Arama

Ses Kamera Oyun

Yapımcılar bir zamanlar dizi satmak üzere kapılarını aşındırdıkları TV kanallarını şimdi global pazarlarda tatlı kazançlar için basamak yaptı. Artık maliyetler iç pazardan, kârlar ihracattan…

03 Ekim 2024, 05:40 ÖS GÜNCELLENDİ
Ses Kamera Oyun

 Türkiye, dizi ihracatında ilk üç sırayı ABD ve İngiltere ile paylaşırken adeta Hollywood’un altın çağını başlatan stüdyolara meydan okuyor. Türkler, global dizi endüstrisinin dekorunu yeniden inşa etti ve bu etkileyici başarının arkasında öncü projelere imza atan vizyoner yapımcıların hikayeleri var. Türkiye’nin dizi ihracatı serüveni, 1975 yapımı “Aşk-ı Memnu”nun 1981 yılında Fransa’ya satılmasıyla başlamıştı. O zamandan bugüne köprünün altından çok sular aktı. Türk dizi sektörü sinematografisi güçlü, ses getiren yapımlarla küresel sahnede artık. 2024 yılında televizyon dizisi ihracatının 1 milyar doları aşması beklenirken satış rakamının 600 bin dolara kadar çıktığı yapımlar var karşımızda. Ancak global pazarda rakipler çok güçlü. Yalnızca Friends dizisinin uluslararası yayın haklarının, HBO Max’e 425 milyon dolara satıldığını düşünürsek öngörülen beklentinin üzerinde hedefler gündeme gelmeli.

Bugüne kadar 150’ye yakın ülkeye satılan Türk dizilerinin yükselişinde kilit rol, doğu ve batı kültürlerinin kodlarını ustaca sentezleme başarısında. Yüksek kaliteli prodüksiyonları ve karakter derinliği taşıyan evrensel temalarıyla bu yapımlar, farklı coğrafyalardaki izleyiciler için cezbedici. Ancak küresel pazarda daha güçlü bir ivme yakalamak, sektörün oyun kurucularının ve yapımcıların cesur adımlar atarak piyasa dinamiklerini iyi analiz eden stratejik kararlar almasını gerektiriyor.

Şirketin verdiği bilgiye göre, OGM imzalı Yalı Çapkını dizisi “Golden Boy” adıyla 130 ülkeye satılmış durumda

1 MİLYAR DOLARLIK EŞİK AŞILIYOR

 Televizyon kanallarının ve yapımcıların, yurt dışı satışlarla maliyetleri dengeleyip yüksek kâra geçtiği bu sistemde pek çok unsur şirketlerin inisiyatiflerine bağlı. 2018 yılında Türkiye’nin dizi ihracatından elde ettiği gelir 350 milyon doları bulurken Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, 2024’te bu rakamın 1 milyar doları geçeceğini öngörüyor. Ancak bu rakamın içinde Hercai, Muhteşem Yüzyıl, Kara Sevda, Binbir Gece ve İstanbullu Gelin gibi eski dizilerin satışları da hâlâ önemli paya sahip. Dizi ihracatının kesintisiz bir şekilde büyüyebilmesi ve sürdürülebilir olabilmesi için daha titiz ve farklı bir planlama gerekli.

UÇUŞAN RAKAMLAR

Türkiye televizyon endüstrisindeki yapımcıların ortak görüşü, reytinglere bağlı olarak elde edilen reklam gelirlerinde azalma olduğu yönünde. Bu durum reklam bütçelerinin farklı mecralara kaymasından ve televizyon izlenme oranlarındaki düşüşten kaynaklı. Ancak reyting puanı halen kritik öneme sahip. Zira 7 puanlık reyting, dizinin geleceğini belirleyen bir eşik. Reytingine bağlı olarak bir dizinin en az 26 bölüm sürüyor olması, o diziye uluslararası platformda satış fırsatının da kapısını açıyor. Bir dizi yurt dışına satıldıktan sonra Türkiye’deki reytingleri düşük kalsa da ihracat gelirinden pay alan TV kanalları o diziyi yayınlanmaya devam edebiliyor. Bölüm başına ise ortalama olarak 12 milyon TL’lik bir maliyet söz konusu. Alıcısı hazır dizi, iç piyasada maliyetine çekilse veya zarar etse de ihracat yoluyla kâra geçiyor.

Fatih Aksoy, MF imzalı Bahar dizisinin henüz 16'ncı bölümde olmasına rağmen şimdiden 50 ülkeye lisanslandığını söylüyor.

Yapımcılar için iç piyasadaki gelir modelini Faruk Turgut şöyle özetliyor: Genel olarak kabul gören 7 reyting puanından sonra gelen her puandan sonra anlaşmaya göre belirlenen fiyat artışı gerçekleşiyor. 10 reyting puanına kadar kademeli artan yapımcı geliri, 10 reytingten sonra sabitleniyor. Örneğin geçen sezonda Bahar dizisinin 14,79 reytinge ulaştığı bölümler oldu. Ancak 10 reytingi geçen çok az dizi var. Geçen sezonun en çok ses getiren dizilerinden Kızılcık Şerbeti’nin ve Kızıl Goncalar’ın yapımcısı Faruk Turgut’a göre, bu hesaplamaya rağmen iç pazardan alınan bütçeyle bir dizinin maliyetini dengelemek çok zor.

