Arama
Türkiye’de butik içki üretiminin yasak olması, Türklerin bu konudaki yaratıcılığını dünya piyasalarına yöneltti. İşte dünyanın dört bir yanında içki yapan Türkler…

02 Ekim 2024, 05:11 ÖS GÜNCELLENDİ
Sınır Ötesi

Bugünlerde Avrupa’nın en seçkin adreslerinden Paris’teki Four Seasons George V, Londra’daki Connaught, İstanbul’daki Mandarin Oriental gibi otellerin barlarında barmenlerin ellerinde sıkça aynı şişe göze çarpıyor. Chanel No. 5 parfümünün iyice büyütülmüş halini andıran bir şişeden altın sarısı bir sıvı şeykırlara dökülüyor, işi biten şişeler en pahalı konyak ve viskilerin yanındaki yerine konuyor. Cannes, Monako, St. Tropez ve Mikonos gibi lüks sayfiye yerlerinde de benzer sahnelere rastlanıyor. Jet sosyetenin yeni gözdelerinden bu içki, konyak ya da viski gibi meşe fıçılarda uzun yıllar dinlenmese de onları bile aşan bir fiyata, perakendede tam 170 pound’a satılıyor. Seventy One bir cin ve işin ilginci arkasında bir Türk, “ünlülerin fotoğrafçısı” Mert Alaş var.

Mert Alaş, içki üreten Türklerin en ünlüsü. Ancak pek çok “ünsüz” Türk de bu alanda parlamış durumda. ABD, Kuzey Carolina’da Oaklore viskisini yapan Sarper Beyazyürek, Rotterdam’da Juniper Bird cinini yapan Osman Özdemir, Viyana’da Otto Rakı’yı üreten Mehmet Uysal, İskoçya’nın dört yanından seçtiği fıçıları Glasgow’da Chapter 7 markasıyla şişeleyen Selim Evin, Modena’da Arte Mia vermutunu üreten Birkan Kayadibi, Anadolu botanikleriyle Mosaik cini İskoçya’da damıtan Cihangir Dursun, Almanya’da Vural Votka’yı üreten Vural Koca, Fransa’da yaptırdığı roze şarabı Amerika’da Vie Vite markasıyla ilk 10’a sokan Tunç ve Aylin Döker; içki sektörüne damga vuran Türklerin başlıcaları.

TÜRKİYE’DE YASAK, DÜNYADA SERBEST

İçki üretmenin popüler bir hobi olduğu son yıllarda, Türklerin bu sektörde dünya çapında öne çıkmaları bir rastlantı değil. Türkiye büyük bir içki pazarı olduğu halde bu yaratıcı enerji akacak kanal bulamıyor zira butik üretimin önünü kesen bir kota var. Yasalara göre saf alkol bazında yıllık 1 milyon litre kapasiteli tesis kuramayan, içki üretimine giremiyor. Bu da viski, votka ve cin gibi ortalama 40 derece alkollü bir içkinin en az 2,5 milyon litre üretilmesi demek. 70’lik ölçeğe vurduğunuzda 4 milyon şişeye yaklaşan bu rakam -küresel çapta bir marka değilseniz- çok büyük bir hacim. 

Devlet bu kota sayesinde çok az sayıda oyuncunun bulunduğu piyasayı kolay denetliyor, vergi tahsilatını da çok kolay yapıyor. Rekabetin azlığı dolayısıyla devlet katında pek sevilmeyen içki sektörü fazla da büyüyemiyor. Ayrıca Türkiye’de içki reklamlarının yasak olması da yeni markaların çıkması ve parlamasının önünde bir başka engel. Dünyada ise hiçbir gelişmiş ülkede böyle bir kota yok ve bu sayede de pek çok Türk 10 bin şişe gibi sembolik rakamlarla bile üretim yapabiliyor. Reklam serbestisi sayesinde de kısa sürede markalaşıp tanınabiliyor.

MADONNA’NIN DA ELİNDE 

Dünyanın dört bir yanındaki içki üreticisi Türklere gelince, Los Angeles’ta yaşayan Hollywood ünlülerinin gözde fotoğrafçısı Mert Alaş, başı çekenlerden. Madonna gibi ünlülerin cinini şişeden içerken fotoğrafarını çekip medyada yayınlıyor, Türk sosyetesini ise yakın arkadaşı Nevbahar Koç ile Ali Koç’un yalısında verdiği davetlerle fethediyor.

