Yeni Sabiha
İstanbul’un Anadolu yakasında oturanlar için Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (ISG) daha kolay erişilen, daha yakın ve daha ‘bizden’ bir havaalanıdır. O ‘Sabiha”dır… Üstelik Kadıköy – Tavşantepe metro hattının havalimanı içine kadar uzatılmasıyla ulaşımı oldukça kolaylaştı ve havalimanında kilometrelerce yürümek de gerekmiyor. Avrupa yakasındaki rakibiyle kıyaslanınca gösterişten uzaklığıyla dikkat çeken ISG, Türkiye’nin ikinci, Avrupa’nın dokuzuncu en yoğun havalimanı… 2023’ü 37,1 milyon yolcu ile tamamlamıştı. Geçen yıl aralık ayında yıllardır beklenen ikinci pisti de açıldı. Yeni pistin tam faaliyete alınmasıyla havalimanının yolcu kapasitesi iki kat artarak yılda 85 milyona çıkacak. Malezya Havalimanları (MAHB) tarafından işletilen ISG’nin yeni CEO’su Alp Er Tunga Ersoy, bu yeni gelişme ile görevine hızlı bir başlangıç yaptı. İkinci pistte saatte 80 uçak kaldırılabileceğini anlatan Ersoy, “Ancak şu anki terminal binası ile o yolcuyu karşılayamayız. Zamanında biraz hantal kalmış olabiliriz ama şimdi çok hızlı ilerliyoruz” diyor ve ISG’nin deyim yerindeyse baştan aşağı yenileneceğini söylüyor.
“İntikam seyahatleri” kapasiteyi zorluyor
Dünya havacılık sektöründe pandemi sonrası dönüş çok hızlı oldu. Yolcular, uzun süre bir yerlere gidememenin acısını “intikam seyahatleri” ile çıkarıyor. Global havacılık sektöründe agresif bir büyüme yaşandığını söyleyen Ersoy, ISG’nin de bu yıl şu ana kadar yüzde 13’lük yolcu artışı ile hızlı bir büyüme süreci yaşadığını anlatıyor. Bu hız, kapasiteleri zorladığı için detaylı bir analiz yapılmış ve tüm geliştirilecek noktalar tespit edilmiş.
Ersoy, otoparktan check-in işlemlerine, bagajdan köprülere, oturma gruplarından tuvalet ve havalandırmalara kadar her süreci daha da kolaylaştırmayı hedeflediklerini söylüyor. Ancak işleri kolay değil. Ağırlıklı olarak Türkiye ile Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Rusya ve Orta Asya arasında bağlantılı uçuşlar gerçekleştirilen ISG’de 40’ı iç hat olmak üzere 165 destinasyona uçuş yapılıyor. Yeni projeler, günlük 130 bin yolcunun uçuş öncesi ve sonrası süreci yönetilirken hayata geçirilmek zorunda.
Kapasitenin karşılanabilmesi için bir orta terminal binası gerektiğini söyleyen Ersoy, en az şu an kullanılan terminal binası kadar büyük bir terminal binasının yapılacağını açıklıyor. Diğer yandan ISG 2001’de açıldığında yapılan ve T1 denilen terminal binası da yeniden aktive edilecek ve ofisler oraya taşınacak. Yolcuların bir kısmı da oraya yönlendirilecek. Özellikle dış hat yolcularının pasaport kontrol noktalarından geçişini kolaylaştırmak için X-Ray cihazları beş metre ileri çekilerek güvenlik bölgesindeki alan rahatlatılmış durumda. 88 olan X-Ray cihazı sayısı 110’a çıkarıldı. E-pasaport bankolarının sayısı artırılırken bir yandan da ileriye dönük pasaport kontrol alanlarını genişletme projesine devam ediliyor.
Havacılık güvenliğini geliştirme kapsamında terminalde 12 milyon euro yatırımla BHS (Şut Altı) Sistemleri daha hızlı bagaj işleme süresi ve daha verimli bagaj operasyonu sağlayabilecek şekilde yeniden tasarlandı. Kaybolan ve bekleyen valizler için bir depo alanı da olacak. Tuvaletlerin, havalandırmanın yenilenmesi, ihtiyaç duyulan alanlarda asfaltlama işleri de devam eden projeler arasında yer alıyor. Yolcuların otopark taleplerini karşılamak için çalışmalar devam ediyor. Eski terminal binası önündeki 474 araç kapasiteli otopark hizmete açıldı. Yaklaşık 7 milyon euro yatırımla kapasitenin yüzde 20 artırılması planlanıyor. Uzun vadede artan otopark talebini karşılamak için “Üçgen Açık Otopark Projesi” olarak adlandırılan açık otopark alanı projesine yönelik çalışmalar da Gelen Yolcu katında başlatıldı.