EN ÇOK DİZİ İHRAÇ EDEN İSİM: KEREM ÇATAY

Türkiye’de bir sezonda ortalama 60 dizi yayına girerken yapımların en fazla üçte biri gelecek sezonu görebiliyor. Bu dizilerin de ortalama olarak ancak üçte biri yurt dışına satılıyor. 2023 - 2024 sezonunda ekranlarda 57 dizi yayınlanırken yalnızca 18’i gelecek sezonda olacak. Ay Yapım ile Kerem Çatay, yılın ihracat şampiyonu. Yani Çatay, sezonun en fazla dizi üreten ve ihraç eden ismi idi. Piyasada imzası bulunan diziler hakkında konuşulan ihracat rakamlarına gelirsek… Bölüm başına en düşük rakama satılan Gaddar, en yüksek fiyata satılan ise Yargı dizisi oldu. Telaffuz edilen rakamlar ihraç edilen toplam ülke sayısı için 200 bin ila 600 bin dolar arasında değişiyor. Yeni sezonda da ekrana gelecek olan Kızılcık Şerbeti için bu rakam, bölüm başı 300 bin dolar ve şu ana kadar çekilmiş 66 bölümden elde edilen ihracat cirosu 19,8 milyon dolar. O3 Medya’nın sahibi Saner Ayar ise 2023 - 2024 sezonunda yayında olan Adım Farah ve Sandık Kokusu dizilerinden bölüm başı ortalama 250 bin dolar ihracat gelirine ulaştı. Adım Farah’ta 27 bölümden elde edilen ihracat geliri ise 6,7 milyon dolar. Bu gelirin paylaşımı ise şöyle; yüzde 15 dağıtım şirketinin payına, kalanın yarısı yayınlandığı kanala, yarısı ise (2,8 milyon dolar) Saner Ayar’a kaldı. Sandık Kokusu dizisinden 26 bölümden 6,5 milyon dolar ihracat geliri elde edilirken 2,7 milyon dolar ise Ayar’a kalan rakam. İki dizi için Ayar’ın gelecek yıl ciro hedefleri sırasıyla 400 ve 500 bin dolar. Mehmet Bozdağ’ın sahibi olduğu Bozdağ Film imzalı Kuruluş Osman ise -piyasada rekor bir fiyat olarak görülen- bölüm başı 600 bin dolardan 34 bölümde toplam 20,4 milyon dolar ihracat geliri elde etti.

Saner Ayar’ın sahibi olduğu O3 Medya imzalı İstanbullu Gelin dizisi Arap oyuncularla “Beyrutlu Gelin” olarak çekildi.

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ FİYATI BELİRLİYOR

Dizilerin yurt dışı satış süreci şöyle işliyor: Reytinglerde üst sıralarda yer alan diziler için dağıtım şirketleri harekete geçiyor ve portföylerindeki dizileri yurt dışına pazarlıyorlar. Dağıtım öncesi diziler montajlanarak ortalama 40 dakikaya kısaltılıp dış pazara uygun hale getiriliyor. Ardından dublaj ve alt yazı eklenip fuarlar için tanıtım afişleri basılıyor. Diziler ülkeye ve projeye göre bölüm başı 3 bin ila 30 bin dolar arasında satılıyor. Satın alan ülkenin ekonomisi ve reklam pastasının büyüklüğü, nüfus yoğunluğu, talep miktarı gibi etkenler bölüm başı satış fiyatını belirliyor. Örneğin, 3,5 milyon nüfuslu Kuzey Makedonya’da satış bedelleri bölüm başı 500 ile bin 500 euro aralığında iken 110 milyon nüfuslu Meksika’da bu rakam, 9 bin ila 17 bin 500 dolar, ABD’de ise 17 bin ila 30 bin dolar arasında değişiyor.

Bahsedilen verilerde önemli nokta; bir dizinin hangi ülkeye, ne kadara, kaç bölüm ve kaç kanala satıldığının tam belli olmaması. Bu durumun nedenlerinden biri, Türkiye’deki dağıtım şirketlerinin dizileri bölgesel olarak başka bir dağıtım şirketine satılması. Bu nedenle bir dizi için öne sürülen “150 ülkeye satıldı” iddiası, 150 ülkenin tamamında o dizinin yayınlanması anlamına gelmiyor. Dağıtım firması Inter Medya’nın sahibi Can Okan, bu konuyu şöyle özetliyor: “Bazen bir diziyi, komple Afrika kıtasına dağıtım yapan bir şirkete veriyorsunuz. O bölgede 55 ülke için satmış olmanıza karşın yalnızca beş ülkede yayına çıkıyor.”

İSTANBULLU GELİN “BEYRUTLU GELİN” OLDU

Diziler yalnızca dublaj ve altyazı eklenerek yurt dışında satılmıyor, çeşitli uyarlamalar da işin içinde. Misal 2016 yılında Suudi Arabistan hükümetinin Türk dolarlık bir ciro elde ettiklerini belirtiyor. Durum elbette Arap izleyicilerle sınırlı değil. Yunanistan’da ise Yargı ve Bir Zamanlar Çukurova, Meksika’da ise Kara Para Aşk yayın haklarıyla satılmış durumda. Türk dizilerinin uluslararası başarısı sadece orijinal içeriklerle de sınırlı değil. İngiliz yapımı “Doctor Foster”dan uyarlanan ve Kanal D’de yayınlanarak ABC’de 13 reyting puanını bulan Sadakatsiz dizisi orijinal versiyonunu geride bırakmakla kalmadı dünya genelinde birçok ülkede de yayınlandı.

Yapımcılar ve dağıtım şirketleri, hedef pazarlara özel Türkçe içerikler de hazırlıyor. Örneğin, Latin Amerika için hazırlanan Maviye Sürgün ve Hicran dizileri, doğrudan yabancı kanallar için üretilmişti. Bu dizilerin Türkiye’de yayıncıları yok. Ancak bu yapımlar sonradan Türk kanalları tarafından talep görebiliyor; örneğin geçtiğimiz dönemlerde Hicran dizisi Kanal D’de, Maviye Sürgün ise Show TV’de yayınlandı. Peki bu işte dağıtım şirketlerinin kârı ne?

Dağıtım şirketleri ortalama yüzde 15 oranında komisyon ücreti alıyor. Bu komisyon ücretini ödemek istemeyen yapımcılar ve kanallar da son yıllarda ortak dağıtım şirketleri kurmaya başladı. Medyapım ve Ay Yapım ortaklığında kurulan ve başında Ateş İnce’nin olduğu Madd Entertainment bu alanda en iddialılar içinde. Inter Medya, Global Agency ise portföyü güçlü olan dağıtım şirketlerinden. İç yapımlarda ise ATV Distribution ihracat pazarında lider pozisyonda. ATV Satış Müdürü Müge Akar, satıştan kastedilenin aslında lisanslama olduğunu söylüyor. Bu da bir dizinin aynı ülkelere, aynı kanallara birkaç yıl sonra yeniden satılabilmesi anlamına geliyor. Kanalların dağıtımı kendi şirketleri üzerinden yapmasının avantajlarını ise şöyle açıklıyor Akar: “Satış yaptığımız kurumlar da bizim gibi televizyon kanalları; yayın akışları, hukuki ve teknik süreçler gibi konularda ortak anlayışa sahibiz. Bu durum daha iyi bir iş birliği sağlıyor.”