Forbes’a,“Çocukluğumda annemin arkadaşlarıyla cin-tonik yudumladığı günlerden beri cine bir ilgim vardı. Ayrıca fotoğrafın dışında yaratıcılığımı sergileyebildiğim yeni bir alan istedim” diyen Alaş’ın aklına cin yapmak, bir damıtımevi ziyaretinde düşmüş. Cine aroma veren tüm botaniklerin aynı anda damıtıldığını görünce “Niye hepsini aynı anda damıtıyorlar? Hepsi aynı ısıyı mı seviyor?” sorusu aklına takılmış. Parfüm yapar gibi her botaniğin ayrı damıtılıp sonra birleştirildiği bir cin yapmayı tasarladığında ise üreticilerin çoğundan “Biz cinimizi yaparız, dileyen ünlü üzerine markasını koyup satar. Sizin için ayrı bir üretimle uğraşmayız” cevabını almış. 

Derken yolları bu alanın en iyi ustalarından 40 yılı aşkın tecrübe sahibi Steve Wilson ile kesişmiş ve kollar sıvanmış. Küçük bir sermaye ile 2021’de yapıp Londra’da piyasaya sürdüğü cin, içkinin vatanı olan bu rekabetçi pazarda ayakta kalıp ilgi de görünce 2023’de yakın çevresinden yatırım alarak Avrupa’nın 19 ülkesine yayılmış. Bu yılki hedefi ise ABD ve Dubai… Şimdiden 600’ü aşkın seçme otel, restoran ve bara girmeleri de markasının yükselişini gösteriyor.

Mert Alaş, “Dört kişilik bir kadroyla başlamıştık, 45 kişiye ulaştık. Prada ile iş birliğine girdik, büyük ilgi gördük. Bizden son haber, Four Seasons otellerinin minibarlarına girecek olmamız” diyor. Markasının ismi olan Seventy One’ı da, “Nadir botaniklerden damıttığımız cini fıçılara yatırdık ve pek çok süre denedik. Bir tanesini mükemmel bulduk ve ‘İşte bu!’ diyerek şişelemeye karar verdik. En beğendiğimiz, tam 71 gün dinlenmiş bir örnekti. Cin adını bu 71 günden aldı…” sözleriyle açıklıyor.

TÜRKLER EN ÇOK CİN SEVİYOR 

Küresel içki piyasasında Türklerin en çok gözüktüğü kategori cin. Zira üretimi kısa süren ve yıllandırılması gerekmeyen bu düşük maliyetli içki, “yerel dokunuş”lara da çok açık. Nitekim Rotterdam’da Juniper Bird (Ardıç Kuşu) cinini üreten eski barmen Osman Özdemir doğup büyüdüğü Antalya - Gazipaşa’daki çocukluk anılarına atfen memleketinden getirttiği kekiği de cinine eklemiş. “Yörük çocuğuyum, kekik kokuları içinde büyüdüm. Yine Türkiye’den getirdiğim menengiç de cine ayrı bir çeşni verdi” diyor. 

2021’de lanse ettiği cini kısa sürede 10 Avrupa ülkesine girmiş, yılda 10 bin şişe civarında satıyor. Ya getirisi? “Tabii ki geçimim bu ürüne bağlı değil. Asıl olarak Rotterdam’da ‘Library of Spirit’ adında içki mağazam var, iki iş de birbirini destekleyerek ilerliyor” cevabını veriyor. Portföyüne son günlerde Patara isimli bir votka ile Demre’nin eski ismi Mira’dan adını alan bir Miraçello (limon ve portakal likörü) da eklemiş. 

Bir diğer cin üreticisi de Glasgow’daki Cihangir Dursun. Asıl mesleği veterinerlik olan Dursun, Edinburgh Üniversitesi’nde biracılık ve damıtma üzerine yüksek lisans yapmış. Gıda mühendisi ortağı Efe Altınçiçek’le birlikte yaptıkları cinin markası Mosaik. Dursun günde 300 litre damıtım yapan küçük imbiğinde klasik cin baharatları olan ardıç ve kişnişe Anadolu’dan tam yedi baharat daha ekleyerek özgünlük yaratıyor. Her biri Türkiye’nin farklı bir bölgesinden gelen ıhlamur, çay filizi, ışgın, antepfıstığı, mahlep, Bodrum mandalinası ve portakal çiçeği, İskoçya’da damıtılan içkiye Anadolulu bir karakter veriyor.

