;
Arama

İş yerlerinde fitness salonu talebi patladı: Technogym 112 ülke arasında ilk beşe girdi

İtalyan Technogym’in Türkiye distribütörü Vittorio Zagaia, 19 yıldır sattığı 20 bin fitness cihazıyla hem pazar lideri olmayı hem de Türkiye’yi 112 ülke arasında ilk 5’e yerleştirmeyi başardı. Zagaia, otel ve kurumsal şirketlerde fitness salonu kurma talebinin artmasının 150 milyon dolarlık fitness ekipmanları sektörünü daha da büyüteceğini söylüyor.

21 Nisan 2025, 14:03 Güncelleme: 22 Nisan 2025, 11:59

Türkiye’de sağlıklı yaşam trendinin göstergesi olan spor salonlarının sayısı hızla artarken beş yıldızlı oteller ise fitness salonlarını bodrum katlarından dışarıdan görülebilir noktalara konumlandırıyorlar. 2 milyar dolarlık wellness (esenlik, sağlıklı yaşam) sektöründe fitness ekipmanı pazarı ise 150 milyon dolara ulaşan büyüklüğüyle gelecek vadediyor.  

1 milyar euro’luk cirosuyla dünyanın en büyük ekipman üreticisi olan İtalyan Technogym, Türkiye’de de sektör lideri konumunda. 19 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Technogym’in bugüne kadar sattığı cihaz sayısı 20 bini geçiyor. Şirket sadece ekipman satmakla kalmıyor, proje aşamasından kuruluma, pazarlama desteği ve satış sonrası hizmetlerle müşterilerine hizmet veriyor, hatta isteyen tıpkı otomobil gibi eski ekipmanını yenisi ile yenileyebiliyor. 

Technogym’i Türkiye’yle tanıştıran Vittorio Zagaia. 21 Mayıs 1974'te İstanbul'da doğan Zagaia annesi Gökçeadalı Rum, babası İtalyan. Öğrencilik yıllarını Suore d'Ivrea İlköğretim Okulu ve IMI İstanbul'da geçirdi. Türkçe, İngilizce, İtalyanca, Fransızca, Yunanca, Almanca bilen Zagaia, Haziran 1989'da denizcilik şirketi Sark Ekspres’te denizcilik ve liman operasyonları bölümünde yaz aylarında tam zamanlı, kış aylarında ise okul sonrası yarı zamanlı çalışmaya başlıyor. 

1997 yılında ilk şirketi Galata Taşımacılık Ticaret A.Ş.'yi iki ortağıyla, Toskana'daki tarihi İtalyan nakliye ve lojistik şirketi Albini Pitigliani Spa ile ortak girişimle kuruyor. 2006 yılında ise AVV A.Ş. şirketiyle Technogym’in Türkiye, Kıbrıs ve Türkmenistan distribütörlüğünü alıyor. Zagaia 2017 yılında Arkas Holding’le ortak olan şirketini 2016 yılından itibaren 112 ülke arasında Avusturya, İsviçre, İskandinavya ve Güney Afrika’nın arkasından beşinci sıraya yerleştiriyor.  

41 yıl önce Nerio Alessandri’nin Cesena’daki evinin garajında spor ekipmanları üreterek adım attığı Technogym bugün 12 şube ve 100 distribütörle faaliyet gösteriyor. Yüzde 49’u borsaya kote olan şirketin marka değeri ise 4 milyar euro. Şirket son dört yıldır Davos Zirvesi’ne davet edilen tek ekipman üreticisi şirket olarak da dikkat çekiyor. 

Fitness ekipmanı diye geçse de aslında Technogym, fiziksel egzersizin ekipman marifetiyle yapay zeka ve aplikasyonlarla harmanlaşmış bir yaşam biçimini temsil ediyor. Hitap ettikleri kesimler çok farklı; bireysel, fitness merkezleri, oteller, kurumlar, sağlık kuruluşları, profesyonel spor kulüpleri, sporcular, çevik kuvvet, askeriye, belediyelere kadar geniş bir çerçeveye uzanıyor. Bu yıl 1 milyar TL ciroya ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Zagaia’ya fitness sektörünü büyüten nedenleri soruyoruz. 