Türk dizilerinin yeni pazarlarda yer alması da ihracat rakamını artıran en önemli etkenlerden. Bu sayede eski sezon dizileri de yeni pazarlara yüksek fiyatla giriş yapabiliyor. Örneğin Hercai dizisi daha önce satıldığı Romanya’ya yeniden satıldığında daha düşük bir fiyata veriliyor. Ancak yeni bir pazar olan İtalya’ya ilk kez satıldığında yeni çekilmiş bir dizinin satış rakamını yakalayabiliyor.

ETKİLİ BİR MARKA TANITIM ARACI 

Türkiye’nin dizi ihracatı macerasında dönüm noktası yapımcı Osman Sınav’ın 1998’de çektiği Deli Yürek’in bölüm başı 30 dolara Kazakistan’a satılması olmuştu. Orta Doğu pazarına ise 2008’de Gümüş dizisiyle adım atıldı. TMC’nin sahibi yapımcı Erol Avcı’nın 2013’te 400 dolara sattığı Binbir Gece ise Latin Amerika pazarının kapısını açan yapım oldu. Binbir Gece zaman içinde 100 ülkeye satılarak Türk dizilerinin küresel atağının öncüsü durumuna geldi. Ardından Timur Savcı ve Burak Sağyaşar’ın TIMS&B’sinin Muhteşem Yüzyıl’ı ise 100’ü aşkın ülkede yayınlanarak 500 milyondan fazla kişiye ulaştı.

 

 

Türk dizileri, Avrupa’nın genel fenotipindeki oyuncuları, muhafazakar sahneleri, duygu yoğunluğu yüksek enstantaneleri, güçlü kadın karakterleri vurgulayan hikayeleriyle tanındı. Dizilerin Türkiye’nin uluslararası tanıtımına, Türkçe’nin yayılmasına ve turizm gelirlerine önemli katkıları var. Bu süreç iyi değerlendirilirse Hollywood yapımlarındaki marka tanıtım etkisini dünya genelinde Türk markaları da elde edebilir. Demirören Medya Grubu Başkanı Murat Yancı, dizilerin büyük bir tanıtım ve PR gücü sağladığını belirtirken bu başarının sürdürülebilir olması için tüm paydaşların ortak bir sorumlulukla elini taşın altına koyması gerektiğini vurguluyarak “Hepimiz aynı gemideyiz” diyor.

ŞİLİ’DEKİ ELİF VE FATMAGÜLLER

Yıl 2013… O güne kadar Türk dizileri yalnızca Orta Asya ve Orta Doğu pazarlarında kendilerine yer buluyordu. Fransa’nın Cannes kentinde sektörün prestijli televizyon içerik fuarı MIPCOM’da, Şili’nin önde gelen televizyon kanallarından Mega TV’nin içerik sorumlusu Juan Ignacio Vicente kanalın düşük olan reytinglerini artıracak bir proje arayışıyla stantları geziyordu. Küçük bir masada TMC imzalı Binbir Gece’nin broşürleri dikkatini çekti. Dizinin konusunu öğrendiğinde ilgisi arttı. Diziyi izlemek için bir kopyasını aldı ve Şili’ye döndü. Çeviri olmadan, diyalogları anlamadan dizinin çekim kalitesi ve konusunun farklılığı Vicente için yeterli oldu. Yapımcı şirketle iletişime geçerek hızla çeviri ve dublaj işlemlerini yaptırdı. Dizi yayına girdiğinde Mega TV’nin reytingleri tek hanelerden iki haneli rakamlara yükseldi ve kanal ülkesinde birinci sıraya yerleşti. Vicente, hemen ardından Fatmagül’ün Suçu Ne? dizisini satın aldı. Dikkatli bir televizyon yayıncısının girişimiyle başlayan Latin Amerika macerası bugün, Şili’de doğan bazı kız çocuklarına “Elif” ve “Fatmagül” isimlerinin verilmesi, Grammy ödüllü ABD’li şarkıcı Cardi B’nin Muhteşem Yüzyıl hakkında tweetler atması ve dizi setleri için turistik turlar düzenlemesine kadar vardı.  

 

SEZONUN KAZANANLARI

1-KEREM ÇATAY

AY YAPIM

TOPLAM İHRACAT: 45,2 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 19,2 MİLYON DOLAR

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 7

2023 - 2024 sezonunda Kerem Çatay’ın sahibi olduğu Ay Yapım imzalı yedi dizi (Yargı, Ya Çok Seversen, Şahane Hayatım, Gaddar, Aile, Ne Gemiler Yaktım, Bir Derdim Var) ekranlara geldi. En çok kazandıran yapım Yargı olurken dizi 3’üncü sezonda 96’ncı bölümde fnal yaparak ekranlara veda eti. 2023 - 2024 sezonunda yayınlanan bölüm sayısı baz alındığında Yargı, 32 bölümden ortalama 19,2 milyon dolar ihracat geliri elde etmiş durumda. Dağıtım şirketlerinin ortalama yüzde 15’lik payı, diziyi yayınlayan televizyon kanalının ortalama yüzde 50’lik payı çıkarıldığında Çatay’ın kazancı 8,1 milyon dolar oldu. Aynı şekilde benzer hesaplamayla diğer altı dizisiyle de toplamda Ay Yapım ortalama 45,2 milyon dolar ihracat geliri elde ederken Çatay 19,2 milyon dolar kazandı

2-ONUR GÜVENATAM

OGM PICTURES

TOPLAM İHRACAT: 34,1 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 14,4 MİLYON DOLAR

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 4

OGM imzalı dört dizi (Sakla Beni, Ömer, Yalı Çapkını, Çöp Adam) arasında ihracata en çok kazandıran Yalı Çapkını oldu. Forbes’un tahminine göre dizi, 37 bölümden ortalama 22,2 milyon dolar gelir elde eti.