Ayrıca havalimanı içerisindeki oturma grupları yenilenecek ve masa altlarına prizler koyulacak. Yapay zeka danışma memurları projesi hayata geçirilecek... Shuttle’lar elektrikli olacak... Tabii tüm bu projelerin bir de yatırım tarafı var. Şimdilik 35 milyon euro yatırıma mal olacak projeler ile mevcut terminal tesisi adım adım geliştirilecek. Projelerin 2025’in ilk yarısında tamamlanması hedefleniyor.
Hedef kâra geçmek
2008 - 2009 arasında Limak-GMR-MAHB Konsorsiyumu tarafından yönetilen ISG, 31 Aralık 2014’te Malezya Havalimanları’nın (MAHB) satın almasıyla yeni bir döneme girmişti. MAHB, Malezya’da aralarında dünyanın en yoğun 12’nci havalimanı olan Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı’nın da bulunduğu, altısı uluslararası olmak üzere toplam 40 havalimanının yöneticisi. MAHB’nin çok uzun yıllardır burada olduğunu ve daha da kalıcı olmak istediğini söyleyen Ersoy, “Asla Sabiha Gökçen isminin önüne geçmek istemediler. 2032’de anlaşma bitiyor ancak kalmak istiyorlar” diyor. Ersoy, Türkiye ve Malezya’nın hem ekonomik hem de politik ilişkilerinin çok kuvvetli olduğunu anlatıyor. Grup şimdiye kadar ISG’ye 544 milyon euro yatırım yapmış ancak söylediğine göre “Henüz Malezya’ya giden bir kuruş para yok.” Geçen 15 yılda da gelirin hepsi kiraya, vergilere ve alınan kredilere gitmiş ve kâr etmemişler. ISG bu nedenle kendi kendini döndüren bir işletme. Ersoy, “Krediler hem Türkiye’den hem de Uzak Doğu’dan sağlanıyor. Merak etmeyin finansal bir riskimiz yok” diyor.
Alışveriş ve iş merkezi
Havalimanları 1970’li yıllarda sadece terminal binası ve pistten ibaretken bugün aynı zamanda alışveriş ve iş merkezlerine dönüştüler. Bu sayede havalimanı işletmeleri havacılık dışı gelir de elde edebiliyor. Ersoy, ticari alanların geliştirilerek daha fazla kişiyi çekmenin ve gelir elde etmenin mümkün olduğunu söylüyor. İstanbul Havalimanı’nın verdiği hizmetler nedeniyle önemli bir noktaya geldiğini, kendilerinin de iyileştirmeleri olacağını anlatıyor: “Bu yıl 20 X-ray cihazı koyduk, girişler rahatladı. Fast track’lerimizi de geliştirdik. Toplam 34 tane olacak ve pasaport geçişini hızlandıracaklar. Duty Free’de yeni bir konsept yaratıyoruz. Polis sayısı da azalacak. Yönlendirmelerimiz eski kaldığından pek görünmüyor, onları da yenileceğiz. Böylece yolcuya daha fazla gezme ve alışveriş yapma zamanı kalacak.”
Ana üs olmanın avantajı
ISG, Türkiye’nin en büyük ikinci havayolu Pegasus Hava Yolları ve yüzde 100 THY iştiraki AJet’in ana üssü durumunda. Uçuşların yüzde 65’i Pegasus’a ait. Ersoy, ana üs olmanın kendileri için de bir avantaj olduğunu, böylece şirketlerin yer hizmetlerine de yatırım yaptığını anlatıyor. Ersoy, AJet’in de artık THY dışında kendi koduyla hizmet verdiğini ve uçuş sayısının yanı sıra düşük segmentli havayolu kategorisinde rekabet gücünü artıracağını vurguluyor.
Ersoy, havalimanı işletmeleri ile ilgili en sık yapılan eleştirilerden biri olan yiyecek ve içecek fiyatlarının pahalılığına da kendisine sorulmasına gerek kalmadan yanıt veriyor: “Her bütçeye göre konseptler olmasına dikkat ediyoruz. Ancak insanlar en yüksek fiyatlı mekanları sosyal medyada paylaşıyor. Serbest fiyat politikası nedeniyle karışamıyoruz. ‘Fiyatını düşür’ deme hakkımız yok. Kiralardan dolayı bu maliyet farkını fiyatlarına yansıtıyorlar. Biz de kiramızı devlete euro olarak ödüyoruz. Yolcularımızın daha uygun mekanlar ve düşük fiyata alışveriş yapabilecekleri otomatlarımız da var. Belli yerlere ücretsiz su da koyacağız.”
2024'te Zagreb, Sphinx, Sofia, Chisinau, Aktau, Bratislava, Edinburgh, Mashhad, Tuzla (Bosna Hersek), Isfahan, Shiraz, Sevilla, Bremen ve Dublin’i destinasyonları arasına alan ISG için yeni destinasyon görüşmeleri de devam ediyor. Böylece beklenen 85 milyon yolcuya ulaşmak çok sürpriz olmayacak.
"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
Eren Taşar
2025'te yatırımcıları neler bekliyor?