Artık iş yerlerinde de var

Pandeminin ardından bazı iş yerlerinde evden çalışma kalıcı hale gelse de ofise çağırmayı tercih edenlerin çalışanlarını mutlu etmek için spor salonu açmaya başladığını anlatıyor. Malum çalışanların iş yeri sadakatini artırmak için artık maaş, yemek kartı ve yan haklar yeterli değil. Onları iş yerine bağlayacak ve diğer şirketlerden ayrıştıracak ayrıcalıklar da lazım. Sektörü büyüten diğer unsur ise oteller. Yabancı turistlerin yaşadığı yerdeki alışkanlıklarını devam ettireceği yerlerde kalmayı tercih ettiklerini vurgulayan Zagaia, “Araştırmalar sonucu rezervasyon sırasında web sitelerinde bilhassa fitness ve spa kısmının daha çok tıklandığı çıkmış ortaya. Nitekim otellerde fitness salonları premium lokasyonlara çıkmaya başladı. Artık yeraltında değil güneş gören, daha çok metrekaresi olan yerdeler. Çünkü fitness onları ayrıştıran en önemli şey” diyor. Gerçekten de İstanbul’daki beş yıldızlı otellerin hemen hepsinde fitness salonu var artık. Yeni projelerde de en önemli özellik olarak öne çıkıyor. Ayrıca bazı oteller oda rezervasyonunuzu yaparken es zamanlı fitness ekipmanı talebiniz olursa istediğiniz ekipmanları size özel odanızda hazır ediyor. 

Bireysel ekipmanın payı artıyor


Bireysel spora ilginin artmasının en önemli nedeni de bilindiği gibi pandemi tabii. “Pandemi sırasında herkes evine ekipman alamadı. Belirsizlik de vardı tabii. Ama videoları seyredip kendilerine çeki düzen vermeye başladılar. Bu sektör en az yapay zeka kadar geleceğin sektörü olacak. Çünkü artık insanlar uzun yaşamı konuşmaya başladı. Bu da sektörü son 4 yılda yüzde 15 büyüttü” diye anlatıyor Zagaia.  

Geçen yıl bireysel ekipmanın sektördeki payı yüzde 20’den yüzde 35’e çıkmış. Bunda küçük alanlara sığan ürünlerin de rolü var tabii ki. Türkiye’nin yüzde 40’ı 35 yaş altı ama ekipman tarafında ekonomik gelir belirleyici faktör olmaya devam ediyor. “Farklı ürün çeşitleriyle her gelire hitap etsek de dünyada öncelikli pazar değiliz sektörde. Bu da ister istemez bireysel tarafta niş bir durum oluşturuyor” diyor Zagaia.  

Her ne kadar online sitelerden 6 bin TL'ye bile koşu bandı almak mümkün olsa da hem kaliteli ve güvenli hem de fonksiyonel bir ürün arıyorsanız bu fiyatı en az beşe hatta ona katlamanız lazım. Örneğin, Technogym’de en çok tercih edilen fitness aleti olan koşu bandının fiyatı 5 bin dolardan (yaklaşık 185 bin lira) başlıyor, 15 bin dolara (yaklaşık 555 bin TL) kadar çıkıyor. 40 yaş üstünde ise Unica ve Technogym bench çok popüler. Onların fiyatı da 2 bin dolardan (yaklaşık 74 bin lira) başlıyor. Ücretsiz olduğu için Technogym aplikasyonunu yükleyenler de çoğunlukta. Çünkü sayısız videolarla kendi kendine çalışmayı da mümkün kılıyor bu uygulama. 
 
Technogym, yapay zekayı bazı cihazlarında kullanmaya başladı bile. En güncel örneği yeni lanse ettiği “Connected Dumbeller” adlı dambıl. Ekipmanın QR kodunun okutularak Bluetooth teknolojisiyle akıllı cihaza bağlantı kurulduğunda, yapay zeka destekli programı sayesinde hareketlerin doğru tekrarını izlemekten, kişiye özel antrenman programları tasarlamaya kadar hem güvenli hem de etkili bir spor deneyimi sunuyor.  Bu çalışmalar, yalnızca markanın dijital dönüşümüne katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Apple ve Samsung gibi markalarla çözüm ortaklıkları geliştirilmesine de zemin hazırlıyor. Technogym’in 300’ün üzerinde de patent sahibi. 