PSİKOLOJİK DRAMIN PRENSİ

Onur Güvenatam sektöründe en hızlı büyüyenlerden biri olmakla kalmayıp OGM Pictures ile psikolojik dram türünü endüstriye getiren isim.

Y alı Çapkını dizisi geçen sezon itibarıyla 100’ü aşkın ülkeye satıldı. İmzasını taşıyan diğer dizileri olan Masumlar Apartmanı 16,42, Kırmızı Oda 11,43 ve Yalı Çapkını 13,64 puanla ABC reytinglerde rekorlar kırdı. Kemikleşmiş dizi endüstrisine yenilikçi dizilerle hızlı giriş yapan 38 yaşındaki Onur Güvenatam, yapımlarıyla Türk televizyonlarında psikolojik dram furyasını başlatarak birkaç yıl içinde sektörün önemli isimlerinden biri haline geldi.

Ancak geçmiş dönem başarılarıyla kıyaslarsak 2023 - 2024 sezonunda “durgun” bir görünüm hakim. Bu durumu kendisi “Sezon çok beklediğimiz gibi geçmedi. Çünkü bizim başarı çıtamız yüksek” diye açıklıyor. OGM yeni sezonda dört iddialı yapımı ile sektörde yeniden oyun kurmayı ve 2024’te ihracat hacmini en az iki katına çıkarmayı hedefiyor.

KARİYERİNDEKİ EN ÖZEL PROJE

Türk dizilerinin duygu yoğunluğu yüksek yapımlar olduğu aşikar; OGM’nin dizileri de izleyicilerde derin izler bırakmayı ve toplumsal farkındalık yaratmayı öncelikli hedef olarak görüyor. Güvenatam, “Doğduğun Ev Kaderindir,” “Masumlar Apartmanı”, “Kırmızı Oda” ve “Camdaki Kız” gibi yapımlarla psikolojik dram türünde adeta bir devrim yarattı. Özellikle “Kırmızı Oda” gerçek hayattan alınan hikayeleriyle toplumsal sorunlara dikkat çekmeyi ve izleyicilere şifa olmayı amaçlayan özel bir proje. Öyle ki dizinin yayınlanmaya başlamasından sonra psikologlardan daha fazla randevu alındağına dair haberler bile yapıldı. Bu proje, Güvenatam için de özel: “Daha önce denenmemiş bir formatta, cesur bir girişimdi. Bir haber programında, Aslıhan Gürbüz’ün canlandırdığı karakterin hikayesini izleyen bir genç kızın yaşadığı cinsel tacizi anlatma cesaretini bulması beni derinden etkiledi. ‘Kırmızı Oda’ travmaları olan insanların yalnız olmadıklarını ve yardım alabileceklerini gösterdi. Bu proje toplumsal sorunlara dikkat çeken işler yapma kararlılığımı pekiştirdi. Sadece bir dizi değil, aynı zamanda insanlara umut veren ve iyileşme sürecine katkıda bulunan bir proje oldu. Bu yüzden hayatımda ve kariyerimde özel bir yere sahip.”

“ZATEN KÂRDAYIM ÖNCELİĞİM PARA DEĞİL”

Güvenatam, dijital platformlar ile geleneksel medya arasında bir denge yakalayarak Türk dizilerinin uluslararası arenada etkisini artırmayı başarmış bir isim. Dijital platformlar sayesinde Türk dizilerinin 190’dan fazla ülkede izleyiciyle buluşabildiğini ve dizilerin sadece Avrupa’da değil, diğer bölgelerdeki popülerliğini de artırdığını belirtiyor. “Büyük yapımcıların dijitale iş yapması hamallık” diyen Fatih Aksoy’un aksine Güvenatam’a göre dijital platformlarda içerik üretmek pazarlama stratejisi açısından önemli: “2018’den beri dijital platformlarla çalışıyoruz. En fazla yapıma imza atmış şirketiz. Benim önceliğim para değil, zaten kârdayım. Başarı her şekilde parayı getirir gibi bir inancım var. Dijital platformların ulaştığı kitle televizyon izleyicisinden farklı. Bir Türk dizisini dijital platforma koyduğunda İngiltere, ABD, Kanada’da daha önce hiç erişemediğin bir kitleye izletme şansın olabiliyor.”

 

3- MEHMET BOZDAĞ

BOZDAĞ FİLM

TOPLAM İHRACAT: 30,3 milyon dolar

YAPIMCININ KAZANCI: 12,8 milyon dolar

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 3

Bozdağ Film imzalı üç dizi (Kuruluş Osman, Ateş Kuşları, Bir Sevdadır) içinde en çok kazandıran yapım 110 ülkeye satılan Kuruluş Osman oldu. Mehmet Bozdağ dizinin çekildiği platonun yatırım maliyetinin 120 milyon doları bulduğunu söylüyor. Sadece sezondaki 34 bölümün toplam ihracatı ise 20,4 milyon dolar. Mehmet Bozdağ kanal ve dağıtım payları çıkarıldığın üç dizisiyle sezondan 12,8 milyon dolar kazanmış.

 

4- MEHMET YİĞİT ALP

NTC MEDYA

TOPLAM İHRACAT: 20,6 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 8,7 MİLYON DOLAR

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 2

Fatih Aksoy’un da ortaklığı bulunan NTC Medya’nın iki dizisi Safr ve Yabani idi. İhracata en çok kazandıran yapımı ise 18 milyon dolarla Yabani oldu.

