ileri düzey otonom sürüş yazılımlarını birçok analistin tahmin ettiğinden çok daha erken bir aşamada geliştirmesi. Bu sistemler, simüle edilmiş sürüş koşullarında araçları daha hızlı eğitmeyi sağlarken, haritalama verileriyle de kolayca entegre olabiliyor.
Tesla geride kalırken BYD atağa kalkıyor
Şanghay merkezli danışmanlık firması Bain’den otomotiv teknolojisi uzmanı Raymond Tsang’a göre Çinli markalar, geçmişte yabancı üreticilerin hâkim olduğu premium segmenti hedefleyerek ileri sürüş destek sistemlerine ciddi yatırım yapıyor. “Tüm Çinli üreticiler üst segmente odaklanıyor” diyen Tsang, bu teknolojilerin onların rekabet avantajı olduğunu söylüyor.
Tesla, Çin’deki elektrikli araç heyecanını ilk başlatan yabancı üretici olarak bilinse de, en büyük yerli rakibi BYD’nin yeni modelleri karşısında pazar payı kaybediyor. 2024’ün ilk iki ayında, Elon Musk’ın ABD’de Donald Trump’a danışmanlık yaparak siyasete karıştığı dönemde, Tesla’nın Çin’de yalnızca batarya ile çalışan araçlardaki (hibritler hariç) pazar payı yüzde 12’den yüzde 7’ye geriledi.
BYD, yılın ilk çeyreğinde 416.000 elektrikli araç satarak yıllık bazda yüzde 39’luk bir artış kaydettiğini açıkladı. Tesla ise aynı dönemde 337.000 araç teslim ettiğini duyurdu. Bu rakam, analistlerin beklediği 390.000’in ve geçen yılki 387.000’in altında kaldı.
Verilere göre, Tesla 2020’den bu yana Çin’de sadece dört yeni model ya da güncelleme sunarken, BYD aynı dönemde yaklaşık 130 yeni model piyasaya sürdü. Automobility danışmanlık firmasının kurucusu ve Chrysler’in Kuzey Asya eski başkanı Bill Russo, “Yerel pazarla aynı tempoda kalmak gerçek bir mücadele” değerlendirmesinde bulunuyor.
Tanrı’nın Gözü ve drone’larla yeni bir oyun kuruldu
Yabancı otomobil üreticilerinin Çin’deki pazar payı 2025’in ilk iki ayında yüzde 31’e düşerek rekor düşük seviyeye geriledi. Bu, 2020’den bu yana üçte birlik bir kayıp anlamına geliyor. UBS analisti Paul Gong, yabancı üreticilerin son on yılda Çin’de yıllık ortalama 20 milyar dolar kâr ettiğini, ancak bu kârlılığın artık ciddi tehdit altında olduğunu söylüyor. Gong’a göre, bu şirketlerin pazar payı yüzde 20’ye düşerse, yılda 10 milyon adetlik fazla üretim kapasitesiyle karşı karşıya kalabilirler.
Volkswagen ve Toyota gibi küresel devler, bu düşüşe karşı Çinli şirketlerle ortak üretim ve teknoloji iş birliklerine yöneliyor. Son haftalarda BMW, hayatta kalabilmek için Çinli teknoloji devleri Alibaba ve Huawei ile yazılım ortaklıkları duyurdu.
Ancak şubat ayında BYD’nin gelişmiş otonom sürüş sistemi “Tanrı’nın Gözü”nü (God’s Eye) tamamen ücretsiz olarak tanıtması, ardından drone üreticisi DJI ile iş birliği yapması ve yüksek hızlı şarj sistemini açıklaması, rekabeti daha da sertleştirdi.
BYD ile DJI ortaklığında geliştirilen yeni bir model, aracın tavanını bir kalkış rampasına dönüştürerek, otomobilin ve çevresinin kuş bakışı görüntülerini kaydedebilen bir drone sunuyor. Araç hareket halindeyken bile kalkış yapabilen bu drone, otomatik olarak geri dönebiliyor. Sistem, ilk etapta sosyal medya fenomenlerine yönelik pazarlama aracı olarak öne çıkıyor.
Bu teknoloji aynı zamanda BYD’nin “alçak irtifa ekonomisi” olarak adlandırılan ve tarım, lojistik ile acil servislerde drone kullanımını kapsayan yeni bir alana girişini simgeliyor. Bernstein’e göre bu sektör, 2024’teki 5 milyar dolarlık büyüklüğünden 2030 itibarıyla 24 milyar dolara ulaşabilir.
Rakip üreticiler için daha acil tehdit ise BYD kurucusu Wang Chuanfu’nun, gelişmiş otonom sürüş sistemine sahip 21 yeni modeli hiçbir ücret talep etmeden piyasaya sürme kararı oldu. Bu karar, Tesla gibi birçok üreticinin yüksek ücretli abonelik modeliyle gelir elde etme stratejisini sorgulatıyor.
BYD ve yerel batarya üreticisi CATL’nin geliştirdiği yüksek hızlı şarj sistemlerinin yaygınlaşması zaman alacak olsa da, analistlere göre bu teknoloji uzun vadede tüketicilerin menzil kaygılarını ortadan kaldırabilir.
Sert rekabet fiyat savaşlarını da tetikliyor
Yeni modellerin ve teknolojilerin yanı sıra, Çinli üreticiler arasında devam eden yoğun fiyat savaşı da yerel firmalar üzerinde büyük finansal baskı oluşturuyor. Premium segmentte faaliyet gösteren ve Nasdaq’ta işlem gören Nio’nun kurucusu William Li, mart ayında personeline yaptığı açıklamada şirketin genelinde maliyetleri azaltacaklarını duyurdu. Nio ayrıca 450 milyon dolarlık yeni sermaye artırımı gerçekleştireceğini açıkladı.
CATL destekli bir başka üretici olan Neta, yaşadığı nakit sıkıntısı nedeniyle Çin’deki fabrikalarını geçici olarak kapattı. Geçen ay, şirketin Şanghay’daki genel merkezi önünde, ödenmeyen tedarikçiler protesto düzenledi.
Elektrikli araçlardaki teknolojik ilerlemeye rağmen güvenlik ve düzenlemelerle ilgili sorular da gündeme geliyor. Akıllı telefon ve elektronik cihaz üreticisi Xiaomi, elektrikli araç sektörüne adım attıktan sonra bu hafta bir aracının karıştığı ölümcül kaza nedeniyle polis soruşturmasına destek verdiğini açıkladı.
Bank of America analisti Ming Hsun Lee, Geely ile Baidu’nun ortak girişimi olan Jiyue’un geçtiğimiz yıl iflas etmesinin, güçlü finansal destekçilere ve geleneksel yabancı orijinal ekipman üreticilerine sahip olan girişimlerin dahi savunmasız kalabileceğini gösterdiğini ifade etti.
Lee “Ne kadar zengin sponsorlarınız olursa olsun, yine de iflas edebilirsiniz” dedi.
"Otomobil" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
-