AMERİKA’YI DA FETHETTİLER 

ABD’nin dünyaca ünlü viskisi burbon’un yeni markalarından biri de bir Türk ile Amerikalı ortaklarına ait. Kuzey Carolina’daki büyük emlak fonu Churchill’i yöneten Adanalı Sarper Beyazyürek, birlikte ara ara buluşup viski içtiği üç arkadaşıyla birlikte Oaklore Damıtımevi’ni Covid-19 salgını sonrasında kurmuş. İlhamı ortaklardan birinin devam ettiği kilisenin papazının “ev yapımı” viskisinden almışlar, yeteneğinden dolayı papazı da şirkete katmışlar. “Üç ortak toplam 6 milyon dolar yatırım yaptık. Viskinin şişesini 90 dolara satıyoruz, yerinden sattığımızda yarı yarıya kâr ediyoruz. Geçen yılki ciromuz 900 bin doları buldu” diyor. “Üç - beş yıl içinde yatırımı amorti edip net kâra geçeceğiz. Ama asıl kârlılık büyük bir grubun markanızı değerli bulup satın almasında” diye de ekliyor. 

Elbette rüyalarını Diageo’nun George Clooney’den 1 milyar dolara satın aldığı Casamigos tekila gibi örnekler süslüyor. ABD’de en palazlanmış Türk içki yapımcıları ise Tunç ve Aylin Döker. Moët & Chandon şampanyalarının eski ABD pazarlama müdürü Tunç Döker, hukukçu eşi Aylin Hanım ve arkadaşı Cem Gelgin’le birlikte 2014’te New York’ta Turquoise Life dağıtım şirketini kurmuş. İlk ‘gollerini’, o yıllarda roze şarapları henüz pek tanımayan ABD’de Güney Fransa’da yaptırdıkları bir rozenin yükselişiyle atmışlar. Yarattıkları “hızlı hayat” anlamına gelen “VieVité” markası New Orleans barlarından Miami sahillerine kısa sürede onlarca eyalete yayılmış. Ardından ithalatını üstlendikleri dünyanın dört bir yanından 25 marka ile dev bir firma haline gelmişler. Yeni Rakı’nın da içinde bulunduğu portföyün 2023 toplam satışı, 170 bin 12’şer şişelik kasa…

30 BİN POUND SERMAYE YETMİŞ

Kuşkusuz her üretici ABD’nin dev pazarına hitap eden Tunç Döker ya da Sarper Beyazyürek gibi milyon dolarları telâfuz edemiyor. Çoğu firma, sadece ‘Kobi’ ölçeğinde. Nitekim Cihangir Dursun “Öz sermayemize biraz da start-up kredisi ekledik ve 50 bin pound’la işe giriştik” diyor. “Biz viski yapmıyoruz. İyi viskiyi buluyor ve onu şişeliyoruz” sloganını kullanan Selim Evin ise “2014’te işe giriştiğimde sadece 30 bin pound’um vardı” diye anlatıyor serüvenini. “Bununla iki fıçı viski alıp yıllarca onları döndürdüm. Neyse ki o sırada organik snack’ler üreten bir firmada çalışıp ailemi geçindiriyordum. 2020’de ortağımın devreye girmesiyle işi biraz büyütebildim…”

İçki dünyasındaki bir diğer ‘Kobi’nin arkasındaki Türk de, İtalya’nın balzamik sirkesi ve Pavarotti’siyle ünlü Modena şehrinde vermut üreten Birkan Kayadibi. Küçük bir atölye ile çalışan Kayadibi, Sicilyalı ortağı Giuseppe Vivacqua ile birlikte yaptıkları vermuta “Sanatım” anlamına gelen “Arte Mia” adını koymuş. İçkisinde tatlandırıcı olarak şeker yerine akasya balı kullanmış, şarap olarak da sıradan sofra şarapları yerine yörenin Lambrusco’sunu tercih etmiş. Aralarında zencefil ve aloe vera’nın bulunduğu 12 farklı botanikle lezzetlendirilen butik vermutun üretimi henüz çok mütevazı, İtalya barlarına yeni yeni yayılıyor.