5- FATİH AKSOY

MEDYAPIM

TOPLAM İHRACAT: 19, 6 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 8,3 MİLYON DOLAR

 YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 2

Fatih Aksoy, Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme okurken sinema kulüpleriyle tanışmış. Beyaz perdenin büyüsüne kapılmasından yıllar sonra da beyaz camda krallığını ilan etmiş. Aksoy, sahibi olduğu Medyapım ile bu sezon dört diziye imza atı. Hudutsuz Sevda, Kirli Sepeti, Korkma Ben Yanındayım, Kopuk… Bu dört dizi ile ihracatı 8,3 milyon dolar. Ancak listede 4’üncü sırada yer alan NTC Medya’nın ve 8’inci sırada yer alan MF Yapım’ın da ortağı. Türk dizilerinin Orta Doğu ülkelerinde başlayan başarılı yükselişi Latin Amerika’ya kadar uzanırken Aksoy’un bugünlerdeki planı ise Afrika’yı fethetmek.

 

DİZİ FABRİKASI

Fatih Aksoy’un, sektöre getirdiği yeniliklerle adım adım büyüttüğü Medyapım, dizi fabrikası gibi çalışıyor ve geçen sezonun fenomen dizisi “Bahar” ile rekor kırmaya hazırlanıyor.

Fatih Aksoy, Medyapım’la beşinci sırada gözükse de MF ve NTC adlı şirketleriyle yapımcılık dünyasında kendi ekosistemini yarattı. Geçen sezon, televizyon ekranlarında Medyapım önemli bir paya sahipti, yayınlanan 55 dizinin 8’i de Medyapım bünyesine aitti. “Geçen sezon televizyon dizilerinin yüzde 15’ini biz çektik. 2023 – 2024 sezonunda yayınlanan 55 diziden 18’i yeni sezonda da olacak, bunların 5’i bizim yapımlarımız. Devam eden dizilerin yüzde 30’u ise Medyapım grubuna ait” derken bu başarısının altını çiziyor. Güney Kore yapımı “Doctor Cha” dizisinden uyarlanan MF imzalı Bahar, 16 bölümün 13’ünde 10 puan reyting bandını aştı. Dizi, ikinci bölümünde 4,60 puan artışla son üç sezonun en yüksek sıçrayışını yaptı. 11’inci bölümünde aldığı 14,96 reytingle sezonun rekorunu kırarak ABC1’de 12,37 reyting ortalaması ile 2023 - 2024 sezonunun en çok izlenen dizisi oldu.

 

BAHAR HAVASI

Bahar’ın yurt dışı satışları da rekora doğru gidiyor. Dizinin şimdiden 50 ülkeye satıldığını söyleyen Aksoy, toplamda 100’ü aşkın ülkeye ihraç edilerek rekor kırmasını bekliyor. Dizinin bir bölümünün toplam satışının 600 bin doların üzerine çıkması mümkün. Yapım, Rusya’nın birinci kanalına satılan ilk Türk dizisi olmak üzere.

Medyapım bünyesinde yer alan ve beşinci bölümde final yapan Kopuk, yedinci bölümde yayından kalkan Korkma Ben Yanındayım ve 26’ncı bölümde son bulan Safir dışındaki diğer yapımlar yeni sezona devam edecek. Bahar dışında yurt dışı satışlarında Kirli Sepeti ve Taş, Kağıt, Makas da bu sezon Aksoy için yüzleri güldüren işler arasında. Hudutsuz Sevda ise yurt dışı satışında iyi gitmese de reytinglerde varlığını sürdürüyor.

 

SITCOM VE YARIŞMALARIN ÖNCÜSÜ

Öğrencilik yıllarında işportacılık, mezun olduktan sonra ise bir ‘Boğaziçili’ olarak çeşitli firmalarda yöneticilik yapan Aksoy’un ilk yapımcılık deneyimi TRT’ye çektiği Lüküs Hayat ile başlıyor. 1993’te Medyapım’ı kurarak sektörde birçok ilke imza atıyor. Türkiye’de çekilen ilk uyarlama sitcom olan Dadı’nın yanı sıra Kim 500 Milyar İster ve Popstar gibi yarışmaların formatlarını başarıyla uygulayarak Türk televizyonlarında yeni bir çığır açan isim Aksoy.

12 yıl önce “Sektördeki hocam” dediği Faruk Bayhan’ı da ikna ederek MF’yi kuran Aksoy, bu yatırım sonrası Medyapım’ın daha büyük bir şirket haline geldiğini söylüyor. Sonrasında Mednova’yı ve Yağmur Ünal ile No9 şirketlerini de kuran Aksoy, Ay Yapım ile Madd Entertainment’ı kuruyor. 2022’de ise NTC’yi de Medyapım bünyesine katarak sektördeki etki alanını genişletiyor.

 

500 BİN DOLAR İÇİN DEĞER Mİ?

Aksoy, televizyondaki başarısını dijital platforma taşımayı düşünmüyor. Çünkü bu işi hamallık olarak nitelendiriyor. Büyük yapımcıların dijitale iş yapmasını da zaman kaybı olarak değerlendiriyor. “Sekiz bölümlük bir diziyi bir senede üretiyorsunuz. Milyon tane telefon görüşmesi, toplantı, vs.. Sonrasında ise ürettiğiniz şeyin sadece yüzde 10’ununu, maksimum yüzde 15’ini kazanıyorsunuz. Sekiz bölümden, 600 bin dolara üretseniz 5 milyon dolar. Yüzde 10 verseler 500 bin dolar. Bir senelik uğraşa 500 bin dolar geliriniz olsun. Bu nedenle dijital platformlar daha küçük yapımcıların yöneldiği bir alan artık” diyor.

Aksoy’a göre televizyon için tehlike Netfix, Prime gibi çevrimiçi yayın platformları değil, YouTube, Instagram, Facebook gibi mecralar: “Televizyon izlerken herkes elindeki telefonla bir yandan Instagram’a bakıyor. YouTube ise tüm dünyanın ortak televizyonu konumunda. Haliyle bu kanalların reklam pastasının geniş olması şaşılacak bir durum değil. Dizilere reklam verenler artık YouTube kanalına televizyondan daha fazla reklam harcaması yapıyor.”