2034 yılında global pazar 12,9 trilyon dolara çıkacak


Globalde wellness sektörünün yaklaşık büyüklüğü tüm bileşenleri ile birlikte 6,8 trilyon dolara ulaşmış durumda ve her yıl ortalama yüzde 5 büyüyerek 2034 yılında 12,9 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Fiziksel aktivite sektörünün büyüklüğü 1 trilyon dolarla ifade edilirken fitness ekipmanları sektörünün payı 12 milyar dolara ulaşıyor. Deloitte’un yayınladığı son rapora göre, 2023 yılında 67,6 milyon tüketiciye hizmet veren fitness sektörünün Avrupa’daki büyüklüğü yüzde 66 rekor büyümeyle 31,8 milyar dolara çıktı. 64 bin 970 spor salonunun hizmet verdiği sektörde 17.4 milyon kişi de 20 büyük kulübün üyesi.  

Hem spor yapıp hem de sosyalleşmenin yıllık bedeli 280 bin TL’den başlıyor


Sağlıklı yaşam tarzının büyüttüğü sektörlerden birisi de fitness salonları.Türkiye çapında 2 bini geçtiği tahmin edilen fitness salonlarının büyük çoğunluğu İstanbul ve Ankara’da bulunuyor. Sadece İstanbul'da, dörtte biri son 2 yıl içinde açılan 400 küçük ve orta ölçekli fitness salonu bulunuyor. Aylık veya yıllık üyelikler sunan bu kulüplerin büyük çoğunluğu son yıllarda saatlerce zaman geçirilebilen sosyal kulüplere dönüşmüş durumda. Bu kulüpler içinde en yaygını Türkiye çapındaki toplam 121 kulübü, yaklaşık 300 bin üyesi ve MAC+ uygulamasıyla 1,5 milyon kişiye her yerde spor yapma imkanı sunan MACFit. 2007 yılında kurulan, 2010 yılında Esas Holding ve Actera Group tarafından yatırım yapılan MACFit’in sahibi Mars Spor Kulübü ve Tesisleri İşletmeciliği A.Ş., Polonyalı Benefit Systems şirketine 420 milyon dolar karşılığında satılıyor. MACFit ve Mac/One olarak iki ayrı üyeliği bulunan MAC’in fiyatları yıllık pakette düşüyor. Örneğin, MACFit’te aylık abonelik 1,043, MAC/One’da ise 2,902 TL. MAC/One’da aylık klasik abonelikte yıllık fiyat 10,849 TL’ye gelirken yıllık abonelik yapıldığında aylık fiyat 6,029 TL’ye iniyor. Yani eğer yıllık abonelik yapılmaz ve her ay ödeme yapılırsa yıllık acret 130,188 TL’yi buluyor. Yıllık abonelikte ise fiyat 72,348 TL’ye düşüyor. Platinum yıllık aboneliği 74,388, diamond yıllık aboneliğe ise 95,988 TL’ye ulaşıyor. Club House ve SOHO gibi hem etkinliklerin düzenlendiği hem de tüm gün zaman geçirme olanağının bulunduğu sosyal kulüp niteliğindeki mekanlara üye olmanın bedeli ise en az 280 bin liradan başlıyor. Yani dört kişilik bir aile bu kulüplere üye olduğunda yıllık ücret 1 milyon liranın üzerine çıkıyor. Otellerin spor salonlarında ücretler nispeten daha düşük. Örneğin, iki kişilik aile paketinde yıllık ücret 70 bin lira civarında.


"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Elon Musk 10 milyar dolar daha zenginleşti

     Elon Musk 10 milyar dolar daha zenginleşti

  • ABD'nin en zengin 19 hanesinin serveti İsviçre ekonomisini geçti

    ABD'nin en zengin 19 hanesinin serveti İsviçre ekonomisini geçti

  • Küresel çelik üretimi artarken Türkiye kan kaybetti

    Küresel çelik üretimi artarken Türkiye kan kaybetti

  • Çin'in gümrük tarifeleri savaşında robotlardan oluşan bir ordusu var

    Çin'in gümrük tarifeleri savaşında robotlardan oluşan bir ordusu var

  • Hedef 1 milyar dolar: Türk gıdası Suudi pazarında büyüyor

    Hedef 1 milyar dolar: Türk gıdası Suudi pazarında büyüyor

  • Intel personelinin yüzde 20’ni işten çıkarmayı planlıyor

    Intel personelinin yüzde 20’ni işten çıkarmayı planlıyor

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)


  • forbes.com.tr

    En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • Türk Milyarderler