Dünyayı kadehlerle fetheden Türklerin bazılarının üretimleri, ithalat yoluyla Türkiye’ye de geliyor. Ama çoğunun gönlünden, butik içki üretimini engelleyen kotanın kalkması ve yaratıcılıklarını kendi ülkelerinde, kendi tesislerinde sergilemeleri geçiyor. Serbest piyasa dinamiklerini engelleyen 1 milyon litre alt sınırının kalkması durumunda, hammadde zengini Türkiye’de içki sektörünün ne denli büyüyüp ülkeye kazanç sağlayacağını hayal etmek bile, doğrusu insana iyi geliyor…


İÇKİ DEVLERİNİ YÖNETEN TÜRKLER

Yurt dışındaki Türklerin içki dünyasındaki başarıları sadece yeni marka yaratmak ve ürün geliştirmekle sınırlı değil. Pek çok Türk global içki frmalarının üst yönetimlerinde görev yapıyor. Konuştuklarımız, bu tercihin sırrını “Biz Türkler hızlı ve pratik düşünebilen, kararları hızlı alabilen dinamik bir yapıya sahibiz. Sanırız bu yüzden içki sektöründe de önümüz açık” sözleriyle açıklıyor. İşte onlardan birkaçı…


DUYGU BEYPINARYedi Viski Markasının Müdürü 
Türkiye’nin en büyük içki frması Mey-Diageo’da uzun yıllar kalite, teknik ve inovasyon müdürlüğünü yürüten ve Yeni Rakı Uzun Demleme, Yeni Rakı Giz ve Daim gibi yenilikçi ürünlere imza atan kimya mühendisi Duygu Beypınar, bu görevlerinin ardından Cameronbridge Damıtımevi İş Geliştirme Müdürlüğü görevi için gitiği İskoçya’da malt viski operasyon direktörlüğüne terf eti. Halen İskoçya’nın “single malt” viskilerini üreten damıtımevlerinden Talisker, Lagavulin, Oban, Caol Ila, Glenkinchie, Clynelish ve Singleton’dan sorumlu


FADIL TAŞGINFilipinler Ondan Soruluyor
Dünyanın en büyük içki holdinglerinden, Chivas Regal, Jameson, Absolut, Martell ve Olmeca gibi markaların üreticisi Pernod Ricard’ın Filipinler bölümünün başında da bir Türk var. Fadıl Taşgın frmanın Türkiye satış direktörlüğü görevinden Avusturya bölümünün başına genel müdür olarak geçmiş, buradan da aynı pozisyonda Filipinler’e atanmış.

SERDAR PALAJapon Viskilerini Dünyaya Satıyor
Japonya’nın ilk 10 viski ihracatçısından biri olan yenilikçi içki frması Yoshino Spirits’in Global Satış Müdürü Serdar Pala da Türk içki sektörünün yetiştirdiği yöneticilerden. Bacardi-Martini Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürlüğü görevinden sonra şansını yurt dışında denemeye karar vermiş. Japonya’nın en hızlı büyüyen viski markalarından Kamiki’de büyük emeği olan Pala, dünyanın sedir ağacı fıçılarda yıllanan bu ilk viskisinin şişe ve marka tasarımının da bir Türk, Erhan Özden tarafından yapılmasını sağlamış. Pala’nın satışlarını Kaliforniya’dan yönetiği Kamiki, Türkiye dahil 120 ülkede bulunuyor.

BURAK ASLAN50 Derecede Rom İçiriyor
Birleşik Arap Emirlikleri’nin cehennemî sıcaklarıyla ünlü Dubai şehri, bu aralar romlu kokteyllerle serinliyor. En çok talep gören romlardan biri de Küba kökenli Dominik romu Matusalem. Romun Dubai bölge müdürü de Türkiye’de içki dünyasının her kademesinde çalışan Burak Aslan. Markasını Türk iç piyasasına da sokan Aslan, Orta Doğu ülkelerindeki satışları Dubai’den yönetiyor.
 


"Para - Yatırım" Kategorisinden Daha Fazla İçerik