 

6 - TİMUR SAVCI / BURAK SAĞYAŞAR

TIMS&B PRODUCTIONS

TOPLAM İHRACAT: 19,2 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 8,1 MİLYON DOLAR

 YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 3

Bu yıl ekranlarda Timur Savcı ve Burak Sağyaşar’ın sahibi olduğu TIMS&B imzalı 3 dizi (Teşkilat, Aldatmak, Bambaşka Biri) vardı. Aldatmak dizisi TIMS&B’nin sezonda en çok ihracat geliri elde eden dizisi oldu. 71’nci bölümde fnal yapan dizi, 2023 - 2024 sezonunda yayınlanan 36 bölüm ile 14,4 milyon dolar kazandı.

 

İKONİK DİZİLERİN YAPIMCISI

İKİNCİ BAHAR, KAVAK YELLERİ VE MUHTEŞEM YÜZYIL GİBİ YAPIMLARLA TÜRK DİZİ SEKTÖRÜNÜN EN ÖNEMLİ YAPIMCILARINDAN TİMUR SAVCI, YENİ SEZONA DÖRT YENİ YAPIMLA BAŞLAMAYA HAZIRLANIYOR.

B ir Türk dizisinin Fransa’nın Cannes kentindeki 2011 prömiyeri, sektörün sınırlarını Orta Doğu’nun ötesine yani global ölçeğe taşıdı. Bu dizi Muhteşem Yüzyıl’dı. O tarihten sonra Türk dizi yapımcıları dünya sahnesinde güçlü oyuncular olarak görülür oldu. Bu başarıyı hayata geçiren isim ise Türkiye dizi sektörünün en önemli yapımcılarından Timur Savcı idi. Savcı, “Dünyaya hitap eden bir proje yaratmayı hayal ettim ve bunu başardık” diyor. Savcı, “Biz zarar etmeyi sevmeyiz” sözleriyle bu sezonu başarılı geçirdiklerini belirtiyor. TIMS&B’nin 2023 - 2024 sezonunda üç dizisi yayınlandı. ATV’de iki sezon boyunca ekranlara gelen Aldatmak dizisi, 71’inci bölümünde final yapmasına karşın dizinin başarısı yurt dışına yayılarak şimdiden bölüm başı 400 bin doları bulan ihracat rakamına ulaştı. Now’da yayınlanan Bambaşka Biri ise 16 bölümü tamamlarken, TRT’de dört sezondur yayınlanan Teşkilat da yeni sezonda ekranlarda olacak.

 Şirket ‘agresif oynamadan’ başarısını sürdürüyor. Ancak Savcı, televizyon kanallarının iş yapma biçimlerinin sorunlu olduğunu da es geçmiyor. Dizilerin maliyetlerinin karşılanmadığını ve ulusal kanalların desteklenmesi gerektiğini söyleyen Savcı, dünyada rekabetin çok ciddi bir noktaya gittiğine dikkat çekiyor: “Bazı ülkeler, bizim dizileri almak yerine onları taklit ederek kendi içeriklerini yapıyor. Ülkemize global dijital networkler de geldi ve onlar da televizyon seyircisinin başka alışkanlıkları üzerine oynayıp rekabete katıldılar.

 

GENİŞ AÇILI BİR VİZYON

İstanbul'da hukuk okurken şans eseri bir reklam filminin setine misafir olan Savcı, sektöre yarı zamanlı prodüksiyon asistanı olarak adım atmış. İşin mutfağından gelerek zamanla sektördeki her aşamaya hâkim olmuş. 2006’da da TIMS Prodüksiyon’u kurarak kendi markasını yaratmış. Şirket kısa sürede Türkiye’nin en önemli yapım şirketlerinden biri haline geldi. 2011’de imza attığı Muhteşem Yüzyıl dijital platformlarla beraber 140 ülkede yayına girdi, 500 milyondan fazla kişiye ulaştı. Bu sıra dışı bir başarıydı. Zira yurt dışında yayına girdiği ülkelerde kanalların izlenme oranlarını yüzde 350 artırdı.

2013’te ise Cemal Okan ile TAFF Pictures’ı kurarak sinema filmi yapmaya başladı ve Çakallarla Dans, Ölümlü Dünya gibi altısı dijital platformda toplam 46 filme imza attı. 2017’de ise Savcı, Burak Sağyaşar ile ortak olarak TIMS&B’yi kurdu. Bugün, Tims Group, TIMS&B ve TAFF Pictures, Savcı’nın liderliğinde televizyon ve sinema dünyasının yanı sıra uluslararası arenada da önemli bir güç olarak kabul görüyor.

Timur Savcı’nın kariyerinde dönüm noktası olarak kabul ettiği projeler, sektördeki etkisini de gözler önüne seriyor. 1998 - 2001 yılları arasında prodüksiyon amiri olarak yer aldığı İkinci Bahar dizisi, onun için özel bir yere sahip. Bu kült proje Savcı için televizyon dünyasında sağlam bir temel ve büyük bir deneyimdi. Gençlik dizileri arasında reyting başarısıyla hatırlanan Kavak Yelleri ise 2007 - 2011 arasında beş yıl boyunca ekranlardaydı.

 

 

7- NAZLI HEPTÜRK

NGM YAPIM

 TOPLAM İHRACAT: 17,5 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 7,4 MİLYON DOLAR

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 2

NGM’nin en çok kazandıran yapımı 14 milyon dolar ile Kardeşlerim dizisi oldu. Kendi Düşen Ağlamaz ile birlikte sezondan iki dizisiyle Nazlı Heptürk 7,4 milyon dolar ihracat geliri elde eti.

 

8-ASENA BÜLBÜLOĞLU

MF YAPIM

TOPLAM İHRACAT: 14,8 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 6,2 MİLYON DOLAR

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 2

 

Faruk Bayhan’ın kızı Asena Bülbüloğlu’nun yönetiği MF Yapım takdimi Bahar dizisi henüz 16 bölüm yayınlanmışken 50 ülkeye satıldı. Medyapım bünyesinde yer alan MF’nin Taş, Kağıt, Makas dizisiyle birlikte toplam kazancı 10,8 milyon doları buldu. Asena Bülbüloğlu ise 6,2 milyon dolar kazandı.

 

9-SANER AYAR

O3 MEDYA

TOPLAM İHRACAT: 13,2 MİLYON DOLAR

YAPIMCININ KAZANCI: 5,6 MİLYON DOLAR

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 4

 

Saner Ayar’ın sahibi olduğu O3 Medya imzası taşıyan dört dizi (Adım Farah, Ruhun Duymaz, Sandık Kokusu, Maviye Sürgün) ekranlara geldi. Saner Ayar, yayınlanan dört dizisiyle kanal payı ve dağıtım komisyonu çıkarıldığında 5,6 milyon dolar kazandı.

 

10- FARUK TURGUT

GOLD FİLM

TOPLAM İHRACAT: 13 MİLYON DOLAR 

YAPIMCININ KAZANCI: 5,5 MİLYON DOLAR

YAYINLANAN DİZİ SAYISI: 2

 

Gold Film geçen sezon sadece iki dizi yaptı: Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar. İkisi de reyting sıralamasında ilk sıralarda yer aldı. Şirket, Kızıl Goncalar nedeniyle ödediği cezaları Kızılcık Şerbeti›nin yurt dışı başarısıyla dengeledi.

 

HEDEFİ HEP 12’DEN VURDU

Faruk Turgut, toplumsal dinamikleri iyi yansıtan iki çarpıcı diziyle başarıyı yakaladı.

Kızıl Goncalar geçen sezonun en sansasyonel dizisi oldu. Daha ikinci bölümünde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından 9,5 milyon TL para cezası, iki kez de yayın durdurma cezası aldı. Ancak ceza sonrası ekrana döndüğü üçüncü bölümde tüm kategorilerde zirveye oturdu. Yapım, televizyonlarda uzun zamandır görülmeyen 10 reyting puanını beş kez yakalamayı başardı.

MARİFETİ TOPLUMSAL YAPIYI İYİ OKUMASI

Turgut, ilk sinema filmi “Sis”e 1987’de yönetmen olarak imza attığında 27 yaşındaydı. Film büyük ses getirmiş ve Ankara Film Festivali’nde ödül kazanmıştı. 1993’te aile şirketinden ayrılarak kendi yapım şirketi Gold Film’i kurdu. Daha sonra da tamamen yapımcılığa yöneldi. Turgut, Türk televizyon kanalları için tam 76 dizi ve 2 bin 400 bölüm üretti.

Rakiplerinin aksine her sezon az sayıda dizi çekmesine karşın hedefi 12’den vurmayı da başarıyor. 2023 - 2024 sezonunda da böyle oldu. Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar’ın başarısını Türkiye’nin sosyolojik yapısını iyi okumasına bağlıyor. Biri seküler diğeri muhafazakar iki aileyi konu alan Kızılcık Şerbeti daha tanıtım fragmanı ile büyük yankı uyandırmıştı. Bir sezon sonra çekilen ve odağında dini bir cemaat olan Kızıl Goncalar ise ana haber bültenlerine çıkacak kadar adından söz ettirdi.

BEDEL ÖDEDİ, VAZGEÇMEDİ

Ancak işler göründüğü kadar kolay gitmedi. Muhafazakar kesimin tepkisiyle karşılaşınca Gold Yapım çekimlerin yapıldığı mekanlardan çıkmak ve yeni yerler bulmak zorunda bırakıldı. Bu, platoların yeni baştan kurulması anlamına geliyordu. Tüm bunların sonucunda 40 milyon TL’ye yakın zarara uğrasa da Turgut, “Kızıl Goncalar benim için bir prestij işi. Benim kariyerim ve geleceğim açısından çok önemli. Çünkü ben Türkiye’deki mevcut dizi mantığını değiştiren bir yapımcıyım” diyor.

Gold Film, zararını Kızılcık Şerbeti’nin başarısı ile dengeledi. RTÜK’ten 6,5 milyon TL para cezasına çarptırılsa da Turgut’un Forbes’a yaptığı açıklamaya göre Kızılcık Şerbeti şimdiden 63 ülkeye satılmış durumda. Yurt dışına bölüm başı ortalama 300 bin dolara satılan dizi 66’ncı bölümüyle sezon finaline girdi. Dizinin 43’üncü bölümü AB grubunda elde ettiği 13,53 izlenme oranı ve 34,77 izlenme payı ile yılın en çok izlenen yapımı ünvanını aldı.

 

KÜRESEL DAĞITIMCI

İşe Amerikan ve Avrupa dizilerini ithal ederek başladı. Daha sonra fırsatı yerli dizi ihracatında gördü. Bugün dünyanın dört bir yanındaki 100’ü aşkın ülkeye Türk dizilerini satıyor.

Kurucu CEO Can Okan’ın Inter Medya’sı, 2009’dan bu yana Türk dizilerini dünyanın dört bir yanına ihraç eden bir medya devi. Şirket, 140’tan fazla ülkeye içerik satıyor. Şirketin kataloğunda 15 bin saate yakın içerik var. Bu devasa arşiv sürekli genişlerken içerik çeşitliliği ve pazar genişliği açısından şirketin büyüklüğünü de gözler önüne seriyor.

Geçtiğimiz yıllarda İhracatçılar Meclisi’nin verdiği dizi ihracat ödüllerinde de ilk sıralarda yer aldı. Kara Sevda, Kara Para Aşk ve Karagül, birkaç yıl üst üste bu ödülleri kazandılar ve bölüm başına 700 bin dolar bandını aşan satış rakamlarına ulaştılar. Dizi bugüne kadar 80 milyon dolar kazandırmış ve bu rakam artmaya devam ediyor. Inter Medya’nın cirosu her yıl dolar bazında yüzde 10 - 20 arasında büyüyor.

Okan 1992’de Intermedya’yı kurduğunda Türkiye’de yeni yeni filizlenen televizyon kanallarına ABD’den ve Avrupa’dan içerik ithal ediyordu. 2009’larda Türk dizilerinin Balkanlar ve Orta Doğu’da artan popülaritesi, firmanın iş modelini değiştirdi ve yerel içeriklerinin ihracatı ana odağı oldu.

RUSLARIN “KARA SEVDA”SI

Inter Medya’nın Türk içerikleriyle uluslararası pazarlara girişi, Binbir Gece dizisiyle başladı. Sadece firmanın değil Türkiye dizi endüstrisinin de Latin Amerika pazarına çıkış adımı oldu. Okan, 2010’da Estonya’ya, Binbir Gece dizisini sattıktan altı ay sonra Estonya’daki Türk Büyükelçimizden bir mektup aldığını söylüyor: “Ülkemize vermekte olduğunuz hizmetlerden dolayı teşekkür ederiz”diye başlayan bir mektup. Şaşırdım. Bir yıl içinde Konsolosluğumuza vize müracaatında bulunan Eston sayısının 30 bin’den 70 bine yükseldiğini söylüyordu.” Binbir Gece’den sonra sektör, Orta Doğu sınırlarını aşarak Latin Amerika’ya açıldı. Ardından “Kara Para Aşk” ve “Kara Sevda” dizileri şirketin dünya çapında daha fazla tanınmasını sağladı. Okan Rusya’da Kara Sevda’nın şu ana kadar ana akım kanallar ve dijital platformlara 17 kez lisanslandığını anlatıyor. Kanallar ve platformlar, lisans süreleri dolduğunda diziyi tekrar satın almışlar ve bu döngü hala devam ediyor.

TÜRKİYE LİDER AMA

Türk dizilerinin yayınlandığı ülke sayısı ve izlenme saatleri açısından ABD’den sonra dünya genelinde ikinci sırada olduğunu kabul eden Okan’ın düşüncesi, konu gelire gelince değişiyor: “İngiltere’de sadece BBC’nin uluslararası satış gelirleri 1,1 milyar pound. Buna diğer İngiliz yapım şirketlerinin ihracat gelirleri de eklendiğinde toplam rakam 3 - 4 milyar pound’a ulaşıyor. Yani gelir bakımından ABD’nin ardından ikinci sırada İngiltere yer alıyor. Ancak ülke sayısı ve izlenme saatleri açısından Türk dizilerinin ikinciliği doğru bir iddia”

REYTİNG ONDAN SORULUYOR

Murat Yancı televizyon kanallarının hâlâ gücünü koruduğunu söylüyor.

Televizyon İzleme Araştırmaları (TİAK) Yönetim Kurulu Başkanı ve Demirören Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı, 1 milyar dolara doğru ilerleyen Türk dizi ihracatını ve Türk izleyicisini televizyon sektörü açısından şöyle değerlendiriyor. “Bu gemiyi batırmadan yüzdürmeliyiz”. Yancı, 1994’te muhabir olarak adım attığı medya sektöründe 30 yıllık deneyimiyle bugün Demirören TV Grup Başkanı ve TİAK Başkanı olarak devam ediyor. Halen Kanal D, CNN Türk, Dream TV kanallarının yanı sıra Kanal D Radyo’nun da başındaki isim.

TÜRK İZLEYİCİSİNİN SEÇİMİ BELİRLEYİCİ

Televizyon endüstrisinde reyting sistemi yapımcılar ve kanallar için artık eskisinden farklı bir misyon ifade ediyor. Reyting pastasından gelen gelir, maliyetleri karşılamasa da reyting rakamları dizilerin hayatta kalma ve küresel pazarda satışları için önemli bir etken olmaya devam ediyor. Türkiye’de reyting ölçümleri TİAK tarafından 4 bin ila 5 bin arası haneye yerleştirilen cihazlarla toplanıyor ve bu veriler dizilerin izlenme oranlarını belirlemede kullanılıyor. TİAK’ın uluslararası arenada büyük saygı  gördüğünü ve birçok ülke tarafından örnek alındığını söyleyen Yancı, “Bazı ülkelere hizmet veriyoruz. Avrupa’da ve başka yerlerde TİAK’ın ölçüm sistemleri örnek alınıyor” diyor.

Türk dizilerinin son yıllarda dünya çapındaki yükselişini Türkiye için büyük bir PR faaliyeti olarak yorumlayan Yancı, ABD’de Hollywood’un devlet desteğiyle büyüdüğüne işaret ederek “Türk yapımcıları dizi olmanın ötesine geçip kültürel bir elçi rolü üstlendiler. Turizm, mobilya ve tekstil gibi birçok sektöre de katkı sağladılar. Bu başarının daha ileri taşınması için planlama yapılması gerekiyor” diyor.

Maliyetlerin artmasıyla dizilerin yurt dışında rekabet gücünü kaybetme riski olduğunu dile getiren Yancı, yabancı şirketlerin Türkiye pazarına girerek fiyatları artırdıklarına dikkat çekiyor. Yapımcılarla konuştuğunda aynı dizinin Türkiye’de çekilen versiyonunun Yunanistan’dakine göre altı - yedi kat daha pahalıya mal olduğunu söylediklerini anlatıyor: “Bu durum, sektör açısından sürdürülebilir değil. Bindiğimiz dalı kesmemeliyiz.”

SAMİMİYET TESTİ

Türkiye’de dizi süreleri önemli bir tartışma konusu. Dizi prodüksiyonunun maliyetlerini karşılamak için bölüm başına dört kuşak reklam almaları gerekiyor, diğer yandan reklam süreleri RTÜK tarafından belirleniyor. Yancı, dizilerin sürelerine yönelik yapılan eleştirileri samimi bulmuyor: “Hem yüksek ücret talep edip hem de dizi sürelerinin kısalmasını istemek samimi bir yaklaşım değil. Reklam kuşakları dizilerin maliyetlerini karşılayamıyor. Diziler kısaldığında bu maliyetler nasıl karşılanacak?”

Kanalların iddialı dizilere yönelmesiyle rekabetin arttığını, reyting pastasının daha fazla bölündüğünü belirten Yancı, “Bu rekabet ortamını sağlayabilen başka bir ülke yok” diyerek Türkiye’de televizyon sektörünün güçlü konumuna dikkat çekiyor


"Haberler" Kategorisinden Daha Fazla İçerik